“Mümtaz Abi’yi ilk kez 1996 yılında tanıdım. Spora olan aşkı yüzünden okunuyordu. Ben yarışlara bir türlü giremiyordum, yaşım 25’ti. Yani hemen hemen Yağız’ın yaşındaydım. Ancak, arada para biriktirebilirsem, tırmanma ve kroslara katılabiliyordum. O sezon, Tırmanma Şampiyonası’nın iki yarış olduğunu duyunca hemen girdim ve şampiyon oldum, çok sevinmiştim. Ama kağıt üstünde bir açık olduğu için, o gün bana itiraz ettiler, hakkım olan şampiyonluğu almaya çalıştılar. Sen (Mümtaz Tahincioğlu) izin vermedin, yeni federasyon başkanı olmuştun. Hiçbir zaman unutmadım. Tabii yine alınmadık takımlara 1996’da. İki sene daha geçti, 27 olmuştum. Kendi imkanlarımla İngiltere’ye gittim yarışmaya. Orada RAC Rallisi’ni seyrederken, senin de orada olduğunu gördüm. Bugün yarışlarını düzenlediğimiz WRC’nin ERC’nin (daha sonra IRC’nin) adımlarını atıyordun, hayranlıkla seyrediyordum seni. İskender Atakan Abimize, beni takıma alması için söylediklerin dün gibi aklımda. Yıl 1998’di ve en sonunda, çok uğraşıp didindiğim için 2000’de yani 29 yaşında, çok az bir ralli kilometresiyle WRC’de yarışmaya başladım. Volkan’ın takımı bırakması da bunda çok etkili olmuştu. WRC’de üçüncü zaman yaptım. Korsika gibi çok zor bir yerde, ilk sekiz içinde zamanlarım oldu ama çok tecrübesizdim. Eğer iki sene daha oralarda olabilseydim, belki daha da farklı olabilirdi, hakkımızda hayırlısı böyleymiş.
Bunları şunun için anlatıyorum, bu çocukları senin desteklemen lazım. Bu gençler, çok daha iyilerini yapıp, sporu şu anda içinde bulunduğumuz durumdan kurtarabilirler. F1’e her yıl milyonlarca dolar veren devletimiz, belki 1 milyon USD’ye en az iki gencimizi, Eurosport’ta naklen yayınlanan IRC’de yarıştırabilir. Sen buna öncülük edebilirsin. Birinci pilot olarak Yağız’ı düşünürsek, Fatih de, Burak da, Serhat de, Emre de ikinci otomobilin koltuğu için kuvvetli adaylar olacaktır. Bu isimlerden birinin IRC’de yarış kazanması, ülkeye çok büyük bir heyecan getirecektir. Bu yarışları kazananlar da insan değil mi? Uzaydan mı geldiler? Mümtaz Abi, eğer derinine girersen, federasyonların şimdi yarış kazanan gençler üzerindeki katkısını görürsün. Senin o amatör ruha geri dönmeni istiyorum. Bunu sen yapmalısın, sen Federasyon Başkanı olarak tüm sporcuların ve takımların başındasın. Biz senin sadece arkanda, desteğin olalım. Bu spor, dünyanın en heyecan veren sporu. Birçok ülkede, seyirci çokluğundan yasaklanması bu yüzden. Biz hepimiz hangi sporu yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hataların da neler olduğunu çok iyi görebiliyoruz. Eleştirmek de belki bize düşmez ama biz bu yolda, başkanımız olarak bizimle misin yoksa değil misin, onu öğrenmek istiyoruz. Sana ve tüm federasyon üyelerine sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.”
Serkan Yazıcı
2000-2001-2004-2008
Türkiye Ralli Şampiyonu
Bir yanıt yazın