Geçmişte Henry Surtees, Dan Wheldon ve Jules Bianchi’yi aramızdan alan ve Felipe Massa’nın ciddi şekilde yaralanmasına sebep olan kazalar yaşanmıştı.
Her ciddi olay ve ölümden sonra kapalı kokpitler tartışma konusu olmuş, ancak çeşitli sebeplerle rafa kaldırılmıştı.
Justin Wilson’ın da açık kokpitli IndyCar yarış aracında başına çarpan bir parça (kilolarca ağırlıktaki burun yapısı) yüzünden hayatını kaybetmesinin ardından Formula 1 araçlarında kapalı kokpitler bir kez daha gündeme geldi. Aslında sadece F1 araçlarında değil, açık kokpitli yarış araçlarının hepsinde bu sistemin uygulanması ihtiyacı giderek daha da artıyor.
Peki, F1 araçlarında kokpitleri kapatınca araçlar ne kadar değişir? Benzer kazalarda yaralanmaları veya ölümleri azaltır mı? Taraftarlar araçları pilotların sürdüğünü unutur mu?
Kapalı kokpitlerin asla kullanılmamasını savunan insanlar var ve bir kısmı teknik sorunlardan bahsederken diğerleri de sporun tarihini işaret ederek konuya çok farklı bir açıdan yaklaşıyor.
Bu tepkilerin arkasındaki sebepleri ve ne derece haklı olduklarını inceleyelim.
Formula 1’in Doğuşu
Yıllardır bağımsız yapılan büyük ödül (Grand Prix) yarışları 1950’de tek bir şampiyona altına toplandı ve ortak kurallar (formül) ile takımların eşit şartlarda yarışması sağlandı. Bu sayede yılın en başarılı aracı ve pilotu ödüllendirilebilecekti.
İlk F1 araçları yukarıdaki resimdeki gibiydi. O zamanlar yol araçlarının üstü ve tekerlekleri daha yeni kapanıyordu. Ancak yarış takımları daha düşük ağırlık ve rüzgar direnci uğruna çamurlukları ve araç tavanlarını söküp attılar. Süspansiyonları şasi içine almak ise çok uzun zaman sonra düşünülebilecekti.
F1 araçları o zamandan bu yana çok değişti. Eskiden sadece ağırlık ve motor gücü üzerine kurulu araçlarda aerodinami de önem kazanmaya başladı. Ancak genel görünüm olarak iki temel tasarıma hala sahipler: Açık teker, açık kokpit.
70 yıl önceki araçlarda kanat ve difüzör yoktu. Bu iki parça ile birlikte gelişen şasi ve paketleme fikirleri sayesinde 1970’lerin araçlarının artık eskinin ‘soba borusu’ görünümlü araçlarıyla bir benzerliği kalmamıştı. Köşeli hatlar, önden yanlara alınan radyatörler, yanlardan öne veya arkaya alınan yakıt deposu, şasi içerisine saklanmış süspansiyonlar araçları dramatik olarak değiştirdi.
Bu değişim sürecinde araçların artık eskisi gibi görünmediğinden, F1’in ruhunu ve geleneğini yansıtmadığından dem vuranlar olmuş mudur çok merak ediyorum.
Açık Teker, Açık Kokpit. Peki Ya Güvenlik?
Formula 1 araçları bu yapıları ile temellerini aldıkları yol otomobillerinden artık çok daha farklı görünüyorlar. Peki bu özelliklerinin hiç mi dezavantajı yok?
Formula 1 araçlarının tekerlerinin açıkta olmasının bile kendine has zararları var, ancak bu çok fazla konuşulmuyor. Yağmurlu bir havada hızlı akan trafikte aracınızla ilerlerken görüşünüzün neden çok fazla düşmediğine hiç dikkat etmediniz mi? Çünkü araçlarda çamurluklar var ve lastiklerden sıçrayan suyun büyük bölümünü sündürüp yere indiriyor.
Formula 1’de ve diğer açık teker serilerde ise inanılmaz bir sprey bulutu görüyoruz. 4-5 aracın ilerlediği bir grupta önden bakıldığında ilk 1-2 başkasını görebiliyor muyuz? Pilotlar da önlerini göremiyorlar. Bu da başka bir zaman incelenmesi gereken bir sorun. Çünkü F1 ve FIA için bu sebeple illa ki birisinin ölmesi gerekiyor.
‘F1’in Geleneği Açık Kokpittir’
70 yıl öncesinin F1 araçlarında kokpitler açık olduğu için mevcut araçlarda kapatılması söz konusu olduğunda ciddi muhalefet yapılıyor. Kokpitlerin kapatılmasının araçların tarihi görünümünü bozacağı ve açık teker-açık kokpitin bir gelenek haline geldiği söyleniyor.
Bir diğer iddia ise kokpitler kapatılınca pilotları göremeyecek olmamız, araçları pilotların sürdüğünün unutulacağı ve sporun içindeki insan faktörünün geri plana atılacağı saçmalığı.
1990’ların başlarındaki araçlarda kokpitler halen çok alçaktı ve pilotun omuzları bile görünebiliyordu. Kokpit açıklığı eskisi kadar geniş olmasa da pilotun genel hareketleri bir miktar takip edilebiliyordu.
Ayrton Senna ve Roland Ratzenberger’in kazaları sonrasında FIA eline geçen her fırsatta kokpit duvarlarını yükseltiyor.
Açık Kokpitte Pilotları Görebiliyor muyuz?
Pilotların araç içindeki çabalarını, pozisyon kazanmak için çırpınışlarını izlemek isteriz. Ancak günümüzdeki yükseltilmiş kokpit kenarları ve karanlık vizörlü kasklar varken sürücülerin hangi mimiğini ve çabasını görebiliyoruz ki?
Fotoğrafta pilotu görebilen var mı? Hamilton olmalı, onu da kaskın beyaz olmasından anladık. Haydi kaskı gördük diyelim, parlak karanlık vizörlerden göz ve mimik görmek? İmkansız.
Mark Webber 2013’te F1 kariyerini noktaladığında garajlara dönerken kaskını çıkarmıştı. Bunu yapmasındaki amacının da taraftarlara bu araçların içerisinde bir insanın olduğunu hatırlatmak olduğunu söylemişti. Gördüğünüz gibi pilotlar bile mevcut F1 araçlarındaki insan faktörünün artık unutulmaya başlandığının farkında.
Le Mans yarış araçlarında uzun süredir kapalı kokpit uygulaması var. İki koltuğa sahip olma şartı ile birlikte araçların içinde geniş bir alan oluşturulabiliyor ve pilotlar daha rahat bir ortamda yarışıyorlar.
Formula 1 araçlarında bu kadar geniş bir alan sağlanamasa bile pilotu daha rahat bırakacak tasarımlara gidilebilir. Aracın iç kısmına doğru konumda yerleştirilmiş kameralar ile de pilotun tepkileri rahatça taraftarlara gösterilebilir.
Bu sezon ilk kez Le Mans 24 Saat’te yarışan ve yarışı kazanan ekipte olan Nico Hülkenberg’in zafer turunu izlediniz. Pilotun sevincini görebiliyor olmalısınız. Neler hissettiği apaçık ortada.
Peki açık kokpitte durum nasıl?
2008’de şampiyon olan Lewis Hamilton’un kolunu yukarı kaldırabilmesi için emniyet kemerlerini çözmesi gerekmişti.
Kapalı Kokpit Çözümleri: Jet Canopy
FIA Felipe Massa ve Henry Surtees’in kazalarının ardından kapalı kokpitler üzerine düşünmeye başlamıştı ve bazı konseptleri test etmişti.
Kapalı kokpit denilince ilk akla gelen şey ‘jet canopy’ denilen ve savaş uçaklarında kullanılan özel oval bir yapı. Bu sistem yüksek hızlarda giden uçaklarda kuş vs çarpmalarında oldukça etkili.
Sistem etkili gibi görünse de aslında çözmeye çalıştığı soruna yenilerini ekliyor. Yangın gibi bir durumda pilotun bu camı açması mümkün olmayabilir ve araçtan hızlıca çıkamadığı için mevcut açık kokpitli araçlara göre daha çok yaralanabilir, hatta ölebilir.
Ancak kokpitin bu şekilde dışarıdan tamamen izole edilmesi durumunda araçta oluşan yangın pilota hemen etki edemeyecek ve bu şekilde pist görevlilerine ciddi zaman kazandırabilir.
Son zamanlarda dile getirilen bir diğer sorun da, bu jet canopy’lerin elastik yapısı sebebiyle kendisine çarpan parçayı rastgele bir yere doğru yükselterek fırlatması. Bu da video örneğinde cama çarpan lastiğin tribünlere uçabileceği anlamına geliyor ki bu da en az pilotun can güvenliği kadar önemli bir sorun.
Kapalı Kokpit Çözümleri: Koruma Barları
Mercedes ise kapalı kokpit çözümü olarak jet canopy yerine farklı bir çözüm önerdi.
Kokpitin üst kısmını pilotun göz hizasından saracak bir koruma kalkanı. Açılıp kapanabilir bu sistem pilotu tam olarak çevreden izole etmese de gelen büyük parçaları engelleyeceği iddia ediliyor.
Böylece hem Formula 1 araçları açık kokpit olarak kalacak, hem de yaralanmalar ve ölümlere bir çözüm bulunmuş olacak.
Jet canopy yerine koruma barları ilk bakışta daha mantıklı gibi görünüyor. Ancak jet canopy çözümünün yan etkilerini hala taşıyor. Çarpan parçayı tribünlere sektirmeyecek bir sistem olduğu doğru, ancak aracın ters dönmesi durumunda açılabilecek mi? Araç ters dönükken ortaya çıkabilecek yangın durumunda pilotun aracı hızlıca terk edebilmesini sağlayabilecek mi? Hayır. Jet canopy ise pilotu yangından bir süre koruyabilecek bir yapı.
Bir şey Yapmalı
Açık kokpitli bir yarış aracı son olarak Justin Wilson’u aramızdan aldı. Acil olarak jet canopy, koruma barı veya bambaşka bir güvenlik önlemine ihtiyacımız var.
Spor yükselen kokpit kenarları, kasklar ve kapalı kokpitlerle pilotları gözlerimizden uzaklaştırıyor olabilir. Ancak izlediğimiz yarış bir kaza sebebiyle yarıda kesildikten sonra, bir saat, 2 gün veya dokuz ay sonra kaza geçiren pilotun hayatını kaybettiğini öğrenmek TV ekranından pilotların kasklarının renklerini takip edebilmeye değer mi?
Peki siz kapalı kokpitler hakkında ne düşünüyorsunuz?
xtrabit racing
Bir yanıt yazın