Bizim seyirci veya ülke olarak F1 e layık olmadığımızı düşünenler varsa o zaman bir an önce layık olmaya çalışsınlar. Bizim Avrupa da ki yarışların yapıldığı ülkelerden her açıdan fazlamız vardır eksiğimiz yoktur. Asıl eksiklik ülkemizdeki yapılan her türlü motor sporunun tanıtılması ve gün geçtikçe daha fazla kitleye hitap etmesini sağlamakla görevli basın ve medya kuruluşlarının yetersizliği, devletimizin görevlendirmiş olduğu kurumlar ve bunlara bağlı birimlerin beceriksizliği ve en acısı bu sporun içinde olan ve her şeyini bu spora adamış gibi görünenlerin çoğunun rant ve mevki peşinde olmasından kaynaklanıyor.
Yeni bir şey yapılmaya başlandığında bazı eksikliliklerin olması gayet doğaldır. Ama bu eksikliklerin giderilmesi yerine görmezden gelinip her sene daha çok eksikliğin ortaya çıkmasına sebep olmak basiretsizlik den başka bir şey değildir.
Futbol maçlarına gitmiş olan arkadaşlar bilirler. Biletini kesene ve keyfine uygun bir yerden alırsın. Gerekli hazırlığına yapar istediğin saatte gider yerleşir maçını seyreder gelirsin. Basketbol maçları da aşağı yukarı böyledir. Sürekli ve çok sık yapılıyor olması bu işin sistemli ve daha kolay olacağı anlamına gelmiyor.
Bizde hangi motor sporları organizasyonuna gerek seyirci gerek basın mensubu olarak katılsanız bir sürü çok bilinmeyenli denklemle karşılaşıyorsunuz. Mesela Formula 1 yarışına her sene giden birisi oraya gittiğinde sadece tribünlerin ve pistin yerinin değişmediğini görüyor.Her sene hesapta işleri daha da kolaylaştırmak için yeni düzenlemeler. Elinizde biletle nereye gideceğinizi veya aracınızı nereye park edeceğinizi soruyorsunuz. Verilen cevap buraya giremezsiniz veya park edemezsiniz. Hâlbuki sizin biletli olduğunuz tribünün yanında kocaman boş bir alan var. Buraya ait biletinizin olduğunu söylediğinizde de görevli araçlara ait olduğu söyleniyor. Sonra etrafı brandalarla kaplı gizemli İstanbul parkı en kötü 1.ve 2. sektör zamanlarıyla geçip 3.sektöre geldiğinizde ya pite gireceksin ya da dışarı çıkacaksın mecburiyeti ile karşılaşıyorsunuz. Tam bir tur atıp sağı solu bomboş ve bidonlarla çevrilip fethedilmiş park alanlarına bakıp çok verimli araziler demek ki araçların zarar vermesini istemiyorlar, vay be şurada iki karış toprağımız olsaydı keşke diyorsunuz. Anlayacağınız evinizden 30 dk da geldiğiniz pistte aracınızı yaklaşık 800 m uzağa çekip biletli bulunduğunuz yere 1 saat içinde geldiğinizde heyecanınızın yarısını yitirmiş oluyorsunuz. Daha sonra görevliler için ayrılmış bomboş alanda iki tane ATV ile çığlıklar atarak turlayanları görünce de tabi görevli olmak zor tabiî ki diyorsunuz. Bu aracınız ile gelirken çektiğiniz sıkıntı. Bir de toplu taşıma araçları ile gelenleri dinlesek her birinden ayrı ayrı dizi film çekilir. Ana tribünün oradaki bazaar ayrı bir alem zati. Sadece belli kesime hitap eden ve hiçbir atraksiyonun olmadığı bir yer. Bernie amcamız kendi pistine nedense arabalarını falanda getirmiyor sergilemeye. Hiç bir şey yok gürültüden başka. Yani gelenleri her sene nasıl gıcık eder buradan soğuturuz da gelmesin diye uğraşmaktan başka işleri yok. Singapur rezaleti daha önce ortaya çıkıp ING sponsorluğunu daha erken çekseydi promosyon biletler de hayal olacak daha az seyirci olacak dı belki de.
Derhal bir arge oluşturulup insanların buraya nasıl daha çok gelmesini sağlamanın yolları araştırılmalı. İlk sene olduğu gibi yarış sayılarının artırılması, moto gp için çalışmalar yapılmalı, her kesime hitap edecek yiyecek, içecek ve aksesuar stantları oluşturulmalı en önemlisi promosyon seyirci kitlesinden daha ziyade gerçek motor sporları sevenlerinin bu müthiş ortama katılma fırsatını yakalama şansına sahip olmaları için somut adımlar atılmalı.
En büyük hata zaten pistin yönetimini Bernie amcaya verip kendi ülkemizde yabancı muamelesi görmemize neden olmamızdır. Eğer komşu Bulgaristan’a pist açılırsa inanın orada yarışı daha ucuza seyretme imkanımız olacaktır.Bu da herkesin ya tatilde yada okulda olduğu dönemlerde araya lütfen tarih sıkıştıranlara kapak olsun.Ben inanıyorum ki herkes aradığını bulacağına inansa bir sene öncesinden kıyıda köşede biriktirir ne pahasına olursa olsun bu organizasyona katılır.Ama maalesef bizleri soğutup pistlerden uzaklaştırarak seyirci az diyerek hesapta sahip çıkan Bernie amcamız amacına ulaşmak üzere.Ne pahasına olursa olsun izin vermeyelim arkadaşlar.Daha fazla fedakarlık ederek arkadaşlarımızı,akrabalarımızı teşvik ederek yanımızda üç kişi daha fazla götürerek pistimize sahip çıkalım.Bizim onlardan tek eksiğimiz elimizdekinin kıymetini bilememiz ve kim olduğumuzun farkına varamamızdır. Yoksa her açıdan onlardan fazlamız olduğunun altına imzamı atarım. Saygılar…
Orhan Yılmaz Doğankaya
Bir yanıt yazın