27 yaşındaki Alman pilot Geçtiğimiz iki sezonda Jarno Trulli’nin yanında ikinci pilot olarak yarışmıştı ve şimdi ise Lucas di Grassi’nin yer aldığı Virgin takımında liderlik rolünü üstlenmeye hazırlanıyor.
Glock, “Benim için çok iyi bir fırsat ve böyle bir görevi elde edebilmem iyi bir adım.”
“Toyota’da deneyimi sayesinde Jarno tercih edilen isimdi. Şimdi ben kendimi burada hiç yabancı hissetmiyorum ve takımın gelişimine katkı sağlamaktan zevk alıyorum.”
“Tabii ki olumlu anlamda biraz baskı var ama bu konumda gerçekten rahatım. Bu yüzden bu sezonu ve gelecek sezonları iple çekiyorum. Umarım istediklerimizi başarabiliriz.”
Timo Glock ayrıca CFD tasarımının, Virgin sezon boyunca çok büyük aerodinamik gelişimler elde etmedikçe kendini kanıtlayamayacağını düşünüyor.
Şu ana kadar yapılan güncellemelerin istedikleri yönde ilerlediğini belirten Glock, bu tasarımının kendini F1 padoğuna kabul ettirmesi için Virgin’in paketinin sağlam olması gerektiğine dikkat çekiyor.
“Şu ana kadar onunla ilgili bir sorun yaşamadık. Aero bölümünde birkaç güncelleme yaptık ama daha büyük adımlar gelince neler olacağını görmek ilginç olacak.”
“CFD ile yönlendirme sistemi rüzgar tüneline göre biraz daha hızlı. Rüzgar tünelinde çalışanların modeli çıkartması ve tünelde test etmesi biraz uzun zaman alıyor. Bu süreç CFD’de daha hızlı ama hâlâ insanlara bu sistemin işe yaradığını kanıtlamamız gerekiyor.”
“Fabrikaya ilk geldiğimde, bir F1 aracının nasıl daha farklı bir şekilde geliştirildiğini gördüğümde gerçekten ilginç bir proje olduğunu anladım.”
“Silverstone Stowe pistinde kokpite ilk geçtiğimde ilk olarak çok farklı hissettim. Bu araç hiç rüzgar tüneline girmemişti. Sadece CFD vardı.”
“İlk geri bildirimler olumlu yöndeydi. Bu yüzden CFD’nin işe yaradığını söyleyebiliriz. Aracın üzerinde çalışma ve geliştirme konusunda tamamen farklı bir mantalite ama aracı kullanma açısından hiçbir fark yok.”
Bir yanıt yazın