2006 yılından itibaren birer yıl dönüşümlü olarak yarışlara evsahipliği yapan Nurburgrin ve Hockenheim’den sıra Nurburgring pistinde.Eiffel dağlarının çevrelediği bu pistte en son yarış 2009 yılında yapılmış ve yarış Webber’in ilk kariyer zaferi ile noktalanmıştı.Yerel kahraman Vettel ise Webberin arkasında kalmıştı podyumun son basamağı ise Massa’nın olmuştu.
Yarış 1977 yılına kadar Efsanevi 22.810 km’lik Nordschleife pistinde yapılıyordu.Pistte tur zamanı 7 dakika sürüyordu ve pist çok tehlikeliydi Jackie Stewart’ın Yeşil Cehennem sözüyle ne kadarda korkutucu ve zorlayıcı bir pist olduğunu gösterir nitelikteydi ve 1976 yılında Niki Lauda’nın o unutulmaz kazasıyla beraber artık bu çok tehlikeli pistte yarış yapılamayacağını düşünen F1 yönetimi yarışı 1977 yılında Hockenheime taşıyordu ve pistte değişiklik yapılan 1984 yılına kadar yarışlara Hockenheim pisti ev sahipliği yapıyordu.
1984 yılı ile bildiğimiz Nurburgring düzenine kavuşan efsanevi pist çok daha az olaylı yarışa ev sahipliği yapmaya başladı.Ancak pist 1984 ve 1985 yıllarından sonra yine ara vermek zorunda kaldı ve 95 yılından 2006 ya kadar aralıksız devam etti.Aynı zamanda pist artık Avrupa GP adı altında yapılıyordu.97 ve 98 yıllarında Lüksemburg GP’lerine ev sahipliği yapan piste 2002 yılında Mercedes bölümünün eklenmesiyle günümüzdeki yarış çizgisini kazanmış oldu Nurburgring.F1 pistindeki teknik pistlerden biri olan Nurburgringe bir göz atma zamanı geldi.
Nurburgring yavaş virajları,hızlı yön değişimlerinin olduğu birkaç bölüm kısa düzlükleri ve şikanları ile beraber her türden zorluğu içinde bulunduran teknik pistlerden bir tanesi.Pist F1 takviminde Brezilya GP ile beraber deniz seviyesinden en yüksekte yapılan yarış olduğu için motor etkinliği azalıyor ve turun %60’ı tam gaz geçiliyor.Pistten aslında Schumacher S virajlarını çıkartırsak hızlı sayabileceğimiz viraj çok az sadece 2007 yılında Alonsonun Massayı geçtiği 5. Viraj ve son virajı buna ekleyebiliriz.Pist zaten bundan dolayı takvimde Monaco Singapur ve Macaristandan sonra en yavaş pist olarak dikkati çekiyor.
Takımlar bu pistte orta-yüksek downforce seviyesini tercih ederlerken pistte aerodinamiye çok önem veren virajlar yok.Bu pistte iyi bir mekanik çekişi ve dengesi iyi olan araçlar çok başarılı olabilirler.Buda yine Red Bullun bu pistte başarılı olacağının bir kanıtı olarak gözüküyor keza zaten Newey’in aracının tek eksik olduğu nokta düzlük hızları burada da başa güreşeceklerdir.Ayrıca Vettel ayrı bir motivasyon ile yarışacak gibi gözüküyor.
Pistte frenlere büyük iş düşüyor yavaş virajlar bol olduğu için büyük frenleme alanları mevcut buda iki hafta önceki Silverstone pistine göre çok daha fazla KERS depolaması demek takımların.Pistte lastik aşınma seviyesi ise Türkiye Barcelona SPA Silverstone ve Suzuka gibi pistlere göre çok düşük bir düzeyde ve bundan dolayı olacakki Pirellli buraya Silverstone pistine göre daha yumuşak olan hamurları getiriyor.Ayrıca Pirelli yeni Yumuşak hamurlarınıda Cuma günü deneyecek takımlarla ancak Cuma günü ıslak olacağı düşünülen pistte bu fırsatı yakalayabilecek mi Pirelli.
Öte yandan hava radarlarına göre pistte Pazar günüde dahil olmak üzere etkili yağışlar bekleniyor ve buda bana 2007 senesindeki müthiş yarışı hatırlatıyor neden bu senede sürprizlere gebe bir yarış olmasın.Ancak yağmur bir yandanda kimin ne kadar hızlı olduğunu saklayabilir.
Özellikle geçen hafta sonu çok hızlanan Ferrari’nin bu momentumundaki aslan payının Silverstone’a özel kurallardan dolayı mı yoksa Ferrari’nin getirdiği güncellemelerde mi yattığını görmek isterdim ancak yağmur yağmazsa ön tarafta yarış galibiyeti için fazlada atak göremeyeceğimizi ve yağmurda ki kadar zevkli bir yarış izleyemeyeceğimizi düşünüyorum bundan dolayı yağmur yağması izleyiciler için çok daha iyi olacaktır kanaatindeyim.
Yarışın tarihine bakacak olursak Ferrari’nin ezici bir üstünlüğü bulunuyor Nordschleife pistinde.14 Yarış galibiyeti bulunan Ferrari’yi 4 yarış zaferiyle Brabham ve McLaren takip ederken 90’lı yılların en başarılı takımı Williams’ın yalnızca 3 zaferi var bu pistte. Bu pistte en çok yarış kazanan pilot ise çoğu pistte alışkın olduğumuz üzere F1’in 7 Kere dünya şampiyonu ve istatistik olarak tek başına zirvede olan Schumi’ye ait.5 Yarış zaferi bulunan Schumiyi 3 galibiyet ile Juan Manuel Fangio takip ederken bu pisti sevmeyen Stewart’ın ise 3 galibiyet alması ise gayet ilginç bir istatistik.Günümüzde yarışan pilotlardan Fernando Alonso Webber ve Barrichelloda bu yarışı kazanmayı başardılar.
Pist ile ilgili bir diğer ilginç istatistik son 10 yılda yapılan yarışlarda sadece 3 kez poleden kalkan pilotun yarışı kazanabilmiş olması ve bunu son başaran pilot Webber olmuştu 2009 senesinde.Yapılan 38 yarışınsa sadece 15 tanesinde pole pozisyonundan kalkanlar yarışı kazanabilmiş buda yarışın çok şeylere gebe olduğunu gösteriyor.Hafta sonunun yağışlı geçme ihtimalide göz önüne alınınca çok değişik bir yarış bizi bekliyor olabilir.Umarım güzel bir yarış izleriz.Görüşmek üzere.
Samet Demirel
Bir yanıt yazın