Neden moda? Vettel, Berlin’deki ikonik Bread & Butter moda fuarındaydı, Wings for Life isimli yardım derneği için,açık artırmada satılacak bir jean’i, elinde bir dağlama demiri ve biraz boya ile şekillendiriyordu.
Formula 1, büyüleyici bir iş. Dolayısıyla, kendi modanı kendin oluşturuyor musun?
Sebastian Vettel: Ha, dürüst olmak gerekirse moda, gündemimde yüksek bir önceliğe sahip değil, ancak elbette evden ayrılmadan önce aynaya bakarım, bu yüzden moda konusunda pek de alakasız sayılmam (gülüşmeler) Bir şey açık: giysilerim rahat olmak zorunda. Kot ve tişört, rahat bir gömlek, bu tür şeyler. Renklere gelince, kendimi bu konuda biraz cesur sayabilirim. Kesinlikle rengarenk şeylerden hoşlanırım.
Giyecek olarak satın aldığın en çılgın şey nedir?
Hiç abartılı şeylere para vermedim. O tarz biri değilim. Her zaman, kesinlikle giyeceğim şeyleri satın alırım. Aslında, bu tam olarak doğru değil. Bir keresinde gençken, eski moda bir şapka almıştım. Hiç giymedim.
Cümleleri tamamla. Elbiseler.. olmalı.
…rahat, işlevsel olmalı ve tabi ki iyi görünmeli. En azından öyle olduğunu ummalıyım. (gülüşmeler)
Eğer kotları giysilerinin dayanak noktası olarak alırsak, hangi ünlü markalarla bağdaştırırsın?
Hmmm, sanırım herkes kot giyer. Evrensel bir giysi; günlük yaşamımızın bir parçası. Tabi, James Dean ve Marlon Brando günlerinde farklıydı. Geçmiştekiler ölçü değil -rebel gear- ancak beklentiler öyleydi. Muhtemelen bu iki ismi, kotlar için en ünlü tipik bir örnek olarak verebiliriz. Bugün, kotları istediğimiz her fırsatta giyebiliyoruz. En azından ben yapıyorum! Hâlâ bunu yapabilecek üst yaş sınırının altındayım
Peki, yaş sınırı nedir?
30 ve yukarısı. Daha sonraki yaşlarda “her fırsat” biraz azalıyor.
Şöhretin olumsuz tarafları nelerdir?
İnsanların göremedikleri. Seni araçtayken, yarışırken görüyorlar ve eğer başarılı olursanız takdir ediyorlar. Ama bu seviyenin neye mal olduğunu göremiyorlar. – disiplin, günlük antreman ve çalışma, içerideki baştan çıkarıcı şeylerin üstesinden gelme ve öfke ile mücadele. Bunlar, dışarıdakilerin görmedikleri psikolojik mücadeleler. Ama ayrıca, zihinsel mücadele de var – mühendislerinizle görüşmelerde, onlarla aynı seviyede olmalı ve etrafta neler olup bittiğini teknik olarak algılayabilmelisiniz. Tüm bu durumlar, hayranlar tarafından görülmüyor. Bunlara değer vermiyorlar, çünkü bunları görmüyorlar. Televizyonu açtığınızda ve sıralamaları gördüğünüzde sadece anlamsız bir gürültü – birkaç tur olduğunu düşünürsünüz. Ancak bunu yapmak, en azından 10 ay boyunca, 7/24 bir maraton içinde olmayı gerektirir.
Hiç moda dergisi aldın mı?
Sizin için sürpriz olabilir, ama evet, aldım. Birkaç kez. (gülüşmeler)
Öyleyse, Vogue ve Harper’s Bazaar gibi son dönem dergilerle alakalısın?
…Son söylediğin derginin adını hiç duymadığımı kabul etmeliyim.
Hayalini yaşıyorsun. Nasıl bir duygu?
Düşündüğümden farklı. Her zaman yarışmak ve bu yöndeyse, hayalleriniz büyümez. Ancak hayat hayal edemeyeceğiniz şeylerle geçiyor, çünkü nasıl bir şey olacağını bilmiyorsunuz. Yolunuza çıkacak en ufak şeyi bile tahmin edemiyorsunuz. Devamlı seyahat ediyorsunuz, 7/24 bir işiniz var ve kendinize ayırabileceğiniz çok az bir zaman var ve hatta arkadaşlarınız ve aileniz için çok daha az bir zaman. Beni yanlış anlamayın, şikayet etmiyorum. Bu hayatı yaşamayı seviyorum ve eğer tekrar bir seçim yapmam gerekseydi, en çok tatmin olacağım şeyi, yarışmayı tercih ederdim. Hiçbir şey bana aynı seviyede zevk vermedi. Ancak ayrıca kabul etmeliyim ki bunlar valiz, bavullarla geliyor ve çok nadiren nasıl bir yaşamım olduğunu dışarıdakilere gösteriyor. Tüm bu gösterişler zenginlik değil.
Ama oldukça rahat görünüyorsun…
… ve evet, kesinlikle öyleyim… Şanslı bir konumdayım ve bunu yeteri kadar değerlendirdiğimi umuyorum.
Formula 1’i büyüleyici yapan nedir?
Sanırım Formula 1 ve çekiciliği birarada, evet, ama benim için spor, elbette önceliklerim arasında.
Bir yanıt yazın