Renault: "2014 Turbo Motorlarlu Araçlar Sezon Ortasında Mevcut Araçlardan Hızlı Olacak"

Yorumlar

1. 

   Onur Aybars

   6 Ağu 2013 – 23:48

   Özetle şöyle yani; yakıt limiti 100 lt'nin üzerinde veya limitsiz olsa ve motorlar evladiyelik olmasa (tabi en yüksek devir gibi kısıtlamalar da dahil) haberdeki açıklama doğruluk kazanabilirdi. Ancak bu kurallar altında çok zor. Zaten amaç hızlandırmak değil; güvenlik, maliyet v.s. nedenlerle yavaşlatmak.

   Açıklama için teşekkür ederim. Gece gece yine uğraştırdım seni. Senin de bayramın kutlu olsun ağabey.

   Yanıtla
2. 

   fırtına

   6 Ağu 2013 – 13:33

   F1 günlük binek araçlara asla referans olmaz süperspor otomobillere olur katılıyorum. Yüzeysel kullanımlar mevcuttur. Formula 1 de yakıt ekonomisinin dünya otomotivine katkısı olmayacağına katılıyorum ancak bunun hem reklam hemde vizyon ile alakası var. Tekonoloji de son nokta dediğimiz bir platformda bunlar yapılabilir gayette. İlla uygulamaya geçmesi gerekmez örnek olunabilir. Zaten bu bir risk v10 ları herkes çok seviyordu yavaş ve sistemli bir şekilde bu durum turboya dönüştürülecekti gayet açık. Maliyet diye bir zırva çıktı ortaya ancak kimsenin konuştuğu yok bunları. Bence asıl düşünülmesi gereken konu mücadele ruhu. Diğer konular politika ve değişim ile ilgili.

   Yanıtla
3. 

   jet man

   6 Ağu 2013 – 09:50

   v10 motorların sesi ve gücünü isterik (v12 ler melodik bir ses çıkaramıyordu).v10 lar kullanılmaya 19 sezon önce başlanmış yasaklanalı 8 sezon olmuş bu sürede güvenlik ve teknoloji gelişmiş pekala pilotlar zarar görmeden o hızlara ulaşılabilir.fazla güvenlik zevki kırıyor.ayrıca maliyet düşürücü tedbirler maliyeti artırabiliyor.bu işi yöneten kişilerin (bay e ve tayfası gibi sınırlı kapasitede değil konularında uzman kişiler olması gerek mühendis finans uzmanları gibi şahıslar olması lazım)

   Yanıtla
4. 

   M1CHAEL .

   6 Ağu 2013 – 03:26

   Bu kısıma "Ferrari yanlış hatırlamıyorsam F1 aracının" 2005 eklenecekti 🙂
   pardon.

   Yanıtla
5. 

   M1CHAEL .

   6 Ağu 2013 – 03:22

   Yine harika örnekler, değerlendirmeler ile yaklaşmışsın tebrikler. Senin bu huyun güzel.:) ötesi hatta. Ayrıca son paragrafa gerek yoktu.
   İşte sondan bir önceki paragrafının başı da aslında kendi cevabın senin için.:)

   Şöyle farklı bir taraftan gelip kademe kademe her satırına eğilmeyeceğim. Tespitlerin doğru zaten.

   "The FIA requires all WRC engines to have a 34mm restrictor in the air intake, which holds down power output to around 300bhp"
   http://www.wrc.com/about-wrc/the-cars/
   (ayrıntılı regulations'ı taşımaya lüzum yok ama merak için bakılabilir)
   Şunu diyorum yani bar/psi miktarı ve ağırlıklar tek belirleyici değil, tek sınırlama formu da değil.
   WRC de bar sınırlama yok ancak boğazın genişliğini sınırlandırdığın zaman elde edilebilecek maksimum charge'ı belirlemiş oluyorsun. (F1 de bunu charge ünitesinin sabit specleri dışında yakıt ve araç ağırlıklarını belirleme ile yapıyor bir nevi) (Benzer bir nüans almak için de hız performansları ile ilgili yine Group A/B, günümüz WRC speclerine bakılabilir aynı şekilde.
   Senin kiler ile birlikte benim ifade etmeye çalıştığım maksat çıkacaktır)

   Her satırın özeti ise daha öncesi ve 80'lerin sonunda ki turbo charge'a geçiş mantığı tamamen performansın, hızın arttırılması üzerineydi. Groundeffect gibi bakışlar da aynen böyle oldu ancak ne oldu viraj ve eğimlerde kontrol kopmalarının yaşanması ile birlikte tehlikeli bulundu ve vaz geçildi. Turbo charge iptali de böyle maliyetler ve çılgınca güçler savaşının diğer etkileri sonucunda frenleme gerekliliği duyuldu. Eski pilotların ağzından o charge'lı araçları, sıralamalara özel üniteleri ve çılgınca viraj çıkışlarını duydun. 🙂

   Bugün ki maksat ise aynı mı?
   İşte mesele noktası bu. Kesinlikle değil. Teknolojiyi geliştirmek, performansı daha ileriye taşımak değil maksat. Belirlenen tüm regulation'lar bunu ortaya koymuyor mu.
   1.6 hacim şu kadar devir şu kadar yakıt şu kadar ağırlık şu güçte add hp (ers) değil charge ünitelerinin, intake kapasitelerinin herşeyi sabit ve belli. Mühendislerin ilmine bırakılmıyor yani burada güç elde etme yarışı. Herşeyin büs bütün düşürüldüğü ve ana elemanların sabitlendiği
   bir ortam da nasıl bir güç yarışı oluşur ve maksat bu mudur? Şu 2014 kararlarının alınma sebebi işte burada teknik noktaların önüne geçiyor.
   Özetle maksatları hızlanmak değil güya üretici cazibesini arttırmak ve yazılmayan form avrupanın global otomotiv normlarını büs bütün engaje etme gayreti.
   Turbo/super charge kurtuluş değildir nasıl gösterdiğin önemli.:)
   Kalan kısmı ise yazdıkların üzerine spec. tartışmalarına girmeden 2 bölüm halinde paylaştım arkadaşlarıma.

   Evet 5 ancak hal üzerine geçici arttırma yapacaklarını düşünüyorum.
   Ağırlaşan motorlar, her manada buna piston açıları uygulama tavsiyelerine kadar aşağıya çekilen limitler, charge da ki sabit formülasyon ERS ile kapatılamayacak kadar ciddi bir handikap sunuyor. Zaten ERS limitli kullanımlı bir ünite biliyorsunuz bunun da güvenlik adına, geliştirilmesinin önüne bant çekiyorlar. Topyekün zihniyet geliştirmek değil! Şu belirlenen ERS gücünü yol performans araçları 3 yıl için de zaten uygulayacaklardı.

   İlgisiz belki son birşey ile son verelim. Şuan verilerini bulmam ciddi zor. Kendi iç hesaplaşmam sonucunda günler sonu araştırması ile ancak bir nokta yakalamıştım. Sual zirve devrinde Can-Am mi hızlıdır F1'mi? idi. Müsabaka yaptıkları pistlerde ortaklık olmayınca çok zor bir mesele.
   76 dönemi bir Can-Am aracı bu 917 ve aynı yıllarda Mclaren harikası'nın attığı tur…. yer laguna seca….Ferrari yanlış hatırlamıyorsam F1 aracının aynı alanda test maksadıyla attığı turdan sadece yüzlük dilimler ile daha yavaştı.
   Buradan ilerlemediğimizin cevabını kendime bulmuştum. 🙂

   Son olarak karışık ve devrik cümleler için kusura bakma gecenin şu vaktinde bu kadar oldu 🙁 yazmak istedim yarın yoğun bir gün olacak, yazamayacaktım.
   Bayramını şimdiden tebrik ederim ayrıca herkes ile birlikte.

   Yanıtla
6. 

   0versteer

   6 Ağu 2013 – 03:00

   Yol otomobillerinde bile 1 litreden 125 beygir çıkartabiliyorlar ise, F1'de 1.6 litre V6+ERS ile güç kaybının o kadarda büyük olacağını sanmıyorum. Aerodinamik kısıtlamaların etkisi 1-2 sezonda geride kalır, yine takımlar bir şekilde bu senenin aero etkisine yaklaşır. Motorların gelişim durumunu bilmiyorum, ama gelişim sezon boyu sürecekse motorlarında daha güçlü Kers(ERS) ile V8 lerle baş edebileceğini düşünüyorum. En azından tek turda

   Yakıt tüketimine gelince, bu konuda da motorlar çok gelişti, F1'de uzun süredir turbo motorlar yoktu, o yüzden 100 kg yetmiyor ise 2015 sezonuna bu miktarda değişime giderler gibime geliyor

   Yanıtla
7. 

   Onur Aybars

   6 Ağu 2013 – 01:32

   İbrahim ağabeyden kafa açıcı/çalıştırıcı/karıştırıcı bir yorum daha.

   Ağabey merhaba.

   Düzlük hızlarıyla ilgili biraz tereddütteyim. Bir kaç örnekle anlatmaya çalışayım.

   1988 sezonu turbo motorların son senesi olacaktı. İsteyen takım atmosferik isteyen takım turbo motorlarla yarışacaktı. FIA, teknik düzenlemelerle turbo motorlarla atmosferik motorları kafakafaya getirmeye çalıştı. Bu düzenlemelerin başlıcaları:
   1) 1987'de 4.0 bar olan turbo beslemeleri 1988 için 2.5 bar'a çekildi.
   2) Turbo motorlar için bir yarışta tüketilecek yakıt miktarı 1987'de 195 litre iken 1988'de 150 litre olarak belirlendi. (Atmosferik motorlarda yakıt sınırsız.) Not: Yakıt ikmali yasak.
   3) Ağırlık limiti 1987'de kullanılanla aynı kaldı. Turbo motora sahip araçlar için 540 kg, atmosferik motorlarda 500 kg.

   Williams 1987 senesinde dönemin en kuvvetli motoru olan turbo Honda ile yarıştı ve sezonu silip süpürmüştü. 1988 için F1'e yeni giriş yapacak olan atmosferik Judd motoru kullandılar ve resmen süründüler.

   Şimdi can alıcı noktaya gelelim. Sezon öncesi testlerde Mansell araçtan indiğinde şu açıklamayı yapmıştı; "Araç düzlüklerde acınacak derecede yavaş".

   Bir kaç sayı vereyim:

   Sezonun ilk yarışında Honda'nın turbo motorunu kullanan McLaren ve Lotus Düzlükte 290 km/s hıza ulaşırken, 3.5 lt V8 atmosferik Judd motorlu Williams 265 km/s hızda kaldı. (Williams'ın o sezon yaşadığı süspansiyon sorunları da hızda etkiliydi ama aradaki fark sadece süspansiyonla açıklanamaz.)

   Sezonun ikinci yarışında Honda'lı Piquet hız tuzağında 302 km/s, McLaren'ler 301 km/s hıza ulaşırken sezonun atmosferik motorlarının en iyisi olan 3.5 lt V8 Ford Cosworth DFR kullanan Benetton 255 km's hıza ulaşabildi.

   Son bir örnek daha vereyim:

   Sezonun ortasındaki yarışta turbo Ferrari'li Berger 331 km/s hıza ulaştı. Bu, o sezonun rekoru idi. Aynı yarışta Williams'la aynı motora sahip olan March'dan Capelli 312 km/s hıza ulaştı. Bu da o sezon bir atmosferik motorlu aracın ulaştığı en yüksek hız oldu.

   Not: Değerler antrenmanlarda ölçülmüştür.

   Dur ağabey şunu da belirteyim. 1988 sezonu en hızlı turlar: Turbo motorlular 14, atmosferik motorlular 2.

   Şimdiii… FIA, yakıt miktarının iyice b.kunu çıkardı. Ayrıca günümüzde o dönemdeki gibi kullan-at motorlar da yok. (Sezon boyunca kullanılacak motor sayısı yanılmıyorsam 5 olarak belirlendi. Yok yanılıyorsam 6'dır 🙂 ) Ancak, KERS'i büyütüp ERS yapacaklar, bu bir. İkincisi, hareketli arka kanadın etkisi.

   Senin bu konudaki bilginle yanyana gelecek kapasitede değilim. Senden turbo-atmosferik motorlar hakkında çok şey öğrenmişliğim var ve niyetimde bulduğum madeni değerlendirmek. Ben de cücük turbolar yerine V10'ları geri isterdim ama adamlar karırı aldılar, uygulamak üzereler. Ben demek istiyorum ki bekleyip görelim.

   Yanıtla
8. 

   Fernando Alonso Diaz

   6 Ağu 2013 – 01:19

   Açıklamayı yapan Renault sözcüsü Megane Red Bull Racing RB8'i Formula 1 aracı zannediyor sanırım yoksa öyle demezlerdi.

   Yanıtla
9. 

   vega_nitro

   6 Ağu 2013 – 00:10

   KERS ve DRS değil de slick lastikler araçların hızını korumasını sağladı kanımca. Ben olsam Ferrari yerinde 2004 Formula 1 aracıyla, 2010 aracını tamamen en hızlı olacak şekilde ayar ile Fiorino'ya çıkartır gösteri yaptırırdım. Bakalım kim hızlı diye.

   Ancak Twitter'dan Renault'a İngiltere antrenman seansı esnasında sorduğumda "V8 motorlarınızda devir sınırı ve diğer sınırlar olmasa ne kadar güçlü olursunuz, kazancınız ne olur?" şeklinde aldığım cevap "22000 devir civarına ulaşıp, %15 daha güçlü motora sahip olurduk ve bu Monza'da bize 1.5 saniye civarı kazandırırdı" diye bir cevap almıştım.

   Yanıtla
10. 

    M1CHAEL .

    5 Ağu 2013 – 23:12

    20 küsür tane aracın yakıt tasarrufu derdi tam bir saçmalık. İsmi motorsporları, zirve ancak az yakıt yakma ile dünya otomotivine referans olacak demek hah. 🙂
    İstediğin kadar küçült bu motorlar hiçbirşekilde binek dünyaya referans olamayacak, binek hatta yol performans araçlarında bu pahalı alaşımları, karmaşık, adedi düşük, pahalı üretim tekniklerini uygulamayacaklar 20 yıldır yapamadıkları şeyler ile insanlığı kandırıyorlar. Binek araç motor binek araca uygun pahalılıkta ve basitliktedir değişmez binek araç motorudur. F1 yollara referans üretmez alt serilerine teknik üretir. Bunun epey altında ki alaşım seviyelerini ise ancak Ferrari gibi üreticiler kullanır. Eh halk da işine 458, SLS'ler ile hiçbir zaman gidemeyeceğine göre…..

    Yanıtla
11. 

    M1CHAEL .

    5 Ağu 2013 – 23:04

    Yine YALAN! yine Renault. Külliyen yalan. Böyle laf arası cümleler ile insanları alıştırabilecekleri, aldatabileceklerini sanıyorlar. Çok şey kaybedileceğini düşünmüyor muş muş 🙂 bunu da F1'in içinden birisi söylüyor hani bir köşe yazarı değil, yazık. İnsan elinde tuttuğu pistonlara bu kadar mı sağır kalır. Yada maksat nedir….
    Ses kaybı olmayacak diye dizdiler yalanlarını gördük zati halin de bunlara ancak 13 yaşında çocuklar inanırdı makinelerin dilinden anlayan insanlar neyin ne kadar kaybettireceğini F1'in kaybettikleri tecrübesiyle de iyi biliyor. İddia ediyorum Renault kullanan bazı takımlar yine en iğrenç, pasif sese imza atacaklar kısa bir zaman önceki gibi.
    Spec.lerin getirilerini geç istatistikler ortada F1, son hacim küçültmelerin hepsinde hız kaybetti. Hız ve hızlanma direk motor ile ilgili olan, viraj performansı değil. Her hacim küçültmede düzlük hızları ve ara hızlanmalar kayba uğradı ne ile kaybı küçülttüler aerodinamik verimin arttırılması ile.
    Daha yavaş ancak daha iyi viraj alabilen makineler ile….
    Bu cücük kadar motorlarla kayıp çok daha fazla olacak yine son sürat, ara hızlanma, düzlük performansını aerodinami ile kapatacaklar. 1 sn'lik kayıp çok iyimser tahmin.:)
    Öyle ki kaybın acizliği için de değişimin sonrasında ki her yıl aerodinamik birimleri çılgınca değiştirecekler. 2009, 2010 ilk olarak kalmayacak.
    Güya maliyetler düşüyor…. komik 🙂
    ARGE tasarımı yıllar içinde oturmuş olan 5k cc'lik bir motor Audi'nin cücükten cücükleterek ARGE'yi inlettiği motordan daha pahalı değil. Bakım, onarım masrafları da daha pahalı değil.

    Renault'dan inciler…..sanırsın ki bunlar basit bir lastik üreticisi.

    Yanıtla
12. 

    Ferrari (FAster)

    5 Ağu 2013 – 22:56

    Forumdakilerin Habere Tepkisi 😀

    Yanıtla
13. 

    Yusuf Hitay

    5 Ağu 2013 – 22:55

    nasıl rekor sayıldıklarını biliyorum. bir iki pistte sıralama turlarında rekor kırıldı evet. aradan 10 yıl geçtiğini de göz önünde bulundurursak, kers ve drs ile bile aynı hızlara ulaşılamaması her şeyi gösteriyor.

    Yanıtla
14. 

    xtrabit racing

    5 Ağu 2013 – 21:31

    Evet 100 kg imiş. Yanlış hatırlıyormuşum.

    Araca konulacak yakıt miktarında sınır yokmuş. Yakıt tasarrufu yapan ama yolda kalmayan araçlar göreceğiz.

    Yanıtla
15. 

    Ahmet Kara

    5 Ağu 2013 – 21:22

    Aga bugun ki performansi yakalamak icin en fazla 1 sezon gecer, sonra daha hizli olacaklar turbo motorlarla 🙂

    Yanıtla
16. 

    Ahmet Kara

    5 Ağu 2013 – 21:21

    Evet 100kg civarinda olacak diye biliyorum bende, su an 150 gibi kullaniyorlar zaten.

    Yanıtla
17. 

    Jarno

    5 Ağu 2013 – 21:18

    100 kg diye biliyorum ben, yani olay daha da vahim…

    Yanıtla
18. 

    vega_nitro

    5 Ağu 2013 – 21:10

    O sonuçların hepsinin rekor olabilmesi için yarış içinde atılması gerekiyor yalnız. 2006'da kullanılan yarış stratejileriyle bu senekiler çok farklı. 2006'da takımlar bir şekilde boş depoyla yardırarak tur atabiliyorken, burada hali hazirda sırt çantası taşımak zorundalar.

    Ancak Avustralya'da Sebastian Vettel bir ara pole'U alırken Melbourne'un rekorunu da silmişti sanıyorum, 2 sene öncesinde.

    Yanıtla
19. 

    xtrabit racing

    5 Ağu 2013 – 19:18

    Kimse söylemiyor ama hızlı olacaklar vs kökü yalan bunların.

    Yarışta 150 kg'dan fazla yakıt kullanamayacaksınız. Yani yarışın başından sonuna kadar herkes yakıt tasarrufu halinde olacak. İlk 1-2 tur haricinde kimse aracını tam performansta kullanmayacak. Şimdi lastik saklamak zorundalar diye kızıyoruz, seneye olacakların yanında bu senekiler devede kulak kalacak.

    Yanıtla
20. 

    Yusuf Hitay

    5 Ağu 2013 – 15:11

    bırakın bu işleri. 2004'te kırılan pist rekorlarının çoğuna hala yaklaşılamadı.

    bildiğim kadarıyla gelecek yıl aerodinamik olarak da bir takım değişiklikler olacak. belki şimdiki araçlar yakalanır ancak 10 yıl kadar sonra.

    Yanıtla
21. 

    Ahmet Kara

    5 Ağu 2013 – 14:57

    Ses anlaminda Alonso`nun kullandigi V10 3.0cc motor, Raikkonen`in kullandigi V6 1,6cc motor. Yani bundan onceki ve bundan sonraki motorlar :))

    Yanıtla
22. 

    lotirot

    5 Ağu 2013 – 14:55

    Hahaha Koptum Allah iyiliğini versin.

    Yanıtla
23. 

    Hakan

    5 Ağu 2013 – 14:50

    Moto Gp izleyen arkadaşlar artık moto gp den sıkılmanıza gerek yok formula 1 de aynı hızda olacak 😀

    Yanıtla