Röportaj: Padok Soruyor, Button Cevaplıyor

yazar:

kategori:

Dünya şampiyonu, yarış ikonu, değerli bir hazine… Jenson Button işte burada. Şimdi en zor testi ile karşı karşıya: F1 Racing ve Formula 1 padokundakiler kendisini sorguya çekiyor.

Formula 1 denen yılan deliğinde 16 yıl boyunca hayatta kaldıktan sonra çok fazla düşman kazanmış olmanız doğaldır. Birkaç bıçak yaranız olur, bunlar da genellikle omzunuzda yer edinirler. Tüm bu tokalaşmalardan sonra ellerinizdeki tüm parmaklarınızın da yerinde olduğundan emin olmalısınız.

Sert bir kabuk geliştirmiş olabilirsiniz, görünmez ama kesinlikle delinmez ve sizi görünmez tehlikelere karşı korur. 284 ve sürekli artan yarış sayısı ile birlikte artık adanmışlığınız azalabilir. Ciddi derecede uzun süre rekabetçi olmayan bir F1 kariyerine sahip olmasına rağmen, yukarıdakilerin hiçbiri Jenson Button için geçerli değil.

Şu an şüphesiz orta yaşlı biri olmasına rağmen 18 yaşındaki Max Verstappen ile aynı açlığa sahip Button hala diri, odaklanmış ve aç. Yani komple bir GP pilotu paketinde olması gereken her şeye sahip.

Artık o demirbaş gibi oldu, şampiyonanın içine dahil ve o olmadan bir yarış startını hayal etmek bile zor.

F1 Racing ‘Soruları Onlar Soruyor’ adlı bir röportaj hazırlığıyla geldi ve JB’in de F1’de çok fazla arkadaşı var. Padoktaki arkadaşları bu özel röportaja katılmak için can attılar ve Jenson’a sormamız için birer soru yönelttiler.

Spordaki görevini yapmaya devam ederken, hala da basın için harcayacak enerjiye sahip, örneğin diğerleri böyle görevler dahilinde uzun süre önce sıkılırdı. Karşınızda Jenson Alexander Lyons Button, ve onun dürüst cevaplarının tadını çıkarın…

68fb2fd440b3f3a17aff1c39824f2493

David Coulthard: Lewis Hamilton ve Fernando Alonso ile de takım arkadaşı oldun. Farkları neler? Hangisi daha iyi?

[Oflayarak] Gazeteleri oku! [Yanda bekleyen McLaren basın görevlisi gülmeye başladı] Bu soruya daha dün cevap verdim!

F1 Racing: Alonso’nun daha sıkı bir savaşçı olduğunu söylemiştin…

JB: Yarış şartlarında Fernando çok istikrarlı. Lewis inanılmaz hızlı olabiliyor, ancak diğer bir gün nerede olduğunu merak ediyorsunuz. Belki artık daha deneyimlidir. Belki Lewis bugün farklı bir sürücüdür. Birlikte yarıştığımız günlerin üzerinden üç yıl geçti. [Button ve Hamilton 2010-2012 arasında McLaren’da takım arkadaşıydılar]

Claire Williams: Senin takım patronun olmamı ister miydin?

JB: Sen benim senin pilotun olmamı ister miydin?!

F1R: Bundan şunu söyleyebilirim ki muhtemelen isteyecektir…

JB: Öyle görünüyor, bunu ben de isterdim.

Graeme Lowdon: 50’lerin üzerindeyken maraton koşmak için önerilerin neler?

JB: O hepsini biliyor, çünkü bunu ona zaten söyledim! Londra Maratonu’nda birlikte öğle yemeği yedik, birkaç bira içtik ve daha hızlı olmak ve antrenman yapmak konusunda iyi bir sohbetimiz olmuştu. Onun bununla ilgilenmesi iyi bir şey.

Max Verstappen: Genk’te karting yaparken kaburgalarını kırdığın anı ve benimle tanıştığın anı hatırlıyor musun?

JB: [Uzun bir bekleme] Kaburgalarımı kırdığımı hatırlıyorum… Bence bu 2006’nın sonuydu. O sekiz yaşında filan olmalı! Dün fotoğraflara tekrar bakıyordum ve o günlerden birisine denk gelmiştim.

Korkutucu olan şey ise bunun dokuz yıl önce olması ancak hala dün gibi hatırlamam. Robin Frijns ile sürerken dışarı çıkmıştık. Biraz oynuyorduk, ancak sorun karttaydı, koltuk yeterince derin değildi ve kaburgalarımı kırmıştım, evet.

Ancak harika zaman geçirmiştik, tekrar sürdüğüm için eğlenmiştim çünkü 98’den bu yana hiç kart sürmemiştim. Ancak yaralanmam tüm kış boyunca F1 testi yapamamam demekti. Aslında çok da önemli değildi. [2007’de Honda hiç rekabetçi değildi ve sadece altı puan toplayabilmişti]

be771ba613b852415b2b5192ae51086f

Mika Salo: 2003’te benden aldığın motorize evin yatağında ne bulmuştun?

JB: Hiçbir şey! Bulduğum tek şey içinde bir Harley Davidson olmadığıydı… Motorize ev ile aynı renge boyalı bir Harley’i vardı. Menajerim evi satın almıştı ve yarışlara onunla gelmişti. Harika eski bir otobüstü, çok sevmiştim. Bana göre bir yarış hafta sonundaki yaşam şekli bu olmalı.

F1R: Araç hala geziyor mu?

JB: Bir yerlerde, evet. Motor sporları camiasında. Daha fazla pilotun bunu yapmamasına şaşırdım. Avrupa yarışlarında harika oluyor, eskilerdeki gibi. Tekrar karting yapıyor gibi hissediyorsunuz.

Daniil Kvyat: Favori içkin hangisi?

JB: Baharatlı margarita. Baharatlı margaritayı seviyorum.

Martin Brundle: Elmaslar ölümsüz müdür?

[Sessizlik oldu, sonra Jenson gülümsedi. Brundle açıkça söylenecek bir şey olmayan bir şeyi işaret etmişti. Button sadece şu şifreli yorumu yaptı…] Elmaslar… elmaslar ölümsüzdür. O elmas delisidir.

Bu kendi aramızdaki bir şaka. Elmasla hayat için önemlidir… ve bir elmas gibi hissetmek önemlidir.

Allan McNish: Kartingdeki ilk hatıran neydi?

[Hala önceki soruya gülmeye devam ediyor] Yedi yaşındayken, babam bana bir kart aldı. Bir barın otoparkındaydık ve sabah olduğu için bomboştu.

Orada sürüş yaptım, harikaydı. Hissini sevdim ve pedallara alıştım, ancak çok çabuk sıkılmıştım. Babam beni bir havaalanına götürdü ve günün yarısını orada geçirdik… Sıkılmıştım.

Beni bir piste götürdü, çok sevmiştim, ancak bir günde sıkıldım. Sonra beni ilk yarışıma soktu ve kazandım. Çok sevdim ve takıldım kaldım. Hepsi bu. Beni bağlayan rekabetti, kart sürmek değil. Bu asla olmadı, etkileyici olan araç sürmek değil, rekabet etmektir.

F1R: Bu yüzden mi triatlon yapıyorsun.

JB: Kesinlikle. Her şey diğerlerinden daha iyi iş çıkarmak üzerine.

F1R: Babandan kart almasını sen mi istemiştin? Ya da o mu senin için aldı?

JB: Hayır, çok küçüktüm. Kart aracının ne olduğu hakkında bile fikrim yoktu.

3127f7bc62bdaa934ca97aa37cd1c752

Herbie Blash: Williams ile yarışacağın ilk kez söylendiğinde nasıl hissettin?

JB: Çok duygusal. Elbette bu söylendiğinde Frank’leydim ve Ralf Schumacher ile birlikte yarışacağımız duyurulmadan sadece 20 dakika öncesiydi.

Dedi ki [Frank Williams sesi çıkararak:] “Jenson, önümüzdeki yıl bizimle yarışmana karar verdik.” Sonra Ralf içeri girdi. Otelden alınmadığından şikayet ediyordu ve eğer bir daha bu olursa piste gelmeyeceğini söyledi. Ben ise ‘Aman tanrım.’ halindeydim.

Frank dedi ki: “Ralf, Jenson önümüzdeki yıl senin yanında yarışacak.” Ralf yanıtladı: “Evet, bunu biliyorum.”

Sonra dışarı çıktım ve babamı gördüm ve ikimiz de gözyaşlarına boğulduk. Annemi aradım ve telesekreterine denk geldim, ve bu onun telesekreterine ilk mesaj bırakışımdı. İnanılmaz duygusal bir gündü.

Komik olan şey ise bundan sonra ilk yarış öncesinde hiçbir test yapmamış olmamdı. Açıklamadan sonra iki gün boyunca kar yağdı. 19 yaşındaydım ve üç Formula 1 aracı sürmüştüm. [Button Prost GP ve McLaren ile de teste çıkmıştı] Artık genç olmadığımı biliyordum ve doğumgünümde test yaptığımızı hatırlıyorum.

Teknik olarak ne yaptığım ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Mühendislik bakımından berbattım, ancak düşünceme göre çok hızlı öğrenebildiğimin farkına vardılar.

Andy Stevenson: Neden emekli olmadın?

[Göz kırpıyor] Çünkü hala çok iyiyim! Çünkü hala çok ateşliyim! Çünkü bunu seviyorum, yarışmayı seviyorum ve bu takıma inanıyorum.

Eğer bu olmasaydı bırakırdım. Ve elbette bırakmayı düşündüm. Ancak bu takıma inancım tam ve birlikte gelecekte hala iyi bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum.

Carlos Sainz Jr: 2004’te bugünle kıyaslarsak ne kadar antrenmanlıydın?

JB: Tam tersini kastediyor… Şu an çok daha fitim. Belki o zamanlardaki farkı soruyordur, çünkü tutunma ve yere basma farklıydı. O zamanlar daha da fit olmanız gerekiyordu. Ancak bugünkü seviyemle 2004’te olsaydım büyük bir avantajım olurdu. Yarışlarda daha rekabetçi olabilirdim.

F1R: Antrenmanlı olmak gerçekten çok fark yaratır mıydı?

JB: Evet, çünkü bazı sürücüler yeterince fit değiller. Yarıştan sonra araçtan çıkarken görebilirsiniz; podyumda oldukça sönük kalırlar. O günler şu an olmuyor çünkü araçlar çok daha rahat sürülüyor.

Genel olarak şu an çok daha iyiyim çünkü antrenman yapmayı seviyorum. Triatlon yaparken de iyi olduğumu hissediyorum. Bunun için sıkı çalışıyorum ve oldukça iyi sonuçlar alabilirim: Dünya şampiyonaları için sıralamaları geçmiştim, bu delice.

8dab2ca1628aec010202d44dcbd889df

Johnny Herbert: Tekrar dünya şampiyonu olabilir misin?

JB: Kesinlikle, buna inanmasam burada olmazdım. Bunun olup olmayacağını bilmiyorum, kim bilebilir ki? Her şey sizin için çalışmalı. Ancak 2009’dan bu yana yavaşlamadığımı kesinlikle hissediyorum. Deneyim kazandım ve şu an daha iyi bir sürücüyüm.

Damon Hill: İkinci bir şampiyonluk şansının senden çalındığını hissediyor musun?

JB: Birçok pilot şansının elinden alındığını söyleyebilir, ancak bildiğiniz gibi F1’e girme amacım dünya şampiyonu olmaktı ve bunu yaptım. Hepimiz daha fazla şampiyonluk almak isteriz ancak doğru zamanda doğru yerde olmalısınız.

Fernando Alonso uzun süredir dünyadaki en iyi sürücülerden birisi, ancak 2006’dan bu yana dünya şampiyonluğunu kazanamadı. Bu dokuz yıldan fazlası demek. Yani bu doğru zamanda doğru yerde olmakla ilgili.

Kişisel olarak takım takım gezmeyi çok sevmem. Bir takımın parçası olmak önemlidir, bir ailenin parçası olursunuz ve birlikte gelişirsiniz. Ve Bu sizin için iyi olursa büyük bir başarı elde etmiş olursunuz. Brawn gibi. Belki eğer daha fazla takım değiştirseydim daha fazla şansım olabilirdi. Belki de olmazdı.

Lewis Hamilton: Çabuk sarhoş olanlardan mısın? Ne kadar içmek çok fazladır?

JB: Kesinlikle ondan daha fazla içebilirim. Tüm bildiğim bu. Ve ben asla bir yol aracını çarpmadım.

Valtteri Bottas: Kaç tane yol aracın var?

[Koleksiyonunu sayarken uzun süre bekledi. Fotoğrafçımız “Bir tane değildir herhalde, değil mi?” diye fısıldadı.] 15 kadar. Muhtemelen bana ait 15 aracım var, satmak için almadığım araçlar.

Başka araçlarımız da var, Richard ve ben [Richard Goddard Button’ın uzun süredir menajeri] yatırım amaçlı araçlar alıyoruz. Ancak 15 tanesi benim araçlarım.

F1R: En favoriniz olarak bir tanesini söyleyebilir misiniz?

JB: Bu çok zor. P1 elbette çok etkileyici. F40 bambaşka… görece daha fazla kullanılmış, 17000 kilometrede, ancak sıfır gibi. 3000 kilometrede olup berbat olan araçlar gördüm. Bendeki kesinlikle iyi bakılmış. Ve 1956 Vee Dub campervan aracımı seviyorum.

Babamın Ferrari 550’sini aldım. Onun 57 Corvette’ine aşığım. 1970 Pontiac GTO var, bu benim düğün arabamdı, çok havalı. Bir diğer araç daha var ki sebebini asla söyleyemem, en büyük yatırımım, 275 Ferrari GTS. Cabriolet modeli ve kesinlikle mükemmel. Siyah ve içi deve rengi deriden. Onu yeni aldım ve aslında henüz görmedim, henüz Monako’da değil. Bu çok özel.

Felipe Massa: Çok iyi birisin. Bir Centilmen. Böyle olmayı nasıl başarıyorsun?

JB: Bu benimle ilgili değil, arkadaşlarım ve ailem de buna dahiller. Beni ben yapan daima onlar! İyi arkadaşlarınız olmalı. Tüm arkadaşlarım okuldan veya karting günlerimden kalma.

Düğünümdeki en iyi iki arkadaşım ile dokuz ve on yaşımdayken tanışmıştım ve karting arkadaşlarımdı. Yani çok uzun süredir arkadaşlarım. Ancak yıldan yıla yeni arkadaşlarla tanıştım ve onlarla gerçek bir bağlantım olduğunu hissediyorum.

Düşündüğünüz ve sevdiğini insanların yanınızda olması çok önemlidir. Bu sizi olduğunuz kişi olarak korur ve uçup olmadığınız kişiliklere dönüşmenize engel olur.

c054b89536d57515976b083f9a2fb9d3

Alex Wurz: Beni bisikletle yendiğin gün gurur duydun mu?

JB: Hangisi? Bence bu liste oldukça uzar, değil mi Alex? Onu ilk kez yendiğimde oldukça gurur duymuştum. Bu epey önceydi. Birlikte çok bisiklet süreriz ve ikimizin de güçlü olduğu yerler farklı. O düzde güçlü iken ben ise yokuşlarda iyiyim.

Onun gibi birisiyle bisiklet sürmek oldukça iyi. Birkaç ay önce onunda Col de Turini’ye birlikte tırmandık ve deliceydi. Kendi başınıza oraya çıkmak harikaydı.

Tamamen bitmiştik. Turini’nin tepesine çıktık ve bu 1600 metre demek ve üzerimizde sadece ince kısa kollularımız vardı. Yoldaki çöp kutusu torbalarını çaldık ve üzerimize geçirip onlarla aşağı indik. Çok yüksek bir teknoloji kullanmıştık. O iyi bir arkadaş ve yarış araçlarından uzakta eğlenmek için iyi birisi. Burada çok iyi arkadaşları var ve umarım daha sık bisiklete binebilir.

Ron Meadows: Favori sezonun hangisiydi?

JB: Adil olmak gerekirse birçok oldu. Birçok kötü sezon, ancak bir çok harika sezon. 2009 dememi istiyor [Button Brawn GP ile dünya şampiyonu olmuştu ve Ron Meadows o zaman takım menajeriydi]. Ve elbette, duygusal olarak 2009 en iyisiydi.

Sürüşüm açısından 2011 de diyebilirim, belki de 2014’ün ikinci yarısı olabilir. Belki de 2015. Evet, sürücü olarak daha iyi olduğum ve araçla baş etmeyi öğrendiğim zamanlar oldu ve belki de bu stilime pek uymuyor. Korkusuz olabilmekten bahsediyorum.

Artık kendime çok fazla baskı yüklemiyorum. Daha rahatım ve belki de bundan kaynaklıdır.

Will Stevens: Seninki kadar uzun bir kariyer için bana nasıl bir tavsiyede bulunabilirsin?

JB: Her zaman öğrenmek için çabalamalı ve bunun için zaman ayırmalısın, asla her şeyi bildiğini düşünmemelisin, çünkü asla bitmeyecek. Şu an 16 yıldır spordayım ve hala öğrenmeye devam ediyorum, sadece hızlı olmanın yetmediğini anlamalısın.

Yeteneğinin üzerine koymalısın; mühendislerle birlikte çok fazla zaman geçirmelisin, çevrende iyi insanlardan kurulu bir takım oluşturmalısın ve takımının sana inanmasını sağlamalısın. Ancak sponsorlarınla da birlikte çalışmalısın ve takımda kendine neden ihtiyaçları olduğunu anlamalarını sağlamalısın. Sporda uzun bir kariyere sahip olabilmek için üzerinde çalışman gereken çok fazla alan var.

Jolyon Palmer: Tokyo’daki en iyi gece kulübü hangisi?

JB: aslında bu çok zor, çok fazla harika yer yok, ancak Tokyo’da her zaman iyi partiler yapabilmiştik. Bana göre Tokyo’daki en iyi yer Robataya. Her yıl yarış zamanı gittiğim bir restoran. Harika yemekleri ve harika bir atmosferi var, bana göre Tokyo orası.

Ricky Bobby ile de bir viski bara gitmiştik. [Ricky Bobby Daniel Ricciardo oluyor] Çok harika bir yerdi. Roppongi kavşağından hemen sonra. Bana göre Tokyo’daki küçük yerler gece kulüplerinden daha eğlenceli.

a04e916d770cec1c0d30c7fba8d2a65b

Andrew Shovlin: Yarışlardaki en iyi hatıran hangisi?

JB: Tekrar söylüyorum, yarış kariyerimde birçok harika an var. Bir yarışı kazanmak dünya şampiyonu olmaktan tamamen farklı bir duygudur. Bir yarış zaferi adrenalinin akmasıdır.

Zamanda belirli bir süre coşkulu hissedersiniz, ancak dünya şampiyonluğu çok farklıdır çünkü onun için çok uzun süreler mücadele edersiniz. Bu sonunda olduğunda ise ferahlama hissedersiniz. Farklı duygulardır.

Dünya şampiyonluğunu kazanmak hakkında söyleyebileceğim şey adrenalinin yarış kazanmak kadar yüksek olmadığı, ancak her sabah uyandığınızda şampiyon olduğunuzu hatırlarsınız ve artık dünya şampiyonusunuzdur. Artık yarışlara bir gün kazanacağım ve adrenalinini tadacağım umuduyla gidiyorum.

Favori zaferim, belki de 2011’deki Japonya GP’si. Çok duygusal bir yarıştı. Ve bitiş çizgisini Fernando ve Sebastian gibi iki dünya şampiyonunun önünde geçmiştim.

F1R: Bu özel bir podyum…

JB: Evet…

Sebastian Vettel: Brezilya GP padokundaki yeni tuvaletler hakkında ne düşünüyorsun?

[Soru bildiği bir şeyin gülümsemesini doğurdu] Bunun bir sebebi var, orada Seb ile karşılaşmıştım ve Brezilyalıların Avrupalılar kadar büyük şeyler bırakmadıklarına karar vermiştik. Çünkü tuvaletler her şeyi temizlemiyordu. Yepyeni tuvaletlerdi, çok güzellerdi ve aynı rezervuar mekanizmasına sahiplerdi. Çok daha iyiydiler, ancak dev bir kakayı götüremiyorlardı.

Daniel Ricciardo: Çok fazla koşuyorsun, peki ne kadar kaldırabiliyorsun?

JB: Onu kaldırabilirim. O ufacık! Yani, o çocuk kırpılmış! Bunu nasıl başardığını bilmiyorum. Antrenman yapan birine benzemiyor. Onu başımla bile kaldırabilirim, aslında bunu bir denemeliyim…

Eddie Jordan: Yılın hangi zamanında yönetimle oturur ve gelecek seçeneklerini konuşursun?

JB: Kim bilir? Belki de şu an bu oluyordur!

Bob Fernley: Tekrar ne zaman podyumda olacaksın?

JB: Umarım bu yıl. Ne zaman olacağını bilmiyorum, ancak hedef bu yıl. Devasa bir gelişimden bahsediyorum, 2015’ten sonra devasa gelişimler yapmalıyız, ancak daha da yüksekleri hedeflemeli ve hiç olmazsa podyumda olmalıyız.

F1R: Bunun mümkün olduğunu hissediyor musun?

JB: Gerçekten bilmiyorum. Birçok şey gelecek, çok fazla gelişim olacak. İstikrarlı olarak podyumlar için savaşıp savaşamayacağımızı bilmiyorum, ancak bir gün bu şanslı duruma gelmeliyiz ve bu olabilir.

923d7cce3e7900cc16eca499d0b0689d


Yorumlar

“Röportaj: Padok Soruyor, Button Cevaplıyor” için 12 yanıt

  1. Eğlenceli birkaç soru haricinde en güzel soruyu Massa sormuş. Cevabı da güzel. Kariyerini sonlandırdıktan sonra Button da bir otobiyografi yazabilir.

  2. yagmurdenizsolmaz avatarı
    yagmurdenizsolmaz

    Güzel ve keyifli bir söyleşi olmuş. Button kardeşi her daim sevmiş ve takdir etmişimdir. Duruşu olan seviyeli egosu dengeli bir pilot kendisi. Çeviriyi yapan Murnout arkadaşa teşekkürler.

  3. Vettel ne pislik adammışsın sen ya. 😀 Bu arada Coulthard ve Hamilton’a sağlam ayar vermiş. F40 sahbi olmasını da yazdım kenara, aferin. 🙂

  4. İlginçmiş. Sürüşün sürmenin önemli olmadığını söylemesi bana çok ilginç geldi pilotlarda görülen hissin dışında birşey bu böyle başkaları da var mıdır acaba. Pilotların bir çoğunun özel araç koleksiyonları da olur Jenson’un yok galiba.

    🙂 şok… okurken notlar alıyordum bir taraftan büyük bir kapak oldu. Vaaay F40’cı bir kez daha sevdim Jenson’u diğer modelleriyle birlikte malın gözünden anlıyor adam 🙂 tam Ferrari’ci. 17 bin de F40 nadide birşey çok az var. Dünyanın en az kullanılmışlarından biri türkiyede 🙂 F50 ve Enzo’lar arasından da türkiyede hatta F50 2 tane var halen yatıp duran. Ferrari 275 de 2 tane olması lazım biri koç’ta olması lazım diğeri kıbrıstaydı galiba. Bu şuan milyon $’lık bir klasik.. sağlam yatırım aracı tabi ilerde onlarca milyon $’a satarsın. F40’ın o halen gelmesi için bi 30-40 yıl daha var 🙂
    Şimdi yani bu adamlar Scuderia Ferrari de yarışmak niye istemesin 🙂

    Sözlerinden işin başında teknik konularda 0 olunsa bile çok çalışarak bu seviyeye gelinebilineceğini anlıyoruz. Kökenden olmayıpta bu kadar stratejik olabilmesi ilginç konu önerilerinden de anlaşılıyor tabi her genç yapamaz bunu sanmıyorum.

    Bu turbolular çok zor ama diyenlere bir kapak daha atmış 🙂 (daha önce de atmıştı). Eskiden podyumda pilotlar hoplayıp zıplasalar bile çok bitik görünüyorlardı beti benzi atıyordu bazılarının. O dönemlerin sonrası ama kendisinin bi susuz kaldıği monaco gelir hep aklıma bitmiş durumdaydı o gün bir de üstüne koşmak zorunda kalmıştı galiba.

    Velhasıl PR uzmanı olduğunu iyi ortaya koyuyor röportajı 🙂 Sağ ol Murnout

  5. button reyiz hamilton’a fatality yapmış. öldürmüş resmen.

  6. Güzel röportaj olmuş. Çeviride emeği geçen herkese de ayrıca teşekkür ederim… 🙂

  7. 14Sulonso [MP4-31H] avatarı
    14Sulonso [MP4-31H]

    Hamilton’a yine acayip ayar vermiş 😀 😀

  8. Vettel ile geçen konuşma ve Lewis’e verdiği cevap efsane 😀

  9. Alonso.ElNano avatarı
    Alonso.ElNano

    Çok güzel bir röportaj olmuş. Keşke her zaman büyük pilotlarla böyle röportajlar yapabilseler. Bu arada çevirenin de eline sağlık.

  10. Off Lewis’e acayip bir cevap vermiş 😀 Şu ikisini tekrar takım arkadaşı olarak görsek keşke. İkisi de kendini parçalar.

  11. buttun da her fırsatta hamiltona laf çakıyor 🙂

  12. Jenson reyizin lewis’e soktugu laf muthis. Bravo buyuk insan. Seviyoruz seni.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir