Mercedes’ten ayrılan Jock Clear, ayrılığın üzerinden bir yıl geçmesinin ardından Ferrari ile çalışmaya başladı.
Mercedes 2014 yılının sonunda Lewis Hamilton’un deneyimli performans mühendisi Jock Clear’ın takımdan ayrılacağını duyurmuştu.
Alman ekipten ayrıldıktan sonra Ferrari ile anlaşan Clear, ayrılığın üzerinden tam bir yıl geçmesiyle birlikte İtalyan ekiple çalışmaya başladı.
Clear’ın Pat Fry’ın bırakmadan önceki görevine, yani mühendislik ekibinin başına geçmesi bekleniyor.
![[FORJUSTICE]^Engine's passion #ForzaFERRARİ avatarı](https://secure.gravatar.com/avatar/5e8e1e60443fea630f24cc78c502c7a4?s=40&d=mm&r=g){kind=avatar}
Başka gelen yok mu ? 🙂
@M1CHAEL geri vitesi olmayan yerli yapim Ferrari 🙂 Adam motosiklet motoru, plastik parçalar,sac,buzdolabı parçaları gibi malzemelerden yapmış 😀
Komik şeyler bunlar.
Bunlara halen mucit gözüyle bakanlar var burada 🙂 çevresinden ne kadar da takdir görüyordur kim bilir 🙂 fırsat verilse sanayii değiştirir felan 🙂
Asıl yapanları görmüyor insanlar. 🙂
Bir ingiliz volkicar’ı yapsaydı acayip meşhur olurdu ne güzel seri diye biz burada konuşuyor olurduk…
Şu elantrikliler, tiridi printer işleri yaygınlaştıkça bu tip şeyleri daha çok göreceğiz ama biraz level atlamış olacak 🙂
Baya bi level atlamış olacak 😀 Ama güzel şeyler bunlar ya.Hayatın tadını bir nebze güzelleştiriyor.Hayat güzel tadını çıkarmak gerek ölene kadar 🙂
Güzel değil demedim tabi ki canım hakkı kadar demeye çalıştık sadece.:) Yokluk içinde, şu dünya-bölge halinde bunlar da önemli en malcasından hiç yoksa kaldırımda oturup durmamış, bonzai çekip durmamış denir.
Elin tornavida, çekiç tutmasına hep önem vermişimdir. Ofisimden tut askeriyeye kadar yanımda ki çocukların süpürge sapı tutup tutamamasına dikkat etmişimdir bunlara mı değer vermeyeceğim.
Sadece işin bir buudu, bilmekten ötürü daha iyisini yapabileceği halde daha iyisinin meşgale, vakit, işçilikle zorlamasından dolayı yapılamaması, yapamayanları. Bilmek yeterli değil malum bilmek ile girmek arasında da hayat şartları itibariyle de farklar mevcut.
İlgili diğer bir buudunu şöyle diyeyim belki daha anlaşılır olsun. Tofaş, civic modlamakla vette, porsche yürüyeni çalıştırmak, modlamak arasında koca bir dünya fark var.
Bir nevi birilerine tornavida, matkap tutmayı bilmek yeterliyken diğerine yetmiyor defterini de hatmetmek gerekir.
İşte bu yüzden aslolanlar ile ilgili volki’lerle batı da garajında harikalar çıkaran bireylerle meşgul olmak daha önemli kanaatimce.
Aynen öyle bazen düşünüyorum,acaba yerli bir Türk otomobil piyasası yaratsak bundan fayda sağlayabilirmiyiz,sağlayamazmıyız diye.Çünkü aşırı rekabet var.Başka marka şasi üzerine Roly royce yapan mühendislerimiz var yav.Elimizden birşey geliyor ama yapamıyorlar.Aşağı yukarı bazı sebebleri biliyoruz ama gerçek sebebleri ne bilmiyorum.
Bu tip konuları çok konuştuk, yazdık sağda solda. Kısaca… olabilirse artık 😛
İstenilseydi elbette ki fayda sağlanılabilirdi aynı zamanında olduğu gibi (anadol). Çokça insanlar globale odaklanıyor ancak buna gerek yok rekabet ölçüsünü yanlış kurguladıklarını düşündük. Dünyanın bazı bölgelerinin yeterlilikleri bellidir onlara çok üstün şeylerle gitmeye gerek yoktu. Bu iş halen de böyle yürüyor ama özellikle gençler pek bilmiyorlar. Örnek tofaş kuş serisi dünyada halen biryerlerde üretime devam ediyor. Bizden çıktıktan sonra türki cumhuriyetlerde üretildi ve satıldı. Senden, senin zürriyetinden irtibatından olan heryer Bakü değil o toprağın heryeri dahi Bakül değil…
Kendi iç ve akıbet kardeşliği dost ihtiyacını karşılamak bile yeterlidir aslen “almanlara otomobil satacağız” ‘a lüzum yok temel gereklilikleri sağlarsan satabilirsin de aynı volkicar’ın batıdan sipariş alması gibi… kimse F segment beklemiyor, beklememeli…
“Her malın bir alıcısı vardır” her malın bir pazarı vardır. Şuan lisans altında ürettiğimiz yada topladığımız birçok askeri teknolojiyi belirli ülke grouplarına satabiliyoruz çünkü ihtiyaç var otomobil, iş-tarım makineleri, sanayi ürünleri de aynen böyle. Diğer taraftan bisiklet dahi üretemiyoruz bu üretme kaabiliyeti ile ilgili değil malesef ki değil…
Realiteler var bu ülke halen yüzbinlerce kuş serisine biniyor, en fazla satılan şeyler senin de üretebileceğin (zaten ürettiğin) clio symbol gibi bom boş şeyler…
Diğer atlanan bir konu milli gereklilikler. Devasa satış hacimlerine ulaşamasan da her bir araç tipini üretebilme, toplayabilme kaabiliyetine sahip olman gerekiyor bunun tesisleşmesinin ve insan-askeri planlarının hazır olması gerekiyor. Bu coğrafyanın 1000 ila 3000 yıllık realiteleri var. Bu topraklar yakın geçmişinde uçaklarını uçurabilmek için birisinden gelecek yakıta, mermi almak için paraya ihtiyaç duyduğu günler gördü ama uslanmadı. Konu ilgisinde tekerlekli aracını haydi 100 adet lazım, çabuk denildiğinde üretebiliyor olman lazım bütün süper devletlerin geçmişi ve bugününde bu var. Otomobil piyasasında ki konumu önemli değil. (devasa bir felaket yaşayan japonya sadece 4-4,5 yıl içerisinde bütün h.kuvvetleri kaybını telafi edebiliyor… ürettikleri şeylerin F22 ile yarışmasına gerçekten lüzum yok)
Dünyanın en basit ama temel argümanları doğru araçları ile dünya liderliğini yürütüyorlar.
Velhasıl gerçekte iç ve dış pazar ve tedarik ölçeği var. Bunu sağlayabilecek bireyler de var ama toplum yok, idare yok.
Şu aldatarak yaptıklarını geçin at çöpe… içinde realizm yok.
Sanayi devrimi bireyler kadar idari politikalara ihtiyaç duyar.
Bireysel de başarılı ne kadar fazla insan olduğunu bilen biliyor. Topluluğun umurunda değil bu, oyalaşmaya devam edelim devrim filmleri izleyip birilerine küfredip durmakla olmuyor malum.
Diyorlar ki akılsız o eski, preminyum 🙂 olmayan aracı alma satamazsın ulan salak sen otomobilden, pazardan anlamıyorsan biz napalım her alınan şey satılabilir sadece daha yavaş satılabilir. Her malın bir müşterisi vardır…
🙂
Abi bizde sistem entegrasyonunu yapabilecek kaç mühendisimiz var.Bizim yaratıcı sanayimiz yok bi kere.Bir ürün üretmen Üniversitelerde olmuyor ne yazıkki.Sanayide keşfedilmiş herşey.Bizde Üniversiteler sanayiden önce gidiyor.Oysaki gelişmek istiyorsak bnce sanayi daha önde gitmeli.Nitelikli mühendis bulamıyoruz.Ben çok kişi tanırım.Kadın yüksek kimya mühendisi daha labaratuarda cihazın açma düğmesini arıyor.Mesela Almanyada Kimyager doktordan daha üstündür.Neden ? Bir icat peşinde çünkü.Yabancı ülkelerde Fen bilimleri dersleri veli nimettir.Her okul bölüm zorunlu kesin hepsini alırlar lisede.Bizde böyle birşey yok.Daha bizim Üniversitelerimiz ve Sanayimiz bir değil.Öğrencilere destek yok.Oysaki Üniversite öğrencisi ile sanayimiz ortak hareket etmesi lazım.Üniversite öğrencilerin proje yapmaları lazım.Projeler üzerine uğraşan mühendis arkadaşlarım var.Ne yazikki devletin hiç bir katkısı yok.Ben ”Removal of lead II Ions from aqueous solutions onto activated carbon derived from waste biomass” üzerine farklı bir proje geliştirip çalışmak istedim bana devletin desteği 900 tl oldu.Ve yapamadım.Ayrıca bizim ülkemizdeki iş vereninde tuhaf şeyleri var.Adam gidiyor ürünlerin tanıtıldığı bir yere görüyor,bu tutar diyor geliyor Türkiyede yapmaya çalışıyor.Biz kendimiz hiç bir şeyimizi üretmiyoruzki doğru düzgün.Yatırımcı ben görmediğim işe para yatırmam diyor ee nasıl yeni şeyler keşfedebilceğiz biz.Anlayacağımız otomobil vb farklı sanayilerde gelişmek istiyorsak bunların hepsinin kordine olması lazım.İnşallah önümüzde 100 yılda olurmu bilmiyorum.Biz o seviyeye gelince diğer ülkeler neler yapıyor olcak neler 🙂
@forjustice [FORJUSTICE]^Engine’s passion #ForzaFERRARİ
Eyvallah.
Bazı dediklerin tam tersi olabilir.
– USA da üniv. ve lisans eğitimleri sanayii domine eder ve yenilik getirir.
– Bizde yarış sanayisinde hizmet sunabilecek adamlar dahi var sayıca az da olsa.
– Dünyada heryerde bir birkaç türk var işte bunlar işin bireysel başarım tarafında kalıyor.
– Bizde sadece tasarım kaabiliyeti, yetkinliği, tecrübesi yok yoksa üretim yönüyle hammadde yönetimi ve organizasyon kaabiliyeti dışında globale göre ciddi bir eksiğimiz yok düzeyler istenildiğinde benzer.
– İşte bunların bazıları da milli politikaya ihtiyaç duyar bireysel ile olacak iş değil.
– Eğitim başlı başına devlet yükümlülüğü altında olan bir konu malum bizde burada da özel teşebbüs devletin fersah fersah üzerinde.
Bütün problemler eninde sonunda aynı kapılara çıkıyor bizde gerçek sanayici ve tahsil, ilim hayatı kimlikleri idarede, muteber değil. Bunun sebebi de toplumun kendisi toplum bunları bilmiyor, sahip çıkmıyor boş beleş adamlar tarafından idare ediliyor ve bunları devir devir kral zannediyor.
Üniversite ile sanayii arasında kordineli ilişki varsa illaki Üniversite ağır basar.Ama her şey yine sanayiinin elindedir.Kordineli olduktan sonra bununda bir önemi yok aslında.Diğer söylediklerine katılıyorum.Biz halen günü kurtarmaya sadece kendi cebimizi düşünmeye devam edelim.
Bir yanıt yazın