Ama bu sene daha faklı bir isim daha vardı. Belki de artık “çocuk” değil de “yaşlı kurt” olmasındandır: Michael Schumacher. Şunu da söylemem gerek: Kazaların sürekli olarak Schumacher’den kaynaklandığını kast etmiyorum elbette.
Schumacher geçen sene spora dönme kararı aldı. Hatta ondan önceki sene Ferrari’de Felipe Massa’nın yerine gelecekti ama motosiklet kazası nedeniyle yeteri kadar zinde olamamıştı. Sonunda döndü; bence iyi de etti. Formula 1 tarihinin en başarılı isminden bahsediyoruz; yaşayan efsaneden. Adı yeter derler ya; onun gibi işte. Varlığı yeterliydi; tabi ilk başlarda…
Sonra artık insanlar sonuçlar görmek istediler; insanoğlu doyumsuzdur.. 2010’da Barcelona’dan sonra bir sıçrama beklemiştim açıkçası. Olmadı; demek ki alışamadı dedik. Sene sonu geldi; kıpırdandı. 2011 sezon öncesi testler iyiydi vs. 2011’de istediğimizi göreceğimizi düşünmüştüm. Aslında ışık da gördüm. Ama bu sefer de “kaza”lar ortaya çıktı.
Öyle veya böyle, Schumacher’in bu sezon genel olarak yarışlarına dikkatlice bakıldığında Rosberg’den geri kalmadığını, hatta önde olduğunu görebiliriz. Dikkatli derken, yarışlarında özellikle takım arkadaşına göre onu, tur derecelerini, hangi lastikle neler yaptığını incelemekten bahsediyorum.
Çok defa inceleme fırsatı buldum. Sene başında Rosberg ile yakındı ama sezon ilerledikçe öne çıkmaya başladı. Şu sıralamada yaşadığı hem kendinden hem de aracından kaynaklanan sorunlar olmasa şimdi farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Sıralama sorunlarına bir de kazalar, temaslar eklenince, “gerçek anlamda” geri dönüş yılı, bekleneni veremedi.
Geçen sene de çok uzak değildi kazalara ama bu sene ilk yarış Avustralya’dan başladı, son yarış Brezilya’da noktayı koydu. Albert Park’ta ilk virajda Alguersuari arkadan temas edince lastiği patladı; pite dönene kadar aracı yeteri kadar hasar almıştı. Sonra Valencia’da pit çıkışında Petrov’a gel benim kanadımı biç dedi. Hemen ardından Britanya-Silverstone’de Kobayashi’ye çarptı. İyimser bir ataktı ama dur-kalk cezası..? O da nereden çıktı?
Gel gelelim Singapur’a. Rosberg’e göre çok ciddi şekilde hızlı iken Perez’i hemen geçeceğim diye Sauber’in üstüne çıktı. Sonra Kore’de Petrov, Schumacher’i arkadan gelip biçince “kaza”lara bir yenisi eklendi.
En sonuncusu da Brezilya’da Bruno Senna ile…
Bu kazaların birçoğu önlenebilirdi; hem Schumacher tarafından hem de diğer pilot tarafından. Ve geriye kalan kazasız geçen yarışların “en az” yarısında Rosberg’den hızlıydı; daha çok puan alacaktı. Önceden dediğim gibi sıralama konusu ayrı; sadece yarış için konuşuyorum.
En son örnek Brezilya GP. Senna ile temastan sonra Schumacher, patlayan lastiğini pitte değiştirdi. O lastiklerin orta bölümünde “önü açık” olduğunda, daha geç lastik değişen Rosberg’den geri kalmadı; zaman zaman geçti. FIA’dan sitesindeki tur derecelerinde bu görülmez; yarışta sektör sektör incelemek gerekiyor. Pite o patlak lastikle dönerken aracına verdiği hasardan bahsetmeye de gerek yok. Lider grubun içine girince mecburen yol vermelerle de zaman kaybetti.
Özetle son yarışlarda bariz şekilde ortaya çıktığı üzere yarış içinde takım arkadaşından hızlıydı. Rosberg istediği kadar bunu inkâr etsin; ben daha fazla puan aldım ve daha çok önde bitirdim desin… Bunlar koca birer hikâyedir.
Ama şöyle de bir şey var ki Schumacher, bu sene takım arkadaşını geçemediyse “kendi etti kendi buldu” diyebilirim. Gereksiz yere tekerlek tekerleğe mücadeleyi sertleştirdiği zamanlar da oldu. Bunları genel olarak heyecan arayışına bağlıyorum. Kanıtlayacak bir şeyiniz yok; Formula 1 tarihine altın harflerle geçmişsiniz; sporun baş ismi Ferrari’de de efsanesiniz. Şimdi ise sıra ülkesinin özel markası Mercedes’i yukarı taşımaya ve bunun yanında, belki de ilk “süper” kariyerinde yeteri kadar tadamadığı tekerlek tekerleğe mücadelenin keyfini sürmeye gelmişti. Hak veriyorum. Empati yapınca ki bunu sosyal hayatta herkesin yapmasını öneriyorum, Schumacher’e gerçekten hak veriyorum. Başarılara doymuş birisi, yeni meydan okumalar arar…
Önümüzde 2012 var. Kazalardan uzak duran bir Schumacher’in daha iyi olacağını düşünüyorum. Pirelli’nin lastiklerini daha da yumuşatması, belki de sıralamada yaşadığı sıkıntıların bir nebze önüne geçecek. Raikkonen’in de dönmesi ile 6 şampiyon pilotu önde mücadele ederken izlemek harika olacaktır.
Gökhan Kamil
Bir yanıt yazın