Brackley kökenli takım, sezon öncesi son testlerde etkileyici bir performans ortaya koymuş ve Avustralya’ya Red Bull ile mücadele etmek için gitmişti.
Ama hem Nico Rosberg hem de Michael Schumacher, araçlarında yeteri kadar rahat değildi ve takım, aracını umduğu gibi çalıştıramadı.
Her iki aracın da kazalar nedeniyle yarıştan ayrılmak zorunda kalmalarına rağmen Mercedes GP’nin hızı da yeterli görünmüyordu.
Olanlar konusunda konuşan Brawn: “Kışın (Testlerde) Barselona’da aracın son haline ulaşıldığı bir yaklaşım benimsedik. Barselona, hiç güçlü olamadığımız bir pistti ama araç orada çok iyiydi.”
“Michael, son günde araçtan çok memnundu. Aracı bir iki saatliğine Nico’ya verdik ve o, önceden bindiğine göre oldukça farklı bir araç olduğunu düşündü. Bu yüzden, bu hafta sonuna iyi bir iş çıkarabiliriz güveniyle gelmiştik.”
“Ama darmadağınık bir hafta sonu geçirdik. Bu günlerde araçlarda birçok ilginç sistem var. Her şeyin çalışması konusunda bir görevimiz vardı; bu da aracın dengesindeki temel işleri yapıp doğru ayarı bulma çalışmalarını yapmamamızı sağladı.”
“Hayal kırıklığı yaratan bir hafta sonuydu ve olduğundan daha iyisini yapabilirdik”
Takım patronu, aracın sistemlerinin istedikleri gibi çalışmadığını ve pilotların araç içinde kendilerine güvenemediklerini belirtti.
Brawn: “Sorunumuz, pilotların her viraja girdiklerinde nasıl bir araca sahip olduklarını tam olarak bilemiyorlardı. İstikrarsızlık, işleri onlar için zorlaştırdı.”
“Araçta bazı sistemlerde değişiklik yaptık. Bu hafta sonu dağınık olan bir takım şeyler var ve asıl zor olan, pilotların ve mühendislerin, üzerinde çalışacak kadar yeterli derecede istikrarlı bir araç bulamamasıydı
Brawn, mevcut pakete yoğunlaşmalarının öncelikleri olduğunu ifade etti.
Brawn: “Planlanan bir seri yenilik var ama odaklanmamız gereken şey, elimizde olanı kullanmaktır. Temelleri var ve bir hafta sonu boyunca her şeyin bir arada çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Ardından çok daha güçlü bir performans ortaya koyabiliriz.”
Bir yanıt yazın