F1’in Red Bull için artık yeteri kadar değer kazandırmadığına karar verildiğinde şirketin, yatırımları başka bir yöne kaydıracağı yönündeki düşünceleri Horner kabul etmiyor.
Başarıları elde ettikten sonra Red Bull’un sporu bırakıp bırakmayacağı sorusuna Horner: “Sanmıyorum. Red Bull’un F1’e bağlı olduğunu düşünüyorum”
“Dietrich (Mateschitz), bu spora karşı arzulu; bir başka takım Sauber’de sponsorluğu ve hissedarlığı söz konusu. Red Bull, 15 senedir F1’de”
“Hedefimiz, gelecekte bu başarıların üzerine koymak. Şimdi klasmana bakınca, Red bull’un bulunduğu yere bakınca zaten büyük başarılar elde edilmiş. Çok kısa bir zaman diliminde bazı ünlü isimlerin önüne geçtik”
Horner, Red Bull’un pazarlama çalışmalarında F1’in, küresel olarak büyük bir platfom oluşturduğunu düşünüyor.
Horner: “F1’in sunduğu küresel seyirci kitlesi, ürünlerini pazarlama açısından Red Bull için muazzam bir platfom. F1’de görünmeyle satışlar arasında bağ kurmak imkânsız ama Red Bull’un ve iş ortaklarının sadece bu sene değil, son 3 sene boyunca ekranlarda görünme süresi kesinlikle inanılmaz”
“Elbette markanın bilinirliliği açısından F1 muhtemelen Olimpiyat Oyunları’ndan sonra ikincidir ki (Olimpiyatlar) 4 senede bir yapılıyor”
Red Bull patronu, takımın şu anki formunu geliştirmemesi için bir neden de görmüyor.
Horner: “İstikrarın önemli olduğunu düşünüyorum. Takım hâlâ genç ve önceki senelere göre her alanda daha güçlüyüz”
“Operasyonel olarak çok güçlüyüzk. Stratejik olarak çok güçlüyüz. Gelişim oranımız da çok iyi. Çok hızlı bir aracımız var. Tasarım takımımızın güvenilirliği muhteşem. Bu etkenlerle birlikte geçen senelerden alınan derslerin bu seneye iyi yansıtılmasının kombinasyonu sayesinde sonuçların alındığını düşünüyorum”
“Bazen Pazar günleri en hızlı aracımız olmadığında kazanmayı yine de başardık. Bu da, uyum içinde çalışan bir takımın gücünü gösteriyor.”
Bir yanıt yazın