Alman pilot, R31’in yarış kazanacak kabiliyette olduğunu belirtti.
Heidfeld: “Biraz inişli çıkışlı oluyor. Olumlu tarafından bakarsak; araç, çok yenilikçi ve hızlı. Ayrıca ayar değişikliklerine iyi bir şekilde cevap veriyor. İyi bir düzlük hızı var, farklı yarış çizgilerinde rekabetçi olduğunu zaten kanıtladı. Üç yarışta iki podyum aldık; bu da gerçek bir artı”
“Ama diğer taraftan henüz potansiyelimizi ortaya çıkarmadık. Umarım hem takım hem de ben, bu konuda gelişebiliriz. İlk üç yarış, güçlü ve zayıf yönlerimiz konularında bize iyi bir resim ortaya koydu. Mevcut ara ile de gelişim için değerlendirme yapabildik.”
Renault pilotu, takımla kaynaşmasından çok memnun olduğunu da ekledi.
Heidfeld: “Şubat ayından itibaren her şey çok hızlı gelişti; bu da, çok hızlı öğrenme süreci anlamına geliyor. Kış testlerinin çoğunda takımlaydım ve sonrasında hemen ilk yarışa geçtik. Bir anda her şeyin mükemmel bir şekilde çalıştırmak, devam eden bir zorluktu. Ama bunun yanında birkaç haftada kurduğumuz ilişkinin kalitesinden de etkilendim”
“Lotus Renault GP’deki insanlar, pilotun aracın içinde gerçekten rahat olmasını istiyor ve size çok güven veriyorlar. Gerçekten sizi dinliyorlar, ben de onları. Bu da takım olarak gelişmemize yardım ediyor. Her şeyin ötesinde bu açık, karşılıklı yaklaşımda gerçekten keyif alıyorum”
Alman pilot, DRS ve KERS’in çalışmasından da memnun.
Heidfeld: “Her şey gibi o da iyi. Kullandıkça alışıyorsunuz. Ama Türkiye’de hazır olması gereken mükemmel sviç konumu üzerine hâlâ çalışmamız gerek. Her şeyin iyi ve plana göre çalıştığını düşünüyorum; gerçi arka kanat (DRS) taraftarı değilim. Çünkü yarışları geliştirme adına yapay şeyleri sevmiyoruz”
“En büyük fark, lastikler. Arka kanat aktifken ve önde araçta benzer lastikler varken, geçiş hâlâ zor; zaten DRS’de amaçlanan buydu. Bununla birlikte eğer daha yeni lastikleriniz varsa, geçiş çok daha kolay oluyor. Geçmiştekine kıyasla daha fazla geçiş izlediğimizi düşünüyorum”
Bir yanıt yazın