Şimdiye kadar 20 dünya şampiyonluğu kazanmış takımınızın şampiyonada dokuzunculuğa kadar gerilemesini izlemek hazmetmesi zor bir şey olmalı, özellikle de direksiyonda iki dünya şampiyonu ve araçta efsane bir F1 motoru üreticisi varken.
McLaren’ın 2015 sezonunu anlatması ve nelerin yanlış olduğunu söylemesi için takımın başkanı Ron Dennis’le konuştuk.
Soru: Ron, McLaren’ın 2015 sezonu için ‘Annus Horribilis’ (berbat bir yıl) deyimini kullanmak uygun olur mu?
Ron Dennis: Hatırladığım kadarıyla, söylediğiniz sözü kraliçe 1992’nin sonunda Londra’daki Guildhall’da kullanmıştı. 1992 Britanya monarşisi için berbat bir yıl olmuştu. Wales prens ve prensesi ayrılmaya karar vermiş, York dük ve düşesi ayrılmış ve Royal prenses ve kocası Kaptan Mark Phillips de ayrılmış, ve Windsor Kalesinde kötü bir yangın yaşanmıştı. Tam tersine 2015’te McLaren, Honda ile olan tekrar birlikteliğinde kabul ettiğimiz bir zor yıl geçirdi, ancak bunu biraz bekliyorduk, başımıza gelenler kraliçenin 1992 için söyledikleriyle karşılaştırılamaz. Bunun yanında, şunu hep söyledik: ‘önümüzde tırmanmamız gereken bir dağ olduğunu biliyoruz ve bazen beklediğimizden daha yavaş hareket ettiğimiz doğru, ancak sonunda tırmanmış olacağız.’ Bu doğru, tırmanıyoruz. 2015 yarışlarının bazılarındaki rekabet düzeyimiz oldukça kötüydü, Spa ve Monza aklıma geliyor. Ancak bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Eğer bu kış aylarında Cumartesi veya Pazar günü McLaren Technology Centre’ı ziyaret etmek isterseniz otoparkta çok fazla boş yer bulamazsınız.
S: Bize neyin daha farklı yapılabileceği yönündeki görüşünüzü belirtebilir misiniz? İşleri daha farklı yapma şansı var mıydı?
RD: Şasimiz oldukça iyiydi, tüm veriler bunu gösteriyor. Sürücü kadromuz da sporun en iyisi, rakamlar bunu kanıtlıyor. Honda ile olan birlikteliğimiz yeniydi, daha doğrusu yeniden bir araya gelmiştik. Birlikte hareket edebilmeye başlamanın biraz zaman gerektirdiği şaşırtıcı değildi. Michael Schumacher 2000’de sürücüler şampiyonluğunu kazandığında bu Ferrari için Jody Scheckter’ın 1979’da yaptığından 21 yıl sonra gelen bir başarıydı. Evet, bu uç bir örnek, ancak sonrasında olanları biliyoruz, Ferrari 2001, 2002, 2003 ve 2004’te şampiyon oldu. Diğer bir deyişle kendi dağlarına tırmanmışlardı. Red Bull birkaç yıl önce çok başarılıydı, 2010, 2011, 2012 ve 2013’te dünya şampiyonu oldular. Ancak bundan önce , 2005’ten 2009’a bu kadar başarılı değillerdi. Daha önce Jaguar iken de çok daha kötüydüler. Bu yüzden Red Bull’un son başarıları uzun bir sürenin ardından geldi. Ve Mercedes-Benz, 1999’dan 2008’e kadar takımlarının adı BAR ve sonrasında Honda idi, başarılı olamamışlardı. Sadece 2009’da çift difüzör kendilerine bir seferlik bir teknik avantaj verdi. Bana soracak olursanız, Formula 1’de başarılar mücadele sonucu kazanılır. Bazı takımlar buna asla ulaşamazken, mesela Sauber bunun için 20 yıldan fazla süredir bekledikten sonra 2008’de BMW fabrika takımıyken bir yarış galibiyeti elde edebildiler. Çünkü Formula 1 çok zor bir yerdir. Beni yanlış anlamayın, bahsettiğim tüm takımlara büyük saygım var ve umarım bu takımlarda çalışanlar McLaren ve Honda’ya iyi bir örnek olurlar. Ancak onların geçmişteki sorunlarından bahsetme sebebim size örnek vermek amaçlıydı, Formula 1’de başarıya ulaşmak zaman alır.
Ve, az önce dediğim gibi ve hep de söyleyeceğim gibi, oraya ulaşacağız. Bu yüzden geçmişte nelerin farklı yapılabileceği konusunda özel bir şey söylemeyeceğim. Formula 1’de alışılageldiği gibi, bizim de işleri doğru yapmamız biraz zaman alacak hepsi bu. Umarım cevabım bunun şaşırtıcı olmadığını açıklayabilmiştir.
S: Bahar aylarında Eric Boullier ve her iki sürücünüz sonbaharda başarının geleceğine bizi inandırdınız. Ancak şimdi sezon çoktan bitti ve McLaren’ın hala oradan çok uzakta. Hiç gelişim yaptınız mı? Bir şeyi mi kaçırdık?
RD: Bazı pistler aracımızın şasi ve güç ünitesi kombinasyonuna diğerlerinden daha fazla uydular. Spa ve Monza’nın hiç de eğlenceli hafta sonları olmayacağını çoktan söylemiştim, çünkü bu eski tip pistlerin tam gaz doğası güç ünitemizin performans sınırlarını sonuna kadar zorladı. Tam tersine Monako ve Hungaroring bize daha iyi uydu. Daha iyisini yaptık ve her iki yarışta da puanlar kazandık.
Sürecimiz her zaman doğrusal değildi. Eric, Fernando ve Jenson’ın bahsettikleri genel performans trendimizin pozitif yönde yükselmeye devam ettiğiydi ve haklılardı. Motor sporlarında bir söz vardır ve son yarışınız kadar iyisinizdir der. Jenson 2015 Abu Dhabi GP’sinde araçtan çıktığı anda şunu söylemişti: “Bu muhtemelen yılın en iyi yarışıydı. Evet, sadece 12. olduk ve Valtteri Bottas’ın ekibi tarafından pitlerden güvenli olmayan şekilde gönderilmesinden dolayı arka kanat uç noktası hasarı bizi biraz yavaşlattı, ancak araç iyi hissettirdi ve iyi tepkiler verdi.”
Fernando’nun 2015 Abu Dhabi GP’si ise Maldonado’nun Lotus’unun yarışını bitirdiği için kendi hatası olmayan bir pitten geçme cezası ile kötü geçti.
Yarıştan sonra Fernando da mutluydu. Çünkü son beş turda aracın ayarlarını tam güç moduna aldık. Bu sadece ona pistte keyif vermedi, biz de aracımızın o performans konfigürasyonunda nasıl çalıştığını görebildik. Sonuçlar oldukça teşvik ediciydi. En iyi tur zamanını 55 turluk yarışın 52. turunda yaptı: 1:44.796 ile tüm hafta sonu boyunca sadece Mercedes’ten Lewis Hamilton ve Ferrari’den Sebastian Vettel’den yavaştı.
Bu yüzden sadece son yarışınız kadar iyisinizdir, bu deyime ithafen çok da kötü olmadığımızı söyleyebilirim.
S: Takımınızı ‘kuzeye’ yönlendirmek istediğinizi söylemiştiniz, ancak adil olmak gerekirse şu an yönünüz sadece güneye dönük değil mi?
RD: Bu ucuz bir deneme, cevap ise ‘hayır’. Son üç sorunuza hassasiyetle yanıt verdim, Formula 1’deki gelişim sürecinin yavaş olduğunu açıkladım, bunun için çalıştığımızı söyledim. Gördüğümüz işaretleri ve belki de idealde olması gereken kadar hızlı olmasa da ne yapıyor olduğumuzu anlattım. ‘Kuzey’ derken tam olarak neyden bahsediyoruz? Bence Amerikalı bir yazar ve motive eden konuşmacı Sean Covey bunu çok iyi açıklıyor: “Dürüstlük bir prensiptir. Hizmet bir prensiptir. Aşk bir prensiptir. Sıkı çalışma bir prensiptir. Saygı, minnet, sükunet, adil olmak, ahlak, sadakat ve sorumluluk birer prensiptir. Düzinelerce fazlası da vardır. Bunları tanımlamak zor değildir. Bir pusulanın kuzeyi gösterdiği gibi kalbiniz de her zaman doğru prensipleri görecektir.” Bu yüzden kuzeye dönük olmak bir akıl işidir. McLaren ve Honda olarak birlikte bu kuzeye yönelme bilincini hedefliyor ve koruyoruz, çünkü bu bizim amacımızı ve hedeflerimizi tanımlıyor. Covey’in saydığı prensipler ile birlikte McLaren’ın ve Honda’nın yöneticileri ve teknisyenleri şu an içinde bulunduğumuz zor toprakları aşmamız ve bizi ayırdığı hedefimize ulaşmamız için birlikte çalışmaya devam edeceklerdir. İlginç bir yolculuk olacak, yolda bazı kazalar olabilir, ancak hedeflerimizdeki yere ulaşılacak, bu sözlerimi ciddiye alın.
S: Brezilya GP sıralamalarında Fernando’yu güneşlenirken gördüğünüzde ne düşündünüz? Bu iyi bir mizah örneği miydi?
RD: Dürüst olmak gerekirse kendi kendime kıkırdadım. Biraz mizahta asla yanlış bir şey yoktur. Fernando sıkı çalıştığı kadar yetenekli de, bunda şüphe yok. Sekiz yıl önce bizim için sürdükten sonra inanılmaz olgunlaştı ve artık birlikte çalıştığım en komple pilotlardan birisi. Onu tüm sürücülerin örnek alması için söylediğim dört kelime ile tanımlayabilirim: enerji, gayret, maharet ve deneyim.
S: Fernando’nun önemli bir maaşa sahip olduğu bir sır değil. Ancak bu durumda olanların maaştan ziyade kişisel acılarla ilgisi var. Muhtemelen en iyi Formula 1 pilotunun hüzünlü bir şekilde bekliyor olması sizi üzüyor mu?
RD: Fernando’nun kontratı üç yıllık, performans maddesi veya başka hiçbir şey yok. 2015’in bir öğrenme yılı olacağını her zaman biliyordu. Bize katıldığında her şeyin farkındaydı. Formula 1’deki 15 yılda edindiği maharet ve deneyimleri ile birlikte hala enerji ve gayrete sahip.
2015’ten daha iyi sezonları olmuştu elbette, ancak önünde McLaren-Honda ile yaşayacağı harika yılları da biliyor.
S: McLaren’ın Honda’nın diğer takımlara tedarik yapmasını veto etme hakkı olduğunu öğrendik. Siz Honda’nın Red Bull’a motor sağlamasını istemeyen kişi oldunuz. Ancak Red Bull Honda ile görüştü ve tamamen farklı bir izlenim edindiklerini, yani Honda’nın kendilerine motor vermek istediğini söylediler.
RD: Söylediklerimin arkasındayım. Buna ekleyecek hiç bir şey yok, var mı?
S: Tarihte hiçbir takım McLaren’ın bu sezon aldığından daha fazla grid cezası almadı. Bunu nasıl karşılıyorsunuz? Bunlar operasyonel prosedürlerin bir kanıtı mıydı?
RD: Araçlarımız sezon boyunca toplamda 310 sıra grid cezası aldı ancak bunların büyük çoğunluğu güç ünitesi bileşenlerinin değiştirilmesi sebebiyleydi. Honda karşılarındaki devasa görevin farkında ve birlikte çalışarak onların bu görevi başarmalarına yardım edeceğiz.
S: Padokta gezinirken daha önce sizinle çalışmış ve artık ‘büyük’ olarak tanımlanan isimleri görüyorsunuzdur: Adrian Newey, Paddy Lowe ve daha yeni üçüncü şampiyonluğunu kazanan Lewis Hamilton. Bu isimler rüyanıza girip ‘Neden beni terk ettiniz?’ sorusunu sorduruyorlar mı?
RD: Teşekkürler, çok rahat uyurum. Saydığınız üç kişi için de büyük saygı duyuyorum ve gitmeden önce McLaren’de yaptıklarından gurur duyuyorum. Bir tasarımcının, bir mühendisin veya sürücünün kariyeri boyunca aynı takımda kalması nadir görülen bir şeydir. Ben gençken, 1966’da Formula 1 kariyerime Cooper ile başladım. Sonra Brabham’a geçtim. Hepimiz böyle şeyler yaptık. McLaren yedi sürücü ile sürücüler şampiyonasını kazandı: Emerson Fittipaldi, James Hunt, Niki Lauda, Alain Prost, Ayrton Senna, Mika Hakkinen ve Lewis Hamilton. Lewis istisnası dışında bu pilotlar kariyerlerine rakip bir takımda başlamışlar ve sonrasında McLaren’a geçmişlerdi ve başarılı olmuşlardı. Dünya dönüyor ve insanlar Formula 1 içerisinde hareket ediyor; bazen diğer takımları bırakıp bize katılıyorlar, bazen de tam tersi oluyor, her iki yönde çalışan bir sistemdir, bu normal.
S: McLaren’den ayrılan sürücülerden bahsedersek, Abu Dhabi’de size sorulduğunda, Kevin Magnussen hakkında neden çok eleştirisel konuştunuz?
RD: Ben mükemmel değilim ve bazen bir soruya olması gerekenden daha sinirli bir şekilde cevap verme hatasını yapıyorum. Kevin çok yetenekli ve hepimiz onun hakkında iyi şeyler diliyoruz. McLaren’daki Formula 1 kariyer başlangıcı harikaydı: ilk yarışında ikinci bitirmişti ve sıralamalarda genel olarak oldukça hızlıydı. Bazı zorlu yarışlarda özellikle lastik koruma yönünde Jenson’dan geride kalabiliyordu. Sonuçta Jenson bu alanda en iyisi denilebilir. Ancak kötü gerçek şu ki üç kişiyi iki araca koyamazdık. Şu an Formula 1’deki en iyi sürücü kadrosuna sahibiz ve Kevin de anlaşılır şekilde önümüzdeki sezon yarışmak istiyordu. Ancak onu 2016’da yarıştıramazdık. Bu kimseyi şaşırttı mı? Hayır. Bunu şöyle düşünün: her iki sürücümüz de 537 yarışa katılıp bunlardan 47’sini kazanmış isimler, değil mi? Onun yerine diğer iki sürücüyü tercih etmemiz onu eleştirdiğimiz anlamına gelmiyor, Fernando ve Jenson McLaren-Honda’ya başarılarında liderlik yapabilecek kişiler, Kevin’in de onlar kadar yetenekli olduğu tartışılamaz.
S: Evet, son soru: McLaren’ın 2016’da işleri değiştirmesini sağlayacak üç sebep verebilir misiniz?
RD: Biz, McLaren ve Honda olarak açık bir hedefi paylaşıyoruz. Birlikteliğimizi uzun vadede başarı için temelleri hazırlama üzerine kurduk. Buna ulaşmak için süper sıkı bir şekilde çalışmaya hazırlanıyoruz.
Bir yanıt yazın