Horner Şampiyonluğa Hazır Mı ?

Bu seneki en büyük başarı hikayelerinden birisi de Christian Horner yönetimi altında gridin en önünde yer alan iki takımdan birisi olan Red Bull’a ait. Takım Jaguar’ı devraldıktan sonra özellikle son bir kaç yıl içinde düzenli olarak gelişimini sürdürdü.

Eski bir yarış pilotu olan Horner, 16 Kasım 1973’de dünyaya geldi. Motor sporları kariyeri ise 1994 yılında Fortec takımı adına yarıştığı İngiltere Formula 3 şampiyonasında başladı. Aynı seride kariyerini sürdürürken 1996’da Formula 2’de de yarıştı. 1997 yılında F3000 serisine geçen Horner,  1998 yılı sonunda yarışmaktansa bir takımı yönetmenin daha fazla kendisine göre olduğuna karar vererek bir sürücü olarak kariyerini sonlandırdı. F3000’de takım patronu olarak ise yeni bir kariyere başlamıştı.

F3000’in final yılı olan 2004 hem Horner için hem de patronluğunu yaptığı Arden takımı için müthiş bir yıl olacaktı. Takımım birinci pilotu olan Vitantonio Liuzzi’nin önderliğinde Arden hem sürücüler hem de takımlar şampiyonluğunu büyük bir farkla kazandı.

Horner’ın takım patronu olarak gösterdiği performans sonunda sonuç vermişti . Red Bull, Horner’ı takımın başına getirerek ona  Formula 1’in kapılarını açtı. Ve Horner bu derecede üst düzey bir göreve getirilen en genç isim olmuştu. 2006 yılında takımın ilk podyum finişini yaptığı Monaco GP’nin ardından yüzme havuzuna atlayan Horner’ın üzerinde Süperman pelerini dışında hiçbir şey olmayacaktı.

Horner çok yetenekli bir teknik ekibi bir araya getirdi. Bunlardan en önemlisi tabiî ki Adrian Newey’i tasarım departmanın başına getirmekti . Strateji grubunun başındaki fazla bahsi geçmeyen Neil Martin gibi en az Newey kadar hayati isimleri de takımın bünyesine katmak gibi doğru adımlar attı.

İnsanlar dönüp de 2009’a baktıklarında bunu orta bölümle yer alan takımların çift katmanlı difüzör sayesinde yarış kazanmaya başladıkları, Mclaren ve Ferrari’nin ise bu yüzden kaybettikleri bir yıl olarak hatırlayacaklar. Fakat hatırlanması gereken yılın başında buna sahip olmadan dahi Brawn’a yakın olan bir takımın varlığıydı. Başka bir değişle bu Red Bull’u diğerlerinden ayıran bir fark olacak.

Geçen ay araç üzerinde Brawn’la aralarındaki farkı kapatmak için 67 yeni parça içeren bir güncelleme yapıldı.  Şu ana kadarki iki yarış bunun işe yaradığını gösteriyor. Horner, bunun yanında gelişimin her yarışta devam edeceğini belirtiyor. Fakat bunların en büyüğü  Singapur GP’de yapılacak olan geniş çaplı bir güncelleme olacak. Red Bull şampiyonluğu kazanma şanslarının olduğunun farkında ve bu fırsatı kaçırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Daha önce söylediğim gibi en genç takım patronu olan Horner sadece 35 yaşında. Medyada yazıldığına göre konuşabilmek için her zaman kolay birisi: Dosdoğru, arkadaş canlısı ve net. Fakat son birkaç yarışta bir şey daha dikkat çekiyor. Bu da gözlerindeki kararlılık ve ciddiyet. Şu anda onun daha meşgul olduğunu, üzerindeki baskının arttığını, sahip olduğu arzunun güçlendiğini varsayabiliriz. Bu tüm pilotların ve takım patronlarının başına gelmesi doğal bir şey  eğer  ufukta dünya şampiyonluğu gözüküyorsa. Daha önce Jenson Button, Mika Hakkinen , Fernando Alonso ve bir çok diğer isimde gördüğümüz gibi…

İsa Çakar