2015 sezonu başlarken Mercedes’in üstünlüğü bariz bir şekilde belliydi ve yine 2014 sezonuna benzer bir sezon öngörülüyordu. Ferrari ise gene testlerin krallığına başlamıştı ilk testlerde.Fakat bu sezonun testlerinde derecelerden çok Alonso’nun kazasının gündemi meşgul ettiğini de unutmamak gerek.(Ben hala bir şeylerin gizlendiğini hissediyorum).
Konumuza geri dönecek olursak,Jerez testlerinde Ferrari’nin güçlü görünmesi ve 4 gün boyunca lider olması; bunun yanında Ferrari motoru kullanan diğer takım Sauber’in uzun sürüşler yapabilmesi ve hep ilk iki sırada yer alması Tifosi’leri gaza getirmişti.Fakat son yılları gözönüne alınca da hevesimiz kursağımızda kalıyordu gene.
Barcelona’ya gelindiğinde ise(genel yorumlar da asıl olayın Barcelona’da ortaya çıkacağı şeklindeydi) Mercedes motorlu araçlar (Lotus dahil) kendini göstermeye başlamıştı. Ferrari’nin gerilere düşmesi, Marchionne ve Arrivabane’nin “yapmamız gereken çok iş var”, Raikkonen’in “önümüzde gelişmemiz gereken çok nokta var” tarzı demeçleri de bu verileri destekleyen nitelikteydi.Ferrari’nin iyi yanı ise yaptığı uzun sürüşlerle(Sauber dahil) dayanıklı bir motor görünümü göstermesiydi.
Diğer takımlara gelecek olursak, Red Bull’un 1 yıl öncesine benzer sorunları, McLaren-Honda’nın bir yarış mesafesini zar zor katedebilmesi, Force India’nın ilk lansman yapan takım olmasına rağmen son testlere son anda yetişmesi ,Caterham ve Marussia’nın içler acısı durumu ve 3.araç fikri F1’in geleceği hakkında şüpheleri arttırıyordu.Neyse ki Force India kendini toparladı ve Manor da sponsor destekli de olsa Malezya’da yer alabildi.
Avustralya’da geçilen yarışın ardından Mercedes’lerin 3. sıradaki Vettel’e 37 saniye fark atması biz Tifosi’leri 2016 ya odaklamıştı ta ki Malezya Gp’ye kadar. Her ne kadar ana neden strateji ve Mercedes’in lastik sorunu da olsa(Ferrari iyi derecede hızlıydı fakat Mercedes’in asıl motorunu kullanmadığını gözardı etmemek lazım) Şahlanan At yarışı kazandı ve olay burdan sonra koptu.22 ay sonra gelen Ferrari galibiyeti, Vettel’in gözyaşları(bu mutluluk gözyaşlarını ben dahil bir çok Ferrari taraftarı döktü),Alman-İtalyan milli marşlarının art arda çalması, İtalya Milli Marşı’nı mekanikerlerin ve patronun ağlayarak söylemesi bizi Schumi zamanına götürdü ve galiba ben dahil bir çok Tifosi gaza gelmiş durumda 🙂
Unutmadan, biz o Malezya podyumunda Schumi’yi hissettik. Umarım o da bir şekilde izlemiş ve bizimle mutluluk gözyaşını dökmüştür.
#ForzaMichael
#ForzaJules
Grazie mille! Forza Ferrari
Alpay Rüzgar
Bir yanıt yazın