Telefonun motor sesli alarmıyla güne başlar, hızlı bir şekilde kahvaltısını yapar. İşe gidecekse yolda kendini pistlerde zanneder ama motor sporlarında dikkatli bir izleyici olduğu için kendi sürüşünde de tedbirini alır. Öğrenci ise okula gittiği pazartesi günü kulaklarında motor sesi vardır ve hafta sonu mükemmel geçmiştir. Arkadaşları akşamki diziyi anlatırken o kendince yorumlar yapmaya çalışır ama kimse onu anlamaz ve herkes onu dinlerken sıkılır. Birkaç kişi de dinliyormuş gibi görünür. İş yerine varan hayran bulduğu boş vakitlerde gelişmeleri takip etmeye çalışır internet üzerinden, öğrenci ise derslerde F1 Racing okur. Öğrenciyi umursamayan arkadaşları dergiyi merak edip göz atmak ister, işte o zamanlar çok önemlidir. Kim bilir kaç kişi o dergiye göz atarken bu dünyanın içine girmiştir…
F1 seven kız pilotlara aşık olur hayallerini süsler, rüyalarında görür ve gecesi gündüzü o pilot olur erkek ise teknolojisine bakar. Kendisi de kullandığı otomobilde bu olsaymış keşke der. Akşam evlerine gelirler. Odalarına girdiklerinde takımlarına ve pilotlarına ait onlarca şey vardır, posterleri imzaları, fotoğrafları, bayrakları, takım aksesuarları ve bunlarla beraber odalarının bir köşelerinde F1 Racing arşivleri. O odaya girdik mi çıkmak zor olur onlar için. Baktıkları her şey de bir anı vardır çünkü. Hayranlarımız internette o gün olan olayları tekrar tekrar okurlar ve diğer severlerle iletişim halinde bulunup muhabbet ederler tabi bu arada saatin nasıl geçtiğini fark etmezler, zaman da gerçekten F1 araçları kadar hızlı ilerliyor..
Şeymassa
Bir yanıt yazın