İstanbul’daki yarış, yalnızca Red Bull sürücülerinin arasında yaşananlarla değil, sanıyorum McLaren takımında olanlarla da bir süre daha haberleri meşgul etmeye devam edecek. Formula 1′in resmi sitesinin, her yarıştan sonra yaptığı kolaj videonun Türkiye GP’si ayağında açığa çıkan bir ayrıntı, McLaren’i önümüzdeki süreçte soru bombardımanına tutabilir zira bu videoda yer alan telsiz konuşmaları, McLaren’in ya da Button’ın, bazı konularda yeterince dürüst olmadıklarının işaretini veriyor. Peki neydi bu telsiz konuşması?
Yarışın 40. turunda Red Bull’ların birbirlerine girmesiyle birlikte McLaren’ler, yarışı 1-2 olarak götürmeye başlamışlardı. Ancak yarışın son 15 turuna gelindiğinde, McLaren takım telsizinden Hamilton’a yakıt tasarrufu yapması söylendi. Yakıt tasarrufu nasıl yapılır? Yakıt karışımında daha fazla hava kullanırsınız ya da motorun devrini düşürürsünüz ya da daha yavaş gidersiniz. McLaren durumunda, baş mühendisi Tim Goss’a göre, her iki sürücüye de belirli bir hedef dereceyi tutturmaları söylenmiş: “Her iki sürücüye de yakıt tasarrufu yapmaları söylendi. Yarışın başında iyi bir ritm tutturmak için yarışa agresif bir yakıt stratejisiyle başladık. Her iki sürücüye de tamamen aynı hedef tur derecesi verdik. Gördüğünüz gibi Jenson, Lewis’e yaklaşmayı başardı.” Madem her ikisine de aynı tur derecelerine erişme emri verildi, peki o zaman Jenson, Lewis’e nasıl yetişti? diye sorunca gazeteci, Goss da, “Zamanlara bakmanız gerekiyor. Biz onlara telsizden, 1.31 yapmalarını söylemiştik.” diyor. Peki, yakıt tasarrufu emrinin verildiği 44. turdan itibaren her iki sürücünün de yaptıkları turları görmek ister misiniz? (Bu arada, telsiz konuşmalarının bize bir parça gecikmeli verildiğini hatırlamak gerek. Televizyonda, McLaren’in telsiz uyarısı 44. turda geldi gibi görünmesine rağmen, Hamilton’ın yarış sonrasındaki açıklamasında, “Zaten 10 veya daha fazla turdur yaktı tasarrufu yapmamı söylüyorlardı,” dediğini hatırlatalım. O nedenle ben de 40. turdan sonraki dereceleri aldım. Yakıt tasarrufu yapmaya başladıkları turlar çok daha önce bile olabilir).
TURLAR | Jenson Button | Lewis Hamilton |
40 | 1:31.467 | 1:30.865 |
41 | 1:30.201 | 1:31.222 |
42 | 1:29.865 | 1:30.122 |
43 | 1:30.650 | 1:31.066 |
44 | 1:30.838 | 1:30.679 |
45 | 1:30.159 | 1:30.633 |
46 | 1:30.481 | 1:30.359 |
47 | 1:30.886 | 1:30.668 |
48 | 1:31.918 | 1:33.051 |
49 | 1:31.774 | 1:30.576 |
50 | 1:31.015 | 1:30.449 |
51 | 1:31.045 | 1:30.634 |
52 | 1:31.068 | 1:30.658 |
53 | 1:31.084 | 1:31.185 |
54 | 1:30.852 | 1:30.075 |
55 | 1:30.728 | 1:30.740 |
56 | 1:30.925 | 1:30.781 |
57 | 1:30.782 | 1:30.693 |
58 | 1:31.038 | 1:31.791 |
48. turdaki kapışmaya kadar, 40. tur 48. tur arasında her iki sürücünün de bu hedef zamana uymadıklarını açıkça görüyoruz. Hattâ Button, 42. turda yarışın kendisi için en iyi derecesini bile kaydediyor. Hamilton, 43. turda 1:31 dereceyi kaydettikten sonra, bakıyor ki Button’ıın dereceleri düşmüyor ve peşinden gelmeye devam ediyor, o zaman o da tur derecelerini düşürmeye başlıyor. Ancak gördüğünüz gibi Button, Hamilton’a oranla daha hızlı giderek sonunda Lewis’e yetişiyor ve 12. virajda atak yapıyor. Webber ile Vettel’in çarpışıp ilk iki sırayı McLaren sürücülerine verdiği 40. turda bu ikili arasındaki fark 1,688 saniye iken, 48. turda Button, Hamilton’u geçiyor. İşte bu noktada, videoya yansıyan telsiz konuşmaları önem kazanıyor. Şöyle ki:
MCLAREN: Lewis, we need you to save fuel. Both cars doing the same [Lewis, yakıt tasarrufu yapman gerekiyor. Her iki araç da bunu yapacak].
HAMILTON: Jenson is closing in on me guys [Jenson gittikçe yaklaşıyor beyler].
MCLAREN: Understood Lewis [Anlaşıldı Lewis].
HAMILTON: If I back off, is Jenson going to pass me or not [Yavaşlarsam, Jenson beni geçecek mi]?
MCLAREN: No Lewis, no [Hayır Lewis].
Bu durumda neler olduğunu tahmin etmek çok güç. Button da, yarış sonrasındaki açıklamasında, kendisine yakıt tasarrufunun yapılması gerektiği söylendiği anda, zaten 30 turdur tasarruf yaptığını söyledi. Öndeki dörtlünün arkasında seyrederek, tıpkı Vettel’in yaptığı gibi yakıt tasarrufu yapmış olabilir. O sırada Hamilton da, Vettel ve Webber’le uğraştığı için, Button’a göre daha fazla yakıt tüketmiş olabilir. Böylelikle 48. turda her iki yarışçının otomobilinde aynı derecede yakıt olduğunu söylemek biraz fazla iyimserlik olur. Button’ın, McLaren takım telsizinin “Hayır Lewis, seni geçmeyecek,” demesine rağmen Hamilton’a atak yapmış olması oldukça tuhaf. Daha tuhaf olanı, yarış sonrasındaki basın toplantısında Button’ın, “[Her ikisinin kapışmasından] Beş-altı tur öncesinden beri zaten yakıt tasarrufu yapmamı söylüyorlardı, ama herhangi bir hedef derece vermediler,” demesi, her iki taraftan birinin yalan söylediği anlamına geliyor. Ayrıca Hamilton, 10 ya da daha fazla tur öncesinden yakıt tasarrufu yapıldığını söylerken, Button bunun beş-altı tur önceden başladığını söylüyor. Bu da belki, Hamilton’ın o anda yakıtının daha az olduğunu işaret ediyor. Durum böyleyse, Button’ın Hamilton’a geçiş hamlesi yapması anormal olmaz zira Button, tıpkı Vettel’in Webber’e yaptığı gibi, yarışın sonuna doğru atak yapabilmek için Hamilton’a oranla daha fazla yakıta sahip olmayı planlamış ve sonunda da ona atak yapmayı düşünmüş olabilir. Ancak takımın, telsizden Hamilton’a böyle bir güvence vermiş olması, bunun ancak, aynı uyarının Button’a telsizden yapılmış olmasıyla mümkün. Yok eğer yapılmadıysa, o zaman Hamilton’a neden öyle dendi? Yok eğer yapıldıysa, Button neden bu emre uymadı? Hamilton, Button’ı geçmemiş olsaydı, Button’a, aldığı yeri tekrar geri vermesi mi emredilecekti?
İki sürücünün arasındaki bu restleşmenin, Kanada GP’si öncesinde muhabirlerinin sorularıyla yeniden gün yüzüne çıkacağından kuşkum yok. Takım, şimdiden sorulara hazırlıklı olmalı zira videoyla açığa çıkan durum, McLaren’in de, tıpkı Red Bull gibi benzer bir durumda kalabileceğini gösteriyor. Bu durumu McLaren’den iyi kim bilebilir ki?
Gelelim diğer meseleye. McLaren baş mühendisinin yaptığı açıklamada, yarışa agresif bir yakıt stratejisiyle başladıklarını okuyoruz. Agresif ne anlama geliyor peki? Yani, biz risk aldık demek istiyor. Yarışın sonuna doğru yakıtımızın bitebileceğini ve hızımızın dolayısıyla düşeceğini göze aldık diyor. Biliyorsunuz bu yıl yakıt ikmali kalktı. Geçen yıl, sıralama turlarından sonra araçtaki yakıt yüklerinin kamuoyuna açıklanma kuralı eğer bu yıl ıskartaya ayrılmasaydı, böylece hangi motorun yakıt tüketim değerinin düşük olduğunu ve hangi motorun obur olduğunu anlayabilecektik. Bu da bize, yarışa başladıkları yakıt yüküyle ilgili olarak da enfes bir bilgi vermiş olacaktı. Bilgiye sahip olmadığımız için, güvenilir sistemli spekülasyonlara bel bağlamak durumunda kalıyoruz. Öyleyse, [Red Bull’un kullandığı] Renault’nun en cimri motora sahip olduğunu düşünüyoruz. Yakıt tüketimi düşük olduğu için, yarışa başlarken de diğer araçlara göre daha az yakıt alıyor. Böyle olunca Red Bull-Renaault, McLaren-Mercedes’e ve Ferrari’ye karşı küçük de olsa bir avantaj yaratabilir. İşte Mercedes, bu yarışta bu avantajı ortadan kaldırmak istemiş olabilir çünkü sıralama turlarından sonra, Red Bull’a bu kadar yakın olduklarını görünce yarışta da bunun üzerine gidip risk almak istemeleri oldukça mantıklı geliyor. Ancak böyle bir riski alıyorsanız mutlaka bir şeye güveniyor olmanız gerekir. Örneğin, güvenlik aracının girmesine ya da aracınızın, yakıt tasarrufu yaptığınız sırada bu dezavantajı ortadan kaldıracak ekstra bir avantaja sahip olması gerekir. Evet, nereye geleceğimi tahmin ediyorsunuz: F-kanal. Geçen yıl KERS’i olan araçlar, sıralama turlarında normalden biraz daha ağır çıkarlar ve bu sebeple gridde daha arka sıralarda yer alacak olmalarını çok takmazlardı çünkü KERS’in verdiği avantaj sayesinde, start ânında zaten birkaç sıra yer kazanacaklarını bilirlerdi. Böylece aldıkları ekstra yakıt, onların startejilerini de optimumlaştırırdı. Bu yıl da, turbo butonu işlevini gören KERS yerine başka bir şey var takımların ellerinde. Düzlük hızlarını inanılmaz şekilde artıran F-kanal, baktığınız pencereye göre ne yazık ki ya da neyse ki, yalnızca McLaren takımı tarafından en verimli şekliyle kullanılabiliyor. Bu sebeple McLaren’in, arkalarındaki sürücüler tarafından pek atak yemediğini ancak, özellikle Hamilton önderliğinde oldukça fazla sollama yapabildiğini görüyoruz. İşte McLaren, daha az yakıt alarak daha agresif bir stratejiyle Red Bull’ları zorlamak istemiş olabilir. Yarışın sonlarında da, yani yakıt tasarrufu yapmak zorunda kalacakları anlarda da, F-kanal’ın vereceği avantaj sayesinde atak yemeyeceklerini ve yerlerini koruyabileceklerini hesap etmiş olmaları muhtemel. Webber ve Vettel, bu stratejinin riskli yanlarını McLaren için alıp götürmeseydi, yarışın son 10 turunda nasıl bir sahneyle karşılaşırdık bilemiyorum zira anladığımız kadarıyla McLaren’ler, son 20-25 tur boyunca yakıt tasarrufu çekincesiyle tur atmışlar. Yarış sonrası açıklamalara baktığımda, hiçbir takımın yakıt tasarrufundan bahsetmiyor oluşu, bu durumun ön sıralarda delice bir hız tutturmuş olan Red Bull ve McLaren’e özel olduğunu düşündürtüyor.
Red Bull cephesindeki sorunlar, şimdilik sümen altı edildiğine göre, McLaren’deki olası sorunlara gelmiş olabilir sıra. Kanada GP’si öncesinde yapılacak olan basın toplantısını şimdiden iple çekiyorum. Kim bilir, belki de o zamana kalmadan, takımdan bir açıklama yapılır.
Videoyu izlemek için: Formula 1 Race Edits
Ali Ünal
Duyuru: Ali Ünal’ın kendi sitesinde yazmış olduğu yazılar eş zamanlı olarak sitemizde de yer alıyor. Kendisinin kişisel bir uğraş olarak gördüğü bu yazılar düzenli bir periyotta eklenmemektedir ve bizim sitemiz adına yazılmamaktadır. Bu konuda sizleri bilgilendirmek istiyoruz. Bizi kırmayıp yazılarının sitemizde yayınlanması isteğimizi geri çevirmediği için de kendisine teşekkür ediyoruz.
Bir yanıt yazın