Mercedes-Benz, 2009 sezonu sonunda McLaren ile olan uzun süreli birlikteliğine son vermiş ve daha sornasında BrawnGP’yi alarak kendi takımına sahip olmuştu.
Mercedes ile ayrılıklarının, McLaren’in gelecekteki duruşuna zarar vereceği yönünde söylemler olmasına rağmen en iyisinin böyle olduğunu söyledi, özellikle de takımın motor almaya devam etmesi ile.
Dahasında gruplar arasındaki ilişkiyi Mercedes’in değil, McLaren’in bitirmek istediğini belirtti.
Dennis: “Tamamıyla barışçıl bir şekilde tamamlandı. Yıllar boyunca devamlı olarak McLaren’in kontrolünü ellerine almak istediler ve yine devamlı olarak onlara, McLaren’i kontrol etmelerini istemediğimizi söyledik”
“Onlar bizden fazlasını istedi, biz onlara daha azını vermek istedik. Çünkü, olanlara bakın.Onların (otomobil üreticilerinin) kontrol etmesinin etkisi, her zaman yapıcı olmaz. CEO’lar bir gecede değişiyor. Bu şirkette hayatımın 30 senesini geçirdim, fazlasıyla arkadaşa ve bana bağlı bir çok insana sahibim. Satılık olmadığımızı Mercedes-Benz’e ve diğer hissedarlara net bir şekilde açıkladım. Her zaman istekliydiler”
“Biz önayak olduk, bağımsız olmak istedik. Tarafı olduğumuz bir şey değildi bu. Demem o ki 2008’de (2009 sezonu için) Brawn’a motor vermeleri için bizim onayımız gerekiyordu.”
“Sonuçta Mercedes-Benz’in, tamamıyla bütünleşmiş bir iş ortağıydık ve hâlâ da öyleyiz. Pistte rakibiz ama pist dışında hâlâ sıkı dostlarız. Canım cicimli bir durum diyemem ama her iki taraf da kazandı”
“İstediklerini tam olarak aldılar: tamamıyla kontrolleri altında olan bir yarış takımı. Ve biz de motor almayı sürdürdük”
“Her iki tarafın da kazandığı bir durumdu. Sonuçta açıkçası böyle olacağını hepimiz farkettiğinde bu çok mantıklı bir durumdu”
Bir yanıt yazın