2013’ün Teknik Özeti

2013’ün teknik incelemesine girerken üç tane ana başlığımız olacak, Mercedes’in başarılı projesi, McLaren’in başarısız projesi ve Red Bull’un sezonun ikinci yarısını domine etmesi. Sırasıyla nedenlerine bakmaya çalışalım.

Mercedes’in Hamilton dahil herkesin şaşırtan hızı nereden geldi. Gümüş grilerin 2012’den 2013’e bu kadar ivmelenmeleri en çok BMW’nin 2007’den sonra 2008’de ön gruba daha çok yaklaşmalarına benziyor. İkisinde de öndeki takımlar sezonun son virajına kadar (2007, 2012) şampiyonluk için mücadele ettiler, ikisinde de önemli kural değişiklikleri yoktu. İlk faktör Mercedes için eksiyken, ikincisi artı. Hangisinin etkisi daha fazla bilmek mümkün değil fakat Mercedes’i değerlendirirken bunları kesinlikle unutmamak gerekiyor.

Mercedes’in artan hızına rağmen lastikleri kontrol etmede hala büyük sıkıntıları olduğunu gördük. Lastikler değişmeden önce Red Bull’la beraber en hızlı lastik ısıtan takımdılar. İlk iki yarışta pist ıslakken fena değildiler. Şu var ki, lastiklerin değişmesi Mercedes’e o kadar yaramadı. Evet, lastikleri pazar günleri erken bitmedi ama bu sefer de en ön çizgide değildiler.

Burada paragraf açalım. Lastiklerin değişmesi 2013’ün belki de en önemli ‘teknik’ olayıydı. Red Bull haklı çıktı, diğerlerinden fersah fersah uzaktalarmış. Peki bu değişiklik neyi ifade ediyor ? Red Bull kampının aero olarak diğerlerinin çok önünde olduklarını. Bir takım hariç, ona birazdan geleceğiz. Bu şu açıdan dehşet verici, 2012’nin başında EBD’siz RB8 diğerleriyle yakın noktadaydı, kazanan bir araç değildi. En azından böyle kazanamıyordu. İki sene sonunda aradaki fark inanılmaz. Özellikle de Ferrari ile. Hadi Lotus’un imkanlar kısıtlı, Mercedes zaten gerideydi. 2014 her ne kadar motorlarla gündeme gelse de RBR’nin bu aero gücünü hiçbir şey durduramayabilir. Hele de 2014’de Red Bull istediği gibi bir araç üretemezse Newey ve adamları 2015’i ilk yarışından bile bitirebilirler. Belki uçtuk ama Red Bull çok güçlü, bu işin şakası yok.

Mercedes’in 2013’deki hızı lastik ısıtma ve gelişen paketten oluşan bir karışımdan geldiği muhakkak. Sezonun ilk yarısı lastik tartışmalarıyla geçtiği için Mercedes’in çıkışı biraz güme gitti. Dolayısıyla nedenleri de. Her ne kadar bazı soru işaretleri olsa da bu çıkış sıradan bir çıkış değil. Takımın üzerinden ‘loser’ gömleğini atmasını da sağladı. Artık 2014 için daha mutlu ve umutlular. Hamilton’ın seneye daha iyi olacağı da kesin. Muhtemelen griddeki en iyi ikileye de sahipler, en azından en oturmuş. Seneye neler yapabilecekleri de başka yazıya artık.

2013’de tarihin en kötü McLaren aracını da gördük sanırım. McLaren açıklamalarıyla, özellikle de Whitmarsh’ın, biraz kapalı bir takım. Peki ne oldu da böylesine berbat bir sezon geçirdiler. Cevabı Whitmarsh’ın bir açıklamasında gizli. Dominant bir araç üretmek için yapılan radikal hamleler -muhtemelen bizim göremediğimiz- ellerinde patladı ve ortaya saçma bir araç çıktı. Yoksa MP4-27’i Marussia’a verseydiniz 2013’de bu McLaren’den daha fazla puan toplayabilirdi. Özetle McLaren’in yaşadığı şey Williams’ın yıllardır içinde bulunduğu durumdan çok farklı, merak edenler için söylüyoruz.

 

Eğer McLaren herkesin gittiği yoldan gitseydi özellikle sezonun ikinci yarısı çok güzel mücadeleler izleyebilirdik, daha kötümser -aslında iyi- ifadeyle bu kadar sıkılmazdık. Belki de Button’ın gerçek şampiyonluk yarışında yetersiz olduğu düşünülüp, onun yerine Hulkenberg veya Magnussen gelebilirdi. Perez de koltuğunu koruyabilirdi. Çünkü şu an Red Bull’la aero olarak gerçekten mücadele edebilecek tek takım McLaren.

2012’de Mercedes’in iki polü ve Alonso’nun yağmurlu polleri dışında zaten bütün poller McLaren ve Red Bull arasında dağılmıştı. 2011’in ikinci yarısı yine RB7 ve MP4-26 arasında geçmişti. Tabii burda saf hız/saf aero’dan bahsediyoruz. Pirelli geldiğinden beri yarış hızı kavramı daha bi önem kazandı ki Ferrari üç yıldır biraz bundan ve Alonso’dan kurtarıyor. Keza Lotus’un son iki yıldır bu noktada olmasının sebebi de yarışta lastiklerine iyi davranması. Yetenekten başarıya giden yolda McLaren kaybediyor, Ferrari kazanıyor.

Button’ın sene boyunca berbat bir araç sayesinde hiç bakmadıkları noktalara baktıklarını söyledi. Muhtemelen daha fazla öğrendikleri şeyler vardır. Yine de kaçırdıkları şeylerin yanında bunlar Pollyanna’nın bile güleceği şeyler. Özellikle lastiklerin değişmesinden sonra takımlarda ve pilotlarda 2.’liği güle oynaya kazanabilirlerdi. 2013’ün sıkıcı olmasının asıl sebebi McLaren’dir, kesin bilgi yayalım.

Üstüne basarak söylersek MP4-28 F1 tarihinin en saçma aracı olabilir. Bunun yanında biraz da McLaren’in neden podyuma çıkamadığına gelelim. 2002, 2004 veya 2006’da da McLaren pek iyi araçlar üretmemesine rağmen galibiyetler ve podyumlar kazanmıştı. 2013’de bunları başarıamasının asıl sebebi ise önlerinde 4 takım olmasıydı, yani N.Ş.A.’da McLaren’in podyuma çıkması için 8 araçtan 6’sına anormal bir şeyler olması gerekiyordu. 2006’da ise Raikkonen’in Massa ve Fisichella’yı geçmesi için podyum yeterliydi, dayanıklılık seviyesi de bu kadar yüksek değildi. İlginçtir McLaren BMW’nin en çok turu tamamlama oranında geçerek tarihin en yüksek dayanıklılık seviyesine çıktı, yüzde 98 küsur.

Hatırlarsak birçok yarışta Button bir az pitle bazen Massa’yı bazen Grosjean’ı bazen de Mercedes’leri geçtiği yarışlar oluyordu. Ne tek tur, ne de yarış hızında öndekilerle güreşmek zordu. Dayanıklılıkta son yılların zirvesine çıkınca podyum imkansız hale geldi. Peki Hamilton olsaydı işler değişir miydi ? Belki Hindistan’da podyuma çıkabilirdi, zaten McLaren o yarış biraz daha cesur davransaydı Perez de podyuma çıkacaktı. Q3’e daha fazla kalabilirdi takım ve dolayısıyla 20-25 puan daha gelebilirdi toplamda. Q3 yarışının nasıl geçtiğini öğrenmek için Hulkenberg ve Ricciardo’nun yaptıklarına bakın.

İki Mercedes motorlu takımdan sonra Renault motorlu Red Bull’a dönelim. Aslında biraz biraz bahsettik Red Bull’dan. Newey’in de birçok kez dediği gibi değişen lastikler onları yenilgisiz yaptı. Biz de ufak bir iddia ortaya atalım madem işler bu denli sıkıcıyken. Red Bull 2014’de değişen kurallarla beraber son rahat yılını yaşıyordu ve elindeki şansı riske atmak istemedi diye düşünüyoruz. Nasıl mı oldu, yaz arasından önce çıkışta olan bir Mercedes vardı ve değişen lastikler eğer onların da işine gelseydi sezonun son kısmında önemli mücadeleler görebilirdik. Red Bull’da elindeki şampiyonluğu kaçırmamak için 2013’e daha fazla odaklandı. Diğer takımlara göre. Bunu da Newey’in sürekli geç kaldık demeçlerinden anlıyoruz. Yani ikinci yarıdaki devasa farkın ufak veya boyutu bilinmez bir kısmı da 2014 çalışmalarını biraz ötelemekten kaynaklanıyor olabilir. Gecikmelerin Newey için pek bir anlam ifade etmediği ayrı bir mevzu.

 

 

”Ferrari veya Lotus’u niye yazmıyorsuınuz lan” diyenler olabiltir. İki takım da 2012’deki lastik koruma meziyetlerini koruyarak sezona başladı, işe de yaradı. Lastikler değişince de 3. ve 4. olarak sıralandılar. Bunun yanında görebildiğimiz büyük teknik değişikler olmadı. Lotus’un zaten parası yok. Ellerindeki paraya göre yine en iyi işi çıkartan takım oldular.

McLaren’in yanında 2013’de hayal kırıklığı yaşayan diğer takımlar Sauber ve Williams oldu. İki takım da 2012 araçlarını özlettirdi. Özellikle Sauber’in 2 yıldır lastiklerini en iyi koruyan özelliklerini kaybetmesi garip oldu, muhtemelen farklı bir yola saptılar, olmadı. Onların aksine kurnazlık edip sezonun ilk yarısında lastiklerini koruyan Force India takımlarda 6.’lığı kaptı. 2012’den 2013’e geçişte bu değişimi başarabilmiş olmaları aslında önemli başarı Hint takımının.


 

Toro Rosso, Marussia ve Caterham hakkında iki kelam etmek için açıkçası pek bilgi yok elimizde. Toro Rosso’nun orta grupla mücadele edemediğini gördük genellikle, Ricciardo’nun Monza’da düzlük hızıyla kazandığı puanları saymazsak. Zaten Avustralyalı genellikle ilk 10’da başlayıp 12 veya 13. bitirdi yarışları, Vergne’nin yarışlarda daha iyi olduğu imajı da biraz da burdan geliyor açıkçası. Ricciardo altındaki araçla yarışlarda direnemiyordu doğal olarak. Marussia ve Caterham da bildiğiniz gibi, yine yaklaşamadılar ön tarafa. Marussia sene başındaki hızını iyi pilotla birleştirince 10. olmayı başardı, en azından iyi pilotun hala değerli olduğunu gösterdi.

2014’de neler olabilir sorusu başka bir yazıya kalacak. 2013 parçalarının bir kısmının 2014’de de kullanılacağını düşünürsek ve Red Bull’un sezonu erkenden bitirmesi, McLaren’in çok önceden çalışmaya başlamasını da göz ardı etmemek lazım. Orta sıradakileri de. Şimdilik bizden bu kadar, diğer yazıda görüşmek üzere.

 

Mücahid Ekrem

 

 


Yorumlar

  1. Bu yazıyı yeni gördüm. Subjektiff değerlendirme oranı fazla bir yazı. Ben Mclarenin saçma birşey yaptığını düşünmüyorum. Kaliteli bir temel attılar. Belki podyum falan gelmedi ama dayanıklılıkta sınır tanımadılar. Heleki Perezle Button bir yarış resmen tokuştu, arabada en ufak hasar yok ikiside o yarışı bitirdi. Bunlar bütüne giden yolda önemli birer parçacıktır. Red Bull'un başarısı direkt lastiğe bağlanamaz. Red Bull, Toro Rossodan aldığı bilgilerle her iki motorada uygun lastik basıncı ayarlayabiliyordu. Sezonun ilk 5 yarışında görece başarısız görünmeleri sade ve sadece Toro Rossodan yeterli bilgi aktarımının olmaması. Sonrasında da cümle alem geçmiş yıllardan olayı çözdüğü için 6. yarış Red Bull 1 tık kıpırdanınca, aga biz aynı filmi geçen seni gördük, bu sene olmaz. Red Bull uzakdoğuda malı nasılsa götürecek ne kadar erken başlarsak o kadar iyi şeklinde düşünerek meydanı bıraktılar.

    İddia ediyorum lastiğin değişip değişmemesi Red Bull için çok önemli değildi. Ferrarinin inat etmesi sade ve sadece algının yönünü değiştirmek ve 2013 e odaklanıyor fikrini vermekti. Nitekim millet sazan gibi atlayınca Ferraride inattan vazgeçti. 2012 lastiklerine geri dönüldü. Bu Red Bullun ilerlemesi değil 2012 yi güncelleyip 2013 e taşıması demekti. 2012 yi güncellemekte fazladan 1-2 ay alacağı için Red Bull güzelce tuzağa düşürüldü. Aha lan biz müthiş araba yaptık derken millet el eteği çekmiş zaten 2014 e çoktan hazırlanıyordu. Kazanmayı seven azgın çocuk Vettelde egosunu doldurdu. Lastikler değişmese rekabet son hız devam edecek bu sefer rekabetçi araç varken 2013 e daha fazla odaklanılacak akabindede Ferrari yine akamete uğrayacaktı. Zor oldu ama temiz oldu. Son kez kaybeden tarafta yer aldık. Red Bull aerodinami sayesinde gelecek senede kazanacak diyenleri sir time haksız çıkaracak. Motorunu bilmediğin otomobilde ne aerodinamisi kardeşim?. Bu sefer kenarda Ferrari motorlu Toro Rossoda yok onun aracından bilgi aktarıp güncelleme yapayım desen. yani tasta yandı kebapta.

    Neweyide fazla abartmayın. Zaman herkes için önemlidir. Einstein bile zamanın kıymetinden dert yanıyorsa Newey kim Allasen? Stephen Hawking zaman uğruna düşünecem diye motor nöronları yaktı Newey kim oluyor? bu komplo teorilerini bırakınız, bir çöküşün anatomisini izleyiniz. Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Zaman Rory Bryne içinde önemli, Allison içinde önemli tüm tabiat içinde önemli. Zaman önemli olmasa pat diye yaz gelir küt diye kış bastırırdı vakitli vakitsiz. Zaman uç noktalarda izafidir. Bu uç noktalarda ancak kutuplar ve uzayda bir yer olabilir. Dünya da orta kuşakta yaşıyorsanız zaman sizin için önemlidir. Zaman önemli olmasa Allison hiç vakit kaybetmeden ferrariye katılmazdı. 2014 ü beklerdi. Şu bir gerçekki Red Bull çok önemli zamanları kaybetti. Bunun telafisi en azından kısa vadede mümkün değil. Para varsa 2015 te tekrar atılım yapmaları normal. Burada da ufak ayrıntılar devreye giriyor, temeli iyi olmayan araç yama tutar mı? Ferraride tutmadığını gördük. 2009 da adam gibi temeli yoktu, yama tutmadı sonraları tüm paraya rağmen.

    Bu kuralların değişmesinin amacı bir. Yeni bir kazanan ortaya çıkarıp monotonluğu bitirmek. Ferrari 5 sezon kazanırken değişti. 2 yıl Renault kazandı değişti. 2 yıl yine Ferrari kazandı değişti. 4 sezon Red Bull kazandı yine değişti. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Bu değişikliklerden sonra kim bilir belki Mercedes 3-5 yıllık hegomonya başlatır. Şundan eminimki gelecek sene herşeyi kazanan bir Red Bull olmayacak. Kazanan Mclaren mi olur? Mercedes mi olur? Ferrari mi olur? bilinmez.

  2. Ahanda buldum. Kaynak F1 Fanatic'miş. Sauber %518.67 🙂

  3. Mücahid'den güzel bir yazı daha.

    Bizimkilerin yaptığı iş hakkında daha da bir şey yazmayacağım. Yeteri kadar yazdım. Tek dileğim yaptıkları aptallığın kendilerine ders olması.

    McLaren bu araçtan cacık olmayacağını anlayıp gelişimi durdurup 2014'e erken odaklandı. Ancak sezonun ikinci yarısındaki yaptığı atak ve lastik değişimiyle RBR'nin rakipsiz kalmasıyla Mercedes de Ferrari de 2014'e odaklandılar. Zaten bu iki takımın 2014'e odaklanması da RBR'nin ikinci yarıyı silip süpürmesine katkı sağladı. E RBR de son 4 – 5 yarış işin garanti olduğunu görünce 2014'e odaklandı. Sauber ve F. India desen onlar da 2014'e erken odaklandı. Sadece Lotus ikinci yarıda adam gibi bir iş yaptı. Nedir o? Uzun dingilli araç üzerine çalıştılar. Ancak bugün okuduğum habere göre onlar da 2 senedir 2014'e hazırlık yapıyorlarmış 🙂 Kısacası 2014'e gerçekten geç başlayan bir takım yok.

    Geçen günlerde bir gavur sitesinde lastik değişiminin kime ne kadar getirisi/götürüsü olduğuyla ilgili bir yazı vardı. Sezonun ilk yarısıyla lastiklerin değiştiği ikinci yarıda alınan puanları karşılaştırmışlardı. En çok kazancı olan Sauber'di. %500 küsürdü oranı. ikinci McLaren'di. O yazıyı bulursam paylaşırım.

  4. Eline sağlık.

    Red Bull'un bu sezonki baskınlığını aero olarak devam ettirebileceğini düşünüyorum. Mercedes de dünya karması gibi teknik kadroyla yolunu doğru bulursa Red Bull'a katılabilir. James Allison'ın katılımıyla Ferrari'nin seneye güçlenmesi çok olası.

    Bu listede gariban kalan yine Lotus oluyor sanırım… Allison yok, Raikkonen yok, para yine yok…

    Bu arada bu taş bana geldi galiba 🙂

    Özetle McLaren'in yaşadığı şey Williams'ın yıllardır içinde bulunduğu durumdan çok farklı, merak edenler için söylüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir