Havadan Güç Üretmek

yazar:

kategori:

Bilindiği gibi otomobil üreticileri son dönemde hibrit motorlar üzerinde çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Şu anda hemen hemen her otomobil üreticisinin kendisine ait veya ortaklarıyla beraber geliştirdiği bir hibrit motor dizaynı bulunuyor. Ancak Peugeot – Citroen grubunun son geliştirdiği hibrit motor gerçekten diğerlerinden çok farklı bir özelliğe sahip görünüyor: Bu motor hava ve rüzgardan elde ettiği enerjiyi depolayıp kullanabiliyor. Peugeout yetkilileri bu sistemin, bir Peugeot 208’i sakin havada 43 mph hızına kadar çıkarabildiğini, eşlik eden benzin motoru kullanımını % 80 oranında azalttığını ve buna bağlı olarak da CO2 emisyonlarını çok ciddi oranda düşürdüğünü belirtiyor.

Bugünün hibrit motorlarının çalışma prensibi genel olarak şu şekilde. Motor, frenleme sırasında oluşan sürtünme ve ısı enerjisini depolayabiliyor, daha sonra da depolamış olduğu bu enerjiyi aracın hareketini sağlamakta kullanıyor. (Örneğin Toyota’nın Yaris modelinde kullanmış olduğu motor). Peugeot’un geliştirmiş olduğu motor da genel olarak bu felsefeyle çalışıyor ancak burada farklı olan aracın hareket sırasında elde ettiği havayı özel dizayn edilmiş tankı içerisinde sıkıştırarak buradan ortaya çıkan gücü de kullanabiliyor olması. Başka bir deyişle bu motorda kullanılan batarya, “sıkıştırılmış hava pili” gibi düşünülebilir.

İlk bakışta, aracın mevcut yapısı içerisinde havanın depolanması, sıkıştırılması gibi işlemler ciddi anlamda yakıt ve enerjinin tüketildiği verimsiz bir süreç gibi görünüyor. Örneğin bir bisiklet tekerini bile hava pompasıyla şişirmeye kalktığınızda çok ciddi efor sarf etmek gerekiyor. Fakat Peugeot yetkilileri, rakip firmalar açısından ilham verici olmaması açısından çok detaylı bilgi vermemekle beraber, bu verimsizliği geliştirmiş oldukları senkronize çalışan hidrolik pompa ve dairesel şanzıman sistemiyle aştıklarını iddia ediyorlar. Araç bu işlemi genel olarak beş adımda gerçekleştiriyor: 1. Aracın ön motor bloğuna monte edilmiş hidrolik pompa havayı sıkıştırıyor. 2. Hidrolik pompa vasıtasıyla sıkıştırılmış havanın kinetik enerjisi depolanıyor ve aracın43 mphhızın altında ilerlediği durumlarda güç üretmek için kullanılıyor. 3. Bu aşamada, yetkililerin sistemin verimlilik açısından püf noktası olarak nitelendirdikleri dairesel şanzıman sistemi devreye giriyor ve sıkıştırılmış hava sayesinde üretilen kinetik enerjiyi motor bloğuna yönlendiriyor. 4. Hidrolik motor şanzıman aracılığıyla almış olduğu enerjiyi arabayı hareket ettirmekte kullanıyor. 5. Son olarak bu sistem sayesinde şehir içi sürüşlerde araçtaki benzin motoru kullanımı % 20 seviyelerine kadar çekilebiliyor. Peugeut – Citroen yetkilileri sistemin detaylarını paylaşmıyor ancak bu sistemin diğer hibrit motorlarla kıyaslandığında minimum % 10 luk bir verim artışıyla çalışabildiğini iddia ediyorlar.

Bu sistem enerji odaklı olmaktan çok güç odaklı çalışma prensibine sahip görünüyor. Yani sistem yüksek oranda güç depolayabiliyor ama bunu büyük miktarlarda ve volümlerde yapamıyor. Başka bir deyişle sistem yüksek güç üretebilmekle beraber bu güce ulaşabilecek hava depolaması ve sıkıştırması yapabilmesi için sürekli ve kısa aralıklarla kendini şarz etmesi gerekiyor. Bu noktada da bu araçların zaten uzun yolculuklar için değil, dur – kalk ların çok yoğun olarak yaşandığı şehir içi sürüşler için dizayn edilmiş olduğu gerçeği, bu handikapı büyük bir problem haline gelmekten çıkarıyor.

Peugeot – Citroen yetkilileri bu motorun, en güçlü rakiplerinden biri olan Yaris’le kıyaslandığında, Yaris in hibrit motoruyla elde edilebilen 80.7 mpg (galon başı mil) değerini  97.4 mpg ile geçebildiğini ve bunu yaparken de yine Yaris’ten daha az bir CO2 emisyon oranı olan 69 g/km üreterek başarabildiğini iddia ediyor. Yetkililerin açıklamaları ve belirtilen rakamlar çok net ve elektrik baterili araçlarla kıyaslandığında gerçekten tatmin edici ve daha ekonomik görünüyor. Ancak bu çalışmalar sırasında elde edilen performanslar, gerçek hayatın acımasız yüzüyle karşılaştığında çok ciddi sapmalar da gösterebiliyor. Bu motorun ne kadar verimli bir şekilde çalışacağı ve beklentileri karşılayıp karşılamayacağını görmek için ise otomobil severlerin 2016 yılını beklemesi gerekiyor. Son olarak Peugeot – Citroen yetkililerinin açıklamalarına göre, bu motor ilk planda 2016 yılında seri üretime geçilmesi planlanan Peugeot 208 ve Citroen C3 modellerinde kullanılacak…

 

Kaynak:


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir