KAZANANLAR
MAX VERSTAPPEN
Karting’den Formula 3’e, Formula 3’ten Formula 1’e yükselen Max Verstappen, henüz 17 yaşında başladığı Formula 1 kariyerine sansasyonel bir giriş yaptı. Spa’da Blanchimont virajında 290 kilometre ile Nasr’ı geçişi şüphesiz sezonun en iyi geçişiydi. Taraftarları ve Formula 1 dünyasını iyi bir pilot olduğu konusunda ikna etti. Formula 1 için yeterince hazır olmadığı düşünülüyordu ancak yıl boyunca gösterdiği performans ile bunun gerçek olmadığını kanıtladı.. Elbette yaptığı birkaç hata vardı. Özellikle Monaco’da Romain Grosjean’a arkadan çarpması büyük bir olay olarak kabul edilebilir. Fakat bir düşünsenize bu genç pilot sadece 24 ay önce Karting yapıyordu.
FERRARI
2015 yapılanması kapsamında önce uzun süredir Ferrari başkanlığını yapan Luca di Montzemolo, ardından takım patronu Marco Mattiacci takımdan gönderildi. Takım içerisinde yapılan pek çok değişikliğin ardından Ferrari’nin 2015’e geçiş yılı olarak baktığını söyleyebiliriz. Ancak onlar sezona harika bir giriş yapıp Malezya’da tam anlamıyla dörtnala koştular. Sezonun başında elde ettikleri bu zaferle beraber “Krmızılar geri mi dönüyor?” soruları soruldu. Arrivabene sezon başında eğer dört galibiyet alırlarsa Maranello’daki tepeye kadar yalınayak koşacağını söylemişti. Takım son bölümde 1 galibiyet daha alabilseydi eğlenceli anlar yaşıyor olabilirdik. Herşeye rağmen Ferrari 2015 sezonunda 3 galibiyet ve 16 podyum elde etti. Bu sonuçlar Ferrari’nin 2008 yılından sonraki en başarılı yılını geçirdiğini gösteriyor. James Allison’un teknik anlamda direksiyona geçmesi ve Sebastian Vettel’in getirdiği taze enerji Scuderia’nın umutlarını yeniden tazeledi.
LEWIS HAMILTON
Sezonun ilk yarısında harika bir performans gösteren Hamilton, şampiyon olduktan sonra bu ivmeyi kaybetti. Ancak yıl sonunda yaptığı bir açıklama vardı “Dünya şampiyonu olmak, yarış kazanmaktan çok daha büyük ses getirir” Hamilton şampiyonlukla beraber böyle bir açıklama yapma fırsatı yakaladı. Yaşam tarzı ve yaptığı açıklamalar ile zaman zaman eleştiri alsa da en iyi araca sahip olduğu ve en iyi gününde olduğu zaman korkutucu bir pilot haline gelebiliyor. İlk 12 yarışta elde ettiği 7 galibiyet, 11 podyum ve 11 pole pozisyonu ile şampiyonluğu ne kadar hakettiğini gösterdi.
MEXICO CITY
Sevdiğinin yanında olmaması aşkını büyütür derler ya.. Meksika’nın Formula 1’den ayrı geçirdiği 20 yıl bunu çok net ortaya koyuyor. Formula 1’siz geçen 20 yılda Meksika’nın Formula 1’e olan sevgisi zerre azalmadı. Orada adeta bir karnaval havası eşliğinde harika bir hafta sonu vardı. Onların takvime dönüşü kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi. Hermanos Rodriguez daha şimdiden sürücülerin favori pistlerinden birisi haline geldi.
FORCE INDIA
Tarihinin en iyi sezonunu geçiren Force India’nın sezonun ilk iki testine katılmadığını, diğer ikisine ise eski araç ile katıldığını düşünürsek 2015’e çok da iyi bir başlangıç yaptıklarını söyleyemeyiz. İlk dokuz yarışta sadece 9 kez puan almaları da bunu gösteriyor. Ancak Nico Hulkenberg ve Sergio Perez aracın B versiyonuyla beraber inanılmaz bir çıkış yakaladı. Takım son 10 yarışta 97 puan aldı ve bu rakam Red Bull’un son 10 yarışta çıkarttığı puandan daha fazla. Takımın bu 10 yarışta kendisinden çok daha büyük bir bütçeye sahip olan Williams’tan sadece 9 puan az aldığını hatırlatalım. Takım ayrıca Rusya’da Perez ile üçüncü olarak tarihindeki üçüncü podyumu elde etti. Belçika’dan itibaren Perez ve Hulkenberg’in dönüşümlü olarak her yarıştan puan ile ayrıldığını söyleyebiliriz. Grid üzerinde bunu yapabilen sadece iki takım vardı. İkinci takımın şampiyon olan Mercedes olduğunu düşünürsek takımın gösterdiği performansın ne kadar iyi olduğunu birkez daha görmüş olabiliriz.
SERGIO PEREZ
Force India’nın güçlü performansı Sergio Perez’in harika performansıyla birleşince ortaya harika bir kombinasyon çıktı. Son beş yarışta aldığı sonuçlar hikayeyi anlatıyor: Rusya’da 3, Amerika’da 5, Meksika’da 8, Brezilya’da 12 ve Abu Dhabi’de 5. Toplam 39 puan. Sergio Perez’in son 5 yarışta çıkarttığı bu puanı geçebilen sadece üç pilot vardı, Hamilton, Rosberg ve Vettel. Meksika’da biten lastikleriyle kendi evinde gösterdiği performans ve aldığı 8.lik kariyerinin en unutulmaz anlarından birisi oldu. Aldığı 78 puana karşılık takım arkadaşı Hulkenberg 58 puan aldı ve takım arkadaşını adeta gölgede bıraktı. Perez’in de tabiriyle kariyerinin en iyi yılını geçirdi.
SEBASTIAN VETTEL
KAMUFLAJLI BOĞA
Red Bull’un sezon öncesi testlerinde aracın detaylarını gizleyebilmek adına kamuflaj tasarımı kullandığını hepimiz hatırlıyoruz. Takım bu sayede yeni parçalar ve çözümler denediğinde rakiplerinin ince detayları görememesini sağladı. Siyah ve beyazdan oluşan bu tasarım, ‘CamoBull’ olarak kabul edildi ve fanlar tarafından büyük beğeni aldı.
MARUSSIA
Sezonun başlamasına sadece 11 saat kala Formula 1’de kalmayı başaran Marussia, sezon boyunca neredeyse hiç yarış dışı kalmadı. Eski Ferrari motoru ve eski Marussia aracı ile yarışan Manor’un, büyük bir iş yaptığını söyleyebiliriz. Ayrıca yıl boyunca Mercedes ile aralarındaki farkı yavaş yavaş azaltmayı başardılar.
ROMAIN GROSJEAN
Romain Grosjean kendisi adına harika geçen sezonda takım arkadaşı Pastor Maldonado’ya muhteşem bir üstünlük kurdu. Takım arkadaşını sıralamalarda 17’ye 2 yenen Grosjean, agresif sürüşüleri ve takımına kazandırdığı puanlar ile dikkat çekti. Belçika’da gösterdiği performans ve Vettel’in patlayan lastiğiyle çıktığı podyum takım ve kendisi adına yılın en iyi anlarıydı. Elbette kazandırdığı her puan ve podyum finansal problemler yaşayan Lotus için çok önemliydi. Ancak Grosjean mali problemler yaşayan Lotus’tan ayrılmayı tercih etti ve kendisine Ferrari’nin kapılarını açabilecek Haas’a geçti.
HIZ ÖLÇÜMLERİ
Mexico City, yüksek sürat anlamında takvimin en hızlı pisti oarak kabul edilen Monza’dan bu ünvanı devraldı. Yarış içerisinde pilotlar 360’ları gördüler ve V6’ların düzlük performansını bir kez daha kanıtladılar.
ALONSO VE İLK TUR
McLaren’de kariyerinin en zor sezonlarından birisini geçiren Fernando Alonso, gerilerden başladığı her yarışta özellikle startlarda kalitesini bir kez daha ortaya koydu. İspanyol pilotun Ferrari günlerinde aldığı harika startları biliyoruz. McLaren’de de bu geleneğini sürdürmeye devam etti. Işıklar söndüğünde yine en hızlı isimdi ve bu yıl kazandığı 40’dan fazla sıra ile yapabileceğinin en iyisini yapmış oldu.
Kaybedenler
McLAREN-HONDA
Bir döneme damga vuran bu ortaklığın yeniden bir araya gelmesi pek çok McLaren fanını heyecanlandırdı. Ancak sezon öncesi testlerinde sürekli yolda kalan hatta garajdan çıkamayan McLaren Honda’yı görünce hepimiz şaşırmıştık. Sezon başladı ve McLaren Honda’nın testlerde gösterdiği performans yarışlarda da devam etti. Elbette inanılmaz bir hayal kırıklığı oluştu. Sezon öncesi testlerinde Mercedes tek başına 1914 tur atarken, Mercedes motorlu araçlar 5836 tur atmıştı. McLaren ise toplamda 827 tur atabildi. Avustralya’da sıralamalarda McLaren’in beş saniye geride olduğunu görünce fanlar gözlerine inanamadı. Hem McLaren hem de Honda yıl boyunca gelişme kaydetse de bu gelişme beklenilen düzeyde olmadı. Özellikle ERS’de sıkıntı yaşayan Honda, düzlüklerde ‘korkutucu’ derecede yavaştı ve hemen hemen ortalama 20-25 kilometre geride kalıyordu. Alonso buna hitaben ‘Direksiyonu çevirmeden 0,7 saniye kaybediyoruz’ açıklamasını yaptı. Sezon zorlu başladı ve zorlu bitti. Artık bu 19 yarışın ardından herşeyin daha iyi hale gelebileceği bir kış sezonuna girdik. Şimdi ellerinde vakit ve işleri tersine çevirebilecek bütçe var. Böyle zor bir yılın ardından önlerine çıkan fırsatları değerlendirmeleri gerekiyor.
RED BULL
McLaren kadar gerilerde olmayabilir ancak Red Bull da zor bir yılı geride bıraktı. Ancak bu zor yıl Red Bull’dan değil, daha çok Renault’nun yaşadığı sorunlardan kaynaklanıyordu. Takım 2008 yılından sonra ilk kez bir sezondan galibiyetsiz ayrıldı. Aynı dönemde yine en düşük podyum sayısı ve en kötü şampiyona derecesine ulaştılar. RB11’in gridin en iyi şasilerden birisi olduğuna şüphe yok, ancak Renault motorundan yeterli destek almayı başaramadılar. Renault agresif tasarıf yapıp öndeki motorlar ile farkı kapatmaya çalışsa da işler daha kötüye gitti.
RENAULT
Turbo motorların gelmesini en çok isteyen motor üreticileri arasında yer alan Renault’nun bu döneme yaptığı başlangıç büyük hayal kırıklığı oldu. Bu yıl yeni motor ile işler daha kötüye gitti ve Red Bull ve Renault birlikteliği tam anlamıyla patlak verdi. Renault ilk başta dayanıklılık problemlerini çözmeye daha sonra ise performansa odaklanmaya çalıştı. Dayanıklılık problemlerin üstesinden gelmeyi başarsalar da performans güncellemeleri beklenenden çok uzakta kaldı. Özellikle Brezilya’daki yeni motorun gösterdiği performans büyük hayal kırıklığı oldu.
ALONSO VE BUTTON
Bu yıl gridin en iyi pilotları arasında gösterilen iki dünya şampiyonunu gridin en arkasında yarışırken görmek kadar daha iç karartıcı bir manzara varmıydı? Her ikisi de genellikle pozitif olsalar da McLaren Honda yerinde saymaya devam etti. Böyle bir yılın ardından hayal kırıklığı yaşamak kaçınılmazdı. Takım Button’ı takımda tutmayı başarırken, Ron Dennis eğer istemesi halinde Alonso’nun 2016 yılında yarışmayabileceğini bile söyledi. Ancak hem Button hem de Alonso McLaren’e güveniyor.
MARUSSIA
Marussia bu yıl hem kazandı hem de kaybetti. Virgin zamanından bu yana takımda bulunan kurucular Graeme Lowdon ve John Booth takımdan ayrılmaya karar verdiler ve spora kendisini böyle adamış kişileri kaybetmek hem spor hem de Marussia için büyük kayıp. Takım ayrıca 2015 yılında takıma katılan teknik şef Bob Bell’i de kaybetti. Marussia’yı zorlu bir kış beklediği kesin.
PASTOR MALDONADO
Maldonado bu yıl 2012’den sonra ilk kez bir yıl da beşten fazla yarıştan puan ile ayrıldı. Ancak bu yıl tam dokuz kez yarış dışı kalan Venezuelalı pilot, hem Romain Grosjean seviyesinde değildi hem de yaptığı hatalar ile gündemde kalmaya devam etti. Her açıdan kendisine yapılan eleştirileri susturabileceği bir sezon geçirmedi.
KEVIN MAGNUSSEN
McLaren tarafından gelen bir haber. Mail ile. Hem de doğum gününde. Mailin içeriği belli, takım Magnussen’e verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyor ve yollarını ayırıyor. Geçen yıl Avustralya’da gösterdiği performans ile ‘Yeni Hamilton’ olarak görülen Magnussen’in kariyeri, hızlı yükselişin ardından hızlı bir çöküşe geçti. Bu yılı test pilotu olarak geçiren Magnussen, gelecek yıl için koltuk bulamadı ve başka serilerde yarışacak gibi görünüyor.
AUSTİN’DEKİ FANLAR
Austin’de uzun yıllar sonra ilk kez kelimenin tam anlamıyla bir fırtına vardı. Patricia kasırgası ile geçen hafta sonu, yüksek rüzgar ve şiddetli yağmura teslim oldu. Seanslar iptal edildi ve sıralamalar pazar gününe alındı. Piste gelen fanlar ıslanmaktan kurtulamadı ve hatta biletli taraftarlar piste gelemedi bile. Durum böyle olunca koltuklar boş kaldı.
KIMI RAIKKONEN
Raikkonen bu yıl şanssız bir yıl geçirmesine rağmen bitirdiği yarışların çoğunda Vettel’in gerisinde kaldı. Ancak Ferrari Vettel ile uyum içerisinde çalışan Raikkonen’in sözleşmesini uzattı. Bu yıl birkaç kez podyuma çıkmayı başaran Fin pilot, Rosberg ve Vettel’i yenip ilk çizgiden başladığı Monza’da aldığı yavaş startın ardından gerilere düşmekten kurtulamadı.
YARIŞ SONUÇLARI
Bu yıl gerçekleştirilen 19 yarışın 16’sını Mercedes kazandı ve bu durum fanlar adına pek mutluluk verici değildi. Bazı yarışlar heyecan dolu geçse de Mercedes’in baskınlığı sezon boyunca devam etti.
HAKEMLERİN HESAP MAKİNESİ
Bu yıl Honda’nın yaşadığı ciddi motor sorunlarının ardından McLaren pilotları hemen hemen her yarışta grid cezası aldılar. Hatta Alonso ve Button’ın Spa’da aldığı 105 sıralık ceza adeta bir Dünya Rekoruydu. Yıl boyunca hemen hemen her takım motor cezası aldı ve hakemlere büyük iş düştü.
Bir yanıt yazın