Malezya GP: Nasıl bir Yarış Olabilir?

Avustralya’ya göre biraz daha batıda olduğu için sıralama turlarının ve yarışın saati biraz daha makul olacak Malezya GP’si, ne yazık ki birkaç yıldır televizyondaki Avrupa seyircisini kaybetmemek için Avustralya GP’si ile birlikte yarışları daha geç başlatmak zorunda kalıyor. Normalde tüm sezon boyunca yarışlar, birkaç istisna dışında 15.00′te başlıyor, ama Malezya’da 2009 yılındaki yarış 17.00′de başlamış ve bastıran muson yağmurları nedeniyle de yarım bırakılmıştı. Malezya’da o saatlerde yağışın çok sık rastlanması sebebiyle 2010 yılında FiA (aslında Bernie) geri adım attı ve yarışı 16.00′a aldı. Bu sezon da yarış (sıralama turu da) 16.00′da yapılacak. Türkiye’de de saat 11.00 olacak.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Eğer yağmur yağmazsa, normal bir yarış olursa Red Bull’u herhangi bir takımın durdurabileceğini sanmıyorum. Webber de gününde olursa, Vettel’in arkasında podyumun ilk iki sırasını alırlar. Ancak Malezya’nın son iki yıldır -biraz da başlama saatinin etkisiyle- yarışlara getirdiği yağmur değişkeni, şimdiden böyle bir yorumda bulunmayı pek sağlıklı kılmıyor. O yüzden genel olarak yarışa ve özel olarak da takımlara bir göz atmak daha faydalı olacak.

Malezya, üç önemli düzlüğünün yanı sıra yere basma gücünü de gerektiren hızlı virajlara sahip. Pit düzlüğünden sonraki şikanlar ile birlikte 13. ve 14. virajların yapısı iyi bir fren dengesine sahip olmayı şart koşuyor. 5,5 kilometrelik pistin yalnızca %16′sı frenle geçiliyor. Dolayısıyla burada, frenlerin aşınmasından ziyade tutarlılığı ve dengesi çok önemli. KERS’in buna yapacağı katkıyı düşünürsek 1. ve 14. virajdaki önden kaymalara dikkat.

Pit düzlüğü 750 metre boyunca tam gaz geçiliyor ve büyük bir ihtimalle de DRS’nin kullanılacağı yer burası olacak. FiA daha önce bu sistemin 600 metre boyunca kullanılacağına karar vermiş, ancak Avustralya’da bunu değiştirerek tüm düzlüğe yaymıştı (yaklaşık 700 metre). Dolayısıyla burada da düzlüğün tümü kullanılabilir. Sistemi kullanabilmek için gerekli olan 1 saniyelik avantajın ise düzlüğe çıkan virajda ölçülmesi daha adaletli geliyor kulağa. Bu virajdan önce zaten arka düzlük var ve arka düzlükten önceki 14. viraj da aradaki zamanın ölçülmesi için pek iyi bir yer değil. Kaldı ki, bu virajda ölçülse bile düzlük boyunca daha iyi motora ve KERS’e sahip olanlar aradaki farkı açıp DRS’nin etkisini tamamen yok edebilirler. DRS’nin arka düzlükte kullanılması ise pek etkin olmaz zira pist düzlüğüne çıkan virajda geçiş yapmak pek kolay olmayabilir. FiA, sistemin nerede kullanılacağını henüz kesinleştirmedi.

Bu yarış çaylaklar için oldukça zorlayıcı olacak. Böylesi bir nemde 56 tur boyunca 1,5 saat çok az miktarda suyla yarışmak onlar için gerçek bir test olacak. Ayrıca, geçen yıl 9. turda yarışı terk eden Schumacher de, üç yıl aradan sonra bu pistte nasıl bir performans sergileyeceğini 2010 yarışında öğrenememişti. Gerçi artık aradan bir yıl geçtiği için Malezya’da çok da sorun yaşamayabilir, ama yine de 42 yaşındaki Alman pilotun bu şartlara nasıl tepki vereceğini gerçekten merak ediyorum. Aslında araçlarda yeterince su olsa çok da problem olmayacak, ama takımlar her türlü ağırlığı fazlalık addeddikleri için sürücülere çok çok az su veriyorlar ve o su da yarışın sonuna kadar yetmiyor. Dolayısıyla sürücüler susuzlukla baş etmek zorunda kalıyorlar. Ağır işçilik, başka bir şey değil.

Takımlar büyük geliştirme paketlerini Avrupa’daki ilk yarış olan Türkiye GP’sine ayırdıkları için, okyanus aşırı pistlere çok büyük bir yenilikle gelmiyorlar. Zaten sezon öncesinden belirlenmiş olan güncellemelerle birlikte 15 gün için artık ne yapılabilirse onlar getiriliyor. Renault, kendilerine birkaç ondalık saniye kazandıracak bir paketle geldiğini söylüyor. Sauber de birkaç yenilik getiriyor. McLaren, apar topar geliştirdiği egzoz sistemini Avustralya’ya son dakikada getirebildiğinden, difüzörü, daha fazla işçilik gerektiren karbon kompozitle değil, onun yerine titanyumla kaplamıştı. Kompozite göre daha ağır olan titanyumun Malezya’da yerini ısı dirençli karbona bırakacağı ve bunun da takıma az da olsa bir avantaj getireceğini söyleyebiliriz. Ferrari ise, Auto Motor und Sport’un aktardığına göre ön kanattaki sorunla baş etmeye çalışıyormuş. Dolayısıyla buraya getirecekleri yenilikler ön kanatla ilgili olabilir. Alonso’nun yarış hızının iyi olduğunu söyleyen Ferrari, sıralama turu performansını geliştirmeleri gerektiğine inanıyor. Williams, bu yarışa yeni bir egzoz sistemi getiriyor. Daha önceden de bildiğimiz gibi bu sistem Red Bull’un kopyası olacak. Böylelikle pistte McLaren ve Ferrari’den sonra Williams da Red Bull egzozunu kopyalamış olacak. Mercedes’in egzozu, biraz daha geride, farklı bir sisteme sahip. Renault’nunkini zaten biliyoruz.

Bu arada Renault motor departmanı, Red Bull ve Renault’nun Avustralya’da normalde kullandıklarından %10 daha fazla benzin kullandığını açıkladı. “RS27′nin yakıt tüketimi oldukça iyi olduğundan, Avustralya GP’sinde Renault motorlu takımlar, yakıtları bitmeden normalden %10 fazla yakıt kullanabildiler, böylece difüzörleri beslemek için müşterilerimizin daha fazla egzoz üretme şansı oldu.” Cümle, İngilizce ya da Fransızca olarak her ne kadar çok iyi kurulmuş bir cümle olmasa da, yine de iyice düşününce ne demek istediğini anlayabiliyorsunuz. Bu takımlar yarışa ekstra yakıtla başlamışlar. Hiçbir takımın tam performansı gerektiren yakıtla piste çıkmadığını, yarışın bazı bölümlerinde yakıt tasarrufu yaparak bitişe gelmeyi düşündükleri bir sezonda, Red Bull ve Renault, demek oluyor ki yarışa 20 kiloya yakın fazladan benzinle çıkmışlar. Bunun tur derecesi bazında etkisi 0,2s civarında olmalı. Demek ki her iki takım da egzozlarından, bu farkı kapatacak kadar performans elde edebiliyor. Renault’nun, diğer motorlara göre yakıt tüketiminde daha iyi olduğunu da düşünürsek, zaten diğer takımlara göre daha az benzin taşıdığı, dolayısıyla ekstra 20 kilo kullansa bile diğer takımların yakıt ağırlığına ancak erişmiş olduğu düşünülebilir. Yani Ferrari 160 kilo yakıt kullanıyorsa, Renault da 140 kilo kullanıyorsa, Renault 20 kilo fazla taşıyıp difüzörüne böyle bir avantaj verdiğinde bile Ferrari ile aynı ağırlığa sahip olmuş oluyor. Oldukça büyük ve önemli bir avantaj. Neden Ferrari’yi örnek verdim, çünkü en çok yakıt tüketen motorun o olduğuna inanılıyor.

Avustralya’da olduğu gibi buraya da sert ve yumuşak lastikleri getiren Pirelli’nin daha önce bu denli sıcakta hiçbir zaman denenmediğini düşündüğümüzde ortaya çıkan tablo gerçekten heyecan verici oluyor. Şirket, bu pistte üç ya da dört pit-stop beklediklerini söylüyor. Sıralama turu ve yarış için toplam 6 set lastiği olduklarını düşündüğümüzde takımların, beşinci pit-stop yapacak olmaları onlar için çok çok büyük bir dezavantaj anlamına geliyor. Bunun için de gerekli olan şey cuma ve cumartesi günleri yapılacak iyi bir araç ayarı. Bir aracın aerodinamik dengesi ne kadar iyiyse (yani yere basma gücüyle hava direnci arasındaki oran), lastiklerine de o oranda daha iyi bakacaktır. Dolayısıyla cuma günü takımların çok işi olacak. Pirelli’nin, geliştirme amacıyla cuma günü takımlara iki fazladan sert lastik verecek olması da cuma günkü seansın oldukça hareketli geçeceğini gösteriyor. Tabii bu lastiklerin, bu yarışla hiçbir ilgisi yok. Önümüzdeki yarışlar için Pirelli’nin devam ettirdiği gelişim faaliyetlerinin bir sonucu olarak denenen kauçuklar bunlar. Ayrıca yağmur yağma olasılığı da yarışın, lastikler bağlamında ilginç bir yere sürüklenebileceği anlamına geliyor. Daha önce takımlar birkaç kez yağmurda test yaptılar, ama tüm takımların eşit derecede bilgisi ve deneyimi yok. Dolayısıyla bu da ilginç olacak. Bir de bu yarışta Pirelli’nin, lastikleri birbirinden ayırmak için daha farklı bir sistem deneneceği de söyleniyor. Bakalım.

Enteresan bir notla bitireyim. Biliyorsunuz Malezya GP’sinde 3 tane ev sahibi var: Team Lotus Renault, Lotus Renault GP ve Petronas Mercedes GP. Ancak Tony Fernandes’i dinlersek, asıl ev sahibi sadece onlar çünkü “damarlarında Malezya kanı akan” tek takım onlar! Kendi evindeki yarış öncesinde ve Lotus’la malum davalarının paralelinde böyle partizan bir açıklamayı sanırım hoşgörmek gerekir.

 Ali Ünal

http://www.ali-unal.net/


Yorumlar

  1. hocam gittin film yazdın sen oraya , o ne biçim bi senaryadur öyle 🙂

  2. zekeri sayın avatarı
    zekeri sayın

    senaryo 1: ilk viraj hemıltın vetel çarpışır yarış dılı kalır.20 tur veber -buton kapışır.veber kers sorunuyla yarış dışı kalır alonzo ikinciliğe yerleşir.arıza olmazsa buton 1;alonzo 2 massa 3. olur.
    senaryo 2:hemıltın iyi bir çıkışla liderliği ele alırken vetel 2.sırada butonla kapışırken ya birine çarpar ya pist dışına çıkar.veber-buton 2.olmak için yarışıp yarışı bitiriler .alonzo da 4. olur.
    snaryo 3: vs vs vs….

  3. Ali Ünal emeğinize sağlık. Belirttiğiniz gibi frenleri baya zorluyor bu pist denge de kritik olucak, hatta biraz daha ilerki adımlarda arka lastiğe daha çok yük bindiğini hatırlayacağız bu da pirelli için bir başka sınav aslında tüm takımlar için.Kendi yarış tahminimde sizinkiyle büyük oranda paralellik gösterse de güçlü motorlara sahip olan mp4-26 ya da f150 nin atak yapabilecek kadar yaklaştığı bir rb7 DRS+Kers e olası bir atakta nasıl bir reaksiyon vereceği zihnimi zorlamıyor değil .

    Bir de başka açılardan baktığımızda Malezya Gp sinin sezon sonu sürekli en hafızalarda kalıcı yarışlardan biri olması acaba bu yıl nasıl bir sürpriz olucak diye sordurmuyor değil.2009 da 31. turda bırakılan yarış ve alınan yarım puanlar,2010 da büyük takımlar için hava tahminlerinin adeta bir skandala dönüşmesi bu yönde beklentilerimizi artırmıyor değil. =))

    2010 da kendi adıma Mclaren Mercedes pilotu L.Hamilton ın 20. başladığı yarışın ilk turunda 7 sıra yükselmesi ve yarış sonunda damalı bayrağı gören 6. yarışçı olması gerçekten etkileyiciydi.Bunun yanında Vettel le gelen rb6 nın ilk galibiyeti de Red Bull cephesini rahatlatmış olmalı diyerek saatler sonra başlıyacak olan cuma antremanlarıyla Malezya 2011 e merhaba diyelim…

  4. Ferrari-AStateOfTrance  avatarı
    Ferrari-AStateOfTrance

    alonso haberi neden yoruma kapalı admınler 3 5 kendını bilmez insan yuzunden biz pilotumuzun haberıne yorum yapamıycakmıyız

  5. Elinize sağlık, güzel yazı. İki haftalık haberlerin özeti ile birlikte malezya incelemesi…

    Malezya en çok sevdiğim pistlerden biri ve yarışı heyecanla bekliyorum.

    Partizanlık olayına gelince: gönlüm Fernandes'in Team Lotus'unda 😉

  6. Yusuf  Hitay avatarı

    bridgestone da olduğu gibi lastik kenarlarına renkli halkalar eklemeleri gerek, öteki türlü istedikleri renklerindirmeyi yapsınlar yine de fark edilmesi çok güç oluyor.

    özellikle araç üstü ve aracı önden ve arkadan gösteren kameralarda hiç belli olmuyor., nasıl bir düzenleme yapacaklarını merak ediyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir