Alberto Ascari – Test
Aslında F1 tarihini inceleyen çoğu kişi Ascari’nin batıl inançlara inandığını bilir.1955 sezonunda, Monaco’da yarışıyordu Ascari.Şanssız bir kaza geçirmişti Monaco’da.
Bu kazadan, sadece 4 gün sonra tarih 26 Mayıs’ı gösterirken Ascari, Ferrari 750 Monza’nın testini izlemek için Monza pistine gelmişti.Tabiki bu yeni aracı test etmeden olmazdı.
Üzerinde kolları sıvalı bir gömlek, sıradan bir pantolon vardı.Ama bir sorun vardı..İşte Ascari’nin uğuru veya batıl inancı bu noktada devreye giriyordu.Ascari, sadece kendi kaskı ve eldiveni ile yarışabilirdi.Onları özel kutusunda piste getirirdi.Hatta bir keresinde, takımdaki mekanikerlerden biri Ascari’nin o kutusunu açıp içine bakmıştı.Sadece kask ve eldiveni görünce, hiç ellemeden kapatıp yerine koymuştu.Dakikalar sonra gelen Ascari, kutuyu açtığında şiddetle bağırmıştı “Kim benim kutumu açtı ?”
İşte Ascari, bu kadar batıl inançlıydı.Kaskına ve eldivenlerine, kimsenin dokunmasını istemezdi. Ama 4 gün önce Monaco’da geçirdiği kazada kaskın kayışı hasar görmüştü ve şimdi test için kullanamayacaktı.Castelloti’den ödünç bir beyaz kask aldı(Ascari’nin uğuru ise soluk mavi bir kasktı).Ne yazıkki 3. turda aracıyla taklalar attı, yaralandı…Ve dakikalar sonra öldü.Bu kazadan sonra, Ascari’nin kaza yaptığı viraja bir şikan eklendi ve şikanın ismi Variante Ascari oldu.
Bu işte acı bir benzerlik var birde. Alberto Ascari ve babası Antonio Ascari, ikiside 36 yaşında öldü.(Alberto Ascari, babasından 4 gün daha fazla yaşadı). İkisininde 13 yarış galibiyeti vardı ve ikisininde araç numarası 26’ydı. İkiside, çok ağır bir kaza geçirdikten 4 gün sonra ayın 26’sında öldü. Her ikisininde 2 çocuğu vardı. Alberto Ascari, babasının yanında toprağa verildi.
Jim Clark – Formula 1
Aslında Jim, kazayı yaptığında orada olmayacaktı. Jim, BOAC 1000 km yarışı için Brands Hatch’te olacaktı, ama sözleşmesinden ötürü oraya gidememiş ve Almanya’ya Hockenheimring’e F2 yarışı için gelmişti. 5. turda Clark, bir ağaca çarptı. Kırık bir boyun ve kırık kafatası ile hastaneye yetiştirilemeden öldü.Clark’ın neden ağaçlara çarptığı kesin olarak bilinmiyor ama incelemelerden sonra kaza nedeninin büyük bir ihtimalle arka tekerlerden birinde bir problem olduğu için kazanın olduğu söyleniyor.Chapman, Clark’ın ölümünden sonra tüm Lotus yol arabalarının rozetinin, siyah bir rozetle değiştirilmesini emretti.
Tom Pryce – Formula 1
Güney Afrika’da yarışın 21. turuydu. Zorzi, aracındaki bir sorun nedeniyle aracını pistin kenarına çekmişti.Ama bir sorun vardı ve araçtan ayrılamıyordu.Kask ile araç arasındaki o boruyu bir türlü koparamıyordu. Ve tamda bu sırada, aracın arkası alev almaya başladı. Hemen 2 görevli, ellerinde yangın söndürme tüpleriyle piste atladı ve Zorzi’ye doğru koşmaya başladılar. İlk görevli şanslıydı, yanından son sürat geçen F1 arabası ona çarpmamıştı.Ama ne yazıkki karşıya geçmeye çalışan 2. görevliye bir araç çarpmıştı. Evet, çarpan araç Tom Pryce’in sürdüğü Shadow DN8’di.270 km/h hızla görevliye çarpan Tom o kadar şanssızdı ki, görevlinin elinde taşıdığı yangın söndürme tüpü başına çarpmıştı.Tom’un çarptığı görevli Jansen Van Vuuren adında 19 yaşında bir gençti. Van Vuuren, resmen ortadan ikiye ayrılmıştı.Tom o kadar hızlı çarpmıştı ki, başına gelen yangın söndürme tüpü, karşı tribüne kadar fırlamış ve tribünün arkasında bir araca çarpmıştı.Ne şanssız bir son..
Henri Toivonen – Ralli
Ölümü tam bir sır olarak kalan bir başka pilot.Boğaz ağrısı ve grip ile boğuşmasına rağmen yarışmak için oldukça çok ısrar etti.Yarışta etap kazandıktan sonra bir açıklaması vardı Henri’nin : “Bu ralli delilik.Herşey şuanda iyi gidiyor gibi gözüksede, bir sorun olursa ölebilirim.”
Henri, bu pistte bu araçların oldukça güçlü olmasından şikayetçiydi.Araçları yolda tutmanın çok zor olduğunu ve bu işin çok yorucu olduğunu belirtmişti.
Yarışın 2. gününde, 18. etabın yedinci kilometresinde Henri, kontrolünü kaybetti ve pist dışına uçtu. Aracın yakıt tankı asfalt için donatılmamıştı.Yakıt tankı çakıl etap için bir plaka ile çevrilmişti.Yakıt deposu ağaçlara çarptı ve patladı.Patlama saniyeler içinde olduğu için Henri ve co-pilotu Sergio Cresto’nun araçtan çıkacak zamanları olmamıştı.Araba tanınmayacak şekilde yanmıştı.Henri ve Sergio aracın içinde can vermişlerdi. Kazayla ilgili hiçbir şahit yoktur.Sadece çok uzaklardan bir seyircinin kamera kaydı vardı.Kazayı kimse farketmemişti. Gökyüzüne doğru yükselen siyah dumanlar görüldükten sonra olay yerine ulaştılar.Araç çoktan kül olmuştu ve bu yüzden kazanın nedenini öğrenemediler.
Jochen Rindt – Formula 1
1970 İtalya antreman turlarında, Chapman ve Rindt, Stewart ve Hulme’yi yakalayabilmek adına aracın kanatlarını çıkarmışlardı. Rindt’in takım arkadaşı John Miles, kanatsız arabadan memnun kalmadığını belirtti ve “bu araba böyle gitmez” diye belirtti. Ama Rindt, aracın performansından memnun kalmıştı ve 800 rpm daha hızlı olduğunu söylemişti.
Ertesi gün, Rindt’in aracına yeni bir vites kutusu takıldı ve araç 330 km/h hıza kadar ulaştı.
Son antremanlarda, Rindt 5. turunu atıyordu. Parabolica’ya geldiklerinde gelin olayları Denny Hulme’den dinleyelim: ” Jochen, frenajda olduğu için aracın kontrolünü kaybetti.Ufak bir sağ sol yaptı ve aracı yoldan çıktı ve sert bir biçimde bariyerlere çarptı.” Kazadan sonra hemen hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamadı. Lotus takımı, 2 sene içerisinde 2 büyük pilotunu kazalarda kaybetmişti.(Clark-Rindt)
Craig Jones – World Süpersport
2008 senesinde Brands Hatch yarışıydı. Clark virajında, lider grupta 2. sırada giden Jones’un önünde Rea, arkasında ise Andrew Pitt vardı. Rea’yı geçmek için çok zorlayan Jones, Clark virajına geldiğinde(düzlüğe çıkan sağ hızlı viraj) Honda CBR600RR’ın çekişini kaybetti. Grup teker tekere mücadele gösterdiği için Andrew Pitt’in yapacak hiçbirşeyi yoktu.Motorun ön tekeri, Jones’un kaskına çarptı.Tıbbi personel hemen olay yerinde müdahalede bulundu ve onu Kraliyet Londra Hastanesine götürdüler. 4 defa hayata geri döndürüldü. Doktorlar, istikrarını koruması amaçla onu ilaçla komaya soktular. Ama ne yazıkki yerel saatle 00.30’da takvimler 4 Ağustos 2008’i gösterirken hayata veda etti.
Carlos Pardo – Nascar
14 Haziran 2009 tarihinde,Autodromo Miguel E. Abed pistinde Pardo, 100 turluk yarışın 97. turunu lider olarak geçiyordu.Hemen 0.044 sn arkasında ise Jorge Goeters vardı. Jorge arkadan ufak bir temasta bulunda ve kontrolünü kaybeden Carlos Pardo, yaklaşık 200 km/h hızla beton duvara çarptı. Kaza o kadar şiddetliydiki, araçtan hiçbir parça yerinde kalmamıştı.Yarış 96 tur üzerinden değerlendirildi ve yarışın galibini Carlos Pardo olarak ilan ettiler.Carlos Pardo’nun yarışa son sıradan başladığınıda belirtelim.
Ivan Palazzese – 250 cc
En parlak sezonunu 1982 yılında 125 cc ile geçiren Ivan, o sene 2 galibiyet ile sezonu 3. sırada bitirmişti. 1989 yılına geldiğimizde, Ivan 250 cc’de yarışıyordu ve yarış Almanya’nın Hockenheim pistinde yapılıyordu.Ivan önündeki Andreas Preining’i oldukça yakından takip ediyordu, viraj çıkışında bir anda yavaşlayan Preinning’e arkadan çarpan Ivan pist üstünde kayarak durdu.Hemen kalkıp oradan uzaklaşmaya çalışan Ivan’a arkadan gelen Bruno Bonhuil ve Fabio Barchitta, Ivan’a göğüs bölümünden çarptılar.Ivan, pist üzerinde hayatını kaybetti.
Motorsporları Tarihindeki En Trajik 10 Kaza