Titanların Savaşı

Hız, rekabet ve hırs kelimelerini bünyesinde bu kadar iyi barındırabilen ve gösterebilen başka bir spor olmadığı konusunda eminim herkes hemfikirdir. 

Geçtiğimiz yıl, bu gösterişli organizasyonun 60. yaşını, hep birlikte heyecan ve adrenalin dolu anlar yaşayarak, zevkle kutladık. Geriye hafızalarımızdan hiç silinmeyecek muhteşem bir sezon ve rekabetin maksimumda olduğu kareler kaldı. Peki ya bu sezon ?

 2010 yılı birçok yorumcunun ve otoritenin heyecansız olacağına dair öngörüleri ile başlamış ancak virajlar dönüldükçe, F1’ in gerçek yüzü ortaya çıkmıştı. 5 takım ve 10 pilot, çok büyük değişkenleri içerisinde bulunduran bu anları, inanılmaz bir rekabet ile son ana kadar mükemmel bir şekilde sürdürmeyi bildi. Motor sporlarının en üst düzeyi olan Formula1, bu sene de bizlere çok büyük bir heyecanı, daha şimdiden vaad ediyor. Yeni lastik sağlayıcısı Pirelli’ nin katılımı, KERS sistemi, ayarlanabilir arka kanatlar…

 Efsane olarak nitelendirebileceğimiz bir yılın ardından elbette bu sezon da geçtiğimiz yılı aratmayacak ölçüde olacaktır. Geçen yılın acısını çıkarmak isteyen başta M. Weber, şampiyonluk ümitleri, Reanult tamponunun arkasında yitip giden F. Alonso, kırmızıların ikincisi F. Massa, beklediği çıkışı bir türlü yapamayan L. Hamilton, sessizliğe gömülen J. Buton, pistlerin yaşayan efsanesi, rekorların adamı M. Schumacher, ve  şampiyon apoleti ile start alacak S. Vettel. Sezon boyunca her yarışı 1. olarak tamamlamak dışında hiçbir şey düşünmeyecek bu yedi pilot, pistlerde limitleri sonuna kadar zorlayacaklardır. Bu pilotlar arasından zaman zaman sıyrılacak veya rekabete pistte ortak olacak V. Petrov, R. Barrichello, N. Rosberg gibi isimler üst düzeyde geçecek yarışlara, heyecan verici katkılar sağlayacaktır.

 

Barcelona test günleri, rakiplere gelişim süreçlerini belli etmemenin temel amaç olduğu, bir hazırlık savaşı gibiydi. Geçen yıldan bu yana fabrikalarına çekilen takımlar, teknolojinin en ince detaylarını, araçlarına adapte etmek için çalıştılar. Ortalama sekiz bin parçadan oluşan bu hız makinalarına yeni bir şey eklemek ve bunu sorunsuz olarak yapmak gerçekten çok ince bir mühendislik dehası ve dev gibi bir bütçe gerektirir. Bu sezon yeniden kullanılacak KERS ise başlı başına büyük bir teknoloji. Otomobilin frenaj sırasında ortaya çıkarttığı enerjiyi bir elektrik motoruna, oradan da beygir gücü olarak motora ileten ve tek bir tuş ile kullanılan bu sistem, inanılmaz bir teknoloji. Sezon içerisinde bir çok anda, özellikle sıralama turlarında en iyi zamanı elde etmekte ve yarış içinde geçiş anlarında sistemi iyi çalıştırabilen takımlar ve pilotlar fark yaratacaklardır.

 Pirelli her ne kadar yeni katılmış olsa da, bu spora ciddi bir zaman harcayacaktır. Testlerde gözüktüğü kadarı ile, bu sezon yarışlarda lastikler çok önemli bir fark yaratacak. Lastiklerini iyi kullanan pilotlar için büyük avantaj. Negatif etkilenecek isimlerden ilki ise agresif sürüş tarzı ile L. Hamilton. Geçtiğimiz sezon, telsiz konuşmalarından ‘’ lastiklerim bitti, pite girmem gerek’’ diyaloglarını halen hatırlıyoruz.  İki, bazı yarışlarda 3 pit stop gerektirebilecek Pirelli lastikleri, yarışa yeni bir heyecan katacaktır. Stratejik hesaplar, yarış içerisinde rakiplere göre anlık belirlenecek planlar, yeniden önemli role bürünecekler. Bu da, yarış sırasında pit duvarını daha çok görmemiz anlamına geliyor. Hız ve dayanıklılık kadar, zeka ve doğru stratejinin etkilerini yeniden yaşamak ve bu uyumu görmek, yarış zevkini daha da artıracaktır.

 Ayarlanabilir arka kanatlar, oldukça karışık ve pilot uygulamasının zor olabileceği bir sistem. İyi ve yerinde kullanıldığında aracın dengesinde ve hızında katkısı olacak bir uygulama. Aracın down force’ una yapacağı etki ve anlık denge değişikleri önemli olabilir. Virajlara girişler, uzun düzlük performansları pozitif yönde etkilenecektir. M. Schumacher, M. Webber, F. Alonso, L. Hamilton, J. Buton gibi soğukkanlı ve tecrubeli pilotlar, kanat ayarları ile kendilerine saniyeler kazandırabilir.

 Orta sıralardaki  Williams, Force İndia ve Sauber’ in, ve yeni takımların en iyisi Lotus’ un geçtiğimiz sezona kıyasla daha iyi olacakları kesin. Ellerinden geleni yapacak olan bu takımlar en iyi altıncı takım olma savaşında, ileri atılarak orta sıralardaki heyecanı canlı tutacaklardır.Tur bindirmelerin bile çehresini değiştirecek bu atılım, seyir zevkini de artıracaktır.

Yapılan teknik çalışmalar her ne kadar Barcelona’ da fazla öne çıkmasa da, sezonun ilk yarışından itibaren büyük bir savaşa girişecek pilotlar için, ellerindeki kozları artırma açısından büyük önem taşıyor. Dayanıklılık ve mücadele tabanlı hız dünyası için güzel bir haber.

 Sezonu markalar şampiyonu olarak kapatan Red Bull Racing Team, testlerin ardından oldukça güvenilir olduğunu gösterdi. 2010 yılının ilk yarışlarında motor ve dayanıklılık sorunları nedeniyle şampiyonayı tehlikeye atan Red Bull, Avrupa yarışlarından itibaren toparlanarak son damalı bayrağı şampiyon olarak geçti. Bu sezon dayanıklılık sorunları ile puan kaybı yaşamak istemediklerini anlayabiliyoruz. 2010 yılının şampiyonu Red Bull, yeni aracı RB-7 ile, bu sezonu da domine etmek isteyecektir. Gridin en hızlı otomobili ünvanı ile geçen sezon ambargo koydukları pole pozisyonlarını, bu yıl bu kadar rahat kazanamayacaklardır. Ancak  yeni dünya şampiyonu pilotu S. Vettel, ünvanını korumak, ona diş bileyen M. Webber ise kariyerine şampiyon olarak nokta koymak isteyecektir. Kırmızı ışıkların sönmesi ile birlikte gaza sonuna kadar basacaklarına eminim.

 Formula1 denilince akla gelen ilk takım olan Scuderia Ferrari, uzun yıllara yayılan tecrubesi ve birikimi ile sessiz başladığı testlerde, her zamanki kalitesini kanıtlarcasına işini iyi yapmaya devam ediyor. Markanın F1 tarihindeki 16 şampiyonluğu, 812 grand prix ve 643 podyum , bu tecrube ve kaliteden geliyor. Uzun bir süre daha bu ünvanları koruyacağı açıkça ortada olan takım, geçen sezon geride kaldığı gelişim konusunda, bu yıl işi sezon başından itibaren sıkı tutacaktır. 1., 2. pilot tartışmalarının şampiyonluk yarışını gölgede bıraktığı geçen sezonun aksine, F. Alonso ve F. Massa, kırmızılara yakışır bir mücadeleye, Avustralya’dan itibaren başlayacaklardır. Her zaman olduğu gibi şampiyonluktaki en ciddi adaylardan olacak Ferrari, ilk aracın kırmızı olması için üst düzey çalışacaktır.

 Geçen sezon bir çok yarışı, gerek stratejik hamleler, gerekse rakiplerinin hataları sebebiyle, dublelerle süsleyen Mc Laren takımı, bu sezon teknolojik olarak biraz geride kalmış gibi görünüyor. Dayanıklılık sorunları ile testlerden istediğini alamayan takım, Avrupa yarışlarına kadar kendini toplamış olacaktır. Unutmamalı ki, geçen sezonun en hızlı düzlük performanslarından biri MP4 – 25 ‘ e aitti. L. Hamilton sezon sonu girdiği ruhsal çöküntüyü üzerinden atmış gibi görünüyor. Dünya Şampiyonu İngiliz pilot, aracının limitlerini zorlamaya devam ederek, finish çizgisini geçen ilk araç olmak konusunda ısrarcı olacaktır. Diğer bir dünya şampiyonu J. Button ise, Mc Laren’ in gelişim süreci için, ne kadar önemli bir pilot olduğunu zaten kanıtladı. Gerilerden takip ettiği 2010 şampiyonasının aksine iyi bir başlangıç yaparak, savaşın içinde olduğunu gösterecektir.

 Geçtiğimiz sezonu adeta test yaparak ve datalar elde ederek geçiren Mercedes Gp, dersini iyi çalışmış olacak ki, testlerde, bu sene  şampiyonluk mücadelesinde iki otomobil daha olduğunun sinyallerini verdi. Özellikle lastik ve aerodinamik konusunda sorunlar yaşayan takım, tecrube abidesi R. Brown liderliğinde oldukça iddalı gözüküyor. Lastik uyumu, çok çalışılarak geçirilmiş kış ayları, yüksek Mercedes teknolojisi ve mükemmel iki pilotu ile yarış gününü iple çeken bir takım imajındalar. Yaşayan efsane M. Schumacher’ in takıma katkısı tartışılmaz. Soğukkanlı şampiyon pilot, bir daha hiç yarışmasa bile kırılması güç rekorları elinde bulundurmanın verdiği güven ve rahtlıkla, bu sezon yapacağı geri dönüş ile adından sıkça söz ettirecek bir görüntü çiziyor. 91 grand prix zaferi, 68 pole pozisyonu, 154 podyumu ve 7 dünya şampiyonluğu gibi inanılmaz rakamlara, bu sezon eklemeler yapabilecek güçte. Vatandaşı N. Rosberg, geleceğin pilotlarından. Alman disiplini ve soğukkanlılığı damarlarında olan Rosberg, yıldızını bu sezon parlatabilir. F1 dünyasında uzun yıllar var olacak bir pilot. Tecrubeli bir patron, üstün bir teknoloji ve usta bir partner, gelişimi adına adeta bulunmaz bir nimet.  

 2011 sezonu 25 – 27 Mart tarihleri arasında, uzak kıta Avustralya’da start alacak. Özlediğimiz motor sesleri ve mükemmel çekişmesi ile oldukça heyecanlı bir sezon bizleri bekliyor. Sezonun başlangıcına sayılı günler kala, yepyeni teknoloji eklemeleri, araçların artan hızları ve hırslı pilotları ile hafta sonlarının keyfi geri geliyor. Hız dünyasının bu en üst kategorisinde, Avustralya’da sönecek kırmızı ışıklarda görüşmek dileği ile, tüm hız tutkunlarına, unutulmaz anlar yaşayacakları bir sezon dilerim .

 

 

 Volkan Başer


Yorumlar

  1. Avustralya yolcusu kalmasın….

    Antrenmanlara 2 gün kaldı..

  2. Yazınız çok güzel olmuş,aynı şekilde takımlar hakkında teknik meseleleleri yorumlarsanız okumak için can atarım.

  3. Hız tutkunu, Trf1.net takipçisi yazar ve okuyucu arkadaşlarım,

    Öncelikle zaman ayırıp yazımı okuduğunuz ve değer verip yorumlarınızı paylaştığınız için tek tek teşekkür ediyorum.
    Bu sezon sizlerle birlikte bu sayfalarda olacağım. Köşe yazısı yazmanın en güzel yanı, yazınızın okunması ve iyi, kötü farketmeksizin yorumda bulunulmasıdır. Uzun yıllardır takip ettiğim bu sporda zaman zaman fanatiklik derecesinde tuttugum takım ve pilotlar oldu. Ancak zaman ilerledikçe, aslında F1' in bu eşsiz dünyasına fanatiklik derecesinde hayran olduğumu fark ettim. Benim için en hızlı olmak, rekabet ve cesaret kelimeleri çok önde. Dolayısı ile desteklediğim pilot yada takım yok.
    Kalben çok sevdiğim motor sporları dünyasının, en parlak yıldızı Formula1 her zaman çok özel olackatır. Burada benimle aynı düşüncelere sahip insanlar olduğunu görmek çok güzel.

    Kırmızı ışıklar söndüğünde, hız sizinle olsun.
    Görüşmek üzere..

  4. Nebuchadnezzar  avatarı
    Nebuchadnezzar

    Fikir hürriyetine saygı çerçevesinden bakarak okuyanlar ,emek verilmiş,akıcı ve güzel bir yazı olduğunu farkederler..

  5. Güzel yazı. Benimde yazılanlar hakkındaki nacizane yorumum;
    ———————————————————–
    Hamilton
    ……..beklediği çıkışı bir türlü yapamayan.
    ……..lastiklerim bitti, pite girmem gerek’’
    ……..sezon sonu girdiği ruhsal çöküntüyü üzerinden atmış gibi görünüyor.
    (bu 3 cümle oldukça yanlı geldi bana. malum bu yazı habere yapılan bir yorum değil. sitede haber olarak yayınlanan bir yorum. yani yanlı olamaz. ki haber altına yapılan bir yorum olsaydı ben de bu yorumu yazmazdım)

    beklediği çıkışı yapamamak bu sezonu kast ettiyse yazının sahibi, buna anlam veremedim. Momentum tutturamadı veya istikrarlı olamadı dese tamam. ama neyin çıkışı?

    sezon sonu girdiği ruhsal çöküntü? bu ise bambaşka bir kavram. Hamilton'ın yaşadığı şey çöküntü değil karmaşadır. çöküntü kelimesinin karşılığı bambaşka birşey. ruhsal çöküntü yaşayan biri son yarışlarda atak atak üstüne yapamaz veya son yarışta harika bir iş çıkartıp polü az bir farkla kaybedemez.
    çöküntüye örnek: takım arkadaşını geçmek isteyip aradığı desteği pitten bulamayan pilotun karşı tarafı salakça davranmakla suçlamasıdır.
    (ayrıyetten Nicole gibi bir kadına sahip olmak ve aklını %100 yarışa verebilmek?)
    ———————————————————–
    McLaren takımı, bu sezon teknolojik olarak biraz geride kalmış gibi görünüyor?
    bu tarz bir söylemden sonra, nedeni yazılmalı. rakipler teknolojik olarak şunları sundu, McLaren bunlara karşılık veremedi gibi ve bu sebeple geride. kaldı ki McLaren hakkında yapılan haberler bunun tam tersini ispatlıyor.
    ————————————————————-
    ………Markanın F1 tarihindeki 16 şampiyonluğu, 812 grand prix ve 643 podyum , bu tecrube ve kaliteden geliyor.

    Kısmen zayıf tanım. Tecrübe kelimesi biraz silik, 60 yıl ile en fazla f1 de bulunmanın doğal bir getirisi. tabi f1'in ilk yarışlarında bazen yarışlarda aynı anda 7 (yedi) adet Ferrari'nin yarışa katılmasınında istatistiklerde oldukça faydası dokunmuştur.

    yoksa kalite ve tecrübenin olduğu yerde Prost'un benzetmesi ile f1 aracı görünümünde bir kamyon üretilemez.
    ———————————————————–
    16 şampiyonluğu, 812 grand prix ve 643 podyum
    652 podyum olacak.
    **********************

    sonuç olarak yazı, kısa alanda oldukça fazla detay ve görüş bildirmesi ile oldukça başarılı. bende Volkan'ı tebrik ederim. Gelecek yazılarını da aynı keyifle okuyacağımı düşünüyorum. tabii bu yorumumu bir katkı olarak görmesini isterim.

  6. güzel yazı olmuş, ufak tefek hatalar sıkıntı değil, objektifliğiniz hoşuma gitti.

  7. Aramıza hoşgeldin Volkan Başer .

  8. Volkan bey tebrik ederim. çok güzel bir başlangıç yapmışsınız. keyif aldım okurken

  9. aslında düzelttim oradaki hatayı evet 812 grand prix te 643 podyum basarısı, 215 1. lik ..
    Hassasiyet için teşekkurler, yazım hataları konusunda ise affınız dileği ile ..
    Okunuyor olmaksa en büyük motivasyon..

  10. Hocam o 812 yarış olacaktı galibiyet değil 🙂

    215 galibiyeti var…

    Ferrari-215
    Mclaren-169
    Williams-113
    Lotus-79
    Renault-35
    RedBull-15
    Mercedes-9

    Güncel takımları yazdım yoksa arada olan takımlarda var…

  11. "… 812 yarış galibiyeti ve 643 podyum zaferi…"

    Hay maşallah be 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir