Yaşasın F1 Taraftarlığı

yazar:

kategori:

Macaristan GP diyince aklıma yağmurdan sonra kurumuş bir hava ve kuru zemin lastiklerine geçmemeyi tercih edip savunma için devamlı şikan kesmek zorunda kalan bir Schumacher gelir, 2006 Macaristan’dan bahsediyorum. O zamanlar Michael Schumacher’in dolayısıyla kendimin de rakibi olarak gördüğüm Fernando Alonso yarış dışı kaldığında ne yalan söyleyeyim sevinmiştim, Schumi yarışı tam olarak bitiremese de %90’ını bitirdiği için 1 puan alabilmişti diye hatırlıyorum. Aradan geçen yıllardan sonra bu kez 2013 Macaristan’da, yıllar önce yarış dışı kalmasına -çocuk aklıyla- sevindiğim pilot, bugün desteklediğim pilottu.

Schumi’nin yarıştığı dönemde maalesef ki gerçekten küçük yaştaydım, F1 arada bir açık dururdu televizyonda, ama kimsenin de öyle büyük bir bağımlılığı yoktu. Bu sevda ne zaman başladı bilmiyorum ama ben artık o güzel kırmızı araba içindeki o hemen hemen her yarışı kazanan kırmızı kasklı adamı tutuyordum.

Geçen yıllar işleri değiştirmişti, 2005 sezonu şampiyonluk açısından ümitsizce geçerken, 2006 sezonunda Schumi’nin uğurlu 7 sayısına rağmen 8. şampiyonluk için sekiz sekiz diye bağırıyordum, umutlarımsa köprü altı diye bildiğim ve 8 diye tabir edebileceğimiz pistin 8 karakteristiğine neden olan iki virajın kesiştiği yerde gene bir “sekiz” le yok olmuştu, motoru iflas eden o kırmızı Ferrari yaklaşık 3-4 saniye arkasında olan Renault’a adeta yer bırakır gibi efsaneyi kenara çekmeye zorlamıştı, tur olarak hafızam 33-35 gibi şeyler söylüyor sadece, ve yanlış hatırlamıyorsam hem Alonso hem de Schumacher’in pit stoplarından birkaç tur sonraydı.

Şampiyonluk şansı bir mucizeye kalmış olan bir Schumi vardı artık, Monza’dan sonra ikinci bir kara haberdi bu. Nitekim şampiyonluğu beklendiği gibi Fernando Alonso kazanmıştı, Monza’da motor patlattığında sevindiğim, Macaristan’da yarış dışı kalınca havalara uçtuğum, herhangi bir şeyden değil aslında sadece tuttuğum pilota rakip olduğu için antipati beslediğim Alonso artık çifte dünya şampiyonuydu. Ama her güçlü rakibe beslenen sempati gibi ben de ona bir sempati besliyordum.

Küçük yaşıma rağmen hafızama kazınan bu olay ve bazı sahneler, tüm bu anlattıklarım, Schumi hayranlığımı anlamanıza yetmiştir diye düşünüyorum, geri dönüşüyle alakalı bir şeyler yazmayacağım, çünkü asıl anlatmak istediğim şey başka bir şey.

Alonso’yu ne zaman desteklemeye başladığımı tam olarak hatırlamıyorum, ama bunun kolay olduğunu da söyleyemem. Yıllarca karşı durduğum pilotu biraz takdir etmekle başladı sanırım her şey, Alonso işini iyi yapan bir adamdı. Schumi’yi yendiği zamanlardan beri süregelen gizli sempatim artık yavaş yavaş açığa çıkıyordu, o adam F1’in en büyük pilotunu yenmişti, benim çeşitli anlamlar yüklediğim pilotu; ve görünen oydu ki bu adamın yetenekleri bununla sınırlı değildi.

Alonso’ya karşı beslediğim sempatinin nedeni Ferrari’de yarışması değildi, yaşımın da getirdiği olgunlukla birlikte pilot ya da takım için değil bu sporu gerçekten sevdiğim için izlemeye başladım, tuttuğum pilot kaybettiğinde evet üzüldüm, ama tuttuğum pilotun kazanmasıyla ilgili hayallerim küçük yaşlarımdaki gibi rakip bir pilotun yarış dışı kalmasıyla ilişkili değildi -2012 Brezilya hariç diyelim- çünkü pistteki kimseye karşı bir antipatim olmadığı gibi(Aynı şekilde burda da Schumi’yle alakalı demeçlerinden dolayı Rosberg’i hariç tutabiliriz, ama şu an bir antipatim yok) aksine hemen hemen her pilota karşı sevgi besliyordum, ve bu yarışları daha keyifli bir hale getiriyordu, ki getirmeye de devam ediyor…

Geçen zamanla birlikte bazı şeylerle yüzleşmeye başlamıştım, Schumi’nin aldığı şampilonluklarda aracının payı büyüktü, Alonso ise araçtan maksimumu çıkarmak konusunda eşsiz bir pilottu, belki de Schumi’yi yenmiş olmasına şaşırmamak gerekirdi ama şu görünen gerçeği de mutlaka belirtmek gerekir ki, Schumi tarihte uzun yıllar istatistiki olarak ilk sırada kalacak gibi gözüküyor, ve şüphesiz yetenek olarak da öyle çünkü Schumacher benim izlediğim kadarından çok aslında okuduğum kadarı, daha ben bebekken aldığı şampiyonluklar ve sonrası onun efsane olarak anılmasında çokça etkili, sadece 5 art arda şampiyonluğu değil, keza yağmur performansı da öyle.

Yıllar Schumi’ye bir de veliaht çıkarmıştı, bu; Sebastian Vettel’di. Bu yıllarda F1 izledikçe, eski yıllardaki “Hep Schumacher kazanıyor.” bıkkınlığını yeni yeni anlıyorum. Efsane’ye bu denli hayran olan ben, Redbull ve Vettel’in şu anki durumu yüzünden efsanemizin şampiyonluklarını sorgulamaya başladım, iyi bir araba her şeyin iyi gitmesini sağlayabilirdi, ve iyi bir arada şampiyon olmak için takım arkadaşını geçmek veyahut takım tarafından bir parça kayrılmak da yeterliydi.

Schumi’nin durumunun Vettel ile aslında çok da benzer olmadığını farketmem çok geç olmadı, çünkü Michael Schumacher zaten kendini pek çok kez pek çok başarısıyla daha önce de kanıtlamıştı, ama Sebastian Vettel? Onun yeteneği belki de Schumininki gibi efsanevi değildi, belki de hiçbir zaman da yeteneği hakkında emin olunamayacaktı.

Her ne kadar objektif davranmaya çalışsam da, ağızdan sadece tek bir cümle olarak çıkan ama arkasında bu yazdıklarım gibi onlarca psikolojik gelgit bulunduran “Ben Fernando Alonso taraftarıyım.” cümlesi bile muhtemelen bu yazının altındaki yorumlarda hedef olarak gösterilmeme yetecek, varacağım nokta çok basit bir nokta olmasına rağmen lafı belki de çok uzattım, ama yazının bitimine çok da kalmadı.

Sporun değil insanın doğasi bu, çoğunlukla güçlünün yanında olmak ister. Ama dikkat edin, güçlünün diyorum, kazananın değil. Hepimiz kendimizce bir şeylerine hayran olduğumuz ve kendimize göre en güçlü olan pilotu destekliyoruz. Alonso’nun soğukkanlılığını seviyorum, baskı altında dahi mükemmel işler çıkarabilmesini seviyorum, istikrarını seviyorum, en negatif durumda bile olayı olabilecek en küçük zararla kapatıp her durumda en mantıklı kararı verebilmesini seviyorum, gerektiği zaman agresif gerektiği zaman garantici davranabilmesini seviyorum. Alonso’yu seviyorum diye başka bir pilot sevmemek mi zorundayım? Hayır, evet ben bir Fernando Alonso hayranı ve taraftarıyım, fakat Kimi Raikkonen de kesinlikle benim için Alonso’dan sonra gelen en önemli 2. pilottur, özelliklere dikkat çekerim istikrar ve soğukkanlılık ikisinde ortak, kısacası her insan için önemli bazı kriterler olur ve bu doğrultuda kendisine bir ya da birkaç pilotu yakın görür. Webber, Button gibi eski toprakları da severim ayrıca söylemeden etmeyeyim.

Yukarıda kazananı değil hakedeni ve kendi kriterlerine göre birini desteklemekten bahsettim, insan bunlardan hiçbir sebep olmaksızın herhangi bir pilotu sırf yakın gördüğü için de pekala destekleyebilir. Ama işte olayın ipi maalesef ki bu noktada kopuyor, sitede de her gün şahidi olabildiğimiz gibi, ne yazık ki bazı pilotlar körü körüne destekleniyor, sanki o pilotlardan başka bir pilot iyi değilmiş gibi, ve bunların hepsi sadece o pilot devamlı kazandığı en üstte olduğu için yapılıyor.

İlk başta anlattıklarımla ilişki kuracaksınızdır, şu an körü körüne Vettel’i tutanları ve Vettel dışında Alonso, Raikkonen, Hamilton isim farketmeden Vettelle eşit hatta ondan yüksek kalitede pilotlar da bulunduran bazı pilot gruplarını hiçe sayanları ben benim çocukluk dönemime benzetiyorum, ben büyüdüm(Bu arada yaş hesabı çok oldu yazı içinde, üniversite öğrencisiyim bir belirsizlik olmasın) ve büyük efsane Schumacher’i, F1 ile en alakasız kişiye sorduğumuzda bile adı bilinen bu efsanevi pilotu bile sorgulayarak F1 hakkında bazı şeyler farkettim, Schumi benim için hala gelmiş geçmiş en iyi F1 pilotudur, ama bunu yaptıysa 5 sene üst üste şampiyonluğu kadar bunun öncesi ve sonrası da bir o kadar etkilidir. Ve aynı zamanda beni Michael Schumacher’in yeteneklerini sorgulamaya itmiş, belki ona karşı duyulan hisse nefret denilebilecekken o bunu bir hayranlık ve tutkuya dönüştürmüş Fernando Alonso da F1’in en büyük yeteneklerinden ve en büyük pilotlarından biridir. Ve burada da anlattığım gibi desteklediğiniz pilotun, sahip olduğu en iyi aracıyla birlikte -2 tanesini kendinden 1 saniye yavaş araca sahip olan Alonso’dan ancak son yarışta alabildiği- 3 şampiyonluk, pilotunuzun büyüklüğünü kesin olarak belirtemeyeceği gibi, bir başka pilota dil uzatma hakkı da vermez. Biliyorum, çok uzadı. İlk amacım bir Macaristan GP değerlendirmesi ve bazı tahminlerimi paylaşmaktı, umuyorum ki onu da en kısa zamanda paylaşacağım. F1 hayranı arkadaşlarım, tuttuğunuz pilotu kazandığı için değil gerçek anlamda hayranlık beslediğiniz için tuttuğunuzu umarım, aksi takdirde dil uzattığınız pilotların şampiyonluk dönemleri geldiğinde, o pilotların taraftarları arasına sokulmanız o pilot taraftarlarını mutlu etmeyecektir, sadece kazandığı için pilot destekleyen herkesin bir gün benim gibi büyüyebilmesini diliyorum, iyi günler dilerim.

 

MSC-ALO 

 

 

 


Yorumlar

“Yaşasın F1 Taraftarlığı” için 35 yanıt

  1. tabi oda ayrı bi faktör insan takım arkadaşına onu önümden çekin derse bu kötü bi davranış olur.doğru söylüyosun

  2. Honda F1 adlı arkadaşa cevap olarak yazmıştım

  3. İnşallah devamı gelecek hocam, çok teşekkür ederim 🙂

  4. Hocam orada kastettiğim Monza'da gelen ilk kara haber, yani Schumi'nin emeklilik açıklamasıydı

  5. Hocam eline sağlık güzel bir yazı olmuş.Devamlı böyle güzel yazılarını okumak isterim doğrusu. 🙂

  6. Nebuchadnezzar  avatarı
    Nebuchadnezzar

    evet brezilya ile japonya karıştı:)..
    Madem laf yazım yanlışından açıldı , senin yazıda bir yer kafama takıldı ya da ben anlayamadım.

    Şampiyonluk şansı bir mucizeye kalmış olan bir Schumi vardı artık, Monza’dan sonra ikinci bir kara haberdi bu. Nitekim şampiyonluğu beklendiği gibi Fernando Alonso kazanmıştı,

    Burada monza yerine macaristan mı olacaktı yoksa ben mi anlayamadım.

  7. Çok teşekkür ederim, yazarken siz de 2006 Suzuka'dan bahsetmişsiniz ama ufak bir karışıklıkla 2006 Brezilya yazmışsınız, bilmeyen arkadaşlar varsa eğer yanlış yazım olmasın diye yazıyorum, yoksa hatayı yüzünüze vurmuş gibi olmayı asla istemem ki zaten anlattığınız yarış 2006 Suzuka 🙂

  8. Sağolun hocam, ama bakın içimdeki Rai sevgisini de görmüş oldunuz, belki bir gün msc-alo-rai olabilir belki bu arada 🙂

  9. Nebuchadnezzar  avatarı
    Nebuchadnezzar

    Eline sağlık. Düşüncelerini cömertce kaleme almışsın.Çok da güzel anlatmışsın ki ; yılların tecrübesi Saygıdeğer büyük insan AARank Abimiz de okuyup teşekkür etmiştir.

    2006 yılı ne zaman konuşulsa o günlerdeki coşkumun daha bir yoğun olduğunu farkediyorum.Hele şu bahsettiğin macaristan yok mu.Önce sevin sonra üzül ve tekrar sevin ve yine üzül..Ne yapacağımı şaşırdığım bir yarıştı.Raikkonenin 5 yıllığına Ferrari ile anlaştığının duyurulması , kaotik ve penaltılı sıralama turları , MSC nin Alonsodan tur yemesi , Alonsonun out olması , Rainin sıradışı kazası , MSC nin son turlardaki dramatik durumu, Willeneuve'in vedası , kubicanın merhabası ve ağırlık kontrolüne takılan 1 puanı… vesaire vesaire..Şöyle bir düşünüyorum da hafızalardan silinmeyecek kadar olayın yaşandığı bir yarış olmuş macaristan.

    2006 brezilyadan da bahsetmişsin.O da çok zor bir yarıştı.O yarışın zevki 36. turda bitti.Acaba sonlara doğru Alo-Msc çekişmesi izleyebilirmiydik?.33. turda fark 4.9 saniye idi.Alonso Şumiye her tur 0.2-0.3 saniye yaklaşıyordu.Sonra pitstoplar geldi.Önce Alonso sonra Şumi pite girdiler.Asıl bundan sonra ne olacak derken Şumi kenara çekti.

  10. kaliteli bir yazı olmuş. okuduk değerlendirdik. teşekkürler bunun için, yazdığın için.
    ama hocam hala msc-rai olsun bence diyorum 🙂

  11. Çok teşekkür ederim hocam

  12. Bu arada sizin o galibiyet uzanan pilotlar yazılarınız da gerçekten muazzamdı 🙂

  13. Yine çok doğru bir yazı olmuş üstad eline sağlık.En katıldığım noktaysa schumacherin gelmiş geçmiş en büyük pilot kategorisine girmesinin sadece 5 kez üst üste dünya şampiyonu olmasıyla alakası olmaması..

  14. Nevadia Alonso avatarı
    Nevadia Alonso

    Bende pek ihtimal vermiyorum. Ama Mclaren taraftarları Button'ın değerini bilmiyorlar..

  15. Yorumunuz ve beğeniniz için çok teşekkürler, ayrıca Button'ı ben de severim ama bence Alonso-Button takımı pek mümkün gözükmüyor yakın gelecekte 🙂

  16. Her şey iyi hoş da, kendi yazımın altına cevap olarak değil de normal bir yorum atayım dedim ve silindi… Yazdığım yorumda sadece hafifçe telmih ve hiciv vardı, bence herhangi bir kargaşaya neden olmazdı ve silinmesi gerekmiyordu

  17. Nevadia Alonso avatarı
    Nevadia Alonso

    Mükemmel bir yazı olmuş tebrik ederim. Ben 2003'ten beri Alonsocuyum bende ufaktım ilk izlediğimde o mavi sarı renkler çok ilgi çekici gelmişti belkiden ondan sevmiştim Alonsoyu ama sonra baktım ki, bir değişiklik bir sempati var bu adamda bırakamadım. Kaza yaptığında sinirden duvarları yumruklayan, kazandığında bağıran bir çocukluk geçirdim. Hala daha öyleyim diyebilirim eh tabi olgunluğun etkileri de ayrı.

    Fernando Alonso'yu sevin sevmeyin değişik bir pilottur ne bileyim, her zaman mücadele eder hızlıda olsa yavaşda olsa Alonso olmak deyimi çıkarttı bana göre. Ayrıca bende sana benzer bir durum yaşadım. 2004'te aşırı derecede Buttona duyduğum antipatiklik artık sevgi haline geldi. Button mükemmel bir pilot gözümde keşke diyorum keşke Button ve Alonso aynı takımda yarışssa inanılmaz olurdu benim için çok şanslıyım ki bu iki pilotu izleyebiliyorum, kazanamasalarda o ettikleri mücadeleyi izlemek yetiyor bana.

  18. Asıl ben size güzel yorumunuzdan dolayı çok teşekkür ederim…

  19. Öncelikle teşekkür ederim, ayrıca sizin gibi taraftarlara kesinlikle ihtiyacımız var umarım daha da artar bilinçli taraftar sayısı 🙂

  20. Sizin yazılarınız kadar olmasa da ben de bir şeyler yapmaya çalışıyorum 🙂 umarım devam edeceğim, çok teşekkür ederim 🙂

  21. Bana kalırsa öyle bir şey olmayacak.2014 Yılında Ricciardo RB koltuğunda olur.Vettel, Raikkonen veya Alonso'dan birinin gelmesini hiç istemez.Takımda buna uyar.Yani Vettel'in ne olduğunu nasıl bir pilot olduğunu ancak en hızlı olmayan bir araçla anlarız.

  22. Bir kâğıt üzerinde kalemle yazılabilecek biryerler muhakkak vardır… ama bu kâğıtda iyi bir iş çıkarılmışDuygunu düşünceni anlatmışsın… 1988 den beri bir şekilde izlediğim F1 de benimde taraftarlıklarım,sevinçlerim,üzüntülerim olmuşdur.Sen bunlardan bazılarını dile getirip paylaşmışsın ki sana teşekkür ederim.

  23. bana göre vettel daha toro rossodayken kendini kanıtlamıştır. Başa oynayan bir takımda pilot olmanın baskısı daha farklı. tabi ki hataları olmuştur ama vettel gittikçe kendini geliştiren başarıya aç bir pilot. keşke kimi ya da alonso gelse de neyin ne olduğunu görsek. Vettel özellikle bu sitedeki arkadaşların dediği gibi iyi değilse alonsonun veya kiminin büyüklüğünü bir daha takdir ederiz yok tam tersi olursa arkadaşlar yine mazeret mi bulacak ya da vettelin iyi bir pilot olduğunu kabul mü edecekler merak içindeyim.

  24. çok güzel bir şekilde düşüncelerini belirtmişsin. Bende Formula 1 izlemeye 2003 yılında Alonso'yu destekleyerek başladım, kendisi şampiyonluk savaşında olmadığından dolayı da Schumacher'i de destekliyordum o yıllar… Alonso'nun geleceğin şampiyonu olduğunu anlamak zaten zor değildi, onun genç ve yetenekli oluşu muhteşem renault renkleriyle birleşince benim için karar zor olmamıştı zaten… özellikle 2004 yılında Alonso bir kez yarış bile kazanamamış olsa da, Fransa'da pol'ü alırken, İndianapoliste ki startıyla, belçikada liderken motor sorunu nedeni ile spin atarak yarış dışı kalmasıyla ben tüm sezon adeta onu izlemiştim…

    Yıllar geçti üzerinden Alonso şampiyonluk kazanamıyor olsa da bir süredir, ben hala o 2003-2004'te ki heyecanımla izliyorum yarışları sayesinde, çünkü biliyorum elinden gelenin hepsini yapacak, 10. luk mücadelesi bile olsa…

    Diğer pilotlara gelince, senelerce Mclaren ve Ferrari takımlarını sevemedim, pilotları değil bazı pilot taraftarlarını eleştirdim. Kimi Raikkonen'i severim, üzerimde şunu yazarken bile Toro Rosso T shirt'ü var, Vettel'in 2008 galibiyetinden dolayı aldığım. Hamilton'ı izlemekten keyif alıyorum, üstelik mclaren'de yarışmıyor olması beni daha da mutlu ediyor artık 🙂

    uzun lafın kısası seneler sonra Alonso'yu desteklesem de, ben artık Formula 1 fanıyım, bir pilotun yada takımın değil direk olarak… Bianchi arka sıralarda Caterhamları zorluyor mu diye kontrol ediyorsam, Maldonado Williams'a puan kazandırdı diye seviniyorsam bundandır…

  25. Kemal  Şengül  avatarı
    Kemal Şengül

    Harika! Ellerine sağlık. Çok güzel yazıyorsun, devamı site için çok yararlı 🙂

  26. Sitede devamlı aktif olan, yorumlarına da son derece değer verdiğim birisiniz hocam, beğenmeniz beni gerçekten mutlu etti çok teşekkür ederim

  27. Çok teşekkür ediyorum arkadaşlar, umuyorum ki devamı gelecek

  28. Vettel'in sevilmemesınin arabası ile hiç alakası olduğunu düşünmüyorum.Mesela ben Vettel'i önceleri severdim ama bu sene Webber olayında karakterinin zayıf olduğunu ve bir şampiyon olmadığını olamayacağını gördüm.Şuan nefret ediyorum.Bencil egoistin teki.Insanî duygularınin onu esir aldığını görüyorum.Şampiyonlar özel insanlardır, bu hareketin Redbull tarafındanda onaylandığını düşünmüyorum.Onun için Kimi'yi takıma katmaya çalışıyorlar.Hamilton bile malezyada rosbergin hakkı olduğunu ondan yavaş kaldığını ve özür dileyebilecek olgunlukta gerçek bir şampiyon olduğunu gösterdi.Önce karakter..

  29. Eline sağlık, inanılmaz güzel anlatmışsın. Hemen her taraftarda görmek istediğimiz bakış açısına sahipsin.

    Ben de 1994 yılında çocukken izlemeye başladığımda Schumacher dikkatimi çekmişti. Herkesi geçen genç şampiyon olarak tanıtılıyordu ve ben o zamanlar tüm araçların birbirinin aynısı olduğunu sanıyordum 🙂

    Sonra işlerin öyle olmadığını, araçların çok farklı hızlarda olabildiğini ve spor içinde kuraldışı davrananların da olabildiğini anladım. Senna'nın ölümünün travması zaten aklımdaydı. Motorsporlarının en kadar tehlikeli olabileceğini daha ilk izlediğim yarışlarda anlamıştım.

    Sonraları Pejo motorlu Mclaren aracıyla sürünen, hareketleri ve demeçleri oldukça soğukkanlı bir pilotu tanıdım ve F1 kariyerinin sonuna kadar çok da fanatik olmayarak onun taraftarı oldum. Mika Hakkinen.

    Hakkinen ve Schumacher'in çekişmelerini hep keyifle izledim. Schumacher kazansa bile üzülmedim hiçbir zaman, Hakkinen kazanınca çok fazla sevinmediğim gibi. Benim için önemli olan yarış esnasında duyduğum zevkti. Geçiş mücadeleleri inanılmaz keyifliydi.

    Hakkinen'den sonra hiçbir pilotun taraftarı olmadım. Zaten takımlarla hiç işim olmadı. Taraftarı olmasam da, sevmediğim pilotlar var. Ancak onların da pist üzerinde yaptığı atakları zevkle izledim, hiçbir zaman hakkında kötü düşünmedim. Geçtiğimiz yılın brezilya yarışından önce Alonso üzerine bahse girmiştim ve şampiyon olamayınca bir grup insana pizza ısmarlamak zorunda kaldım.

    Her F1 taraftarının senin gibi olmasını ve savunmak veya yermek için kendini yırtmaması ümidiyle.

  30. Ben vettelin bu kadar sevilmemesinin ve anti pati çekmesinin nedenleri olarak şunları görüyorum;
    1)Daha 6 senelik bi kariyeri olmasına rağmen bu genç yaşında kariyerinin 5 senesini şampiyonluk şansı içinde geçirmesi ve daha kariyerinin başında çok ve çok hızlı bi araca sahip olması.

    2)şampiyonluk savaşını Ferrari ve Mclaren gibi köklü takımlara ve onların F1'in en sevilen ve taraftarı olan pilotlarına karşı vermesi.

    3)yine bi önceki cümlemde söylediğim gibi bi Ferrari,Mclaren veya Williams gibi köklü takımlarda değilde F1'deki 10 senesini anca doldurucak olan bi içecek markasının takımında yarışıyo olması…

    Bence ana sebepler bunlar.unuttuğum bazı şeyler olabilir veya size göre yanlış düşüncelerim…
    eğer bi yanlışım olduğunu düşünüyosanız karşılıklı fikir alışverişinde yarar var 🙂

  31. Bence de müthiş yazmış.Sonuna kadar okudum ve çok beğendim.Umarım devamı gelir.

  32. Biraz alakasız ama sana şöyle bir örnek vereyim;
    Geçen yıl Alonso çok zayıf olan Ferrari'si ile(ilk 4 yarış) 43 puan topladı ve şampiyona lideri Vettel'den 10 puan geride. Ve o Vettel müthiş hızlı bir araca sahipti.

    Bu yıl ise McLaren yavaş ve koşulan 10 yarışta McLaren yaklaşık 60 puan toplayabildi. Ve araç hızlıyken kazanan Jenson Button ilk 5'e yanaşamadı bile.

    Uzun lafın kısası, pilotların büyüklüğünü aracın hızıyla anlarız evet ama çok hızlı bir araçla değil.Araç yavaşken ki pilotajına bakarak anlarız.Yağmurdaki performansına bakarak anlarız.Yaptığı ataklara,savunmalara bakarak anlarız.

    Şimdi Vettel kendisini 3 şampiyonluk alıp kanıtladığını mı sanıyor? Bunun cevabını inşallah Raikkonen seneye RedBull'a gider de o zaman görürüz. Vettel'in büyüklüğünü.

  33. yazın çok güzel olmuş ellerine sağlık.bundan sonrada bu derece güzel yazılar yazmanı temenni ederim.

  34. Vettel kendini kanıtlamadı diyenlere hayret ediyorum. Kendisi toro rosso da gayet iyi işler yapıp red bulla gelmiştir. hatta 2008 in sonunda ferrariyle bile ismi çok geçmişti. şunu da belirtmek isterim ki olaya at gözlüğüyle bakanlar için vettel daha kendini kanıtlamamıştır bu gidişle de kanıtlaymayacak ve tüm başarısı araç sayesinde kazanılmış olacaktır. Ama alonso öyle hep araç kötü alonso iyi 😀 Politik pilotumuz alonso böyle diye diye artık herkes böle biliyor. kendisinin 2007 dışında rekabetçi bi takım arkadaşı oldu mu hayır o zaman alonsoyu kiminle kıyaslayacağız. ne kadar rekabetçi olduğunu nasıl bileceğiz. zaten 2007 yi herkes biliyor. sonuç olarak araç hızlı değilse şampiyon olamazsın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir