Yılın Enleri Anketi sonuçlanmış olsa da eğer daha önce doldurmadıysanız TRF1.net Ziyaretçi Profili ve TRF1.net’e Destek Olun Formunu doldurabilirsiniz.
Aşağıdaki sayfaların her birinde Yılın Enleri Anketine ait ayrı bir sorunun grafiğini ve açıklamasını bulabilirsiniz.
Haydi başlayalım.
Yılın Pilotu
Şampiyonluğu 11 puanla Button’a bırakan Vettel oyların %37’sini toplamış. Bu oran şampiyon olan Button’nın oranının nerdeyse iki katı diyebiliriz. Jenson Button oyların %23’ünü almış. Bu sezon Formula 1′ den ayrılan Raikkonen ise oyların %19 oranında oy almış. Şampiyonluk mücadelesi veren bir diğer pilot Barichello ise sadece %6 lık bir oy oranına sahip.
Yılın Çaylağı
Bu ankette Kobayashi’nin ezici bir üstünlüğü var. Kobayashi sadece son iki yarışta yarışmıştı. Japon pilotun ikili mücadelelerde ki hüneriyle herkes tarafından beğenildiği açıkça ortaya konmuş. Sadece 2 yarış bir çaylağın performansını değerlendirmek için pek yeterli değil ancak 2. yarışında gayet iyi bir sürüş çıkarmış ve ilk puanlarını almıştı.
Tam sezon yarışan tek çaylak pilot Buemi’ydi ve aslında oda yılın çaylağı ünvanını hakediyor. Buemi zayıf otomobili ile daha ilk yarışından puan almıştı. Yağmurlu Çin, Brezilya ve Abu Dhabi GP’lerinde de puan alan Buemi güçlü bir sezon geçirdi diyebiliriz.
Sezona sonradan dahil olan ve Piquet’in yerine geçen Grosjean beklentileri karşılayamadı. En iyi grid pozisyonu 12.lik en iyi finiş pozisyonu 13.lük. Macaristan’da ilk kez F1 aracı kullanan Alguersuari yarım sezon boyunca pek gelişim gösteremedi. Katıldığı 8 yarışın 5’in de finiş göremedi. En iyi grid pozisyonu 12 en iyi finiş pozisyonu 14. Alguersuari yakışıklılığı ile bazı taraftarların ilgisini çekmiş olabilir.
Yılın Adamı
Ross Brawn %60’lık oy oranı ile şüphesiz yılın adamı seçiliyor. Bu yıl yarışan otomobil 2008’den itibaren Brawn’ın öncülüğünde Honda ismiyle hazırlanıyordu. Ancak Honda F1’den çekilmeye karar verince takım ve otomobil ortada kaldı. Uzun süre alıcı arayan Ross Brawn ve arkadaşları sonunda bu işi kendileri yapmaya karar verdiler. Brawn GP adı altında her anlamda ezici bir üstünlük kurarak sezonu hem sürücüler hem markalar klasmanında şampiyon olarak tamamladılar. Ross Brawn bu sezonun ardından takımı Mercedes gibi dev bir firmanın güvenli ellerine emanet etti ancak hala takımın 1 numaralı adamı kendisi.
Köklü kural değişikliklerinin olduğu 2009 sezonunda ünlü tasarımcı Adrian Newey’in ön plana çıkması hiç şaşırtıcı değil. Zamanın da Williams Mclaren gibi takımlara şampiyonluklar kazanan araçlar tasarlamış olan Newey çoğu kesim tarafından bu konuda en usta isim olarak gösterilir. Nitekim bu sezonda ustalığını göstermiş ve herkesinkinden farklı agresif bir araç tasarlamıştır. Bu araç belki de sezonun en iyi otomobiliydi ancak kazanma tecrübesi olmayan RedBull takımı ve pilotları aracın potansiyelini tam olarak kullanamamış olabilirler.
Şampiyon olan Button burada oldukça az oy almış. Force India patronu Mallya ise doğru adımlarla takımını son sıralardan ilk sıralara çıkarabilme başarısı gösterdiği için güçlü rakipleri karşısında hatırı sayılır bir oy almış. Sezona çok kötü başlayan Mclaren takım patronu Whitmarsh sezon ortasından itibaren araçlarını kazanacak düzeye getirme başarısı göstermişlerdi. Tabii sezonun en iyi KERS mekanizmasını üreten Mercedes’i temsilen Haug’u da unutmamak gerek.
Yılın Patronu
Ross Brawn yılın patronu anketinde daha ezici bir üstünlük kurmuş. Patron olarak takımı nasıl kurtardığından bahsetmiştik. Birde sezon içinde ki önemli rolü var. Hızlı bir otomobil kendi başına yarış kazanamaz. Mesela Redbull patronu Horner nasıl yarış kazanılacağını bu sezon öğrendi diyebiliriz. Onun ve takımının tecrübesizliği sezon başında araçlarının gücünü ve potansiyelini farkedemedikleri için belki de BrawnGP’ye karşı duramadılar. Şöyle birşey de iddea edebilriz; eğer RB5 Ross Brawn yönetiminde olsaydı yine şampiyonluğu kazanabilirlerdi. FW31 sezon başında en güçlü otomobillerden biriydi ve sezon boyunca da sık sık güçlü performanslar sergiledi. Ancak Sam Michael liderliğinde ki Williams hiç podyum başarısı elde edemedi. Sezon başında sık sık önemli hatalar yapan Ferrari takımı lideri Domenicali %4 ile iyi bir orana sahip. Nitekim en hızlı olmadıkları bir yarışı kazanabilmişlerdi. O yarış enselerinde ki rakibi Force India patronu Mallya da tecrübesizliklerinin kurbanı oldular diyebiliriz. Gerçi Mallya yarış anında ne kadar söz sahibi bilmiyoruz. Ama sıçrama yapan takımı sayesinde oda %4 oy almış.
Yılın Takımı
Brawn GP bu ankette de üstünlük kurmuş. En hızlı otomobil, en doğru stratejiler, en az mekanik arıza (Rubens’i saymazsak) ve her iki şampiyonluk. Sadece 1 kez mekanik arıza nedeniyle yarış dışı kaldılar.
Şampiyonluk mücadelesi veren diğer takım olan RedBull da iyi bir oy oranına sahip. Hızlı bir araçları vardı ve bazı pistlerde adeta uçuyorlardı. Kazandıkları yarışlara bakıldığında rakiplerinden çok daha hızlı olduklarını görebilirsiniz. Ama herşeyi mükemmel yapamadıkları için geride kalmaları normal.
Hız olarak sezona herkesin gerisinde başlayan Mclaren buna rağmen ilk yarışlarda bazı başarılar elde edebilmişti. Agresif araç gelişimiyle farkın büyük kısmını kapattılar. Ancak bu yeterli olmayınca fabrikaya çekilip adeta yeni ve kazanacak bir araç yaptılar. Nitekim bunun sonucunuda kısa sürede aldılar. Mclaren sezonun ikinci bölümünde en hızlı araçlardan birisiydi. Aerodinamik açıdan en öndekiler kadar başarılı olamasada KERS’in etkili olduğu pistlerde bu farkı kapatıyor ve hatta öne geçebiliyorlardı. Abu Dhabi de Hamilton 3. kez zafere giderken fren problemi nedeniyle yarışı bırakmak zorunda kalmıştı.
Force India performans olarak gelişsede Belçika yarışına kadar kendi tarihlerinin ilk puanlarını alamamışlardı. Araçlarını hızlı pistlerde iyi çalıştırabilen takım tarihlerinin ilk pole pozisyonlarını Belçika’da kazandılar. Pole pozisyonunu kazanan Fisichella yarışıda kazanabilecek hıza sahipti ancak KERS’li Raikkonen’e güvenlik aracının ardından geçilince iş stratejiye kalmıştı. Ancak her iki pitede aynı anda girdiklerinden dolayı galibiyet şanslarını kullanamadılar. Ama ilk puanlarını podyumda kutlamayı başardılar. Daha sonra ki Monza yarışında da güçlü bir performansa sahiplerdi ve 4. oldular.
Yılın Güzel Aracı
Köklü kural değişkliklerinin sonucu olarak araçlar alışılagelmiş görünümlerinden daha farklı bir görünüme kavuştular. Özellikle dar yüksek arka kanat ve geniş ön kanat orantısızlığı daha kötü bir görüntüye sebep oldu. Bu şartlarda da ortaya güzel bir araç çıkarmak zor bir iş gibi görünüyordu. Ancak çoğu kişi yeni araçlara çoktan alışmıştır.
Adrian Newey’in tasarladığı agresif RB5 ankete göre en beğenilen araç. İkinci sırada ise Brawn GP’nin ilk ve son aracı olan BGP001 var. Mclaren MP4-24 ise Brawn GP’ye yakın bir oy kazanmış. Ferrari’nin F60’ı biraz geride kamış. Sezon başında daha çok beğenilen FW31 ve TF109 daha geride kalmış. Sezon başında R29 herkes tarafından en kötü olarak belitiliyordu ancak bazılarının fikri değişmiş.
Yılın En Kötüsü
Bu ankette sezon başında hayati hatalar yapan Ferrari pit duvar ekibi ilk sırada yer alıyor. Bildiğimiz gibi Ferrari tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşadı. Araçları yeterince hızlı olmadığı gibi alabilecekleri puanları bile kendi hatalarından dolayı kaybettiler. Bir kaç örnek vermek gerekirse sıralama turlarında dereceye güvenip pilotları piste göndermemeleri ve bir kaç kez bu şekilde elenmeleri, Malezyada yağmur yağmadan Raikkonen’e aşırı yağış lastikleri takılması, İspanyada Massa’ya yeterli benzin koyulmaması.
Çok az farkla ikinci sırada ise Nelson Piquet var. Yeterince başarılı olamayan Piquet ikinci sezonunu tamamlamadan takımdan gönderilmişti. Bunun üzerine geçen sene Singapur’da hile yaptıklarını FIA’ya itiraf etmiş ve Singapur GP skandalını açığa çıkarmıştı. Yargılanan takım yetkililerinden Briatore ömür boyu Symonds 5 yıl motorsporlarından yasaklandı.
Yine az farkla Badoer Piquet’i takip ediyor. Massa’nın yaralanmasının ardından yerine yarışacak pilot olarak test pilotu Badoer seçilmişti. Ancak uzun zamandır yarışmayan ve F60’ı hiç test etmeyen Badoer fazlasıyla kötü bir performans sergiledi. İlk yarışında en yakın rakibinden 1 sn daha uzak performanslar sergileyen Badoer ikinci yarışında da son sıradan kurtulamadı ve görev başkasına verildi. Yerine geçen Fisichella’da araca alışamadı ancak Badoer’e kıyasla çok daha iyiydi.
Renault pit / duvar ekibide bu sezon pek iyi değildi. Örneğin Macaristan’da pole alan Alonso yarışta ki ilk pit stopunda lastiği iyice takılmadan piste gönderilmiş ve Alonso yarışı bırakmak zorunda kalmıştı. İkinci sezonunu geçiren Nakajima aracın hızına rağmen hiç puan elde edemedi.
Yılın Sürüşü
Kimi Raikkonen Belçika GP zaferiyle oldukça fazla oy almış. İlk turlarda liderliği ele geçirdikten sonra yarış boyunca liderliği bırakmadı. Aslında aracı kazanmak için yeteri kadar hızlı da değildi. Ancak KERS etkisi ile arkasında daha hızlı olan Fisichella’ya geçit vermedi. Tabii aynı turda pitlere girmeleride önemli bir etkendi.
Belçika’da Kimi ile galibiyet mücadelesi veren Fisichella ise en fazla oy alan ikinci isim. Fisichella takımına ilk pole ilk puan ve ilk podyumu kazandırmıştı. Button Brezilya Gp’sinde gerilerden bir çok geçiş yaparak yükseldi ve şampiyonluğunu ilan etmişti. Vettel’de aşırı yağışlı Çin yarışında takımına ilk galibiyeti kazandırmıştı.
Yılın Mücadelesi
Belçika GP’sinde Raikkonen ve Fisichella’nın yarış boyu süren mücadelesi yılın mücadelesi seçilmiş. Raikkonen öne geçince Fisichella yarış boyu peşinden ayrılmamış ancak bir atakta yapamamıştı.
Son yarışın son turlarında Webber ve Button arasında geçen ikincilik mücadelesi bu ankette de ikincilik olarak sonuçlanmış. Button hızlıydı ve bir kaç geçiş fırsatı yakalamıştı hatta düzlükte tam boy öne de geçmişti ancak Webber doğru hamleler ile ikinciliğini korumuştu.
Üçüncü sırada ise iki Japon pilotun mücadelesi var. İlk yarışına çıkan Kobayashi iki sezondur süren vatandaşına geçit vermemişti. Lastik lastiğe süren mücadeledi Japonlardan birisi yarışa veda etti.
Dördüncü sırada ise iki yıldız pilotun mücadelesi var. Ancak bu sefer mücadele galibiyet için değildi. Alonso ve Hamilton’un araçları yeteri kadar hızlı olmayınca gridin arka taraflarında mücadele etmek zorunda kalmışlardı. Kendi evinde yarışan Hamilton Alonsoyu geçmiş bir kaç tur sonrada Alonso onu geçmişti.
Gözden kaçırılmaması gereken bir mücadele de Webber Hamilton mücadelesi. Malezya’da yağmur başlayınca ortalık biraz karışmıştı. Webber yağmurda daha iyi çalışan RB5’i sayesinde rakiplerini kolayca geçebiliyordu. Ancak Hamiltonu geçmek için 1 turdan fazla uğraşması gerekti. Bir tur boyunca bir Webber bir Hamilton öne geçti. Webber geçiyor ancak Hamilton KERS sayesinde bir sonra ki viraja kadar tekrar öne geçiyordu. İlginç eğlenceli ve uzun bir mücadele olmuştu.
Yılın Geçişi
Yılın geçişi de Belçika GP’si kahramanına gidiyor. Raikkonen bu geçişi yapamasaydı galibiyeti kazanamayacaktı. İlk turda yaşanan zincirleme kazanın ardından güvenlik aracı girmişti. Yeniden start verilince Raikkonen Eau Rouge tırmanışının ardından rahat bir geçiş yaptı. Tabii bu geçişte KERS’in de etkisini unutmamak gerek.
İki yarışlık çaylağın dünya şampiyonunu geçmesi en çok oyu alan ikinci geçiş. Her ne kadar Button pitten yeni çıkmışsa da Kobayashi cesur ataklarla Buttonu geçmeyi bildi. Zaten bu geçişler sayesinde insanlara kendini sevdirdi.
Macaristan’da Hamilton’nun Webber’i geçişi galibiyetin kilidini açmıştı. Aynı şekilde Button’da ilk turun ardından KERS’li Hamiltonu geçmiş ve Bahreyn’de galibiyeti kazanmıştı. Eğer bu geçişi yapamamış olsaydı galibiyeti o haftasonu daha hızlı olan Vettel’e kaptırabilirdi. Nitekim Vettel’de 4 turluk daha fazla yakıtı vardı ve buna rağmen yarışa daha önden başladı.
Yılın Startı
Yılın startıda Belçika’dan gelmiş. Raikkonen o yarışa gerilerden başlamış ve ilk turda 2.liğe kadar tırmanmıştı. Aslında ilk virajdan sonra ki karmaşadan kaçıp yol dışından avantaj sağladığı için eleştirilmişti. Ancak sonradan anlaşıldı ki pilotlar toplantısında ilk virajı o şekilde almak oy birliğiyle kabul edilmiş.
Raikkonen’in İngiltere’de ki kalkışı da en çok ikinci oyu almış. Burada bazı Raikkonen fanlarının duygusal yaklaştığını düşünebiliriz. Nitekim startta ki yükselişi sayesinde podyuma çıkan bir Massa, aşırı yüklü deposuyla 9.luktan 3.lüğe kadar tırmanmış bir Alonso ve KERS kullanmamasına rağmen 4.lükten liderliğe çıkan bir Rosberg’den çok daha fazla oy almış. Neyse ki Raikkonen artık anketlerde yer almayacak. Belki de gidişinin tek olumlu yanı budur. (Fanları alınmasın)
Yılın Kazası
Bu sezon fazla gösterişli kazalar göremedik. Hatta az bile kaza oldu diyebiliriz. Yılın kazası olarak Massa’nın Macaristan GP sıralamalarında yaşadığı şanssızlık seçilmiş. Rubensin aracından kopan yay parçası Massa’nın kaskını geçip yüzüne etki etmişti. Son yıllarda ilk kez bu denli bir yaralanmaya şahit olduk ve güvenlik önlemleri yeniden sorgulanmaya başlandı.
İkinci olarakta Hamilton’un İtalya GP son turunda yaptığı kaza yer alıyor. Hamilton pole poziyonundan başlamıştı ancak Brawn pilotları tek pit stop yapınca 3. sıraya geriledi. Son turda çoğu kişiye göre gereksiz şekilde zorladı ve aracın kontrolünü kaybedip kaza yapmıştı.
Az farkla Belçika GP ilk tur kazası 3. seçilmiş. Zincirleme kazada Button’da dahil 4 kişi yarış dışı kalmıştı. Aynı oy oranına sahip diğer kaza ise sezonun ilk yarışı Avustralya’da gerçekleşmişti. Son turlara ikinci sırada giren Vettel’in lastikleri bitmişti ve arkadan hızla gelen Kubica’ya karşı sert savunma yapmayı tercih etmişti. Viraja yakın dönen iki pilotda hasar aldı ve yarışı bitiremedi. Vettel bu kazayla en az 6 puan kaybetmiş oldu.
Brezilyada belkide görsel olarak en güzel kaza Sutil ve Trulli arasında yaşandı. Bu kazadan Alonso da nasibini aldı diyebiliriz. Trulli ve Sutil uzun süre tartışmıştı.
Yılın Yarışı
Yine Belçika GP olarak seçilmiş. Bu yarış tüm dengeler alt üst olmuştu. O güne kadar önde olan araçlar arka sıralarda kalmış geride kalanlar ise ön sıralara tırmanmıştı. Force India’da iyi bir sıçrama yakalıyıp ilk puan ve podyumunu burada yakalamıştı. Kazanma şanslarıda vardı ancak yarışı Raikkonen kazandı.
Benzer bir yarışta Brezilya’da gerçekleşmişti. Yağış nedeniyle bir çok iddealı pilot gridin son sıralarında kaldı. Bu yarış sondan bir önce ki yarıştı ve şampiyonluğu derdinden etkileyebilirdi. Pole pozisyondan başlayan şampiyonluk adaylarından Rubens liderliği kaybettikten sonra birde lastik patlattı. Vettel’de gerilerden iyi bir tırmanış yapmıştı. Ancak avantajı elinde bulunduran Button iyi iş çıkarıp kendisine yetecek kadar tırmandı ve şampiyonluğunu o yarış ilan etti.
Yarışın yarısında bastıran yağmur nedeniyle durdurulan Malezya, tüm görkemiyle takvime yeni katılan Abu Dhabi, Brawn ve RedBull zincirinin kırıldığı ve eskilerin kazandığı ilk yarış olan Macaristan ve yoğun yağış altında yapılan Çin Gpleri aynı oranda oy almış.
Yılın En Sıkıcı Yarışı
En sıkıcı yarış olarak Singapur GP’si seçilmiş. Şehir ışıkları altında koşulan ilk gece yarışında güvenlik aracıyla karışan grid nedeniyle ilginç ve eğlenceli bir yarış seyretmiştik. Ancak bu sene yarışa eğlence katacak bir durum yaşanmadı.
Geçen senenin en sıkıcı yarışı olan Avrupa GP bu sene de en sıkıcılardan biri olarak seçilmiş. Yine pist üzerinde pek ilgi çekecek şey yaşanmadı. Sezonun ilk galibiyet mücadelesinin burada yaşanması yarışı biraz daha ilgi çekici kılmıştı.
Takvimin en görkemli yarışı olan Abu Dhabi GP çok modern bir pistte yapılıyor. Ayrıca güneş ışıkları altında başlayıp akşam karanlığında biten tek yarış. Bu yönden belki ilgi çekebilir ancak insanlar daha fazla mücadele edilen yarışlar izlemek istiyor.
En sıkıcı üç yarışında son 2 senede takvime girdikleri üstünde durulması gereken bir nokta.
Yılın Olayı
Bu sezon oldukça fazla olaya sahne oldu diyebiliriz. Ankette yılın olayı olarak “Ferrari’nin Raikkonen’i sözleşmesi bitmeden takımdan göndermesi ve yerine Alonso’yu transfer etmesi” seçilmiş. Formula 1’in önemli ikonlarından olan yıldız pilotların bu şekilde yer değiştirmesi tüm taraftarları etkilemiş olmalı.
En çok oy alan ikinci olaysa “Renault takımının 2008 yılında Singapur GP’sini hile ile kazandığının ortaya çıkması”. O yarışta önemli bir rol üstlenen Nelson Piquet takımdan gönderiltikten sonra durumu FIA’ya itiraf etmiş ve bunun üzerine soruşturma açılmıştı. Yaşanan sürecin sonunda Renault takımı önemli bir ceza almazken Renault patronu Briatore ömür boyu, Symonds ise 5 yıl motorsporlarından yasaklanmıştı.
Bu sezonun kaderini de etkileyen bir konuda difüzörlerdi. Kuralların büyük ölçüde değişmesiyle yeni kural boşluklarıda oluşmuştu. Bunu kullanan üç takımdan birisi de şampiyon olan Brawn GP takımıydı. Sezon başında bu difüzörlere kurallara uygun olmadığı gerekçesiyle diğer takımlar tarafından itiraz edildi. Ancak FIA bu difüzörleri yasal olarak kabul etti. Geriye kalan 7 takımda benzer difüzörler üretmek zorunda kaldı ancak yeteri kadar başarılı sonuç alamadılar. Bu konu sezon başında çok konuşulsada daha sonra önemini kaybetti.
Sporun çeherisini değiştirecek olan bir gelişmede üreticilerin teker teker spordan ayrılması oldu. Üreticiler 2000’li yıllarla birlikte sporda baskın rol oynamaya başlamıştı. Daha fazla parayla daha fazla rekabetçi olmayı hedefleyen üreticiler ekonomik olarak zayıf kalan takımları da satın aldılar. 2008’de arkasında sektorel bir güç olmayan tek takım olarak Williams vardı. Ancak üreticiler yavaş yavaş ayrılmaya başaladı. İlk olarak Honda geçen sezon spordan ayrıldığını duyurmuştu ve geride bıraktığı takım dünya şampiyonu oldu. Bu sezonun sonunda ise BMW ve Toyota spordan ayrıldığını duyurdu. Renault’da ayrılacaktı ancak tam olarak kopmadılar. Takımın büyük bölümünü sattılar ama takımın ismi Renault olarak devam edecek.
Avustralya GP’si son turlarında güvenlik aracı arkasında Trulli ve Hamilton arasında bir şeyler yaşandı. Önde bulunan Trulli pist dışına taşınca Hamilton onu geçmişti. Ancak takım Trulliye tekrar yol vermesini istedi ve Hamiltonda bunu yaptı. Bu olay yarışın ardından incelemeye alındı ve Hamilton verdiği ifadede Trulli’ye yol verdiğini gizlemişti. Trulli diskalifiye edilip 3. Hamilton olarak ilan edildi. Daha sonra telsiz konuşmaları dinlendiğinde durumun böyle olmadığı görüldü. Basına da yansıyan telsiz konuşmalarında Hamilton’un yalan ifade verdiği görüldü. Kariyerinin en zor anlarını yaşayan Hamilton herkesden özür diledi. Takım faturayı emektar çalışanı Dave Ryan’a çıkardı ve görevine son verdi.
Gündemi en çok meşgul eden konu aslında FIA ile takımlar arasında geçen gerginlikti. Gelirler ve giderler konusunda anlaşamayan iki taraf arasında ki restleşmeler takımların F1 den çekilme ve yeni bir seri kurma tehtidine kadar gitmişti. Genel olarak anlaşmazlık FIA’nın harcamalara bir limit koyması ve üreticilerin bu limiti çok az bulmalarından kaynaklanıyordu. 20 yıl öncesine bakıldığında harcamalar %500 artmış bulunuyor ama FIA’nın öngördüğü miktarsa çok az bulunuyordu. Bir şekilde uzlaşma sağlandı yeni concorde anlaşması imzalandı ve bu olayların yatışmasıyla FIA başkanı Mosley emekli oldu. Ancak uzlaşı sağlanmasına rağmen üreticiler yinede Formula 1 den ayrıldılar. Şuan bütçe limiti olacak mı olacaksa ne kadar olacak bu konular belirsiz. Gelecek sene bütçe konusunda aşırı bir dengesizlik görebiliriz.
Yılın Süprizi
Yılın süprizini kesinlikle Brawn GP yaptı diyebiliriz. Son yıllarda gridin en arkasında görmeye alıştığımız Honda yarışlardan çekilince takım ortada kalmıştı. Uzun süre takıma bir sahip bulunamadı ve yarışıp yarışamayacakları bile belli değildi. En sonunda Ross Brawn yabancıya gitmesin diyerek zaten patronu olduğu takımı satın aldı. Honda’nın da mali destekleri ile takımı yarışmaya hazır hale getirdiler. Kısa süre içerisinde motor için Mercedesle anlaştılar. Araç oldukça geç hazırlanmıştı ve sadece son testlere çıkabilmişti. Ancak bu testlerde herekesin kafası karışmıştı. Şampiyonluk için favori gösterilen Ferrari BMW ve Toyota bile bu araçlardan çok daha yavaş kalıyordu. Ortaya bir sürü iddea atıldı. Sponsor için boş depoyla show yaptıkları söylendi. Ancak aynı performansla uzun sürüşlerde yapabildikleri kısa sürede görüldü. Bunun üzerine araçların normal ağırlıklarından daha hafif olduğu da öne sürüldü. Gerçek Avustralya GP’sinde görüldü. İlk kez piste çıkan Brawn GP araçları polü en hızlı turu ve duble ile galibiyeti almışlardı. Sezonun yarısına gelindiğinde 6 yarış kazanan Jenson Button’ın şampiyon olacağı belli olmuştu.
Bu sezonunun önemli olayların biride uzun süre birlikte çalışan Mclaren ve Mercedesin yollarını ayırmasıydı. Aslında bu olayda kısa süre içerisinde gerçekleşti diyebiliriz. Mclaren’in spor araba projesinde Mercedes’e yer vermemesi ve kendi motorunu kullanması akıllarda soru işaretleri bırakmıştı. Mercedes tarafından gelen açıklamalarsa ikilinin anlaşma bitiminde ayrılabileceği dedikodularına yol açtı. İpuçlarının biriside Mclaren’de yarıştırılması düşünülen Rosberg’in Brawn GP’de de yarışabileceği söylentisiydi. Daha sonra Mercedes’in Brawn GP hisselerinin bir bölümünü alacağı konuşuldu. En sonunda da resmi açıklama geldi. Brawn GP artık Mercedes GP olmuştu ve Mclarenle ortaklık bitmişti.
Massa’nın sezonu kapatmasıyla yerine yarışak biri aranıyordu. İlk akla gelen isim ise Schumacher’di. Kısa sürede Schumacher’in Massa’nın yerine yarışacağı duyuruldu. Schumacher F2007 ile testlere çıktı ama motosiklet kazasından kalan ağrıları yeniden nüksettiği için yarışması mümkün görünmüyordu. Herkes hayal kırıklığı yaşadı. Yarışmak için çok istekli görünen Schumacher bir açıklamasında belki gelecek sezon gibi birşeyler ima etti. Daha sonra ki açıklamalarında ise birdaha böyle bir fırsatı bulamayacağını yarışmayı düşünmediği söylemişti. Mercedes Brawn’ı aldıktan sonra Schumacher konusu yeniden gündeme geldi. Anket hazırlanıp yayınlandıktan günler sonra Mercedes Schumacher birlikteliği duyuruldu.
Yılın Hayal Kırıklığı
Sezon öncesinde en çok konuşulan Formula 1’le yeni tanışacak olacak KERS sistemiydi. Ancak KERS beklentilerin çok aşağısında kaldı. Bununla birlikte KERS’e yatırım yapan ve zaman harcayan takımlar avantajdan çok dezavantaj elde etti. KERS ile uğraşan hiç bir takım sezon başında başarılı ve hızlı değildi. Bir ara hız probleminin KERS’ten kaynaklandığıda düşünüldü. BMW ve Renault KERS’i kullanmayı bıraktı ama bu hız problemini çözmedi. Gerçek KERS’e odaklanan takımların aerodinamik açıdan yeteri kadar iyi hazırlanmamış olduğuydu. Sezon içinde büyük takımlar gelişim atakları yaptılarsada en öndekilerin seviyesine gelemediler. Sadece Mclaren yarışa kazanacak tempoya ulaştı. Aerodinamik açıdan öndekilere kıyasla iyi olmasalarda KERS’in etkili olduğu pistlerde daha hızlı olabiliyorlardı. Sportif kurallara göre KERS gelecek sene kullanılabilir ancak FOTA’nın kendi içinde aldığı karar nedeniyle hiç bir takım 2010’da KERS kullanmayacak.
Massa’nın sakatlanmasıda her kesimde büyük üzüntü oldu. Schumacher’in Massanın yerine yarışamaması da bir çok oy almış. Ancak Schumacher yarışsaydı daha büyük bir hayal kırıklığı olabilirdi. Aynı zamanda bu olay tam sezon yarışmasınında önünü açtı. Ankete göre BMW Toyota’dan daha önemli bir kayıp. Üreticilerin düşüşü ve yeni otomobillerin görüntüsü aynı oradan oy almış.
Yılın En Komik Anı
Yılın en komik anı olarak akılda en çok kalana oy vermiş olabiliriz. Son yarışta Alguersuari’nin yanlışlıkla kardeş takım Redbull’un pitine dalması büyük bir oranla 1. seçilmiş. Akılda en çok kalan bir başka şey ise Malezya Gp durdurulduktan sonra herkes yarışın başlamasını beklerken Raikkone’nin dondurma yemesi. Bu olay bir çok muhabbete konu olmuştu. Aslında Macaristan sıralama turlarında pilotlar arasında yaşanan muhabbetlerde oldukça komikti. Ama bunlar Massa’nın kazasının gölgesinde kalmıştı. Belki çoğu kişi bunu hatırlamıyordur bile.
Hatırlamak için tekrar o anları izleyelim.
Anket sorularımız bukadardı.
Eğer daha önce doldurmadıysanız TRF1.net Ziyaretçi Profili ve TRF1.net’e Destek Olun Formunu doldurabilirsiniz.
Ankete katıldığınız için teşekkür ederiz.
Bir yanıt yazın