Büyük Patronlar: Frank Williams

yazar:

kategori:

 

1942 yılında İngiltere’de doğan Williams, lisede bir arkadaşının ödünç verdiği Jaguar XK150‘yi sürene kadar otomobillerle hiç ilgilenmemişti. Bu otomobil onun içindeki yarışçı ruhu ortaya çıkarmıştır.

Sürücü ve mekaniker olarak geçen yıllardan sonra, 1966 yılında Frank Williams Racing Cars şirketini kurarak F2 ve F3 yarışlarına katıldı. 1969 yılında ise, bir önceki sezonun başarılı araçlarından biri olan Brabham aracını satın alarak yakın arkadaşı Piers Courage’ı koltuğa oturttu. Jack Brabham sinirlenmişti. Çünkü sattığı aracın F1′den farklı bir seride kullanılmak için alındığını düşünüyordu. 1969 yılı Williams ve Courage için iyi bir başlangıç oldu. Monaco ve Amerika yarışlarında ikincilikler geldi.

Courage, 1970 yılında ise Williams’ın satın aldığı eski De Tomaso araçlarından biri ile yarıştı. Rekabetçi olmayan bu araçla yaptığı kazada, Piers Courage yaşamını yitirdi. 1977′ye kadar March araçlarıyla yarışan Frank Williams Racing Cars, kayda değer bir başarı elde edememişti.

1978 yılında Frank Williams kendi araçlarını üretmeye karar verdi. Tasarımcı Patrick Head ile ortak olarak şimdi takımın temelini atıp Williams Grand Prix Engineering’i kurdular. Patrick Head tasarımı ilk Williams aracı olan FW06, Alan Jones‘un sürüşüne teslim edildi. Yer etkisi furyası için geç kalan araç gerilerde kalmasına rağmen, yer etkisi sistemine sahip olmayan en iyi araçlardan biri olduğunu kanıtladı.


Cosworth DFV motoruyla 1983′e kadar yarışan Williams araçları, bu dönemde iki şampiyonluk ve 17 yarış zaferi kazandı. 1984-1987 arasında ise zamanının güçlü turbo motorlarına sahip Honda ile anlaşıldı ve iki şampiyonluk daha kazanıldı. 1988 yılı Judd motorlarıyla geçen bir kayıp yıldı. Araç rekabetçi değildi ve aynı zamanda dayanıksızdı da.

1986 yılında Frank Williams, Paul Ricard pistindeki testten ayrılıp havaalanına yetişmeye çalışırken aracının kontrolünü kaybederek kaza yaptı ve omuriliği zedelendi. Williams, o günden beri tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.

1989 yılında başlayan Renault motorları döneminde Williams takımı büyük başarılara imza attı. İlk 3 sene şampiyonluğa oynayan takım, 1991′de genç tasarımcı Adrian Newey‘in takıma katılmasıyla yeniden atağa kalktı. 1994 yılında Ayrton Senna’nın ölümüyle sarsılan takım geçirdiği sıkıntılı dönemi çabuk atlattı. 1992-1997 arasını domine eden Williams F1 takımı, bu dönemde 5 şampiyonluk ve bir ikincilik elde etti.


1999 yılında İngiliz kraliyet şövalyelik nişanına layık görülerek isminin başında “Sir” kullanmaya başladı.

Adrian Newey’in Mclaren’a geçmesiyle, Williams takımı yavaş yavaş gerilemeye başladı. Birer yıl kullanılan Mecachrome ve Supertec motorlarından sonra BMW ile anlaşan takım 2005′e kadar bu motorları kullandı. Takım, BMW döneminde 10 yarış zaferi kazanırken, şampiyonada dominant Ferrari’nin yanına bile yaklaşamadı.


2006-2011 yıllarında Cosworth ve Toyota motorları kullanan takım 2011 yılında en kötü dönemini yaşadı ve sadece 5 puan alabildi.

2012 yılında girdiği geniş çaplı yapılanmaya Renault motorları da eklenince, Williams takımı yavaş yavaş eski güzel günlerine yaklaşmaya başladı. Pastor Maldonado‘nun kazandığı İspanya GP ile bu yenilenmenin ilk meyvesi alındı.


Williams F1 takımı, 9 takımlar ve 7 pilotlar şampiyonasına sahiptir ve toplam 114 yarış birinciliği kazanmıştır.

Formula 1 takımının yanında Williams Hybrid Power şirketini de yöneten Williams, KERS gibi hibrid teknolojileri geliştiriyor ve pazarlıyor. 2012 yılında Patrick Head takımdan ayrılarak WHP yönetimine dahil olmuştur. Şirket, motorsporları ve endüstriyel kullanım için enerji geri dönüşüm projelerinde faaliyet göstermektedir. 2012 Lemans 24 saat yarışını kazanan Audi R18 e-tron quattro, Williams Hybrid Power kaynaklı bir KERS ünitesi kullanmaktadır.

xtrabit racing


Yorumlar

“Büyük Patronlar: Frank Williams” için 8 yanıt

  1. Eline Sağılığ "xtrabit racing" güzel bir bilgilendirme oldu benim için.Teşekkür ederim.

  2. Michel Nostradamus  avatarı
    Michel Nostradamus

    Eline sağlık xtrabit racing. Teşekkürler.

    Gerçek F1 severler bu kişiler işte. Diğerleri sadece iş adamıdır. Ruhsuz ve her türlü ihlale açıklar.

  3. Ben de hatırlıyorum öyle bir şeyi. Özgür olabilmek için hisse vermemiştir ama, şimdi ise hiçbir işe yaramayan toto wolff'a satmak zorunda kaldı hisselerini.

  4. Kemal  Şengül  avatarı
    Kemal Şengül

    Ellerine Sağlık Günay..

    Frank Williams bir o kadar soğuk ama bir o kadarda sempatik gelir, sevdiğim takım patronlarından birisi..

  5. Team Sauber  C32  avatarı
    Team Sauber C32

    Maldonado'nun galibiyeti ile o kadar mutlu olmuş ki fotoğraftan anlaşılıyor.
    Günümüz F1'inde mutlu olmayı en çok hak eden adam. 🙂

  6. Heikki Kovalainen avatarı
    Heikki Kovalainen

    Yanlışım varsa düzeltin Kendi Söylemişti Hayatındaki en büyük hata Adrian Newey ondan hisse istediginde onu reddetmesi olmuş bencede en büyük hata o olmuş 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir