Bizi Sensiz Bırakma

Bir insan düşünün dünyadaki her türlü spora merakı olan, elindekinden maksimumu çıkartmayı hayat felsefesi olarak kabul eden bir insan. Ne olursa olsun pes etmeden şikayet etmeden bulunduğu işe odaklanan bir efsane. Bazılarımızın küçüklük kahramanı, bazılarımızın örnek aldığı kişi. Bazılarının ise hayat boyu rakibi. Ama bugün bütün motorsporları camiası ve milyonlar birlik olmuş durumda ve senin uyanmanı bekliyoruz.

Michael Schumacher efsanesiyle birçoğumuz geç tanıştık. Keşke vakit olsaydı ya da imkan olsaydı da 91 yılından itibaren sürekli izleyebilseydik. Çünkü böyle bir insan belki de dünyaya bin yılda bir gelir.

Schumacher F1’e son dönüşüyle birlikte bize onu izleyebilmemiz için son bir fırsat verdi. Fakat şans melekleri çoktan uçup gitmişti bile. Takımın yavaşlığı ve yeni kurallara alışamaması tabii ki yaşıyla birlikte onun gerçek performansını sergileyememesine sebep oldu. Hatta Singapur kazasının ardından “gözlük takmalı” diyen insanlar bile oldu. 43 yaşında birçok insan normal aracını zor kullanırken Schumacher F1’e geri dönmüş ve hala hızlı olduğunu kanıtlamıştı. Yarışmaya devam etmek isteseydi, belki de bu sezon Mercedes’te dünya şampiyonluğu için yarışıyor olacaktı.

 

 

Schumacher bize son hediyelerini “kralların pisti” yani Monako’da pol pozisyonunu kazanarak veriyordu. Hem de onun hakkında “emekli olması gerekir” söylentilerine rağmen. Araçtan indiğinde tarifsiz bir mutluluk fakat üzüntüsü vardı. Çünkü cezalı olmasaydı belki de galibiyete uzanan isim olacaktı. Bir diğer hediyesi ise Avrupa GP’siydi. Bu, Schumacher’in F1’deki son podyumu olacaktı. Araçtan indiğinde 155 podyumu alan bir pilot değil, sanki ilk podyumuna çıkan bir çaylak gibi heyecanlı ve mutluydu. İşte o gün yüzünde hala ne kadar başarıya aç olduğunu görebiliyorduk.

 

 

Schumacher taraftarları olarak Schumacher’in emekli olmasını istemiyorduk. Çünkü böyle bir insanı bir daha yarışırken göremeyeceğimizi biliyorduk. İlk önce Mercedes’in Schumacher’in ayrıldığını açıklamadan önce Hamilton ile anlaştığı haberi çıktı. Mercedes’i bu konu yüzünden asla affedemeyeceğim. Ardından Ferrari “Schumacher’e kapılarımız kapalı” açıklaması yaptı. Ve kötü haber geldi, efsane emekli oldu. Schumacher’in son yarışlarına bakmak geçer hep içimden fakat açmam. Çünkü her açtığımda duygulanır ve eski anılarım aklıma gelir. Alarm kurup gece yarısı Avustralya yarışına kalktığımız günler gelir aklıma ya da akşam 9’da heyecanla izlediğim Amerika GP’si. Fakat hergün internete Michael Schumacher yazıp herhangi bir haberi varmı diye araştırırım ve hemen çevirmeye çalışırım.

 

 

Geçtiğimiz yaz aylarında Red Bull haberleri çıktı. Yani o anki heyecan tarif edilemez. Sanki gerçek hayatta birşey kazanmış gibi oluyor insan. Umutlarım F1’deki son koltuk kalana kadar da devam etti. Sanki Schumacher robottu. Sonsuza dek yarışacağını düşünüyordum. Buna inanmak istiyordum. Tüm koltukların kapıldığı güne kadar dönüş ümidiyle bekledik. Fakat ne Schumacher dönecekti ne de biz onun döneceği ümidinden vazgeçecektik. Michael Schumacher fanı olmak öyle bir duygu ki tarif edilemez. Bir yanda elde ettiği başarılardan mı gurur duysak, bir yandan 43 yaşında Monaco’da pol pozisyonundan mı gurur duysak,  bir yandan da yaptığı yardımlar ve sevecenliğinden mi gurur duysak bilemiyorum. Ama bildiğim tek şey Schumacher bizi asla ve asla taraftarı olduğumuza pişman etmedi.

 

Son kayak kazası haberini aldığımızda yıkıldık. Yaklaşık 15 yıldır takip ettiğim ve artık ailemden birisi olarak gördüğüm Schumacher’in böyle bir kaza geçirmesi beni derinden etkiledi. Gerek sempatikliği, gerek başarıları, gerek de yardım severliği ile her zaman hayran bıraktırdı kendine. F1 tarihine ne zaman baksak elbet bir yerde Schumacher’in parmağının olduğunu görüyoruz.

Schumacher deyince akla hep F1 gelir. Aslında Schumacher’in tek başarısı bu değil. Schumacher her türlü sporu yapabilen bir insan. Paraşütle atlıyor, basketbol oynuyor, futbol oynuyor, at biniyor, tenis oynuyor, karting yapıyor… Veyzbol ve amerika futbolu oynamışlığı bile var. İki tekerlekli araçları da kullanan efsane kayak bile yapıyordu ve bu tutkusu onun bu tür bir şanssızlık yaşamasına sebep oldu.

 

 

Pistlerin kralı, bize bu duyguyu birkaç dakika da olsa 1999 Silverstone’da yaşatmıştı. O an, ayakta izlediğimiz anlarda, Schumacher iyiyim işareti yapmış ve yüreğimize su serpmişti. Eminim ki bu savaşı da kazanacak. Bizi taraftalarını, milyonları ve sevenlerini yalnız bırakmayacak. Daha yaşı çok genç ve öğreneceğimiz çok şey var ondan. Hele benim ondan yıllardır almak istediğim bir imzası var. Hala alamadım ama almakta kararlıyım. Bana bu imzayı vermeden çekip gitmez. Çünkü Schumacher hiçbir insanın üzülmesini istemez.

 

 

Schumacher bugüne kadar hiçbirşeyi yapmaktan korkmadı ve korktuğu herşeyin üstüne giderek o korkuyu yenmeye çalıştı. Umarım bugün Schumacher bunu da yener ve gözlerini açarak bizim daha fazla üzülmemize izin vermez.

 

 

Bugün senin doğum günün efsane. Bugün 45 yaşına giriyorsun. Kim bilir ne planların vardı bu doğum günün için. Fakat olmadı. Sen iyileş. Sen iyileş ki senin için ellerini açıp dua eden, senin için hastanede yanından ayrılmayan, senin için elinden gelen herşeyi yapan insanları gör. İşte bunu gördüğün zaman bu senin için en büyük doğum günü hediyesi olur.

 

Kemal Şengül


Yorumlar

“Bizi Sensiz Bırakma” için 6 yanıt

  1. İmzasını istemişsin kemal. Birlik olma zamanı.Senin için imzalamadı ama ne fark eder dostum. Ama ben senin için paylaşıyorum. Bu bilete onun elleri değdi. Sabırla bekliyoruz. MSC nin güzel bir cümlesi ile bitiriyorum.

    "Luckily I have the nature of not giving up and always trying to find a solution, and it worked out."
    (Şanslıyımki doğal pes etmeme ve her zaman bir çözüm bulma yeteneğine sahibim. Ve bu işe yaradı.)

    M.Schumacher

  2. -ben Schumi fani olmadim hic bir zaman ama ona hep saygi duymusumdur.
    -su anki hayat mücadelesine de saygi duyuyorum ve bunu atlatabilmesini hakikaten isterim.
    -umarim sevdigi insanlara Allah onu tekrar onu kavusturur.

  3. Çok güzel yazı olmuş eline sağlık, tamamen duygularımı birebir yansıtmışsın. Sanırım tüm Schumi sevenler aynı duyguları paylaşıyoruz.
    Ben kazadan beri kendimde değilim. İşimle bile ilgilenemiyorum, odaklanamıyorum. yarım saatte bir haber varmı diye siteye giriyorum yada tv de altyazı geçerken daha sch kısmını görünce yüreğim pır pır ediyor. Açıkcası kötü bir haber yazacaklar veya okuyacağım diye bazen elim gitmiyor.
    İnşallah iyi haberlerini okuruz.
    Allahım yardım etsin sana…

  4. sanki 98 belçikada başkaları kavga etmiş gibiler. :)))
    video

  5. kalk ayağada bak gör seni sevmeyenlerin bile nasıl üzülüp seni sevdiğini gör.bu pitstop çok uzun sürdü.bas gaza ve geç şu damalı bayrağı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir