Ne İstediğini Bilmeyen Bizler…

Bu sene gerçekleştirilen yarışların ardından yapılan yorumlara baktığımda tam olarak giriş cümlesindeki ifadeyi görüyorum. Ne olursa olsun hiçbir şeyden memnun kalmıyoruz…

Bu sene başlayana kadar şikayetler geçişin az olduğu, Formula 1 yarışlarının trencilik şeklinde geçtiği yönündeydi. Hep nerde o eski Formula 1 yarışları diyerek ah çekerdik. Halbuki bizim bildiğimiz o eski F1 yarışları sadece videolardan izlediğimiz kısa kesitlerden oluşuyordu. Tam olarak o senelerde kuralların yarışlara etkisini büyük çoğunluğumuz bilmiyordu. Yine de eski yarışlara ait videolardan izlediklerimizle ah çekerdik…

2010 Kanada GP’yi hatırlıyorum. Kopan asfalt parçaları, lastiklerin aşınması gibi faktörlerle birlikte son dönemde kuru zeminde gerçekleştirilen en heyecanlı yarışlardan birisini izlemiştik. O günden sonra hep lastiklerin fazla aşınmasının spordaki gösteriye çok büyük katkı sağlayacağını destekledim ve bu sene öyle olduğunu görüyorum. Sezonun ilk yarışında lastiklerin beklenenden daha çok dayanmasının ardından şikayetler niçin o kadar çok dayandığı yönündeydi. 

Malezya’ya geldiğimizde ise lastikler konusunda durum tam tersine döndü ve heyecan bir anda tavan yaptı. Evet kargaşa olmadı değil ancak bu ilk defa olan bir şey değildi. Çin’de de durum farklı değildi ve lastikler yarışın hem gidişatında, hem de sonucunda büyük etken oldu. Ben de bu açıdan Gökhan Abi’ye katılıyor ve Pirelli ile bu gösteriyi bize sunan yetkili isimlere teşekkürlerimi sunuyorum.

Genel olarak şikayetler yarışların takibinin zorlaştığı, ne olduğunun takip edilmediği yönünde. Bu tabi ki işlerin iyi gitmediği taraflar için iyi haber değil ancak yarışların sürprize gebe olması bana göre gerekli bir şey. Yıllarca en hızlı aracın yarışı kazanan araç olduğu şikayetini yaptık, en hızlı araca sahip olanın başını alıp gittiğinden yakındık. Ama geçen hafta sonuna baktığımızda en hızlı olanın değil, en iyi stratejiyi uygulayanın yarışı kazandığını görüyoruz. Durum böyle olunca yapılan şikayetleri anlamakta güçlük çekiyorum. Her şampiyonanın bitip şampiyonun belirlenmesinin ardından, şampiyon olanın araç mı, yoksa pilot mu olduğu tartışılır. Belli bir takımın ya da pilotun taraftarı olan kişiler genelde şampiyon olan pilotunun hızlı olduğunu, aynı aracın kendilerinde olması halinde şampiyon olabileceklerini savunur. Alın işte bu sene bir fırsat var. İllaki en hızlı olan iyi puanlar almıyor, akıllı davranabilen avantaj sağlayabiliyor.

Bazı şikayetler ise Formula 1’in artık güç yarışı değil, strateji yarışı olduğu yönünde. Peki ya önceden neydi? Her dönemde yarışların felsefesinde değişiklikler olmuştur. Her zaman saf motor gücü ya da hız yarışı kazandıran etken olmamıştır. Daha önceden yakıt ikmali yoktu, sonra yakıt ikmali geldi ve sonrasında yine kaldırıldı. Peki ya yakıt ikmali olduğu dönemde yine stratejiler ön planda olmuyor muydu? Lastik stratejileri daha önceleri de ön plandaydı ancak bu sene Pirelli lastiklerinin dayanıklılığından ziyade bir anda performans kaybediyor olmasının etkisi stratejileri bir adım daha öne çıkardı. Stratejilerin dışında her dönemin kendine has öne çıkan durumları olmuştur. 

Yarışların eskisi gibi el bebek gül bebek takip edilmediği açık. Belki bundan sonra yarışı takip etmek için kimin hangi lastiği kullandığı, kaçıncı turda pite girdiği gibi bir çok parametreleri daha iyi hesaplamak için kağıt kalemle not almak gerekecek. Ya da bilgisayardan canlı dereceleri takip etmiyorsanız sürekli olarak televizyon ekranının altında yer alan sıralamaları daha iyi takip etmek gerekecek ki Çin yarışında özellikle gözlerimin sürekli olarak o bölümü takip ettiğini kabul etmeliyim. Bundan sonra basit yarışlar çok nadir olacak gibi, en azından takımlar lastikleri tam olarak anlayıp olayı basitleştirene kadar. Bu da yarışları takip ve analiz açısından bizlerin de bir şeyler yapması gerektiğini gösteriyor.

Yarışların genel heyecanına bakacak olursak, hareketli arka kanat sisteminden bahsetmeden olmaz. Bir çok şikayete rağmen ben sistemden memnun kaldığımı ifade etmeliyim. Tabi ki gönül isterdiki normal yollardan geçişler daha kolay olsun ancak modern Formula 1 araçları, ne olursa olsun araç takibini, hava koridoru etkinliğini yüksek seviyelere çıkarmıyor. Gösteriyi arttırmak için getirilen hareketli arka kanat sistemi ise nispeten işe yaramış gibi görünüyor. Özellikle Malezya yarışında sistemin etkisini çok iyi gördük. Çin’de ise beklediğim etkiyi tam olarak göremediğimi söylemeliyim. “Tüfek icat edildi, mertlik bozuldu” misali bu sistem yapay geçişlere sahne oluyor olabilir ancak bu sistemle bile geçiş o kadar kolay görünmüyor. Burada ustalık, sistemi kullanmadan önceki virajda mümkün olduğu kadar geç fren yapıp düzlük öncesinde öndeki araca mümkün olduğu kadar çok yaklaşmakta. Eğer viraja yeteri kadar yakın giremiyorsanız düzlükte kanat etkisini gösterene kadar büyük ihtimalle düzlüğün sonuna gelmiş oluyorsunuz. Akıllı olup da içte kalan sürücü ise yerini rahatça savunuyor. Evet ortada yapay bir durum söz konusu ama bu yapaylığa rağmen geçişlerin abartıldığı kadar fazla olmadığını biraz daha yakından takip ederseniz görürsünüz. DRS’den çok biten lastikler ya da araçlar arasındaki performans farkı geçişe daha çok etki ediyor.

Yalana gerek yok, benim istediğim böylesine bir mücadele ve kargaşaydı. Ekran karşısında ilk 2 aracın kopup diğerlerinin çok geride kalmasını izlemektense stratejilerin allak bullak olduğu, araçların birbirinden kopmadığı ve mücadelenin kuru ya da ıslak pistte son ana kadar devam ettiği bir yarış izlemeyi tercih ederim. Nitekim öyle olduğu için bu seneki Avustralya yarışı haricinde Malezya ve Çin’den çok keyif aldığımı söylemeliyim. (Avustralya yarışını banttan izlemiştim, belki de sonucu bilerek tekrarını izlediğim için pek keyif almamışımdır:) )

DRS ve lastiklerin yarışlara etkisinin yanında hâlâ geçiş yapabilen sürücüler ataklarıyla, savunmayı iyi yapanlar ise savunmalarıyla kendilerini göstermiyor değiller. Bu yüzden umutsuzluğu ve memnuniyetsizliği bırakıp her türlü geçişten keyif almaya bakalım. Biraz kaba tabirle olacağı için özür diliyorum ancak kış testlerindeki farazi kıyaslamalardansa DRS’li ya da DRS’siz en kötü yarışı ve geçişleri izlemeyi tercih ederim. En azından bu sistem yapay yağmur fikrine göre daha adil görünüyor…

Abdullah ÇELİK


Yorumlar

  1. Abdullah bey dertlerime tercüman olmuşsun. Enfes bir yazı 🙂

  2. Ne istediğimizi bilmiyoruz demek yanlış olur bence. Hepimiz geçiş ve heyecan istiyoruz değil mi ? Bu konuda hemfikiriz ama sorun bunların nasıl gerçekleştiği. Arkadaki aracı takip etmek kolaylaşsın diye yapılan aero "geriliği" anlayabilirim ama öndekini rahat geçsin diye ya da geçmesini kolaylaştırsın diye yapılan DRS sistemi, dediğin gibi işe yapaylık katıyor. Sorun bu zaten geçişi istiyoruz ama bu şekilde değil. Bu yapaylıktan hoşlanmayanları anlamak gerekiyor eleştirmek acımasızlık olur 🙂 Zamana ihtiyacımız var. Lastiklere gelince herzaman böyle olmayacaktır diye düşünüyorum. Biraz beklemek lazım takımlar lastiğe lastikler de F1 e alışınca durum bu günkü gibi olamayabilir. İyi de olur.

  3. eline sağlık çok güzel yazı olmuş

  4. Şener  SALİH avatarı
    Şener SALİH

    Neden bilmeyiz ne istediğimizi de hep eskileri yad ederiz; aslında cevabı basit yenilikleri kavrayabilecek olan aklı kullanmayı sevmeyiz çünkü gerek yoktur onu kullanmaya her şey eskisi gibi devam ettiğinde, hem sonra yanlışlıkla düşüncelere dalarız yeni şeyler buluruz, bunları hayatımıza adapte ederiz, gelişiriz ve bunlar olunca da demezler mi zamana uydu bozdu kendini. Bence bundandır yeniliklere karşı oluşumuz;
    Ayrıca bir şey şayet elinin altındaysa, seninse her zaman kıymetsizdir, kıymeti ancak kaybedilince anlaşılır ….

  5. Bana mı öyle geliyor yoksa bu yeni yarışlardan şikayetçi olanların hepsi Alonso'cu mu?

  6. Kimi Raikkonen avatarı
    Kimi Raikkonen

    İstediklerimiz oldukça açık.

    V10 lar geri gelsin
    sınırsız devirler gelsin tekrar 20 bin devire kadar görelim
    sezon içi testleri geri gelsin
    motor geliştirmeleri devam etsin
    motor sınırlamaları kalksın sınırsız motor,vites kutusu vs.
    otomatik sistemlerin tamamı kaldırılsın.
    Drs kesinlikle kalksın
    Pirelli lastikleri devam etsin.

  7. Gören de zannedecek ki bir grup tankla tüfekle dolaşıyor, öbür grup taşla sopayla direniyor…

    Yahu kurallar bütün takımlar için aynı değil mi? Ferrari'ye ayrı Mclaren'e ayrı kural mı var? Duyan gören olmuş mu böyle bir şeyi?

  8. ''Tüfek icat edildi, mertlik bozuldu"
    Kısa öz ve net olarak F1in şuanki durumu.

  9. aslında yazma gibi bir planım yoktu ancak Gökhan abi kanıma girdi. Uzun zamandır yazmadığım için biraz endişem ve korkum olsa da, bazı şeylerin körelmediğini anladım yazarken ve yazdıktan sonra. keşke daha fazla kişi yazsa diyorum hep..

  10. bu kadar mı güzel yazılır Abdullah, ellerine sağlık. düşüncelerimi yazmaya çalışsam, kendi düşüncelerimi senden daha iyi ifade edemezdim. teşekkürler.

  11. yazması gereken kişilerin yazılması gereken konuları yazdığı bir yazı olmuş…
    eline sağlık Abdullah…

  12. -Ben de DRS KERS ve PIRELLI lastikleri destekliyorum
    -F1 e yeni ve güzel seyler kattiklarini dusunuyorum
    -Buradaki adelet vurgusunu da ön plana cikarmak istiyorum
    -3 performans degistiren faktörü herkesin kullanimina acik
    -Butün takimlarim kullanimina acik butun takimlara esit olarak verilen her yeniligi de prensipte de destekleyecegim

  13. Söylenenin aksine ben ne istediğimi gayet iyi biliyorum, ben sunileştirilmiş geçişler istemiyorum. Lastik farkı ile birlikte DRS olayı geçişleri oldukça kolaylaştırdı oysa benim istediğim o tekerlek tekerleğe mücadeleyi görebilmek, pilotların savunma yeteneklerini, geçiş yeteneklerini görebilmek. Bir f1 aracının lastiklerinin bittiği diğerinin de onu DRS'ninde yardımıyla tabiri caizse tereyağından kıl çeker gibi geçmesini görmek hoşuma gitmiyor, zevk vermiyor. Benim istediğim pistlerin geçişe daha uygun olarak dizayn edilmesi, sezon içi testlere izin verilmesi, motor gelişimine izin verilmesi. F1 motor sporlarının zirvesi diyoruz hep ama ortada motor mücadelesi yok aerodinami ve strateji mücadelesi var. Tek lastik üreticisine de karşıyım, Birden fazla üretici olmalı en az iki, ki esas lastik üreticisi mücadelelerini de izleyebilelim. Ben yarıştan çok pitstop takip etmek, kimin lastiği önce biteceğinin hesabını yapmak istemiyorum. Bol mücadeleli bir F1 istiyorum sanırım çok şey istiyorum bundan sonra olması mümkün olmayan şeyler belki, sanırım bu tarz F1 'e alışmaktan başka birşey yapamayacağım.

  14. Ferrari-AStateOfTrance  avatarı
    Ferrari-AStateOfTrance

    acaba çin yarısının tekrarı siteye konulcakmı TRT yayını olursa çok iyi olur valla

    ALLAH bu TRT'yi nasıl biliyosa öyle yapsın 🙂

  15. Son yarış tek bir pit stop hatası ile kaybetti ama bundan sonra tek tek alırsa yarışları haliyle bu yorumu yazan arkadaş ne cevap vericek acaba?

    böyle bir şey olmayacağına dair bir iddiam yok. dediğin gibi olursa ancak sinirden kahrolurum sıkıcı olacağı için 🙂 ama dediğin gibi f1 anlayabilene her zaman güzel. yeter ki yaşamasını bilelim

  16. Abuzer Kadayıf avatarı
    Abuzer Kadayıf

    pirelli takımlara ekstradan 1 set yumşak ve sert lastik versin olsun bitsin 😀 daha heycanlı olur.

  17. rocco junior avatarı

    Abartıldığı gibi karşı değil insanlar,taktik güzel şeydir lakin pek çok insan taraflı tarafsız bir ara karmaşıklığın fazlalaşmasından şikayet etti ve geçişin çok kolay olmamasını söyledi.Tabiki yazıyı yazan arkadaşımız tarafsız ya da kendi tarafı f1 bünyesinde değil şu an o yüzden bu durumu değerlendirmek çok daha kolay oluyor.Ayrıca ben halen en hızlı takımın kazanmasını destekliyorum nitekim öyle oluyor da Vettel ve Redbull en hızlı takım pilot kombinasyonu yani f1in temel felsefesini gerçekleştiriyor.Demekki o devir kapanmamış halen aracı en güçlü olan ve iyi kaynaklara sahip olan domine edebiliyor.Son yarış tek bir pit stop hatası ile kaybetti ama bundan sonra tek tek alırsa yarışları haliyle bu yorumu yazan arkadaş ne cevap vericek acaba?Bununla beraber f1e zarar verene zihniyet sadece taraflı yazılar yazıp,durmadan aynı bölgeye saldıran tipte insanların olmasıdır.Farklı bir şey düşünemeyen,üretemeyen insanlardır sporu baltalayan.Yoksa kaybetsekte kazansakta f1 güzel.Her zaman izlemeye devam edeceğiz.Sanki bazı takımlar ilk kez kaybediyorlarmışcasına bir hava yaratmanın manası yok.Şu an başarılı olan takımlardan Mclaren 12-13 yıldır takımlar şampiyonu olamıyor mesela,yine aynı süre içinde sadece bir kez pilotlar şampiyonluğu kazandı.Son olarak strateji her zaman önemliydi ancak artık daha önemli oda 2.3.sıra için kapışan takımlar adına.Sezon ilerledikçe zaten hepimiz bunu görücez tahminimce

  18. Ellerinize sağlık. Bu minvalde bir düşünceyi, başka bir haberin altına yazmıştım da, cevap olarak "Bizim pilot ve takım 2004'teki gibi uçsun gitsin, gerisi önemli değil" denmişti. Bu zihniyet hakim oldukça f1 ilerleyemez. Biz parayı bastırır en iyi motoru yapar gücümüzle, paramızla uçar gideriz devri geride kaldı. Artık strateji önemli, lastiklerin doğru kullanılması(korunması değil) önemli. 2 pit yapıp da sonra lastikleri korumak zorunda kalan pilotun taraftarı, kalkmış "Ama biz lastik koruyan değil, limitleri zorlayan pilot görmek istiyoruz." diyor. E pilotunun kafasına silah mı dayadılar 2 pit yapacaksın diye. Senin pilotun pitte kaybedeceği 20-25 saniyeden yırtmaya çalışsın, sonra lastikleri doğal olarak aşınsın, diğerlerinden fazla süre kaybetsin, atak üstüne atak yesin sen de bunu hazmedeme çık "Karşıyız" de. Öyle bir hayat yok.

  19. Her kelimesine tamamen katılıyorum.

  20. yazı için teşekkürler, eline sağlık. Zevkle okudum.

    DRS'den ben de şikayet ediyordum başlarda. Ama alıştım sanki. Ama her yakınlaşmada kullanılan değil de daha etkili bir sistem haline getirilip yarış boyunca azami X kez kullanılabilse sanki daha stratejik olur gibi.

    Yani DRS'nin etkinliğini düzenleyen kurallar daha fazla hızlanabilmeye imkan tanısa ve bu her sürücü için yarışın herhangi bir yerinde belirli bir sayıda kullanılabilse harika olmaz mıydı?

    Push to pass (Champcar) veya PowerBoost (A1GP) gibi kullanılabilse harika olabilirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir