Caterham Seven, modern performansa sahip olan klasik bir otomobil arayanların popüler seçimi haline gelmişti. Ancak bu hafta Singapur GP’sinde tanıtılan AeroSeven bu performansı 21. yüzyılın tasarımına taşıyor.
Bu araç Renault’nun Alpine markası altında geliştirilen yeni spor otomobili değil. AeroSeven, Caterham’ın Seven modelinin yüksek performans sürümlerinde kullandığı CSR platformu üzerine kurulu. Diğer Seven modellerinden farklı olan CSR, itme kollu süspansiyon ve bağımsız arka aksa sahip. AeroSeven için yeni amortisörler, yaylar ve anti-roll barları geliştirilmiş.
İki koltuklu konsept otomobil Caterham ekibinin farklı bölümlerinin ortaklaşa çalışmasıyla tamamlanmış. Bu ekiplerden birisi de firmanın Formula 1 takımı.
Karbon fiber gövdeye sahip araçta 2 litre Ford Duratec tabanlı bir motor kullanılıyor. 237 beygirlik bu ünite, aracın 0-100 hızlanmasını 4 saniyenin altında tamamlamasına imkan veriyor.
Manuel altı ileri şanzımana sahip araçta tamamen değişken çekiş ve kalkış kontrolü yer alıyor. Bu sistemleri Caterham’ın yarış deneyimi ile geliştirilen özel bir ABS altyapısı tamamlıyor.
Caterham, AeroSeven ile eski modeller arasındaki en büyük farkın tasarım olduğunu vurguluyor. Araçtaki yeni takla yapısı Formula 1 ekibinin aerodinamik deneyimi ile geliştirilmiş ve yere basma kuvveti ile sürtünme katsayısı dikkate alınarak tasarlanmış. Aracın tasarımı devam ettirilirken Caterham’ın efsanevi kıvraklığı ve sürüş hassasiyetinden ödün verilmediği vurgulanıyor.
Aracın kokpiti GDU (Graphical Display Unit) adı verilen yeni bir Caterham teknolojisini barındırıyor. Bu ekran hız, vites, çekiş ve fren ayarlarının değiştirilebilmesine imkan veriyor. Direksiyonda bulunan bir buton aracı ‘Yol’ moduna getiriyor ve motorun gücünü kısıtlarken devir sınırlayıcıyı da aşağıya çekiyor.
AeroSeven’ın 2014 sonbaharında üretilmeye başlanacağı belirtirken tasarımın bu konsepte göre çok fazla farklılık gösterebileceği belirtiliyor. Caterham halen motor seçeneklerini değerlendirdiğini söyledi.
Bir yanıt yazın