Mümtaz Tahincioğlu, Türkiye Grand Prix’sinin takvimde yer alması için bir yıldır uğraştıklarını, ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi.
Formula 1’in ticari haklarını elinde bulunduran Bernie Ecclestone ile görüşmelerde Türkiye’nin istenilen 26 milyon doları vermediğini ifade eden Tahincioğlu, ”Bizden 26 milyon dolar istense de 23-24 milyon dolara bitirebilirdik. Bizim 13 milyon dolar ve 100 bin seyirci garantimizi de Ecclestone kabul etmedi. Ama artık kuş elimizden uçtu. Artık 2012 takvimi için yapılacak birşey kalmadı” dedi.
Türkiye’nin tekrar Formula 1’e dönmek istemesine halinde rakamların da değişebileceğini dile getiren Tahincioğlu, şöyle konuştu:
”Formula 1’e son katılan katılan ülkelerden alınan rakamları bizden istemediler. Yeni giren Rusya, Hindistan, Singapur 35 ile 40 milyon dolar arasında ödeme yapıyorlar. Tekrar takvime girmek istediğimizde inşallah bizi aynı kategoriye koymazlar. İnşallah bugünkü dile getirdiğimiz rakamlarla konuşuruz. Ben bundan korkuyorum. Diğer bir korkum ise şu an da 20 yarış var ama 23-24 ülke de F1 yapmak istiyor. Takımlar ise yarış sayısının kısıtlanmasını istiyor. Geçmişte 16 yarış varken bu 20’ye çıktı. Yarış sayısının düşmesi demek, dışarıda kalacak ülke sayısı daha fazla olacak demektir. Yarış alabilmek için rekabet artacak. Arz talep meselesi daha da kızışacak. Şu anda arz talep meselesinden dışarıda kaldık. Çünkü rakamlar arttı. Bizden istenilen rakam verilmeyince otomatikman dışarıda kaldık.”
“Her şey istemekle alakalı”
Tahincioğlu, Formula 1 Türkiye Grand Prix’sinin geleceğiyle ilgili olarak da ”2013 için konuşmak gerekiyorsa bence erken davranmak lazım. 2012’deki gelişmeleri beklememek lazım. İş sıcakken belki bu platformun üzerinde çalışma yapabiliriz. Ama bunun hepsi Türkiye’nin bu işi istemesiyle mümkün olur. Yoksa bize kimse zorla gel bu işi yap demez. Öyle bir dünyanın içinde yaşamıyoruz” diyerek, gelecek yıl için erken harekete geçilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
“Zor alıp, kolay verdik”
İstanbul Park’ı çok güzel ve sevilen bir pist ve tesis olduğunu anımsatan Tahincioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herkesin gelip İstanbul’da yarışmak istediği bir tesis. Şehir olarak çok sevilen bir şehir. Ama bunların hiçbirisi yetmiyor. Neticede bu işin bir ticari değeri vardır, o değeri ödemek zorundayız. Bir anlamda Midyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olduk. Bu deyim bizim şu anki durumuzu en iyi şekilde ifade ediyor. Çünkü biz buraya gelinceye kadar ferdi ve ülke olarak çok çalıştık. 200 milyon dolar para harcadık. Yedi yıl üst üste yarış yaptık. Bu kadar uğraştıktan sonra, bu işin ne kadar zor olduğunu bilmemize rağmen kalkıp bunu vermemiz açıkçası beni çok üzdü. Çok zor alınan birşeyi vermek, çok kolay olmamalı. Bundan sonraki adımlar daha da zorlaşıyor. Kaldı ki, bu ülke uluslararası büyük organizasyonları yapmak isteyen bir ülke. Her türlü büyük organizasyonlara artık imza atıyoruz. Elimizde dünyanın bir numaralı tanıtım gücü olan Formula 1’i tutmuşken bunu bırakmak çok akıllı bir yöntem değildir.”
Kaynak: Eurosport Türkiye
Bir yanıt yazın