F1'de Rekabetin En Fazla Olduğu Yıllar

yazar:

kategori:

Autosport editörü Edd Straw’ın makalesini sizlerle paylaşıyoruz.

Formula 1’in en rekabetçi olduğu yıllar ne zamandı? Bu oldukça basit bir soru ancak cevaplaması pek kolay değil.

Soruyu cevaplamanın birçok yolu var ama en mantıklı metod sıralamaları değerlendirmeye almak. Bir yarış otomobilinin ham performansını sadece sıralamalar belirlemez ancak bunu yapmak sadece yarış sonuçlarına bakarak yapılacak bir değerlendirmede göz ardı edilecek bileşenler en aza indirir.

1950-60 yılları arasındaki Indianapolis 500 yarışlarını dışarda tutarsak, bugüne kadar 877 dünya şampiyonası yarışı düzenlendi. 

 

 

Autosport’un harika FORIX veritabanı sayesinde, sıralamalarda pilotlar arasındaki farkları en küçük detayına kadar incelemek mümkün. Detaylı matematik analizler yerine rakamlara genel olarak bakıldığında iki dönem göze çarpıyor; 1970’ler ve son on üç yıl.

Aşağıdaki verilerde pol pozisyonu ile ikinci arasındaki fark, pol pozisyonu ile beşinci arasındaki fark ve pol pozisyonu ile onuncu arasındaki fark görülüyor. 

Tur zamanlarına bakarak kolayca değerlendirme yapabiliriz ama daha kapsamlı bir değerlendirme olması için yüzdeleri de işin içine kattık. Bu şekilde Nurburgring Nordschleife ya da eski Spa-Francorchamps hatta Pescara gibi pistlerin verilerimizi bozmasını engelliyoruz.

DÖNEMLERE GÖRE SIRALAMA TURLARI FARKLARI

          2.liğe       5.liğe       10.luğa
1950ler     1.212s       5.007s       12.049s
          (0.663%)     (2.445%)     (6.068%)

1960ler     0.967s       2.817s       5.460s
          (0.559%)     (1.535%)     (3.206%)

1970ler     0.360s       1.059s       1.969s
          (0.369%)     (1.021%)     (1.838%)

1980ler     0.436s       1.457s       2.671s
          (0.510%)     (1.716%)     (3.130%)

1990ler      0.385s       1.358s       2.349s
          (0.457%)     (1.622%)     (2.803%)

2000ler     0.258s       0.900s       1.825s
          (0.290%)     (1.025%)     (2.063%)

2010s     0.256s       0.871s       1.973s
          (0.285%)     (0.967%)     (2.194%)

GENEL   0.490s       1.671s       3.413s
          (0.434%)     (1.431%)     (2.847%)

 

Bu tablodan anlayacağımız şey, zamanla otomobiller arasındaki farkların azaldığı. Sadece, 1980’lerdeki turbo motorlu dönemde motorlar arasındaki performans farkının otomobillerin hızları arasındaki farkı artırdığı ve bunun da farkların kapanması konusunda gelişimi engellediğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

 

 

21. YÜZYIL

2010 yılının ardından günümüze kadar devam eden dönemde pol ile ikincilik ve pol ile beşincilik arasındaki farklar tarihteki en düşük farklar.

Bu dönemde tek turluk sıralamalar, yakıt yüküyle çıkılan sıralamalar dahil kullanılan farklı sıralama turları sistemlerinin oluşturacağı farkların da tabloda göz önünde bulundurulması gerekir.

2000-2013 YILLARI ARASINDA SIRALAMA TURLARI FARKLARI
           2.liğe      5.liğe      10.luğa
2000       0.284s      0.950s      1.483s
           (0.313%)    (1.122%)    (1.745%)
2001       0.311s      1.012s      1.805s
           (0.373%)    (1.165%)    (2.102%)
2002       0.194s      1.009s      1.829s
           (0.241%)    (1.268%)    (2.275%)
2003       0.165s      0.650s      1.379s
           (0.199%)    (0.804%)    (1.714%)
2004       0.312s      0.896s      1.618s
           (0.382%)    (1.065%)    (1.928%)
2005       0.412s      1.213s      2.539s
           (0.349%)    (1.033%)    (2.116%)
2006       0.241s      0.977s      2.000s
           (0.297%)    (1.208%)    (2.440%)
2007       0.188s      0.977s      2.000s
           (0.228%)    (1.095%)    (2.233%)
2008       0.267s      0.707s      1.896s
           (0.306%)    (0.802%)    (2.105%)
2009       0.182s      0.611s      1.712s
           (0.198%)    (0.679%)    (1.941%)
2010       0.254s      0.844s      1.827s
           (0.290%)    (0.960%)    (2.063%)
2011       0.283s      0.902s      2.457s
           (0.326%)    (1.018%)    (2.769%)
2012       0.214s      0.834s      1.814s
           (0.231%)    (0.896%)    (1.948%)
2013       0.289s      0.935s      2.457s
           (0.309%)    (1.028%)    (2.560%)

Her üç değerlendirmeye göre de öne çıkan tek bir sezon yok. Ayrıca 2003-2009 yılları arasında otomobillerin sıralamalara yarışta kullanacakları yakıt yüküyle çıktıklarını da akılda tutmak gerek. Aynı şekilde pol ile onuncu sıra arasındaki farkların son üç yılda fazla olmasının nedeni kısmen Pirelli lastikleri. Bazı pilotlar ya son seansta yavaş lastiği tercih ederek yarışa lastik saklıyor, ya kullanılmış yumuşak hamurları kullanıyor ya da son seansta hızlı bir tur atmıyor. 

 

1970’ler

Michael Schumacher’in Kimi Raikkonen’den şampiyonluğu az farkla aldığı 2003 sezonu 21. yüzyılın en rekabetçi Formula 1 sezonu olsa da, spordaki en rekabetçi sezonlara bakmak için 1970’lere dönmek gerekiyor.

1970-1979 YILLARI ARASINDA POL İLE ONUNCU SIRA ARASINDAKİ FARKLAR
1970   2.111s (2.023%) 
1971   2.562s (2.007%)
1972   2.257s (1.870%)
1973   2.410s (2.076%)
1974   1.876s (1.602%)
1975   1.671s (1.416%)
1976   1.862s (1.583%)
1977   1.456s (1.642%)
1978   1.728s (1.943%)
1979   2.062s (2.306%)


1975 sezonunda mücadele sonuna kadar devam etmedi. Ferrari pilotu Niki Lauda sondan bir önceki yarışta şampiyonluğu kazandı. Ancak sıralamalarda pol pozisyonu ile ikinci arasındaki farkın 0.408 saniye (%0.335) olmasına rağmen pol pozisyonu ile beşincilik ve pol pozisyonu ile onunculuk arasındaki farklar bu sezonu tüm sezonların içinde en rekabetçi sezon yapıyordu. Pol pozisyonu ile beşincilik arasındaki fark 0.910 saniye ve pol pozisyonu ile onunculuk arasındaki fark da 1.671 saniyeydi. Ama takvimde Nurburgring gibi oldukça uzun pistler (o dönemde 14 mil, 22 km uzunluğundaydı) yer aldığından, bu rakamları uyarladığımızda farklar sırasıyla %0.780 ve %1.416 oluyor. Unutmayın ki, burada önemli olan saniye farklarını değil, yüzde farklarını dikkate almak. 

Elimizdeki verilere göre Rush filmine de konu olan 1976 sezonunun da en rekabetçi sezonlar arasında ikinci sırada olduğu söylenebilir. 

 

Peki bu hızlı analiz bize ne anlatıyor?

1970’lerin ortalarında ve günümüzde kullanılan motorlar nispi olarak benzerdi denebilir. 1970’ler Ford Cosworth’ün DFV motorlarıyla öne çıktığı yıllardı. Bugün ise Formula 1’de birbirine daha yakın performanslar ortaya koyması amaçlanan 2.4 litrelik V8 motorlar kullanılıyor. Böylece Renault, Mercedes ve Ferrari motorları birbirinden çok farklı değil. Ancak Cosworth motoru egzoz etkisini optimize etmek amacıyla tasarlanan farklı motor haritaları nedeniyle saniyenin onda altısı ya da yedisi kadar geride görünüyor. Kural değişikliklerinin ardından bu durum önemsiz gibi gözükse de hala önemini koruyor.

Şimdi sorulması gereken soru; 2014’te neler olacak? Üç motor tedarikçisi önümüzdeki seneye kadar yeni motorlarını piste çıkaramayacak. Eğer makinelerinin performansları arasındaki fark motor geliştirmenin serbest olduğu dönemdeki kadar fazla olursa, sezon içinde otomobiller arasındaki farkın fazla olacağı bir şampiyona izleyebiliriz. Tarihe bakıldığında, çok fazla kötülenen motor gelişiminin durdurulması formülünün birkaç sene sonra büyük mumla aranacağını söylemek mümkün. 

 

Veriler için FORIX’ten Joao Paulo Cunha’ya teşekkürler

Edd Straw


Yorumlar

  1. bana gore sampiyonluk son yarisa kalmiyorsa kazanilan sampiyonluk pilottan cok aracin sampiyonlugudur…

  2. Kemal  Şengül  avatarı
    Kemal Şengül

    eline sağlık. Güzel bir yazı olmuş

    Bana kalırsa eski F1'i çok ararız, şimdi yapay yarışlar izliyoruz

  3. Süper yazı elinize sağlık, bir de F1 kazaları başlığı altında bir yazı hazırlansa ne güzel olurdu 🙂

  4. eline sağlık. ilginç veriler gerçekten

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir