Sitemizde önceden Senna ile ilgili bir yazı yazılmadı sanırım. Bu nedenle bende bu pilotla ilgili bir yazı yazmak istedim.
Aytron Senna Sao Paulo kentinde 21 Mart 1960 tarihinde dünyaya gelmiştir.Senna doğuştan varlıklı bir ailenin çocuğu oldunuğundan Formula 1 pilotluğu için biraz şanslıydı.İlk karting yarışını 1973 yılında İnterlagos’da kazanmıştır.Bu başarısının ardından okul çıkışları hep karting merkezine koşmuştur.Ve ileride kendisine çok fazla yardımcı olacak bilgileri burada öğrenmiştir.Karting alanında birçok başarı elde eden Senna özel hayatında da 19 yaşında Lilian Vasconcelos Souza ile evlenmiştir. Formula 1 öncesi son adımda Formula 3000’de başarısı ile Frank Wiliams ‘ın dikkatini çekmiş ve Wiliams ‘da test sürücülüğü yapmaya başlayarak F1 kapılarını kendini aralarmıştır.
Bu olaydan 3 sene sonra 1984 Monaco Gp’de çokda güçlü olmayan Toleman-Hart takımı ile yağmurda gösterdiği mükemmel performansla seyircilerin ve yöneticilerin dikkatini çekmiştir.1985 de Lotus’a geçerek Portekiz’de ilk gp galibiyetini almışıtır.1988 senesinde Mcleran’a geçerek takım arkadaşı Alain Prost ile ölümüne kadar sürecek çekişmesi başlamıştır.Ve de Mcleran ile henüz ilk senesinde 90 puanla şampiyonluğa ulaşmıştır.İnterte veri bulamam nedeniyle kaç adet yarış kazandığı bilgisini maalesef size veremiyorum.1989 sezonunda Senna yine şampiyonluk savaşının içerisindeydi. Japonya GP’de bana göre Senna’nın kariyerindeki en trajedik olayı yaşandı.Prost’un şampiyon olması için Senna’nın yarış dışı kalması yeterli olacaktı.Ve de zaten öyle olmuş sayılabilir.
Prost bilerek Senna’ya çarparak şampiyon olmuş olacaktı.Ancak öyle olmadı bu darbe yalnızca Senna’nın ön kanadını kırdı.Sonrasında Senna aracı görevlilere ittirerek kaçış yolundan piste geri döndü.Piste araç bulunmaması sebebiyle şiganı düz kestiğini duyan Prost yarıştan sonra yarış kontrolle başvurdu.Eğerki tarafsız bakacak olursak olayda suçlu olan Prost’tu ancak bu işin siyasetinden anlayan Profösör kendi iyiliğine karar çıkararak şampiyonluğu elde etti.
1990 senesinde aslında 1989 sezonundan bir farkı yoktu.Ancak bu sefer farklı olan Senna’nın rakibi Ferrari’de bulunuyordu ve bu sefer Alain yarış dışı kalırsa Senna şampiyon olacaktı.Suzuka’da Senna’ya haksızlık yapıldı ve polden başlayan pilotun kalkacağı yer sağ tarafa alındı.Ve de bu olaydan sonra Senna şu açıklamayı yaptı :^Bu sefer gerçekten benim istediğimin olmasını istedim^ dedi ve yarış startında bu sefer Senna araçı Prost’un üstüne sürüyordu.
1991 sezonu Senna için pek olaylı geçmeden şampiyonluğu aldı birçok yöneticininde söylediği gibi Senna ‘ nın en formda olduğu sezondu. 1991 sezonu sonunda Prost Ferrari’den sürekli şikayet etmeye başlayınca takımdan kovuldu ve 1 senelik arasının ardından 1993 sezonunda Wiliams’a geçti
1992 sezonunda Wiliams’ın keşfetiği anti patinaj sistemi sayesinde araç kendi dengesini ayarlayabiliyordu.Bu sayedede pilotlara yalnızca aracı finişe en önde getirmek kalıyordu.1992 sezonunda Mcleran Wiliams’ın çok gerisinde kaldı.Hata Senna bile Wiliams’a geçmek için uğraştığını inkar edemedi.Ancak Wiliams takımında Alin Prost vardı ve Alain ‘nın sözleşmesinde tek bir madde vardı.Aytronla aynı takımda olmamak.Bu konu hakkında Senna şöyle bir açıklama yaptı:^Bir sene ara vermeyi bile düşündüm ancak bu çok büyük bir kayıp olur.Formula 1 pilotlarının elinde kısıtlı zamanları var bu nedenle bırakamam^
1993 sezonunda Wiliams rahat bir şekilde şampiyonluğu elde etti. Alain Prost’da 4. Şampiyonluğunu elde etmesinin ardından emekli oldu.Ve bu sayede Senna’ya Wiliams yolu açıldı.
Aslında herşey daha burda başlıyordu.Fia 1994 sezonu için takımların anti-patinaj gibi elektronik avantaj sağlıyacak sistemleri yasakladı.Wiliams aracı ise tamamen bu sistem üzerine kurulmuştu.Bu nedenle 1994 senesinde gayet dengesiz bir araca sahip olan Senna sürekli spin atıyordu.Ve 3 yarış sonunda topladığı puan 0’dı.Senna dengesiz araca rağmen San Marino’da poleden kalkacaktı.(keşke kalkmasaydı)Yarış akşamı Frank Wİliams Senna’nın yarışacağından henüz emin değildi.Senna Tanrıya inancı çok yüksek olan bir pilottu.Kara pazarın sabahında o İncil’ini yine okumuştu hiç yanından ayırmadığı İncil’İ…
Yarıştan önce Senna, direksiyonun kendisine çok yakın olduğunu ve bunun da sürüşünü etkilediğini söylemişti. Direksiyon milini kestiler, kısalttılar ve tekrar kaynak yaptılar. Ancak Senna bu işlemin sonu olacağını bilmiyordu.Yarış startı verildi.7.turda 210 km hızla Tamburello Dönemecine giren Senna virajı alamayarak beton duvara çarptı.Direksiyon milinden kopan bir parça Senna’nın kaskını delerek kafatasına saplanması sonucu hayatını kaybetti.Hastanede hayatı kaybetiği söylendi çünkü pistin kapanması istenmiyordu.
Ölümünden birkaç ay önce yaptığı bir röportajda şunları söylemişti: Yarışlar, rakiplerle mücadele benim kanımdadır benim bir parçamdır. Eğer bir gün, hayatıma mal olacak bir kaza geçirirsem tek isteğim herşeyin hemen, bir anda olup bitmesidir. Tekerlekli sandelyeye mahkum kalmak istemem ya da hastane köşelerinde yıllarca sürünmek de istemem. Yaşayacaksam herşeyimle, bir bütün olarak yaşamalıyım. Yarım olarak yaşamak beni mahveder…
İSTATİSTiKLER
Katıldığı GP 161
Kazandığı GP 41 (0,255)
Toplam Puan 615 (3,820)
Podyum 80 (0,497)
Pole Pozisyonu 65
Bitiremediği GP 53
En Hızlı Tur Zamanı 19
Katıldığı İlk Yarış: Brezilya 1984
Katıldığı Son Yarış: San Marino 1994
İlk Yarış Birinciliği: Portekiz 1985
Şampiyonluk: 3
Kazandığı Son Yarış : Avustralya 1993
Takımları: McLaren, Williams, Lotus, Toleman
Şuana kadar hep efsanenin kariyerini yazdık.Birazda insanlığından bahsedelim.Senna bir pilot kaza geçirince hemen yanına gider ve duruma bakardı antreman turlarında.Bir pilot ölürse en çok üzülenlerden olurdu.Ve herkese karşı saygısı vardı.Senna ayrıca çok duygusal bir pilottu.Yağmurda yaratığı mükemmel performans sayesinde lakabı RAİNMAN ‘di……
Her ne kadar istastikler en büyüğün Micheal olduğunu söylesede bence bu iki efsaneyi karşılaştırmamız çok yanlış olacaktır…
Paylaşan: Hamamg
Bir yanıt yazın