F1 Takviminin en hızlı pisti olan Monza’da 4 tane uzun düzlüğün bulunması ve gerçek anlamda 3 virajın bulunması ile bu sene Red Bull’un en zorlanacağı pist olarak Monza gösteriliyordu. Renault motorunun Ferrari ve Mercedes motorlarına karşı rekabetçi olamayacağı düşünülüyordu. Kaldı ki Red Bullun bu seneye kadar Monza’da bir tur bile lider gidememiş olması en iyi sonuçlarının geçen sene alınan 4.’lük olduğunu düşünülünce bu söylemler daha da güçleniyordu.
Antreman seanslarına gelindiğinde Red Bull ve McLaren üstünlüğü göze çarpan ilk nokta oluyordu. Özellikle Red Bull’un bu kadar güçlü olmasını kimse beklemiyorken onlar çok güçlü bir ritim bulmuşlardı. Ferrari’nin mabedi olan Monza’da Ferrari ise hiçte iyi durumda değildi ve Cuma günü Mercedes GP’nin bile gerisinde gözüktüler. Tüm bunların ışığında sıralama turları başladı.
İlk seansta zayıf 3’lüye eklenen Alguersuari oluyordu. Çok büyük sürprizlere sahne olmayan ilk seansı Hamilton 1. tamamlıyordu. İkinci seansa geldiğimizde ise bu sene gördüğümüzün aksine büyük bir sürpriz olmadı ve klasmandaki ilk 5 takım iki pilotu ile birlikte son seansa kalmayı başarıyordu. Sürpriz yapması beklenen Force İndia bu sene Monza’da son iki yılın aksine çok sönük bir sıralama geçirmişti. Son seansa gelindiğindeyse Vettel müthiş bir turla Monza’da bile pole pozisyonunu kazanıyordu. İkinci sırayı alan Hamilton ile Vettel arasında 0.5 sn fark ise bu nasıl bir hız dedirtiyordu. Özellikle Vettel’in nasıl bir tur attığını anlamak için takım arkadaşının kaçıncı sırada olduğuna bakmak yeterli. Vettel sıralama turlarında müthiş bir hız yakalayabiliyor ve bu sezon sıkça yaptığı gibi yine bunlardan birine imza attı. Rosberg ise değişik bir taktikle son seansta sert lastikler ile turlamayı tercih etti. Senna ise tur atmayarak lastik saklamayı tercih etti.
Ancak Vettel’in sıralama turları sonunda çok kısa vites aralıkları seçtiği düşünülünce tablo bir anda değişti. Çünkü Monza gibi son sürat hızlarının önemli olduğu bir pistte herkes sezonun en uzun vites aralıklarını tercih ederken Vettel çok kısa vites aralıklarını tercih etmişti. Vites aralıkları F1’de çok önemli bir yerde duruyorlar. Kısa vites aralığı hızlanma için olmazsa olmaz bir konumda. Kısa vites aralıkları ile viraj çıkışlarında çok daha iyi bir ivmelenme ve çok daha yüksek viraj çıkış hızları kazanılabilir. Ancak kısa vites aralıklarının dezavantajı ise araç düzlüklerde son süratine çok çabuk ulaşır ve Monza gibi uzun düzlüklere sahip pistlerde frenleme noktasına daha çok zaman varken araç limitöre vurmaya başlar. Bundan sonra hava koridorunada girseniz DRS’de açsanız daha yüksek bir hıza çıkamazsınız çünkü motorun çıkabileceği en yüksek seviyeyi zaten yakalamış olursunuz. Bu da çok yüksek düzlük hızlarının önemli olduğu Monza’da oynanan çok büyük bir kumar gibi gözüküyordu. Diğer takımlar ise özellikle Mercedes ve Ferrari ise çok daha uzun vites aralıkları ile düzlüklerde muazzam hızlara ulaşabiliyorlardı.Düzlük hızlarına bakıldığında Vettel rakiplerine göre çok geride kalıyor ve hız ölçüm noktasındaki 327 km hızıyla son sırada kalıyordu.
Red Bull’un oynadığı bu kumar gridde iyi bir pozisyona sahip McLaren pilotlarının iştahını kabartıyordu çünkü DRS açılana kadar Vettel farkı açamazsa düzlüklerde çok kolay bir av olacaktı McLaren pilotlarına. Bunlar ışığında Pazar gününe gelindiğinde son 4 yarışın aksine çok temiz bir hava ve yüksek sıcaklıklar vardı.
Yarış başlamadan önce kim nasıl start alacak ? sorusu büyük bir merak konusuydu. Acaba Webber bu sezonki müthiş(!) startlarına bir yenisini daha mı ekleyecekti ?. Kısa vites aralıkları seçen Vettel kalkışta çok seri kalkabilecek miydi ? Bu sezon startta çok yer kazanan Schumi neler yapacaktı ? Alonso 4. Sıradan yukarı çıkabilecek miydi? Startta sert lastikleri seçen Rosberg ve Senna nasıl bir start alacaklardı ? Tüm bu sorular startın verilmesiyle beraber yanıtını bulmuş oldu.
Startın verilmesi ile birlikte Vettel ve Hamilton kötü kalkınca Alonso bir anda müthiş bir ivmelenme ile ilk sıraya çıkmıştı bile. Schumi arka sıralardan yine iyi bir start alarak 4. sıraya çıkmayı başarmıştı.Arka tarafta ise bir anda kan gövdeyi götürdü ve çimlere çıkan Liuzzi ilk şikanı karıştırdı. Petrov ve Rosberg’te bu kaza ile beraber yarış dışı kaldılar.
Özellikle farklı strateji deneyen Rosberg’in yarış dışı kalması onun neler yapacağını görmemize engel oldu. Bu kaza ile beraber çok az SC gördüğümüz Monza’da SC piste girmiş bulunuyordu. Bu arada farkı açması gereken Vettel bir anda Alonso’nun arkasına düşmüştü bu çok kritikti. SC çıkışı Schumi hemen Hamilton’ı geçerek müthiş bir mücadelenin ilk adamını atarken Vettel ise Curva Grande’de Alonso’nun sert savunması ve onu çimlere kadar çıkarmasına rağmen müthiş kararlık gösterek Alonso’yu geçmeyi başardı ve birdaha arkasına bile bakmadan liderliğe oturdu.Webber ise SC çıkışı hemen Button’ı avlarken bir tur sonra kontrolsüz bir şekilde Massa’ya yaptığı atakta bir anda kazaya neden oldu. Kaza anına bakıldığında Webber geç fren yaparken Massa ilk şikan için aracını iç tarafa konumlandırırken ikinci şikan içinde bunu yaptı. Webber kontrolsüz gelmesinin sonucu olarak kerbleri de kullanamadı ve temas kaçınılmaz oldu. Normal bir yarış kazası. Massa temastan 6-7 sn zaman kaybıyla kurtulurken Mark Webber bu sezon ilk kez yarış dışı kaldı.
SC çıkışı Schumi ile Hamilton mücadelesi sonuna kadar devam etti. Bu mücadele ise en çok Button’a yaradı. Hamilton 16. Turda Schumi’nin sert savunması yüzünden çime çıkınca momentum kaybı yaşadı ve Button rahat bir şekilde Hamilton’ı geçti.Bu noktada akla ilk gelen 2008 yılı Hamilton Glock olayı. Aynı virajda bu sefer Hamilton Glock’u pist dışına yollamıştı.Sonrasında ise lastikleri biten Schumi lastikleri daha iyi durumda olan Button’a geçildi ve aynı turda pite girdi. Böylece ilk pitlerde başlamış oldu. Vettel 10 sn farkı açmıştı ve diğerlerine bakarak en son pite giren pilot oldu ve liderliğini devam ettirdi. İlk pitler çıkışı Button Schumi’nin önünde dönerken Hamilton tekrar Schumi’nin arkasında kaldı ve bu noktada Schumi’ye FİA’dan uyarı gelmeye başladı. ‘’Ascari’de boşluk bırak dostum’’ bu mesajı alan Schumi adeta buyur geç der gibi Ascari öncesi sağa çekildi ve 5. sıraya geriledi.
Bu noktada FİA’nın yaptığı ne kadar doğru tartışılır. Schumi biraz sert savunma yapmış olabilir ancak McLaren takımının sızlanmaları ne kadar doğrudur bilinmez. 2008 yılında Glock’a aynı şeyi yaptığında bunda ne var gibi açıklamalar yapan Hamilton geçen sezon Malezya’da zikzaklar çizip kuralın değişmesine sebebiyet veren Hamilton bu sene hemen şikayet etmeye başladı. Olayı eski nedenlere bağlayarak kafa karıştırmak istemiyorum ancak dün FİA’nın yaptığı uyarılar yanlıştı ve mücadeleye gölge düşürdüğü kanısındayım.
Yarışın son bölümünde sert lastikler kullanıldı ve sezon boyunca Ferrari’nin kronik sorunu olan sert lastikleri ısıtamama sorunu yine baş gösterdi. Öyle ki Schumi’nin arkasında 10 sn’ye yakın zaman kaybeden Hamilton bile son turda Alonso’nun arkasına yapışmıştı. Ferrari gelecek sene bu soruna çokça eğileceğini söyledi. Umarız bu sorun çözülür. Vettel ise vites aralıkları tartışmalarına rağmen yine aslında çokta kolay olmayan bir galibiyeti biz izleyenlere kolay gösterdi.
Fastest Lap: L. HAMILTON GBR Vodafone McLaren Mercedes 1:26.187 52 241.971 15:23:05
Bu sene Vettel için sıkça aracı sayesinde çok başarılı olduğu söylendi çoğu kesimler tarafından ancak bu sene sıralama turlarında olsun, stratejiyle olsun, geçişle olsun, aracın hızını kullanarak olsun her türlü zaferi hanesine yazdırdı. F1’de klasik bir laf vardır ‘’En büyük rakibin takım arkadaşındır’’. İşte bu laftan yola çıkarak Vettel’in bu sene tartışmasız müthiş bir performans gösterdiğini söylebilirim. 13 yarış 10 pole pozisyonu, 12 ilk çizgi startı, 8 galibiyet, 12 podyum. Mark Webber ise bir yarış galibiyeti bile alamamışken Vettel’in bu performansı göstermesi bu sezon onun ne kadar rahat olduğunun bir göstergesi.
Bu sezon için en ilginç anekdotlardan bir başkası ilk seansta elenen pilotun -J. Alguersuari- sürekli puan alması. Bunda sonra ilk seansta elenmeme değil elenme yarışı izlersek şaşırmamak gerekir. Zira Force İndia, Sauber ve Toro Rosso takımları arasında Toro Rosso en güçsüz takım ancak lastik sakladıklarından dolayı sürekli puan kazanıyorlar. 2. yarışına çıkan Bruno Senna’da iyi bir performansla ilk puanını kazanmış oldu 8. Olarak her ne kadar eleştirilsede başarılı bir pilot olduğunu göstermiş oldu kanaatimce son iki yarıştır.
Sezonun geri kalanı için artık herkes Red Bull ve Sebastian Vettel’in şampiyon olacağını kabul ettiler gibi. Sezonun bir sonraki durağında şampiyonluğunu ilan etme durumu var Vettel’in ve Singapurda olmasa bile Japonya’da bu olasılığın tutma ihtimali çok yüksek. Bu noktadan sonra takımların artık bir sonraki sezona yoğunlaşmaları ve bir anca önce Red Bull yakalamaya çalışacakları bir dönem olacak gibi görünüyor. Ancak ne yazık ki şampiyonluk yolunda rahatlayan Red Bull’da bu adımları atacak diğer takımlar gibi. Bir sonraki durak Singapurda görüşmek üzere.
Samet Demirel
Bir yanıt yazın