Brezilyalı Bir Pilot

yazar:

kategori:

Sitemizde önceden Senna ile ilgili bir yazı yazılmadı sanırım. Bu nedenle bende bu pilotla ilgili bir yazı yazmak istedim.

Aytron Senna Sao Paulo kentinde 21 Mart 1960 tarihinde dünyaya gelmiştir.Senna doğuştan varlıklı bir ailenin çocuğu oldunuğundan Formula 1 pilotluğu için biraz şanslıydı.İlk karting yarışını 1973 yılında İnterlagos’da kazanmıştır.Bu başarısının ardından okul çıkışları  hep karting merkezine koşmuştur.Ve  ileride kendisine çok fazla yardımcı olacak bilgileri burada öğrenmiştir.Karting alanında birçok başarı elde eden Senna özel hayatında da 19 yaşında Lilian Vasconcelos Souza ile evlenmiştir. Formula 1 öncesi son adımda Formula 3000’de başarısı ile Frank Wiliams ‘ın dikkatini çekmiş ve Wiliams ‘da test sürücülüğü yapmaya başlayarak F1 kapılarını kendini aralarmıştır.

Bu olaydan 3 sene sonra 1984 Monaco Gp’de çokda güçlü olmayan Toleman-Hart takımı ile yağmurda gösterdiği mükemmel performansla seyircilerin ve yöneticilerin dikkatini çekmiştir.1985 de Lotus’a geçerek Portekiz’de ilk gp galibiyetini almışıtır.1988 senesinde Mcleran’a geçerek takım arkadaşı Alain Prost ile ölümüne kadar sürecek çekişmesi başlamıştır.Ve de Mcleran ile henüz ilk senesinde 90 puanla şampiyonluğa ulaşmıştır.İnterte veri bulamam nedeniyle kaç adet yarış kazandığı bilgisini maalesef size veremiyorum.1989 sezonunda Senna yine şampiyonluk savaşının içerisindeydi. Japonya GP’de bana göre Senna’nın kariyerindeki en trajedik olayı yaşandı.Prost’un şampiyon olması için Senna’nın yarış dışı kalması yeterli olacaktı.Ve de zaten öyle olmuş sayılabilir.

Prost bilerek Senna’ya çarparak şampiyon olmuş olacaktı.Ancak öyle olmadı bu darbe yalnızca Senna’nın ön kanadını kırdı.Sonrasında Senna aracı görevlilere ittirerek kaçış yolundan piste geri döndü.Piste araç bulunmaması sebebiyle şiganı düz kestiğini  duyan Prost yarıştan sonra yarış kontrolle başvurdu.Eğerki tarafsız bakacak olursak olayda suçlu olan Prost’tu ancak bu işin siyasetinden anlayan Profösör kendi iyiliğine karar çıkararak şampiyonluğu elde etti.

1990 senesinde aslında 1989 sezonundan bir farkı yoktu.Ancak bu sefer farklı olan Senna’nın rakibi Ferrari’de bulunuyordu ve bu sefer Alain yarış dışı kalırsa Senna şampiyon olacaktı.Suzuka’da Senna’ya haksızlık yapıldı ve polden başlayan pilotun kalkacağı yer sağ tarafa alındı.Ve de bu olaydan sonra Senna şu açıklamayı yaptı :^Bu sefer gerçekten benim istediğimin olmasını istedim^ dedi ve yarış startında  bu sefer Senna araçı Prost’un üstüne sürüyordu.

1991 sezonu Senna için pek olaylı geçmeden şampiyonluğu aldı birçok yöneticininde söylediği gibi Senna ‘ nın en formda olduğu sezondu. 1991 sezonu sonunda Prost Ferrari’den sürekli şikayet etmeye başlayınca takımdan kovuldu ve 1 senelik arasının ardından 1993 sezonunda Wiliams’a geçti             

1992 sezonunda Wiliams’ın keşfetiği anti patinaj sistemi sayesinde araç kendi dengesini ayarlayabiliyordu.Bu sayedede pilotlara yalnızca aracı finişe en önde getirmek kalıyordu.1992 sezonunda Mcleran Wiliams’ın çok gerisinde kaldı.Hata Senna bile Wiliams’a geçmek için uğraştığını inkar edemedi.Ancak Wiliams takımında Alin Prost vardı ve Alain ‘nın sözleşmesinde tek bir madde vardı.Aytronla aynı takımda olmamak.Bu konu hakkında Senna şöyle bir açıklama yaptı:^Bir sene ara vermeyi bile düşündüm ancak bu çok büyük bir kayıp olur.Formula 1 pilotlarının elinde kısıtlı zamanları var bu nedenle bırakamam^

1993 sezonunda Wiliams rahat bir şekilde şampiyonluğu elde etti. Alain Prost’da 4. Şampiyonluğunu elde etmesinin ardından emekli oldu.Ve bu sayede Senna’ya Wiliams yolu açıldı.         

Aslında herşey daha burda başlıyordu.Fia 1994 sezonu için takımların anti-patinaj gibi elektronik avantaj sağlıyacak sistemleri yasakladı.Wiliams aracı ise tamamen bu sistem üzerine kurulmuştu.Bu nedenle 1994 senesinde gayet dengesiz bir araca sahip olan Senna  sürekli spin atıyordu.Ve 3 yarış sonunda topladığı puan 0’dı.Senna dengesiz araca rağmen San Marino’da poleden kalkacaktı.(keşke kalkmasaydı)Yarış akşamı Frank Wİliams Senna’nın yarışacağından henüz emin değildi.Senna Tanrıya inancı çok yüksek olan bir pilottu.Kara pazarın sabahında o İncil’ini yine okumuştu hiç yanından ayırmadığı İncil’İ…

Yarıştan önce Senna, direksiyonun kendisine çok yakın olduğunu ve bunun da sürüşünü etkilediğini söylemişti. Direksiyon milini kestiler, kısalttılar ve tekrar kaynak yaptılar. Ancak Senna bu işlemin sonu olacağını bilmiyordu.Yarış startı verildi.7.turda 210 km hızla Tamburello Dönemecine giren Senna virajı alamayarak beton duvara çarptı.Direksiyon milinden kopan bir parça Senna’nın kaskını delerek kafatasına saplanması sonucu hayatını kaybetti.Hastanede hayatı kaybetiği söylendi çünkü pistin kapanması istenmiyordu.   

Ölümünden birkaç ay önce yaptığı bir röportajda şunları söylemişti: Yarışlar, rakiplerle mücadele benim kanımdadır benim bir parçamdır. Eğer bir gün, hayatıma mal olacak bir kaza geçirirsem tek isteğim herşeyin hemen, bir anda olup bitmesidir. Tekerlekli sandelyeye mahkum kalmak istemem ya da hastane köşelerinde yıllarca sürünmek de istemem. Yaşayacaksam herşeyimle, bir bütün olarak yaşamalıyım. Yarım olarak yaşamak beni mahveder…

 

İSTATİSTiKLER    

Katıldığı GP 161

Kazandığı GP 41 (0,255)

Toplam Puan 615 (3,820)

Podyum 80 (0,497)

Pole Pozisyonu 65

Bitiremediği GP 53

En Hızlı Tur Zamanı 19

Katıldığı İlk Yarış: Brezilya 1984

Katıldığı Son Yarış: San Marino 1994

İlk Yarış Birinciliği: Portekiz 1985

Şampiyonluk: 3

Kazandığı Son Yarış : Avustralya 1993

Takımları: McLaren, Williams, Lotus, Toleman

 

Şuana kadar hep efsanenin kariyerini yazdık.Birazda insanlığından bahsedelim.Senna bir pilot kaza geçirince hemen yanına gider ve duruma bakardı antreman turlarında.Bir pilot ölürse en çok üzülenlerden olurdu.Ve herkese karşı saygısı vardı.Senna ayrıca çok duygusal bir pilottu.Yağmurda yaratığı mükemmel performans sayesinde lakabı RAİNMAN ‘di……

Her ne kadar istastikler en büyüğün Micheal olduğunu söylesede bence bu iki efsaneyi karşılaştırmamız çok yanlış olacaktır…

 

Paylaşan: Hamamg 


Yorumlar

  1. onur taskın avatarı

    onur Taşkın ·
    senna filmi müthiş bir özetmiş. izleyince spora bulaşan politikanın boyutlarını daha iyi farkettim. neler olmuş neler. daha iyi farkettiğim bir şey var ki , o da ne prost , ne shumi , ne alo, ne de herhangi bir yarışçı senna nın saf yarışçı kimliğinin eline su dökemez. tam bir beyefendilik asaleti örneği. hem pist üzerin de hem de pist dışında. tebrikler…..

  2. Yanlış yere yazmışım:)

  3. amerika da e ticarette vergi yok ama ülkemizde fena öpüyorlar yurtiçi değil sadece yurtdısında bile aracı satıcı da olsan devlet artık paypal hesaplarına bile bakıyor nereden geliyor bu para sorusu ile karşılasıyorsun.gittgidiyor daki ft.kesmeyenleri duman ettiler örn.hadi vergi olsunda normal gelir vergisine tabi olması mantıksız veya bir kar marjı olmalı sonuçta sıcak para girişi sağlıyorsun e ticaretin ekonomiye ciddi katkısı var tüm ülkelerde bir çok ülkede vergiden muaf e ticaret.

  4. Teknik bilgim yok ama bunu dropship bir firmayla anlaşmadan da yapanlar var. İnternational zone'dan birkaç kuruşa mal ettiği ürünü burada çok yüksek fiyatlara satanlar var ama belli bir bedel ve üzerinde gümrük işi ve tif meselesi devreye giriyor ki bu konuda gümrük mevzuatı her alanda olduğu gibi oldukça gri bir bölgede bulunuyor. Yani durum henüz Muğlak. Gerçi bu nedenle de gayet inovativ yönleri var. Kısacası bilmiyorum:)

  5. Bir şey soracağım ebay filan deyince aklıma geldi.dropship hakkında bilgin varmı ? varsa anlatıldığı gibi mi sence? işin vergisel boyutu ayrı bir pencere tabi.

  6. Sadece o dönem değil, f310 hurdasıyla 3 yarış kazandı ki o sene şampiyon olan Hill'e o aracı verseler 3 podyum zor yapardı. Aracın burnunu bile sezon ortasında anca yükseltebildi Ferrari. (1/24 diecast koleksiyonumun ilk parçasıdır f310 bburago ve Ferrari tarihinin siyah kanatlı en estetik aracıdır bana göre, o yıl yurtdışından sevgili abim getirmişti sonraları ebay ile tanıştık ve herşey küresel ekonominin akışında devam ediyor)

  7. peki hamilton bu katagoriye nasıl girdi . her anlamda vettelin gerisinde

  8. raikonen alonso hamilton konusunda schumi,ye katılmıyorum

  9. Kardesim veteli sevdiğim yok ama biraz güncel olsun die yoksa veteli asla sevmiyorum

  10. vettel 'mi bir dur bir bismillah ne ara senna shumi ile anilir oldu yuh yani !!

  11. Arkadaşlar bütün yorumlariniz için size teşekkür ederim elimden geldiği kadar tarafsiz bir yazı yazmaya calistim

  12. Nete senna filmi türkçe dublaj izle yazarsan 3. Sitede sorunsuz bir şekilde izlersin tablet kullandığım için link atamiyorum

  13. Raikkonen06  avatarı

    HD link atabilirmisin zahmet olmazsa tekrar teşekkürler

  14. Sinirlenmiyorum:) Ben bir döneme dikkat çektim 1991/1994 oradaki yapılan büyük işe ve kimlere karşı hangi araçla kariyerinin daha başında o dönemin büyük pilotlarına karşı nasıl büyük bir pilotaj ortaya konulduğunu ifade ediyorum.Çünkü Willams takımı aktif süspansiyona 1987 yılında geçmiştir Mclaren ve Ferrari ise 1992 yılında bu sistemi kullanmaya başlamışdır Bunların yanı sıra keza tc de aynı şekilde Çekiş kontrol sistemine ayrıca aktif süspansiyona en son geçen takım Benetton dır 93 ün sonunda geçmiştir bu sisteme.Mclaren ve williams bu sistemi çok daha erken kullanmaya başlamışlardır Michael bu sistemi totalde 1 yıl bile kullanmamıştır rakiplerine karşı bu sistemi büyük ölçüde kullanmadan mücadele etmistir.Akabinde sistem yasaklanmıştır 94 yılı için ve devam ettirdikleri içinde ceza almışlardır diskalifiye cezası bu avantajlı sistemleri kullanım süreleri gayet açıktır.Michael ın yarış mühendisi pat symonds f1 deki bir çok dahiden biridir tabiki araç üzerine olan etkisi yatsınamaz ama bu benetton ın bu avantajlı sistemlere o dönem için en son geçen takım olduğu dezavantajı gerçeğini değiştirmez.Benim amacım senin tezini çürütmek değil veya bir başka pilota haksızlık etmekde değil çünkü kim olursa olsun emek hiç bir zaman ucuz değildir insanlar boş yere bir yere gelmezler.İşte bu yüzden seni tenzi ederek bu konuda duyarsız, başarılı olan insanları eteklerinden çekme gayretini kendilerine iş edinmiş insanlara karşı duruşumu ortaya koyuyorum.

  15. Anti falan değildi. Sadece traction control konusunda biraz daha araştırma yapmanı ve pat symonds'un hem benetton'a hem de F1 'e kazandırdığı teknik! yenilikleri de incelemeni istemiştim Kaldı ki Symonds sadece yakıt tankı ve tc değil, daha sonraları stratejik kazalar konusunda da rüştünü ıspatlamış bir dehadır. Ancak Traction control sisteminden en çok kimin faydalandığını biraz daha araştır derim. O yıllarda Benetton sandığın gibi gridin kamburu değildi. Hem bir pilotu büyük yapan vitesinin sıkışmasıysa 1991 Brezilya gp'sini sadece 6.vitesi kullanarak kazanan pilotu tahmin etmen gerekir. Kimin daha büyük olduğu gibi çocukça bir tartışmaya gerçekten gerek yok. Schumacher neredeyse 20 sezon yarıştı. Her pilotu kendi dönemine göre değerlendirmek gerekir. Öyleyse en büyük Fangio'dur. Çünkü Konserve kutusu kadar güvenli! bir araçla yarışıyormuş. Onun başarısını veya pilotajını neyle kıyaslayacağız? Hiç gerek yok.

    silinmeden oku 🙂

  16. Hayır okumadım anti birseyler yazdıysan da mantığı yok çünkü ben yalan haber yapmıyorum bunların hepsi tarih arşivinde olan gerçekler tartışılacak bir tarafı yok.Evet inanması zor olabilir kimsenin yapamadıkları nı yapmış olabilir ama zaten bu sekilde efsane olunur.Aynı araçta ki takım arkadasını geçmek ki burada birçok nüans olabilir takım adına kollama adına birinci pilot ikinci pilot tercih leri adına v.s uzar gider bunlar değil asıl mesele çok daha zayıf bir araçla daha kuvvetli efsane pilotlara kafa tutmak onları geçmek şampiyonluklar kazanmaktır sizi efsane yapan.Gerçek pilotaj göstergesi budur.Daha güclü williams mclaren li yıllarda onlardan daha zayıf bir araçla prost senna gibi pilotlara kafa tutabiliyorsanız onların önünde sezon bitirebiliyorsanız 93 gibi o pilotların araç avantajları olmadan yanınızda takım arkadası olmasından da korkmazsınız elbet.Onlar da gelip olsalardı ama dediğim gibi daha zayıf araçda bile onlara kafa tutan bir pilot her takım arkadasını ezmis bir pilotun korkacak kimsesi olamaz bu yüzden büyüktür.Kimsenin elde edemediklerini yapmış bir pilotun kimsenin meydan okumasından korkucak bir seyi olamaz.Bunları çoktan geçmiş hazmetmiş bir pilotdu schumacher 90 ların sonunda.

  17. Ceza aldığı şikanla o virajdaki kaza kastedilmiyor. Ayrıca 89'daki kazada Prost, 90'daki kazada Senna kabahatliydi ama tam tersine uygulama yapıldı. Senna zaten 90'da yaşananlarla ilgili olarak dürüstçe ''geçen yılın intikamını aldığını'' da söyledi. Asıl bu yarıştan sonra diskalifiye edilmesi gerekirdi ancak FIA geçen yıl öyle komik bir sebeple -''şikan kesme''- ceza vermişti ki kamuoyu 1 yıl boyunca hem eleştirdi hem de Ballastre ile dalga geçti. Böylece asıl ceza vermesi gereken yerde bunu yapamadı çünkü yüzü yoktu.

  18. teşekür ederim eğer senna hakında daha çok bilgi öğrenmek istersen sana senna adlı filmi öneriyorum 🙂

  19. Madem silinmiş, tekrar yazmayacağım. Okudun sayıyorum. Saygılar.

  20. Medya mı çok abartıyor bu belgeselde bilmiyorum fakat Senna'nın yaptığı herşey doğru Prost'un yaptığı herşey yanlış gibi anlatıyorlar.Prost'un şampiyon olduğu senede ki kaza da bence kesinlikle suçlu Senna'ydı.Eğer şikanı kesmeyeceksin diye kural varsa yapmayacaksın ki zaten bana göre de Senna çok erken girmişti viraja.

  21. Raikkonen06  avatarı

    Soluk soluğa okudum çünkü bu zamanlar ben yoktum bile bilgilendirdiğin için teşekkürler bir efsaneyi daha öğrenmiş oldum bundan önce hiçbir makalesini okuma fırsatı bulamamıştım eline emeğine sağlık.

    http://www.youtube.com/watch?v=Tpp7OCngXQM :(((

  22. Zaten bana göre sennayi büyük yapan bu bu adamin 53 kez yarış dısi kalmış 80 podyum 161 gp podyuma çıkmadığı yarış sayısı yalnızca 28 yorumun için teşekkür ederi m

  23. Site için teşekkürler. Ben Senna'nın kariyerine bakınca yarıştığı 10 sezonun 9'unda takım arkadaşını geçmniş bir pilot görüyorum. O 1 sezonun da nasıl olduğunu hepimiz (1989) biliyoruz. Williams ile sadece 3 yarışa çıktı ve 3 pole aldı. McLaren'in mutlak hgakim sezonu sadece 88 ve 89 dur. O zaman da Alain Prost ile bu gücü paylaştı. Dönemin Toleman'ı günümüzde Minardi, Marussia gibi kalbur üstü! bir takımdı, Lotus ise hızlı yapan zaten Senna'nın ta kendisiydi. 3 sezonda Lotus 18 pole 7 zafer kazanırken senin istikrar abidesi De Angelis ve diğer pilotların takıma toplam getirisi 1 pole ve 1 zafer! Geri kalanı Senna'ya ait ve pole-zafer farkını üreten faktörün de aracın yarışlardaki yetersizliğine rağmen Senna olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

  24. Mercedes- Lewis-Hamilton avatarı
    Mercedes- Lewis-Hamilton

    @hamamg kardeşim bu yazıyı bekliyordum çok sagol.Efsane ancak böyle anlatılır . 🙂

  25. Şans! 91/92/93 yıllarında Senna Prost v.s ve daha iyi olan williams ve mclaren e ve onların kullandığı çekiş kontrol sistemine aktif süspansiyon a rağmen Schumacher bütün bunlardan yoksun olarak çaylak sezonlarında mücadele etti 92-93 yıllarında genel klansmanda 3 ve 4.sıraları aldı çaylak Schumacher. Hemde o araçla rakiplerinin tüm tc ve diğer avantajlarına rağmen .Senna Schumacher in o çaylak sezonlarında bile zor başediyordu Schumacher ne zaman f1 e ayak bastı Senna yı en çok sıkıştıran rahatsız eden pilot o oldu.Hemde tüm dezavantajlarına rağmen.Öyle bir arabada dönemin en büyük pilotlarına karşı Schumacher in ortaya koyduğu mücadele hiç bir seyle ölçülmez.Sonra ne oldu Benetton f2004 gibi en hızlı araçmıydı? Hayır tabiki Ne oldu peki o senin izlemediğin sezonlarda Schumacher fırtınası vardı .95 de benetton uçan bir araç değildi evet rekabetçiydi ancak en iyi araç değildi ve aracın sıralama performansı o kadar kötüydüki o kadar yavaştıki Schumacher sadece 4 pol alabildi koca sezonda.Hangi pilot böyle bir araçla sürekli geriden başlayarak böyle üst düzey pilotların arasından şampiyonluk alabilir
    Böylesine üstün bir pilotajı kim ortaya koyabilir di.Tabiki Schumacher.Diğer haberde paylaşılan bir video vardı Schumacher in f1 e ayak bastığı henüz 2.sezonunda Senna ile ilgili serzenişi vardı orada.Senna çaylak olmasına rağmen Schumacher i farketmişti çünkü sürekli saldıran sıkıştıran bir pilot vardı karşısında ve orada senna dün bir bugün 2 sen kimsin gibilerden bir psikolojiyle aslında schumacher e davranmışdır pist üzerinde onu cezalandırmak istemiştir.Madalyonun diğer yüzünde ise aslında Schumacher gerçeği onu rahatsız etmiştir bu yüzden böylesine tuhaf bir hareket de bulunmuştur senna.Yağmur koşullarında araç farkları minumuma iner orada iş pilotaja kalır ve takım arkadasınızın kim olduğununda önemi kalmaz ne kadar pilot varsa herkes eşitlenmiştir büyük ölçüde Schumacher 1996 ispanya da yağmur altında herkese 4 (dört)sn fark atmış bir pilotdur.Yağmur pilotajın er meydanıdır.Yok takım arkadasım kollandı yok falanca takımın her zaman birinci pilotu olur yok takımda sorunlar yaşadım v.s bunların hepsini ortadan kaldırır herkesin saf yeteneğini ortaya koyar yağmur lu koşullar.O dönem en iyi araç williams dır ama dediğim gibi işin o kısmına bakmıyorum bile yağmur kosulları farklıdır yarış bittiğinde schumacher 45 sn fark atmıştır ikinci ye!!.Zaten bu yeteneği bir çok ünvanla taçlanmıştır.Gene 95 belçika da aynı tip lastiklerle 16.sıradan gelip yağmur altında herkesi geçip yarış kazanmakdır yetenek gp2 pilotlarının arasında olmuyor bu işler! İspanya 94 de 42 tur sıkışan 5.vitesle yarışıp yarışı 2.sırada bitirmek gibi bir imkansızı başarmaktır yetenek bunlardır en büyük olmak. Gerçek pilotaj yetenek budur.Elbet Ferrari de de araç ların yakın olduğu ve mücadele ile kazanılan sampiyonluklarda olmustur 2000-2003 yılları gibi.Bu kadar f1 de kimsenin yapamadıklarını yapıp zaferler kazanmış kazıya kazıya gelmiş bir pilotla bir dönem hızlı bir araca da sahip olduğu için şans kelimesini yanyana getirmek abesle iştigal dir.F1 i iyi izleyen biri zaten 1991-1996 arasını irdelese schumacher gibi bir isimle şans kelimesini bir araya getiremez çünkü asıl şanssız olan haksızlığa uğrayan (Adil olmayan koşullar) de 3 sene yarışan Schumacher olmustur buna rağmen en çaylak sezonlarında 92 yılında tc ile yarışan Senna ya karsı tc siz senna nın üzerinde o yılı 3.sırada bitirmiştir yetenek budur.Hertürlü araçda her türlü kosullarda tarihin en fazla geçişine imza attığı için pilotajıyla araç a rağmen o kadar gerilerden başlayıp tarihde en fazla tırmanan bu sekilde en fazla yarış kazanan pilot olduğu araç faktörünün dışında (3 yıl açık ara ferrariyi çıkarın görürsünüz) pilotajını en fazla ortaya koyan pilot olduğu için ve saydıklarımın dışında yazmadığım başkalarının tatmadığı sayısız başarılara imza attığı için büyüktür şampiyonluk sayısından değil.

  26. http://www.gpupdate.net/en/calendar/178/2013-formula-1-calendar/ Allah aşkına şu linkten senna'nın yarıştığı tüm sezonlara bak. 85'te lotusta yarışan kötü olarak nitelendirilen de angelis bile sennadan istikrarlıymış. çoğu yariş ilk 5te olmuş 1-2 yarış kazanmış. Kötü bir lotus yok yani. Şu anki lotusla aynı ayarda. 85-93 arası zaten mclaren ve williamsın ilahlığı tartışılmaz. 85-93 arası bu iki takımın nerdeyse tüm araçları sezonun en hızlı 1-2. araçlarıydı. Neyin kusurunu arıyorsun baba. SennaNın en kusurlu aracı 94'te direksiyonunu bile çevirmekte zorlanıyorum dediği williamstı. zaten o kusurlu lanet araç hayatına mâl oldu. Şimdi burada Türk duygusallığı ile yorum yapmayacaksın abi. Toleman hariç yarıştığı tüm takımlar kalbur üstüydü. ikisi zaten dönemin mutlak hakimi takımlardı. Ha williams 1.5 sene tek hakim oldu ama büyük pilot 1.5 yıl kötü olmayı göze alır ki zaten kötü mclaren bile o an gridin en hızlı 2. takımıydı. Alonso Ferrari ismi için 3 senedir 4 sezondur en hızlı olmayan araçla yarışmayı göze aldı ama senna mclaren'i sattı. Zaten zengin çocukları mükemmelliyetçi olur, kaybetmeyi; prosta kaybetmeyi yediremedi. Sonunda hırsı canına mâl oldu. Oysa mclarende kalıp sabırlı olsa belki benetton 94-95'te bu denli egemen olmazdı. Belki Schumacher efsanesi 5 şampiyonlukta kalırdı. Fevri davrandı. hem Mclarene hem kendine yazık etti. Mclaren yıllardır gidiş geliş yaşıyorsa bu senna'nın zamansız gidişi ve ardından yaşanan bocalama yüzündendir. Ben böyle pilotu fazla takdir etmem kimse kusura bakmasın. Büyük pilot olabilr belki sürekli kazanmaya tapmış ve arkasında milyonlarca taraftar bırakmış olabilir ama asla vefalı bir insan olarak anılmayacak gözümde ve gönlümde. Bir ferrari tarftarı olarak mclareni çok severim. Ve bu büyük takımlar yüz üstü bırakılmayı hak etmiyor. Sonuçta kişiler geçici kurumlar kalıcıdır.

  27. en etkileyici sahne, 1989 yeni yıl programında sunucu kadın Senna'ya gelecek her yıl için şans öpücüğü veriyor ama 1993'e kadar sayıyor. 1994 yok. Gerçekten de 1994 Senna'ya şans getirmiyordu.

  28. 2 konudan haberin yok ya da yanlış öğrenmişsin. Senna sadece 2 sezon gerçekten kusursuz araçla yarıştı ve her iki sezonda da bu kusursuz aracı takım arkadaşı olan bir başka Efsane Alain Prost ile paylaştı. Schumacher ise bu konuda daha şanslıydı çünkü pist üzerinde en iyi araca sahip olduğunda diğer araç sürekli olarak ona yol veriyordu!

    Toleman ve Lotus'la yağmurda veya kuru zeminde yaptıklarını ancak maratonda ayakkabısız koşarak birinci olan Kenya'lı atletle kıyaslayabilirsin. Hatta ve hatta McLaren ile 1993 yılında başardıklarını.

    10 kez yarıştığı Monaco'da 6 zafer, 1 gizli zafer ve 1 de 53 saniye farkla lider giderken kaza yaparak yarış dışı kaldığını düşünürsek pilotajının sorguya mahali olmadığını açıklar.

    Kaldı ki Senna kazanmayı çok severdi evet ama sadece 2 sezon gerçekten kazanabilen araçla yarışma şansına sahipti ve rakipleri dünya şampiyonu ustalardı.

    Her pilotu kendi döneminin şartlarına göre değerlendirmek gerekir. Sadece tek elle pole almak değil tek eliyle vites değiştirirken (o zamanlar vites kolu da vardı) aynı aracı kullanan dünya şampiyonu takım arkadaşına 2 saniye de fark atarak pole almak marifet olsa gerek. Hem de Monaco'da. Senna'yı küçümseyebilirsin çünkü 4-5-7 defa dünya şampiyonu olamadı ama 10 yıllık kısacık kariyerinde öyle bir iz bıraktı ki aradan 20 sene de geçse nesilden nesile aktarılan bir efsaneye dönüştü.

    Son olarak bu internet ve facebok'lar Senna zamanında yoktu, yarışları Türkiye'de çok az şanslı insan izleyebiliyordu (Sefa Sirmen sağolsun biz avrupayla erken tanıştık) ve hatta Formula 1 in ne olduğundan anlayan bile yoktu.

    Son olarak tekrar etmek gerekirse ben Michael Schumacher'in yaşadığı sürece yarışması gerektiğini her zaman belirttim, kariyerinin tamamını izledim (94-95 ara verdim) şanslı olması onu basitleştirmez aksine bir arkadaşın da yazdığı gibi köydeki nine bile Schumacher'i tanıyorsa bu sadece Marketing başarısı olarak açıklanamayacak kadar önemlidir. Ama kimin daha büyük olduğuna dair bir tartışmaya gireceksek bu çok gereksiz ve bir o kadar da anlamsız olur.

  29. Ayrton senna büyük bir pilot fakat hep büyük takımların büyük pilotu oldu. Kim gözüne en hızlı geldiyse oraya gitti. Mclaren hızlıydı yıllarca orada kaldı. Williams yeni şeyler keşfedince onu o yapan mclareni bir kalemde sildi. Ben böyle günün adamı olanları büyük olarak nitelendirmiyorum. schummacher büyüktü çünkü vefalıydı 10 yıl ve 11 sezon ferrari sürdü. Ferrari çok iddialı değilken bile ferrarideydi. Alonso büyük pilot çünkü renault en kötü olduğu dönemde yine sürdü.Ona şampiyonluk kazandıran takımı unutmadı. Ama senna öyle değildi. O dönem kazandığı paralar Türkiyenin askeri bütçesiyle kıyaslandı. Çocuk yaşta sennayı tanıyanlar pek tabi duygusal olarak ondan etkilendi onu ilahlaştırdılar büyüyüncede bize öyle empoze ettiler fakat bir gerçek varki, senna hiçbir zaman schumacher kadar büyük olmayacak.Schumacher sırf milli vefası ve mercedesi canlandırmak için vefalı davranıp, yıllar sonra formula 1'e dönen; kaybetmeyi göze alan birisiydi fakat senna göze alamadı. Senna hep kazanan tarafta olmak istedi. İnan pistte ölmesi ona ekstra şöhret kattı. Biliyorsunuz avrupada savaş meydanında ölen askerlere saygı büyüktür. Senna da kendi savaş meydanında ölen bir askerdi. Tabi ölümün getirdiği duygusal bakış açısı sennayı dahada büyük yaptı.

    Büyüklüğüne laf yok. Ama bu hızlı araçları tercih etmesiyle yakından ilintili. Yağmurda iyi sürmeside bunda etkili. Ama o yıllardaki williams ve mclaren yenilmez arma gibiydi.Her yarış sıralamalarda Mclarenin iyi pilotu 1. olur yada williamsın iyi pilotu 1.olur. Kötü pilotlarıda ilk 6'da yada ilk sekizde olurdu yarışları bu iki takım domine ederdi.Bu tip araçlar yağmurdada iyi gider yani. Anlatmak istediğim şey şu; senna her kazanan gibi büyüktü evet ancak vefalı değildi. Bu yüzden asla bir msc olamayacak. vefalı olan her pilot bana göre büyüklüğü hakeder. Hiç kazanmasa bile. ama senna sadece kazandığı için büyük olmayı seçti. Lütfen duygysal bakmayın artık bu işe.

  30. Aslinda yaşasa giderdi ama wiliams bu sistemi kesfetmese hep mcleranda kalırdı heralde

  31. Teşekkür ederim zaten bu yazi için birçok kaynak kullandım. Ama Senna adlı film bana çok yardımcı oldu tavsiye ederim 🙂

  32. Çok teşekkür ederim 🙂

  33. Ferrari'nin bu konuda uğraş verdiğine dair çok rivayet var ama hem Ferrari o yıllarda pek cazip değildi hem de Senna'nın kişisel sponsorluk anlaşmalarının buna izin vermediği ve özellikle McLaren'in partneri Honda'nın bunu istemediğine dair birçok yazı okudum ama bunların hepsi rivayetten ibaret. Yani gerçekte Ferrari'nin böyle bir eğilimi hiç olmamış bile olabilir (ıvan capelli ile yarışmalarına rağmen)

  34. ben merak ettim Aytron Senna ferrari,ye niye gitmedi ferrari ile yarışmadı

  35. Güzel yazı eline sağlık.

  36. Eline sağlık. Ayrton Senna ile ilgili şu makale var sitede; aynı zamanda ulusal basında da olduğu haliyle birçok defa yayınlandı.

    http://www.trf1.net/index.php?news=13946#.Ue2kvRhrPIU

    http://www.serhanacar.com/haber/260/ayrton-senna´nın-anısına–2011-mayıs

    http://www.trf1.net/forum/viewtopic.php?f=74&t=5135

    sonuncu forum üyeliği istiyor ama hepsi aynı makale zaten.

    aşağıdaki linkte de pole veya yarış kazanmayı hiçe sayıp eric comas'ı kurtardığı videoyu izleyebilirsin. Bunu da istatistik hanesine yazalım. Kurtardığı pilot sayısı ''1''

    http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/122834/ayrton-senna-ve-adamligi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir