2015 Malezya GP: Avanti Ferrari

2015 F1 sezonun ikinci yarışına Malezya’nın Sepang pisti ev sahipliği yaptı. Stratejilerin ve lastik aşınım değerlerinin kazananı belirlediği yarışta gülen taraf Ferrari ve Vettel oldu. Alman pilot böylelikle 40. zaferine ulaşırken, hem kendisinin hem de Ferrari takımının yarış galibiyeti hasretine son vermiş oldu.

Oldukça teknik bir pist olan Sepang, takvimdeki en zorlayıcı yarışlardan birisine ev sahipliği yapıyor. Sıcak ve yağışlı iklimi ile beraber oldukça kaotik yarışlara ev sahipliği yapan Malezya GP’si takım ve pilotlar için en zor yarış olarak gözüküyor. Uzun düzlükleri ve yüksek hızlı virajları içinde barındıran pist, sıcaklıkların da çok yüksek olmasıyla beraber, lastikler için oldukça aşındırıcı bir yapıya sahip.

Cuma günü yapılan antreman turları sonucunda Mercedes GP’nin en hızlı araç olduğu görülürken, farkın Avustralya’ya oranla daha düşük olduğu hatta atılan seri turlarda Ferrari’nin Mercedes ile benzer turları attığı görüldü. Avustralya’da tur başına 0.5 saniye daha yavaş olan Ferrari burada farkı minimuma indirmişti. Hava sıcaklıklarının yüksek olması ve pistin uzun düzlükler bulundurması, Ferrari’nin Mercedes’i yakalamasını ve Williams ile olan farkı arttırmasını sağlamıştı.

Sıralama turlarına gelindiğinde, bir Sepang klasiği olan yağmur başroldeydi. İkinci seasın başlangıcında gelen yağmur sıralama turlarının 45 dakika aksamasına neden olurken, kendine seçtiği kurban ise Ferrari’nin Fin pilotu Kimi Raikkonen oldu. Takım arkadaşına oranla daha geç piste çıkan Raikkonen, trafikte kalarak elenmekten kurtulamadı. Ancak bu durumda Fin pilotun da payı olduğunu söylemek gerekiyor. Hamilton’ın da aynı trafikten etkilendiği ve kendisine yetecek zamanı elde ettiği düşünülürse Kimi’nin sıralama turlarının önemi anlaması gerekiyor. Sıralama turlarında piste çıktığı ilk turdan itibaren en iyisini vermek zorunda ve sıralama turlarında kaybedilen pozisyonların yarışı da büyük oranda etkilediğini düşünmek zorunda Fin pilot. Islak zemin altında sona eren sıralama turlarında pole pozisyonu Lewis Hamilton’ın olurken, yağmurun da etkisiyle beraber Vettel, Rosberg’i geçerek aracını ilk çizgiye oturtmayı başardı. Yağmur ile beraber Williams rekabetçi olmaktan uzak bir görüntü çizerken, Verstappen daha ikinci yarışında gridde 6. sırayı elde ederek günün parlayan ismi oldu.

Pazar gününe gelindiğindeyse oldukça sıcak bir hava ve lastik kullanımı konusunda önemli bir test vardı takımların önünde. Öyle ki pist sıcaklığının 60 derece olduğu bir ortamda lastikleri idare etmek oldukça zor bir durum. Start ile beraber ön taraftakiler yerlerini korurlarken, arka tarafta oldukça kötü start alan Bottas ve Kimi yer kaybettiler. Kimi Raikkonen aldığı kötü startın ardından yükselme çabaları sarfederken bir lastik patlatma vakasına daha kurban giderek, kötü başlayan hafta sonuna kötü bir şekilde devam etti. Ancak bunda Kimi’nin aldığı kötü startın da payı olduğunu söylemek gerekiyor. İyi bir start alabilseydi kendisini arka sıradaki kargaşadan kolaylıkla kurtaracaktı Fin pilot. 3. Turda Ericsson’un spiniyle beraber SC piste girerek Kimi’nin imdadına yetişirken, bu noktadan sonra da yarışın kaderi değişmiş oldu.

Gridin büyük bölümü pite girerek lastiklerini değiştirirken, Ferrari ve Vettel rakiplerinin tersine pistte kalarak farklı bir strateji ile yarışmaya karar verdiler. SC çıktıktan sonra, Vettel 5 turda yarış galibiyeti için en yakın rakibi olan Hamilton ile farkı 10.9 sn kadar çıkardı. 17. Turda pite girerken Alman pilot ile Hamilton arasında 8 sn fark vardı. Pit çıkışı ile beraber yeni lastik avantajına sahip olan Vettel’in atacağı turlar yarışın galibini belirleyecekti. Vettel ise daha hızlı olan lastik hamuru ile beraber 24. Turda liderliği geri aldı. Bu turda Hamilton pite girerken Medium lastikleri taktı, başlangıçta ben de dahil herkes Mercedes’in 2 pit ile yarışı noktalayacağını düşünürken, onlar daha agresif bir taktik ile Ferrariyi pist üstünde savaşarak geçmeyi düşündüler. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve takım bir türlü lastikleri kontrol etmeyi başaramadı. Strateji olarak Ferrari’nin hep bir adım gerisinde kalan Mercedes, Ferrari’yi yakalamayı beceremedi. Takım 2 pit için zorlasaydı yarışı kazanmak için bir şansları olabilirdi ancak hava sıcaklığının aşırı yüksek olması, Mercedes’in elini kolunu bağlamış görünüyor. 37. turda son pit stobunu yapan Ferrari ve Vettel, son bölümde Hamilton ve Mercedes’in yanlış lastik kararı ile beraber rahatça galibiyete uzandı. Vettel 1 senenin ardından, kendisi ve Ferrari’nin galibiyet hasretine son vermeyi başarırken, Tifosilerin uzun yıllar boyunca aşina olduğu, Alman ve İtalyan marşlarını beraber dinlememize vesile oldu. Buradan efsane pilotumuz Schumi’ye selam olsun. Malezya GP’si oldukça keyifli bir  yarışa sahne olurken, yorumlanması gereken birçok konuyu beraberinde getirdi. Gelin onlara bir göz atalım.

İlk olarak, yarışın galibi Ferrari ve Vettel’den bahsetmemiz gerekiyor. Geçen sezon oldukça kötü bir sezon geçiren Ferrari dönem dönem , McLaren’in de gerisine düşerek gridde 5. hızlı araç olabiliyorken aradan geçen 3 ay sonunda ilk yarışını kazanmayı başardı. Turbo çağı ile beraber en zayıf motora sahip olan Ferrari, kış dönemi motorun üzerinde büyük çalışmalar yapmış gözüküyor. Hem güç olarak hem de yakıt tüketimi konularında oldukça büyük adımlar atan Ferrari, aerodinamik performans olarakta geliştiği takdirde bu sezon daha fazla yarışlar kazanacak gibi gözüküyor. Vettel ise daha 2. Yarışında galibiyet kazanarak, Kimi’ye karşı takımda üstünlük kurmayı başardı. Kimi Raikkonen başarılı olmak istiyorsa, bundan sonraki yarışlarda sıralama turlarına daha fazla odaklanmalı ve kendisini start kaosundan kurtarmak zorunda. Bu yarışta güvenlik aracının piste girmesi ve yapılan doğru stratejiyle beraber 4. sıraya kadar yükselmeyi başardı ancak bu kadar iyi olduğu bir hafta sonunda, yarış galibiyetini Vettel aldıktan sonra, antreman turlarında Kimi’nin iyi sürmesi bir anlam ifade etmiyor ne yazık ki.

Mercedes GP ise turbo çağının başlangıcından itibaren belki de ilk defa pist üstünde rekabet edeceği bir takımla karşı karşıya kaldı ve sonucunda yarışı kaybetti. Strateji anlamında afallayan takım bir türlü doğru stratejiyi belirleyemedi. Özellikle son pit sonrası Hamilton’ın telsizden “Bunlar yanlış lastikler neden bunları taktık” ve devamında “Ben ne yapacağımı bilmiyorum ki” demesi takımın gerçekten bu yakın mücadeleye alışık olmadığını gösteriyor. Sezon öncesi testlerde, Mercedes’in lastik aşındırma konusunda sorun yaşadığı düşünülüyordu ve bu yarışta da bu doğrulanmış oldu. Tabi bunda aşırı yüksek sıcak havanın etkisi çok fazlaydı, öyle ki Nico Rosberg 26. Turda pite geldiğinde yarış sonuna kadar pit yapmayacağı düşünülürken, 15 tur sonra lastik aşınmasının yüksek olmasında dolayı pite girmek zorunda kaldı. Sonuç olarak sıcaklığın fendi Mercedesi ve lastiklerini yendi dersek yanılmış olmayız.

Öte yandan Williams, diğer takımların en iyisi olmayı başardı ancak takım geçen seneki motor avantajının oldukça uzağında gözüküyor. Özellikle Ferrari’nin motor konusunda gelişmeler yapmasıyla beraber Williams gerilemiş gözüküyor ki, bu yarışta sıcaklıkların aşırı yüksek olması onları da oldukça etkiledi ve oldukça fazla sorun yaşamasına rağmen Kimi Raikkonen yarış sonunda Williams pilotları ile arasına 15 saniye fark koymayı başarmıştı. Takım aerodinamik olarak etkili olan ikinci sektörde yarış içerisinde iyi zamanlar elde etmeyi başardı ve Mercedes’in arkasından en iyi 2. takım olarak gözükmeyi başardı. Red Bull ise burda da oldukça silik bir görüntü çizdi ve Toro Rosso’nun arkasında Ferrari’den bir tur geride yarışı noktalamak zorunda kaldılar. Takım, ilk yarış sonunda Renault’yu suçlamasına suçladı, ancak araçtaki tek sorunun motor ve güç ünitesi olmadığı gözüküyor. Özellikle Ricciardo, yarış içerisinde kime atak denemesi yapsa, arkasındaki pilota geçilmekten kurtulamadı. Durum bu kadar vahim gözüküyor. Sezon öncesi testlerinde getirilemeyen aerodinamik parçalar, Red Bull’u oldukça etkilemiş gözüküyor. Toro Rosso’nun çaylakları ise gerçekten bizleri şaşırtmaya devam ediyorlar ve iki pilotta bu yarışta puan kazanmayı başardılar. Takım şu an için Williams’tan sonraki en iyi takım olarak gözüküyor.

Lotus, geçen sezona göre toparlanmış gözüküyor ancak takımın bu yarışta da sorunlar yaşaması yarışın puansız noktalanmasına sebep oldu. Pastor Maldonado, cezalarına kaldığı yerden devam ediyor, takım ilerleyen yarışlarda, düzenli olarak puan mücadelesi verecek gibi gözüküyor. Sauber ve Force İndia ise bu sene gridin yavaş takımlarından, Sauber geçen seneye göre bir adım atarken Force İndia ne yazık ki başarısız bir sezon başlangıcı yapmış oldu. Özellikle yarış içerisinde Force İndia pilotları sürekli savunma modunda gitmek zorunda kaldılar ve iki pilotta ceza almaları sonucu yarışı puansız kapattılar.

Son olarak gelelim McLaren ve Maurissia’ya iki takım içinde iyi bir hafta sonu oldu. McLaren’in öndeki pilotlarla mücade edecek safhaya gelmesi çok sevindirici, Alonso ve Button’da buna sevinmiş olmalılar ki bu durumu yarış sonrası basın demeçlerinde belirttiler. Ancak takımın ön gruba tamamen yaklaşması ne kadar sürecek, hep birlikte göreceğiz. Umarız sorunlar kısa sürede halledilir. Maurissia ise bir aracıyla yarışa çıkmayı başardı ve ilk sponsorluk anlaşmasını yarış sonrasında imzaladılar bu onlar için oldukça sevindirici bir durum, umarız onlar da spora para kazanmak ve sonrasında gitmek için gelmemişlerdir de, gridde onları da izleme fırsatı buluruz.

Sonuç olarak Malezya GP’si havanın ve stratejilerin etkilediği, oldukça keyifli bir yarışa sahne oldu. Uzun bir dönemin sonunda Ferrari, yarış galibiyetine uzanmayı başardı ve sezonun gidişatı için yüreklerimize biraz olsun su serpilmiş oldu, Avustralyadaki Mercedes dominasyonundan sonra. Bir sonraki yarış Çin GP’si, Malezyanın sıcak ve nemli havasının aksine daha serin koşullar altında gerçekleştirilecek bir yarış olacak. Mercedes’in favori olduğunu söylemek gerekiyor şimdiden. Son olarak yarışın anlamına binaen Kırmızı kampın zafer pozunu paylaşarak yazıyı noktalıyorum… Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…0658477


Yorumlar

“2015 Malezya GP: Avanti Ferrari” için 2 yanıt

  1. RAİDEN(zengin olamadıysan hayallerini satmadın ya RAİDEN hayallerinin peşinden koşan adam) avatarı
    RAİDEN(zengin olamadıysan hayallerini satmadın ya RAİDEN hayallerinin peşinden koşan adam)

    Yazı çok güsel tebrikler.. lakin Kimi ile ilgili Söylenen her şey gerekse sıralamalar ile ilgili gerekse yarıştaki startı ve startta şöyle yapsa böyle yapsaydı şu olurdu bu olurdu vs.. Bütün haftasonu c.tesi ve pazar günkü bütün haberlerde Yaptığım eleştiri ve yorumlarım tek tek analiz edilmiş ve burdaki yazıya kopya edilmiş. Bunu söylememdeki maksat böle yapıldığı anlamında diil birebir hernekadar bana karşı çıkan arkadaşlar olduysada doğru yerinde analiz ve eleştiriler yaptığımı ortaya koyuyo Kİmi ile ilgili sevindim.

    1. Samet Demirel(GillVill) avatarı
      Samet Demirel(GillVill)

      Valla Kimi böyle devam ederse Vettele de açık bir şekilde mağlup olur ve sonrasında takim yerine yine birilerini arar. Ben kiminin 2007 2009 arasi destekçisiydim ancak sezarin hakki sezara. Kiminin eksik olduğu noktaları görmek gerekiyor. Stratejiye hiç karismiyor, siralamalarda yer kaybediyor. Startta yer kaybediyor sonra kaosun içinde kalıyor. Bunlardan korunmak onun elinde.Mesela Malezya’da takima beni erken çıkarın diyebilirdi ya da tura baslamadan Ericssonu geçebilirdi ama bunların hiçbirini yapmadi yapamadi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir