Öncelikle sürüş sitilini agresiflik olarak ya da daha nazik sürüyor şeklinde tanımlayamayız. Yanlış mı olur? Belki; ama yüzde yüz gerçekçi olmaz. Çünkü bir çok pilotun fren noktasından tutun yaptıkları ayarlar ve limitleri bulmaları farklıdır. Bir o kadar da hepsinin birbirine benzeyen özellikleri de vardır.
Not: Yazımda daha kolay anlaşılsın diye birçok örnek vericem ve anlatmak istediklerimi, anlatabilmek için kolaylık sağlayacak düşüncesindeyim.
Başlıyalım artık!
M. Schumacher ve Kimi Raikkonen in fren noktaları çok benzerdir. Ama yaptıkları ayar bence çok farklıdır. M. Schumacher aracın arka tarafında süspansiyonun daha yumuşak ve downforce un daha az olmasını genellikle sever. Kimi Raikkonen ise tam tersi süspansiyon sert, downforce un yüksek olmasını sever. Bu yüzden Kimi Raikkonen daha çok direksiyon hareketi yaparken M. Schumacher daha az direksiyon hareketi yapar.
Not: Kimi Raikkonen in arka lastik eğimleri dediğimiz (daha çok Camber ayarı olarak da bilinir yarış oyunlarından) eksi yöne doğru daha fazladır. M. Schumacher in ise daha azdır. Biraz daha Türkçe leştiriyim. Kimi Raikkonen in arka lastik eğimi daha fazlayken, M. Schumacher in arka lastikleri daha diktir.
M. Schumacher in ayar sitili F. Massa yada çok uyuyor. Ama işte biraz önce söylediğim gibi fren noktaları ve limitleri bulmaları farklı. Yağmurda mesela niye çok hızlıydı herzaman M. Schumacher? Çünkü yağmurda aerodinami önemliliğini yitirir, süspansiyonun işlevi daha çok ortaya çıkar.
Not: Son yıllarda Ferrari araçları yağmurda yavaş olmalarının nedeni mekanik yoltutuş dediğimiz süspansiyon sisteminin iyi olmamasından kaynaklanmıyor. Aksine Ferrari nin mekanik yol tutuşu çok iyidir. Bu sorun sadece yağmur lastiklerini özellikle kuru başlayıp sonradan ıslağa dönme durumlarında, lastikleri çalıştıramamadır.
M. Schumacher, arka tarafı daha yumuşak ayarladığı için bir adım önde oluyordu. Özellikle kuru başlayıp sonradan ıslağa dönünce yarışlar, avantajı daha çok oluyordu. Yanlış anlaşılma olmasın, şimdi burda M. Schumacher in yeteneklerini de göz ardı etmemek lazım tabi. Sonuçta pilotlar sadece ayar yaparak sürmüyorlar araçları.
Bir örnek veriyim bu ayar konusunda. Spa 2008 in ilk turunda Kimi Raikkonen, F. Massa ya atak yapıyor. Geçmeye başlar başlamaz F. Massa nın önüne kapanmaya başlıyor. Neden sizce? Çünkü F. Massa daha az downforce uygulamıştır araca, düzlükte daha hızlı. Bir sonraki tur Lewis Hamilton un hatasından faydalanıp aynı yerde ona atak yapıyor. Ama bu sefer Lewis Hamilton un önüne kapanmıyor. Çünkü Lewis Hamilton da aynı ayar sitilinde yarışan bir pilot. Fark etmişseniz hava korüdorundan faydalanıp biraz önüne geçtikten sonra aynı süratte gidiyorlardı nerdeyse.
Not: Pilotlar düzlükte hızlı olmak için sadece arka kanattan faydalanmaz. Ön kanatta da oynama yaparlar normal olarak. Ama pilotlar aracın ön tarafına ayar yaparken ön lastiklerin virajda ki limitini bulmaya çalışır daha çok. Buna göre ayar yapar. Bazısı daha cesaretlidir, aracın arka tarafını daha fazla zorluyacak şekilde ayar yapar. Bazısıda tam tersi. Bazen de o anki pistte araç çok iydir, düzlükteki hızı ön kanattan çıkarır pilot. 2008 Ferrari gibi. F. Massa genellikle böyle yapardı diye düşünüyorum. Hatırlarsanız birbirini takip eden hızlı virajlarda Kimi Raikkonen kadar hızlı ve akıcı olamıyordu. Fransa, Belçika ve Çin 2008 gibi.
Çok uzun olucak gibi, olsun ayrıntı iyidir. Devam!
F. Alonso nun sürüş sitilini anlatmaya gerek bile yok. Herkesin bildiği gibi kendine özgü, ani ve sert direksiyon hareketleriyle aracı viraja sokan bir pilot. Aracın dört lastiğini de dengeli bir biçimde kullanabilen bir pilot. Bu gerçekten bir yetenektir. Ama şu varki Formula 1 de ki lastik kurallarının değişmesi en çok F. Alonso nun sürüş sitilinin değişmesine neden oldu. Zamanla zorlandı ama yinede her koşula adapte olmayı başarabiliyor. Özelikle düşük downforce gerektiren pistlerde yenilmesi zor biri. Kullandığı aracın arka tarafı iyi olmadığı zamanlarda mecburen viraja geç ve göreceli bir şekilde yavaş giriyor. Ama yinede özellikle ön lastiklerini iyi kullanabiliyor.
Not: Bilindiği üzere F1 araçlarında özellikle ön lastikler genellikle araç hızlıyken daha çok yol tutar. Araç yavaşladımı yol tutuş azalır.
F. Alonso araca ayar yaparken en üst limiti bulmaya çalışır her zaman. Şöyle bir gözünüze canlandırın, arkalara düştüğünde limitin üstüne çıkmaya çalışır ve başarısız olurdu. Ama önlerde oldumu rahat bir biçimde limitte çok istikrarlı sürebiliyor her zaman. Belkide bu konuda en iyisi.
S. Vettel bence F. Alonso nun sürüş tarzına sahip bir pilot. Hatta aynı sürüyorlar gibi. Ama F. Alonso nun kendine göre yanları, S. Vettel inde kendine göre yanları var. Özellikle S. Vettel arkalara düştümü konsantresini kaybeden bir pilot. Nedendir bunu bilemeyeceğim.
C. Horner yada A. Newey in bir söyleşisinde S. Vettel in çok iyi lastiklerden performans çıkardığı, M. Webber in ise aerodinamiden performans çıkardığını duymuştum. 2010 da M. Schumacher in tüm sezonda nerdeyse yaşadığı sorun gibi M. Webber in de aynı sorunu yaşadığını gördük bazı yarışlarda. Ama takım arkadaşlarına oranla örneğin M. Schumacher in Suzuka da, M. Webber in de Catalunya da olduğu gibi daha akıcı ve hızlı olabiliyorlardı.
Lewis Hamilton a geldi sıra. Bu adam virajlara tek kelime ile saldıran bir pilot. Yaptığı ayar K. Raikkonen e yakın ama F. Alonso gibi her pistte göre en uç limiti bulmaya göre ayar yapıyor. Ama şu varki Lewis Hamilton limitlerin üstüne çıkması gerektiğinde belkide F1 tarihinin en iyilerinden biri. Ben bu adam gibi araç durduranını görmedim. Düzlük hızını genellikle ön taraftan çıkardığına inanıyorum. Çünkü arka taraftan çıkarmış olsa, virajlara bu kadar çok saldırarak girmesi mümkün olmazdı diye düşünüyorum. L. Hamilton nun amacı virajda hızlı olmak değil. Burası önemli, virajı hızlı dönmek. Bu olayı git gide daha iyi hale getiriyor düşüncesindeyim. Artık F. Alonso gibi aracın dört lastiğini birden çok daha denk ve verimli kullanabiliyor kanaatindeyim.
Martin Whitmarsh ın Türkiye 2010 GP sinde ki bir konuşmasında J. Button ve L. Hamilton un lastik aşındırma değerleri aynı olsada fren noktaları farklı demişti. Bu da düşüncemi destekleyen bir unsur.
Formula 1 izleyicileri için agresif sürüyor dediğimiz sürücüler iyi sürücülerdir. Diğerleri ise kötü. Bu kanıya nasıl varıldı bilmiyorum fakat çok yanlış bir düşünce. Şu da varki yanılmıyorsam Sir Jackie Stewart bir konuşmasında şimdiki gençler bir farklı sürüyor demişti. Olabilir. Ama iyi, kötü ayrımını buna göre yapamayız.
Anlatmak istediklerimi anlatabilmişimdir bu sefer inşallah. Yazının başlığında yazdığı gibi bunlar benim düşüncelerim. Yani bunları sizlere yüzde yüz doğruymuş gibi anlatma çabam yok. Formula 1 i takip ettiğim günden beri bu konuda ki gördüğüm, kendimce yorumladığım şeyleri yazdım. Bu kadar basit.
Okurken keyif alırsınız umarım…
F1ilyoF1
Bir yanıt yazın