Kimi’nin Kaderi 2

 

Elinde dondurmayla ortalıkta dolaşan bu adam son yarışta etkileyici bir performansla ikinci olmuş ve aracın gücünü ortaya koymuştu. Gözlüklerinin hafif tozlu camlarından bakarken bu hızlı adamın aslında kendisini ne kadar korkuttuğunu düşündü. Geçen sene aralarında basın aracılığıyla geçen ağır tonaj muhabetten sonra Kimi’nin özgüveninin yüksekliği Eric’i etkilemiş ve birleşme gerçekleşmişti. Aslında Eric’i korkutan “geri dönüş” meselesiydi.  Ortada bir Schumacher vakası taze taze dururken, Kimi gibi “deli” bir adamla “geri dönüş” yapmak nasıl olurdu? Elllerinde varolan sağlam bir geçmiş ve iki yıllık ralli macerasıydı. Ancak tüm bunları düşünmek yerine son yarışın getirdiği huzur ve mutlulukla, koşulacak olan İspanya GP’sine odaklanmak ve gridin üst sıralarına oynamak adına kafa yormak gerektiğini düşündü. Tam o sırada garajdaki Kimi’yi fark etti. Ona bir göz kırptı ve sandalyesini döndürüp bilgasayarındaki işlerine kendini verdi.

Kimi dondurmayı iştahla yerken mühendislerle ayaküstü yaptığı bilgi alışverişi sonrası garajdan çıktı. O sırada bu tarafa doğru bakan Eric’le saniyenin onda biri kadar bir süre içinde göz göze geldi. Eric’in “göz kırpma” selamından hiç haberi olmayacaktı… Yoluna devam etti.

Sıralamalarda 5. olmuştu. Telsizden kendisine grid pozisyonu söylendiğinde eskiden olduğu gibi yine yüzündeki ifade değişmedi. Yaşlılık belirtisi gösteren yüzündeki ufak çizgiler yer değiştirmedi. Düşünceleri yüzüne yansımayan bu adam için aracı garaja götürmek en sıkıcı işti . Çizgiyi geçtikten sonra rekabet, yarışma, heyecan bitiyor; Kimi için bu aracı sürmek dünyanın en zevksiz işine dönüşüyordu. Telsizden gelen “Kimi… Motoru koruyarak garaja dön” ifadesine aldırış etmeden gaza yüklendi..

Garaja döndüğünde yavaşca kaskını çıkardı ve eldivenlerinden kurtulup terlemiş saçlarını tek eliyle düzeltti.  Bir an için saçlarının uzun halini düşünüp onları kestirdiğini hatırladı. Hissettiği kısa saçlara pek aldırış etmedi. Kısa adımlarla zaman ekranlarına yöneldi.  İlk sıra Vettel’indi.  O sıra su isteği bir an için dolaba yönelmesini sağladı. Aldığı pet şişe suyun kapağını tek hamlede açıp kurumuş boğazını ıslattı ve aynı anda dönüp ekrandan bilgileri almaya devam etti. İkinci sırada Hamilton, üçte Button ve dördüncü sırada Webber’in olduğunu gördü. Beş ve sonrasına bakma gereği duymadı. Arkasına döndü ve garajın arka tarafına yöneldi.

 

Yarış günü havanın sıcaklığı Lotus için işlerin iyi gideceğini işaret eder gibiydi. Büyük gözlükleri ve ilginç tarzıyla Kimi bugünün iyi geçmesi için elinden geleni yapacak ve akşama muhteşem bir eğlenceye balıklama atlayacaktı. Dışarıdan duygusuz gibi duran bu sarışın adam aslında tüm güzel duyguları içinde gizlemiş, soğuk havaların dondurduğu suratı bu kadar sıcakta bile onları dışarıya yansıtmamayı öğretmişti.

Tek hareketle araca geçti, oturdu ve rahat pozisyonunu aldı. Eldivenlerini takıp tam karşıya odaklandı. İşaret geldiğinde çıktı ve aracı 5. Sıraya götürmek için gaza yüklendi. 

Mekanikerler aracın etrafını terk ederken ayndan arkada kim olduğunu öğrenmiş oldu.  Aynasını kırmızı bir araç dolduruyordu. Kırmızı korkutucuydu ama sadece Kimi haricindeki insanlar için.

Vettel gazına yüklendiğinde formasyon turu başlamıştı. Stratejinin doğru işlemesi, iyi odaklanma ve gerçek hazzı verecek bir sürüş… Bunların bir araya gelmesi bugün yarış galibiyetini getirebilirdi. İnancı tamdı ve aracı iyidi. Bugün bunu yapacak ve sadece kendisi mutlu olacaktı. Bahreyn’de içtiği alkolsüz şampanya geldi aklına. En azından burada böyle olmayacak diye düşündü ve kaskının içinde dış dünyaya kapalı yüzü hafiften gülümsedi. Ardından Webber’in arkasından sert direksiyon hareketleriyle lastikleri yarış kıvamına getirmeye devam etti.

      İlk ışık yandı. Sonra diğeri, diğeri. Gaza yüklendi. Son ışık yandı ve tüm ışıklar söndü… Lotus E20 adeta bir ok gibi fırladı. Önce hafif sağ kafa hareketiyle aynasını kontrol etti. Kırmızı araç arkasındaydı ama geçecek kadar yakın değildi. Tekrar ön tarafa odaklandı. Webber önüne doğru ufak bir hamle yaptı. Gaza yavaşça basmaya devam etti. Ardından kısa bir süreliğine kers yardımı da alınca Webber’in sağ tarafına kadar geldi. Sert ama kısa direksiyon hareketleri ve Lotus’un bunlara verdiği olumlu yanıtla ilk viraj için Webber’e atak yapabilecek konuma ulaştı. Yavaşça ilk virajın içine süzüldü ve çıkışta onu geride bıraktı.

       Sebastian ikinci sıraya gerilemişti. Hamilton ilk virajın çıkışında ikinci viraja doğru onu geçmişti. Tekrar Button’a odaklandı. Mclarenlerin geçen yarıştaki sıkıntıyı bu yarışta yaşamayacaklarını ve etkileyici bir performans ortaya koyacaklarını düşündü. Bundan emindi. Lastiklerin ne kadar önem taşıdığını aklına geldi. Bu senenin en zorlu işiydi lastikleri iyi çalıştırabilmek. Bu arada yaşadığı hafif bir önden kayma yarışa odaklanması gerektiğini vurguladı Kimi’ye.

   İlk turun sonunda Button 0,5 saniye önündeydi. DRS kullanıma açıldığında Button’a atak yapacaktı. Bundan emindi. Yüzündeki çizgiler yine değişmedi. En önde Hamilton’u da görebiliyordu.  Aynasını kontrol etti. Webber geçebilecek yakınlıkta değildi. Bu onu tamamen Button’a odaklamaya yetti.

      Üçüncü turun sonunda ölçüm noktasında Button’la arasında 0,7 saniye fark vardı. DRS kendisine ne kadar saçma gelse de bunu kullanacaktı. Bu tür geçişleri pek önemsemiyordu. Bunlar aklından geçerken 2005 Suzuka’yı hatırlamadı bile.

     DRS’yi açtı. Uzun düzlüğün sonunda Mclaren’e yaklaşıyordu. Hız farkı belirgindi fakat geçmek için yeterli yakınlığa ulaşamadı. “Bir tur sonra” dedi kendi kendine ve telsizden Eric’in sesini duydu. Eric lastiklere iyi bakması gerektiğini söyledi ve o bu sözlerine karşılık alamadı. Kimi bu notu da pek umursamadı. Ancak bir tur sonra kesinlikle Button’u geçecekti. Aracı oldukça hızlıydı ve güven veriyordu. Dördüncü turun sonunda ana düzlüğe çıktı. Çigiyi geçti ve DRS’yi açtı. Kersin de yardımıyla Button’a iyice yaklaştı. Button yolu ortaladı. Kısa ama sert bir direksiyon hareketiyle dışarıdan Button’un yanına girdi. İlk virajın çıkışında iç tarafta kalacak ve ikinci viraj için iç taraftan onu geçecekti. Her şey planladığı gibi gitti. Lotus kerblerin üzerinde biraz rahatsız olsa da Kimi’nin istediğini yaptı. Button artık gerideydi. Kendiside üçüncü sırayı kapmıştı. 

     On beşinci turda öndeki ikili pite girdi ve Kimi yarışın lideri oldu. Stratejinin önem kazandığı turları atacaktı. En hızlı olmak onun için sıradan bir işti. Şimdi bunu gerçekleştirme zamanıydı. Lider olduğu tur tüm sektörleri mora boyadı ve pistin en hızlı turunu attı. Pite girene kadar çok hızlı olması gerekiyordu ve pittte her şeyin sorunsuz gitmesi… Sonraki beş tur kendi zamanını geşliştirdi ve lastikler artık verimsiz hale geldi. Pit stop yapma zamanıydı. Duyguları hareketlerine yansımıyor ve hata yapmıyordu. Araç hızlı Kimi formundaydı. Yolunda giden bir durum varsa Kimi için sorunsuz işler yapmak basit bir işten ibaretti. Muhteşem keyif aldığı bu sürüş F1’e dönüşünde yanlış yapmadığını bir kez daha hatırlattı ona.

      Pite daldı. Ekip çok hızlı çalıştı ve lastikler değişti. Piste çıktığında olacaklar umrunda değildi. Hamilton ile Sebastian arasında iki saniye olduğu bilgisi verildi telsizden. Çıkışta Hamilton’u gördü.  Liderlik ona geçmişti. İfadesiz suratı bu durumunu korumaya devam etti. Aracın verdiği güven Kimi’yi iyice rahatlatıyor ve bu, bir geçişin daha yaşanacağını işaret ediyordu.

    Yarışın büyük bölümünü Lewis’in arkasında geçirdi. Aradaki farkı koruyor onunla aynı turları atıyordu.  Sonraki pit stopta onu geçemedi. Bu iş pist üstünde gerçekleşecekti. Geçen yarışta alamadığı ilk sırayı bu yarışta kapması gerektiğini düşündü. Önünde yine bir şampiyon ve kendisi gibi “deli” bir pilot vardı.

         DRS’yi kullanabilmek için aradaki farkı bir saniyenin altına düşürdü. Son on turda kıyamet kopacak, yarışı kazanacaktı. Bir an 2008 Belçika aklına geldi. O yarıştan sonra ilk sırayı elde edebilmek için gösterdiği çaba sadece ona özgüydü. Başkası ikinci sırayla yetinebilirdi. Ama onun için ikinci sırada biten bir yarış ile duvarda biten bir yarış arasında pek fark yoktu. Yine benzer bir çaba gösterecek ve ilk sırayı alacaktı ya da yarışı damalı bayrağı görmeden bitecekti. 

        Ana düzlükte DRS’yi açtı. Mclaren’e hızla yaklaşıyordu. Lewis içeriyi kapattı ve ilk deneme başarısızlıkla sonuçlandı. Pistin iç tarafında geçiş yapmak zor olacaktı. Lastikleri de düşünüp DRS ile geçmenin en mantıklı seçim olacağını düşündü.

      Yarışın bitimine beş tur kala ana düzlüğe Lewis’e çok yakın bir pozisyonda çıktı. Bu sefer ilk sırayı almak Kimi için basit bir işti. DRS’yi açtı ve daha viraja gelmeden onu geçti. Ama arkadaki Lewis Hamilton’du ve dikkatli olması gerekiyordu. İlk viraja girdi ve yavaşça gaza yüklendi. Lewis geç frenaj yapmıştı ve kendisine yakındı. Bu kez aynalarla daha çok ilgilenecek ve son turlar daha büyük haz verecekti Kimi’ye. Beşinci virajda Hamilton içeriye bir göz attı. Kimi ana düzlükte Lewis’in kendisini geçeceğini anladı. Gaza daha da yüklendi.

   Ana düzlüğe çıkıldığında Lewis DRS yardımıyla arayı kapatarak geliyordu. Bir tur önce Lewis’e yaptıklarını Lewis şimdi kendisine yapacaktı. Kısa bir direksiyon hareketiyle iç tarafa hamle yaptı. Lewis adeta bir lokomotif gibi kendisini takip ediyor hava koridorundan çıkmıyordu. Arkalarında büyük bir toz bulutu bırakıp ilk viraja daldılar. Lewis sert bir direksiyon hareketiyle dış tarafa geçti. Kimi üçüncü virajın planını yapıyordu.  Orada içeride kalacak ve bu “deli” adamı arkasında tutacaktı. İkinci virajda içeride kalan Lewis, Kimi’nin yanına kadar geldi. Sağa dönüşe sahip bu hızlı virajda avantaj Kimi’deydi. İlerideki sol virajda yerini koruyabilecekti. Gaza yüklendi ve sonraki virajda geç frenajla planladıklarını gerçekleştirdi. Ama Lewis de hızlıydı. Bir sonraki virajda yine zorlayabilirdi. Gaza sert ama  kararlı bir şekilde bastı. Lotus E20 çekişte iyi olduğunu gösteriyor Kimi’nin elini güçlendiriyordu. Turun sonuna doğru Lewis’a geçiş izni vermeyecek kadar uzaklığı oluşturdu.

     Son tura girildiğinde Lewis’le arasına bir saniye koymuştu. Henüz yarışı kazanmamıştı. Her şeyin olabildiği bu sporda kendi başına gelenleri düşündü bir an. Son turda kaybedilen yarış… Nürburgring 2005 geldi aklına. Biten sol ön lastik ve kırılan süspansiyon…

          Son virajı vites yükselterek olağandan daha hızlı döndü ve bu yarışta damalı bayrağı gören ilk pilot oldu. Pit duvarına yaklaşıp tek elini havaya kaldırdı. Gururluydu. O sırada pit duvarından aşağı sarkan Lotus ekibinin arasında geniş suratlı Eric’i gördü. Yüzündeki ifade bu kez değişti. Gülümsüyordu. Şimdi yarışı kazanmıştı. Telsizden gelen “Tebrikler Kimi…”  mesajına teşekkür ederek cevap verdi. Tek elinin yumruğuyla zaferini kutluyan Kimi için büyük heyecan son bulmuştu. Kuruyan boğazını şampanyayla ıslatacağı için mutluydu. Ama daha öncesinde su içeciğini düşününce bu mutluluk kısa sürdü.

    Aracını bir numaranın önüne park etti. Önce yavaşca kemerlerden kurtuldu. Sonra direksiyonu çıkardı ve ön aracın ön tarafına koydu. Hızlı ve kararlı bir hareketle doğruldu, direksiyonu yerine taktı ve aracın üstüne çıktı. Bu kez iki eli havadaydı. O an flaşlar patladı ve “Buz Adam” gördüğü bu sıcak ilgi karşısında sanki görünmez bir dondurucunun içindeydi. Etkilenmedi. Aracından indi ve takım çalışanlarının yanına doğru kısa adımlarla yürüdü. Kaskına vurulan başarı darbeleri bu işin en keyifsiz yanıydı. Bir an önce bu durumdan kurtulup podyum işini halletmek istiyordu. Daha basın toplantısı olacağını hatırladı. Bu onu pek mutlu etmedi. Neyseki yarış muhteşem geçmişti. Yavaşca takım çalışanlarından kurtuldu ve arkasına dönüp yürümeye başladı. O sırada Lewis göründü. Birbirlerini tebrik ettiler ve birlikte tartıya doğru yürüdüler.

            Podyumda içilen bir yudum şampanya, alınan kupa ve yirmi beş puan…

 

 

                                                                                                                      Gökhan EROĞLU

                                                                                                                            10.05.2012

 


Yorumlar

  1. Gökhan EROĞLU avatarı
    Gökhan EROĞLU

    Güzel yorumlarınız için teşekkürler sevgili dostlar.. 🙂

  2. Gökhan EROĞLU avatarı
    Gökhan EROĞLU

    Önemli olan Kimi'ydi. Onu tutturduk:) İnşallah Yarış sonucu da böyle olur:)

  3. İlk sıra Vettel’indi. O sıra su isteği bir an için dolaba yönelmesini sağladı. Aldığı pet şişe suyun kapağını tek hamlede açıp kurumuş boğazını ıslattı ve aynı anda dönüp ekrandan bilgileri almaya devam etti. İkinci sırada Hamilton, üçte Button ve dördüncü sırada Webber’in olduğunu gördü.

    🙂 bir tek kimi tutmuş. yine fena değil.

  4. Eline sağlık kardeşim. Zevkle okudum. Kimi'nin vurdumduymazlığını çok güzel anlatmışsın.

  5. İkinci sırada Hamilton, üçte Button ve dördüncü sırada Webber’in olduğunu gördü, "Beş ve sonrasına bakma gereği duymadı 😀 😀 burası çok güzel olmuş 😀 eline sağlıkkk

  6. Gökhan EROĞLU avatarı
    Gökhan EROĞLU

    http://www.trf1.net/index.php?news=7856&output_type=rss

    İlk yazı burada. Eklenme tarihi 2009 görünüyor. 2009'da site bir sıkıntı yaşamış ve içerik yeniden yüklenmişti.

    Yazımda geçen olaylar yarışla aynı değil tabi ama sonuçta Kimi'nin kazasını tahmin etmiş oldum:)

    İlk yazıda imla hataları daha fazla bu konuda da kusura bakmayın:)

  7. İlkinin linki de var mı ? Bu epey eğlenceliydi. Daha önceki yazı sanırım spa ile ilgili yariş senaryosuydu. Ne kadarı gerçekleşmiş merak ettim.

  8. Ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş keyifle okudum.

  9. mclaren-mp427 avatarı
    mclaren-mp427

    biraz poliannacılık olmuş ama yinede güzeldi zevkle okudum

  10. Burak Kiremit avatarı
    Burak Kiremit

    Çok güzeldi.Zevkle okudum tebrikler

  11. Çok güzel yazı olmuş. Şu cümleler bile Raikkonen'i anlatmaya yeter.

    Bir an 2008 Belçika aklına geldi. O yarıştan sonra ilk sırayı elde edebilmek için gösterdiği çaba sadece ona özgüydü. Başkası ikinci sırayla yetinebilirdi. Ama onun için ikinci sırada biten bir yarış ile duvarda biten bir yarış arasında pek fark yoktu.
  12. Çok güzel gerçekten tebrikler 🙂

  13. çok güldüm ya iyiydi

  14. Lovely_F2008  avatarı

    Çok güzeldi gerçekten . Ellerinize ve hayal gücünüze sağlık 🙂

  15. umarım 2008 spa da yaşananları azda olsa bildiğin gibi bu yarışta aynen bu şekilde olur 🙂 çok güzel yazı olmuş tebrikler 🙂

  16. güzel yazı detaylar falan da güzel de, şu boğaz ıslatma deyimi rahatsız etti beni.

  17. Ellerine sağlık Güzel akıcı bir yazı olmuş. Cümlede geçenleri gözüm de canlandırarak okudum muhteşemdi.

  18. aha yarışı kazandık 😀 😀

    Kendimi öyle kaptırmışım ki yüzümde kocaman bir tebessüm oluştu okurken. Sanki gerçekten yarışı kazanmış gibi hissettim. Teşekkürler.

    Eline sağlık 🙂

  19. yarış yazdığın gibi geçseydi daha iyi olurdu ama yarışta idareydi:)

    eline sağlık.

  20. 🙂
    yarış böyle olsaydı daha iyi olurmuş ama yarışta idare ederdi:)

  21. Ömer ERSAVAŞ avatarı
    Ömer ERSAVAŞ

    Bir Alonso taraftarı olarak sıkılmadan okudum…Güzel bir yazı olmuş eline sağlık…

  22. tüylerim diken diken oldu yemin ederim çok güzel yazı umarım böyle bir yarış olur

  23. kimi raikkonen avatarı
    kimi raikkonen

    cok guzel tebrik ederim Gokhan Bey 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir