2013 sezonunun ikinci yarışı olan Malezya GP’si, Formula 1 ‘ de artık kronik hale gelen takım emri tartışmalarını, yeniden alevlendirdi.
Gerek Redbull, gerekse Mercedes takımları, yarış sonrasında çelişkili açıklamalarda bulunarak, takım içinde tam bir uzlaşmaya varılamadığını, istemsiz de olsa dile getirdiler.
Yarış hafta sonuna, RedBull ve Lotus takımları hızlı başladı. Üçüncü antrenmanlarla birlikte, bu takımlara Mercedes’te dahil oldu.
Kuru zeminde başlayan fakat yağmur altında tamamlanan sıralama turlarında, Vettel yine belirgin bir farkla birinciliği alırken, Massa’nın üst üste dördüncü kere Alonso’yu mağlup etmesi dikkat çekiciydi.
Mark Webber ve Raikkonen sıralamalarda hayal kırıklığı yaşarken, biraz toparlanma belirtileri gösteren Mclaren, Button ve Perez’le birlikte sekiz ve onuncu sıraları aldı.
Pazar günü Malezya koşullarına göre daha soğuk bir hava vardı ve bu Redbull için iyi haberdi. Islak zeminde başlaması kesinleşen yarışa, tüm pilotlar geçiş lastikleri ile başlayacaktı.
Starla birlikte Mark Webber, makus talihini yenerek çok iyi bir start aldı ve üçüncü sıraya yerleşti. Alonso ikinci virajın girişinde, Vettel’in biraz erken frenlemesiyle, hafif bir temas yaşadı ve ön kanadına zarar verdi. Pist hızla kurumaktaydı ve Ferrari’nin Alonso ile yarışın henüz başında yapacağı bir pit, galibiyet ve podyuma veda etmek anlamına geliyordu… Domenicalli Alonso’yu, kuru zemin lastiklerine geçene kadar pistte tutma kararı aldı. Kazanmak isteyen ve takımına güvenen her takım patronunun alması gereken bir karardı bu fakat arka düzlükte kanadın kırılması nedeniyle, Alonso yarış dışı kaldı. Webber artık üçüncü sıradaydı ve galibiyete ortaktı. Favorilerden Raikkonen, startla birlikte üç sıra kaybetti ve ön sıralardan oldukça uzak kaldı.
Islak zeminde Redbull ve Mercedes benzer tempolar tutturdular. Kuru zemin lastiklerine, bir iki tur erken geçen Vettel, favorilerden pit stopları başlatan taraf oldu ve ilk pitlerin ardından Webber’e geçildi. Massa’nın temposu öndeki takımlara ayak uydurmaktan uzaktı ve Raikkonen’de hem trafiğe takıldığından, hem de ilk turlarda ön kanadına verdiği hasardan ötürü, beklentilerin uzağında kaldı.
Yarış Mercedes ve Redbull takımları arasındaydı ve Redbull daha stabil ve istikrarlı lastik kullanımı nedeniyle, bir adım öndeydi.
Hamilton pitlerden hemen sonra, Vettel’e yaklaşmaya başladı ve DRS alanına kadar geldi, fakat kısa vites oranları ve viraj çıkışlarındaki üstünlüğüyle RedBull’u geçmek kolay değildi.
Yarışın henüz yarısı bitmişken, Redbull telsizinden şaşırtıcı fakat kararlı bir ses yükseldi; “geçmeme izin verin”…Vettel’in sitemiydi bu aslında, çünkü takım arkadaşından bir iki tur hızlı gittiği zaman, böyle bir gelenek varmış ve zamanı gelmiş gibi bir ifade kullandı.
Tarihin en genç üç dünya şampiyonu ve Micheal Schumacher’in varisi olarak gösterilen bir pilottan pek beklenmeyecek bir tutumdu bu, yarış ortadaydı ve daha sezonun ikinci yarışında, takım emri uygulayacak bir tablo yoktu ortada…(Mclaren’in 1999 yılında yaptığını tekrarlamanın anlamı yoktu) Takımda henüz yarışın ortasındayız gibi açık bir ifade kullandı.
Benzer durum Mercedes için de geçerliydi fakat Ross Brawn’nın tavrı netti.
İki takımda benzer stratejiler uyguladı ve son pitlerden önce Webber ve Vettel arasında birincilik, Hamilton ile Rosberg arasında da podyum mücadelesi vardı. Son lastik değişimlerinden sonra, pit çıkışı Redbull pilotları arasında başlayan ve podyuma kadar devam eden çetin bir mücadeleye sahne oldu.
2010 İstanbul GP’sini hatırlatan bir sahne vardı ortada, Webber çok iyi savunma yapıyordu ve Vettel’de pistin her alanında, her sektörde geçmek için, ısrarlı bir takibe girmişti.Tam bu sırada Vettel’in telsizinden, Horner’ın sesi yükseldi. “Bu aptallık”….Redbull Pit ekibinin stresi televizyon ekranından belli oluyordu, Newey ve Horner adeta buz kesmişti.
Vettel pek de normal olmayan bir şekilde, start düzlüğünde dışarıdan yaptığı atakla Vettel’i geçti ve farkı açmaya başladı. Mercedes de Rosberg Hamilton’a oldukça yakındı ve arka düzlükte takım arkadaşını geçerek, üçüncülüğü aldı. Pistin yapısını çok iyi kullanan Hamilton, start da DRS yardımıyla yerini geri aldıktan sonra, takımdan net bir açıklama geldi. “Bu şekilde finişe ulaşın”.
Vettel son turlara rahat bir şekilde girerek galibiyeti aldı, Webber ikinci olurken, Hamilton’la podyum tamamlanmış oldu.
Podyum seremonisi öncesi, pilotlar arasındaki gerginlik hat safhadaydı ve Webber Vettel’e kızgın bir ifadeyle “multi21”dedi…Bu motorun kısılmasını belirten kod anlamına geliyordu ve takım dördüncü pitlerden sonra, yarışın bu sıralama ile tamamlanması konusunda, pilotlarına direktif vermişti.
Mark da bu direktifin neticesinde motoru kısarak aracı koruma moduna girmişti ki, Vettel’in galibiyet için galibiyet için! Atakları ile mücadele etmek zorunda kaldı.Son yılların en gergin podyumu ve basın toplantısıydı. Webber her zamanki açık sözlülüğüyle olan biteni anlatırken, Vettel sessiz kalmayı tercih etti.
Hamilton basın toplantısında, podyumu Rosberg’in hat ettiğini ve bugün daha iyi bir tempoda sürdüğünü söyleyecek kadar olgunlaştığını gösterdi.
Vettel kısa bir süre sonra takımdan ve özellikle Webber’den özür diledi, takımdan gelen açıklama da benzer nitelikteydi ve Vettel’i kapalı bir üslupla eleştirildi…
Yarışın sonları, Senna Prost zamanlarından kalma bir mücadeleye ve podyuma sahne oldu.
Takım emirleri yarışlar devam ettiği sürece uygulanacaktır fakat pilotların rakiplerini geçmek yerine, takımdan gelen böyle bir güvenle yol vermelerini istemeleri, motor sporlarının zirvesi için için, pek kabul edilebilir bir durum olmasa gerek…
Gürcan Hezer
Bir yanıt yazın