Efsane Geri Döndü

yazar:

kategori:

      Aslında bir bakıma ‘muhteşem’ gün olarak değerlendirilebilir bugün ve dürüst olmak gerekirse hiç bitmesini istemediğim bir gün olma özelliğini de taşıyor. Michael Schumacher’in geri dönüşü büyük bir etki bırakacaktır Formula 1 tarihine. Hiç şüphe yok ki bugün f1 tarihinin en önemli günüdür. Ferrari’yi Lauda dönemlerinden 20 yıl sonra teknik sorumlu Ross Brawn ile başarıya taşıyan Michael Schumacher’in 14 yıllık beraberlikten sonra Ferrari’deki mevcut danışmanlık görevine son verip Mercedes’e pilot olarak geçişinin günüdür. Kaderimin ve hedefimin değiştiği gündür aynı zamanda… 2006 yılının İtalya’sında emekli olacağını açıkladıktan sonra içimde büyük bir boşluk olduğunu benimle beraber bütün Schumacher sevenlerinin kabul etmesi gerekiyor. Aslında emekliliğinden  sonra gerçekten F1 ile bağlantısını koparsaydı belki , ben ve benim gibi yüzbinlerce tifosi bunu kabullenebilirdi. Ama onun gibi bir pilotun sonraki yıllarda F1’le beraber olması ve bu spordan kopamaması kaçınılmaz bi hale gelmişti bir kere. Hayatını burada bulan bir insan için bu ayrılığın imkansız olduğunu söylemek gerekiyor. Diğer bir deyişle onun ait olduğu yer burasıydı .  Bu pistlerde bu markalarla ve bu insanlarla rekabet etmek için yaratılmıştı. Ve ait olduğu yere eski dostu Ross Brawn’ın takım patronu olduğu bir başka takım Mercedes GP ile tekrar dönmüş oldu.

      Schumacher’in Mercedes’e katılmasının nedenleri arasında Alman devletinin ve fia’nın etkisinin olmadığından bahsetmek pek mümkün değil .Ama asıl gerçek onun bu spordan nasıl ayrıldığından geliyor..son şampiyonluğundan hemen sonra fia’nın ferrari’ye koyduğu darbe schumacher’i tekrar şampiyon olmaktan bir sene alıkoydu ve sonraki senede ise eşi görülmemiş bi dönüş yaparak tekrar en iyisi olduğunu kanıtlamasıyla başladı.kazanma sevincini kaybetmeyen Schumacher kendinden yaşca küçük olan pilotlardan hala daha iyi sürebiliyordu. Dolayısıyla şampiyon olamamasının nedeni ise kendinde değildi ve hak ettiği de bu değildi. Ve F1 kariyerini o sene verdiği emeklilik kararıyla ”kısmen” bitirmiş oldu. Bu, pek de tatmin edici olmadı…

      6 yaşımda ilk kez F1 macerama başladığımda bu zamana beni o kırmızı araba değil içindeki beyin ,kişilik ve o eşsiz sürüş stilinin etkilediğini fark ediyorum .Bu kadar yıl içinde kazanılan, kaybedilen zaferler ve şampiyonluklar yaşamak benim schumi’ye bağlanmamı ve bu spordan sürekli enerji almamı sağlayan etmenlerdir. İki kez canlı izlediğim için de..hayır,bu duygu pek de anlatılamaz.. Schumacher’in F1’den ayrıldıktan sonra Ferrari’ye olan ilgimin azalmasını; 2007 yılında Kimi Raikkonen’in Ferrari’ye gelişi ve Hamilton süksesinin aynı seneye damga vurması, hatta içinde bulunduğumuz yıl içinde Raikkonen’in Ferrari’den gönderilip yerine Alonso’nun transfer edilmesinin bile beni gerçek manada sevindirmediği kanıtlıyormuş meğer. Anlaşıldığı üzere o muhteşem büyü Ferrari’de değil, Schumacher’deydi her zaman . Schumacher’in olmadığı bir Ferrari artık anlam ifade etmemeye de başlamıştı…

      2009’a gelirsek, dönüş spekülasyonlarıyla beraber ortaya çıkan bazı dedikodulardan Niki Lauda’nın ‘7 dünya şampiyonluğu kazandıran formunu yakalamak için çok zorlanmayacak.’ sözü, en sıkı rakipleri Jacques Villeneuve ve Damon Hill’ in övgü ve başarı temennisiyle dolu sözlerinin yanında , hatta Bay E ‘nin dahi ondan büyük beklenti içerisinde olması Michael Schumacher’in kendisi dışındaki F1 bünyesindeki değerli isimlerin desteğini açıkça kazandığını gösteriyor.Ve kimse ondan pist içi yada dışında yapabileceği bir hata bile beklemiyor. Her şeyin sonunda bu kararın alınması Schumacher için çok şaşırtıcı olmasa gerek…

      Ve 2009’dan sıyrılıp 2010’a gelirsek, bu yıl, Schumi’yi diğer efsane pilotlar Mansell , Prost ve Lauda gibi F1’e ara verdikten sonra tekrar geri dönüş yapan pilotlar arasında ilk sıraya koyacaktır.Aynı zamanda eski takımı olan Ferrari ile Alonso, Hamilton ve yükselen yıldız Vettel ile ilk kez yarışacağı yıl olma özelliğini de taşıyor.  Ve yine 2010 benim için Ferrari’nin zaferleri ve unutulmaz anılarıyla beraber defterinin kapandığı ve yepyeni bir Mercedes-Benz sayfasının açıldığı yıl olacaktır. O harika zafer sevincini bize tekrar tattıracağı yıl…

Bir Şampiyon ve F1 Tarihin En İyi Ve En Başarılı Pilotundan Bahsediyoruz….

..Michael Schumacher….

Furkan  Karaman                                                                                                         23.12.2009


Yorumlar

  1. "Anlaşıldığı üzere o muhteşem büyü Ferrari'de değil, Schumacher’deydi her zaman . Schumacher'in olmadığı bir Ferrari artık anlam ifade etmemeye de başlamıştı…"

    Bu sözün altına her türlü imzamı basarım.

  2. Gökhan Eroglu avatarı
    Gökhan Eroglu

    TRF1 yönetimine bilgi mesajı için teşekkür ediyorum. Rıdvan'ın "Yağmurların Efendisi" yazısı ile ilgili dil hataları dolayısıyla ağır eleştirilerde ben bulundum. O yazıda Türkçe çok kötü bir biçimde kullanılmıştı. Rıdvan'ın arkadaşları olarak düşündüğüm bazı kişiler de yorumlarıyla bana saldırmışlardı. Ben bu site kurulduğu zamandan bu yana Formula 1'i buradan takip ediyorum ve biliyorum ki bu sitenin üyeleri Türkçe'yi iyi kullanmada gerçekten önem gösteren insanlar… İnşallah Rıdvan hatalarını anlar ve iyi bir Formula 1 takipçisi olur.

    Ayrıca Furkan Karaman arkadaşımızı da bu güzel yazısı için tebrik ediyorum.

    Saygılarımla…

  3. İşte ben bu yazının altına imzamı atarım, çok güzel yazmışsın.Ben bu siteye yeni üye oldum.Benim adımda biri askıya mı alınmış mevzu nedir anlatırsanız sevinirim.Tebrik ederim çok güzel anlatmışsın

  4. ben o yazı için 1.5 saat uğraştım. benzetme yaptım. üzüldüm. neyse en doğrusunu siz biliyorsunuz.

  5. 3F_technology_46 avatarı
    3F_technology_46

    teşekkürler.bu arada güzel yazı.

  6. Bilgi Mesajı

    Rıdvan yada Ahmet arkadaşımızın dünkü yazısı kaldırıldığı için her yazıya kötü olmuş beğenmedim diye yorum yapıyor. Bu da yetmezmiş gibi nickini değiştirerek yine aynı şeyleri yazıyor. Kendi yazısı dilbilgisi eksikliklerine rağmen yayınlanmıştı. Ancak o yazıdaya gelen eleştirileri kabullenememiştir. Yine farklı isimlerle kendini övüp eleştirileri yermiştir. Yazının okunma sayısınıda sayfayı yenileyerek arttırmıştır. Yayınlanması için gönderdiği diğer yazılar kopya içerik olduğu için yayınlanmamıştır. Dün kendisini uyarmamıza rağmen yanlışlarına devam etmektedir. Kendisinin üyeliği askıya alınmıştır.

    Ayrıca Rıdvanla ilgili olan ve yazıyla ilgisi olmayan diğer yorumlar kaldırılmıştır.

  7. burak bocek avatarı

    Ben gerçek hayattaki problemlerimi buraya asla kusmam.Ben senin gibi nerde ne konuşulmayacağını bilmeyen birisi değilim.Arkadaşım konuştukça kendini komik duurma düşürme.Şu yorumun ve önceki yorumun kabadayılıkla alakası yok.Sen saçmalaya devam ettikçe ben ve benim gibi düşünen arkadaşlar sitemlerini dile getireceklerdir.Kendi yaptığını meşrulaştırmaya çalışma.Ben ayrıca burada sürekli isyan etmiyorum.İstiyorum ki sitemiz daha aklı selim insanlar tarafından kullanılsın ve karalama defteri gibi konudan bambaşka boyutta yazılar yazılmasın.Başlık,konu belli senin yazdıkların ortada.Kendin söylüyor kendin cevaplıyorsun.Lütfen bir bak yazdıklarına sonra konuş.Daha fazla uzatmayacağım senin için güzellikle diliyorum tuhaf arkadaşım

  8. hasan halil samet rıdvan…
    nickler gerçek hayattan isimler tek kelime ve avatar yok. yazan aynı kişi olmasın? bu arada ne zamandır burada yazıyorsunuz? sizleri daha evvel hiç görmedim. eski tarihli bir haberde yorumunuz varmı? merak ettim.

  9. Adam oğluna yıllarca, “Sen adam olamazsın.” demiş. Gün gelip o çocuk okuyup vali olunca babasını ayağına çağırtıp, “Bak sen bana adam olamazsın demiştin; ama ben vali oldum.” deyince baba, “Oğlum, adam olsaydın babanı ayağına getirtmez, gelir elimi öperdin.” demiş.

    rıdvan kardeşim. sen bu kafayla adam olamazsın. zaten çocuksun. sana gayet samimi ifadelerle doğruyu göstermeye çalıştım. büyüyünce ufacık olumlu bir cümlenin ne kadar işe yarayacağını öğreneceğin çok tecrüben olacak. o zaman bu yazdıklarımı hatırlarsın inşaallah. yapılmışı yıkmak kolay oluyor tabii…buyur yapta görelim.

    keçiyle koyun beraber ahıra gidiyorlarmış. önlerine bir hendek çıkmış. koyun zıplamış hendeği atlamış. atlarken kuyruğu havaya kalkınca münasip olmayan yerleri görünmüş. keçi arkadan gülmüş. hahaha koyun kardeş kuyruğunun altındaki gözüktü demiş. koyun cevap vermiş. yahu senin herzaman gözüküyor demiş. anlayana….

  10. arkadaşlar lafı ağzımdan aldınız bobby fischer polyanna gibi.Yazı kötü olmuş diyenlere katılıyorum.

  11. yazı bayağı kötü

  12. bobby fischer yazılarında ileriye gitme!
    yazı kötü olmuş.

  13. yazıyı beğenmedim sizi ilgilendirmez.Her insan farklı görüşlere sahiptir.İçerik bayağı kötü.Bir artkadaşımız Hıncal uluıçla bir akrabalığın var mı dedi cevabım;
    sende herşeyi beğenen polyanna gibisin.
    şaklabanlarla(lafım meclisten dışarı) akrabalığın var mı asıl?

  14. burak böcek…
    sende sürekli kınayan eleştiren yorumlar yapıyorsun. sürekli şikayetçisin hayattan gibi bir tavrın var. gerçek hayattaki problemlerini burada yorumlarında kusmamanı tavsiye ederim. sanal ortamda kabadayılık kolay oluyor tabii…kırmızııı…:))

  15. bu rıdvan arkadaşımız musab bera olmasın? nasılsa olan her yanlış musaba fatura ediliyor:))

  16. burak bocek avatarı

    Yahu arkadaşlar şaka gibisiniz.Lütfen saçma sapan yorumlar yazmayın şu güzelim siteye.Beğendiğinizi yada beğenmediğinizi mantık çerçevesinde söyleyemiyor musunuz?Haberle ne kadar alakasız şey varsa yazılıp çiziliyor.Artık eskisi gibi yorum yapaasımda gelmiyor.Çocuk bahçesi gibi şuraya bak.Sitenin admini değilim ama anketlerde alakasız yorumlar ile ilgili sonucu çok merak ediyorum.Herhalde site yönetimi yılbaşına kadar buna müsade edicek.Neyse yazıya gelicek olursak arkadaşımız kendince Schumi hakkında görüşlerini bildirmiş.Güzel sayılabilecek bir yazı ve emek verilmiş bundan ötürü,cesaretinden ötürü tebrik ederim.Ayrıca resim ve içerikte uygun sonuçta dönen isim Schumi ve herhalde onun resmi konulacak benim resmim değil.Ne bekliyordun acaba Rıdvan arkadaşım?Geri dönüşün resmini mi çizseydi arkadaşımız?

  17. 3F_technology_46 avatarı
    3F_technology_46

    rıdvan burda tek yanlış birşey varsa oda sensin.hayır o yazı kötü bu kötü.kendine gerçek dünyada bir arkadaş bul.sanaldan uzaklaş biraz.tek yaptığın kötülemek.bunu anca bir asosyal yapar.

  18. yıllar önceydi. hagi li fatih terimli galatasaray yıllarıydı. 4 yıl arka arkaya şampiyon olup son yılımızda bu başarılar zincirini uefa kupasıyla taçlandırmıştık. bu başarının arkasında çok şey vardı. inanılmaz bir kardeşlik vardı. 4 yıl boyunca neredeyse evine gitmeyen fatih terim vardı. yılların birikimini kardeşi gibi gördüğü genç futbolculara veren hagi vardı. hiç durmadan haftada gerekirse 3 sefer o soğuk alisamiyeni dolduran biz taraftarlar vardık. uefa maçında(şu an tüylerim diken diken oldu) 100 ün üzerinde ülke bu maçı naklen vermişti. bütün müslüman ülkeler canlı yayında seyrederken belkide milyonlarca insan dua ediyordu. en azından cimbomlusu fenerlisi(biriki istisna hariç) beşiktaşlısı tek yürek olmuş bir millet vardı. ve o milletin duası vardı. o maçtan önce ve o maç esnasında herkes futbolla alakası pek olmayan mubarek insanlardan dua istiyordu(bu konuda sıradışı pekçok olay anlatılmaktadır). ve arkasından gelen uefa şampiyonluğu terimi açıklamaları çok enteresandı. yarı final ve final bizim işimiz değildi. Allahın yardımıyla kazandık.

    bedir harbinden sonra peygamberimiz(s.a.v.) zaferin getirdiği gevşeklikten endişe ederek çevresindekilere esas savaş şimdi başladı demişti. maalesef koca galatasaray o başarının altında ezilerek dağıldı. herkes başarıyı kendinden bildi. uefa şampiyonu olmuş takıma yüzlerce transfer teklifi yağınca teknik direktör ve topçuların bir kısmı takım değiştirdi. ve takımın başına lucescu getirildi ve o senenin avrupa gol kralı süper mario jardel alındı. ve o havayla süper kupayı real madridin elinden kahve içme rahatlığında aldık. 4 yıldır şampiyon olamamış özellikle fenerbahçe başarı için herşeyi yapabilecek bir başkan(aziz yıldırım) ve diğer takımlar dört gözle galatasarayın teklemesini bekliyordu. sezona çok iyi başlamıştık. jardel o kadar çok gol atıyorduki bir ara 55 gol ortalamasına ulaşmıştı. hagi çok iyi oyunuyordu ve diğer topçularda..sezonun ikinci yarısı emre ve okanın intere gideceği dedikoduları başladı. takım liderdi. hagi vatandaşı lucescuya inanılmaz yardım ediyordu. cimbomdaki son senesini 5 yılda 5 şampiyonluk alarak bitirmek istiyordu. bir antremanda jardel ile emre ve okan tartışmıştı. soyunma odasında emre jardeli tokatlamıştı. ciddi bir sıkıntı vardı. hagi lucescuya emreyi hemen kadro dışı bırak demişti. fakat lucescu cesaret edememişti. ve bir röportajında haginin ifadesiyle şampiyonluğu o an vermiştik demişti. ve arkasından çözülmeler başlamıştı. fenerbahçe stadında tek maç eleminasyon sistemiyle oynanan türkiye kupasında fenerbahçeyle karşılaşıyorduk. inanılmaz maçlardan biriydi. fener 4-1 öndeydi bütün stad''şampiyon yap bizi mustafa denizli sesleriyle inliyordu''. arkasından galatasaray maçı 4-4 e getirdi. penaltılara kalmıştı. kaçan penaltılar ve turu fenere kaptırmıştık. numaralı tribünde şu an fenerde oynayan emrenin Allahına küfreden katil diyen(o sene bir kazada çarptığı bir insan ölmüştü)binlerce fenerlinin ortasında herkesin sevinçten ağladığını zannettiği ben üzüntüden ağlıyordum. arkasından 2 gün evden çıkmamıştım. ilerleyen zamanlarda intere gideceğim diye sakatlanmak istemeyen ve takımın havasını bozmuş emreyle okan dan dolayı evimizde ankaragücüne yenildik. ve fenere kadıköyde verilen 3 puan dan sonra maalesef fener şampiyon olmuştu….

    fener 4 yılın ardından alınan şampiyonluğa çok sevinmişti. gazetelerde ve asılan bayraklarda ''EFSANE GERİ DÖNDÜ'' sloganları ve yakıştırmaları vardı.

    sonraki sene tekrar galatasarayımız sahnedeydi. mütevazi kadrosuyla lig şampiyonluğunu tekrar kazanmış şampiyonlar liginde yarı finale kadar çeyrek finale kadar gelmiştik. o sene alisamiyende oynanan bir fener maçı vardı. fransız perez ve bülent akının golleriyle 2-0 kazanmıştık.
    tribünlerde çok güzel bir afiş asılmıştı. ''KESTANE GERİ DÖNDÜ''

    bütün bunları niye anlattım. efsane gerçek olmayan hikayelere ve söylencelere verilen addır diye biliyorum. halbuki şumi bence bir efsane değil bir gerçektir. bence yanlış bir yakıştırma. ha alonsoya denebilir. çünkü ben şahsen başarılarını gerçek bulmuyorum. tesadüfen alınmış başarılar olarak görüyorum.

    bu arada efsane denen şumi bunca yıl aradan sonra bizim afişlerde yazdığımız gibi inşaallah olmaz ''KESTANE''…:))

    herkese iyi hafta sonları…

  19. rıdvan senin hıncal uluçla bir akrabalığın varmı?

  20. yazın kötü olmuş,içerik bayağı kötü.anlatım doğru fakat içerik birbiriyle uymuyo,resim yanlış seçilmiş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir