Şampiyon Simin Bıçakçıoğlu ile Söyleşi

 

Şampiyonluğun ardından genç pilotla bir röportaj gerçekleştirdik, şampiyonayı ve gelecek planlarını sorduk.

 

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğin için çok teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim ilginiz için. Medya desteği sporumuzun geniş kitlelere ulaşması için çok önemli. Özellikle de internet sitelerinin bu anlamda daha etkin olduğunu düşünüyorum. 

 

İlk olarak artık klasik olan bir soruyla başlayalım. Ralli sevdası, ya da motor sporları sevdası nasıl başladı ve ilk kez yarış koltuğuna oturana kadar başından neler geçti?

Ailem küçüklüğümden beri beni hep spora yönlendirdi ve bugüne kadar birçok farklı spor dalıyla uğraştım. Okçuluk ve binicilikte bir süre milli takım antrenörlüğü yapmış isimlerle çalıştım. Daha sonra küçük yaşlardan beri süre gelen otomobil merakım ve sürüş stilim ailemin dikkatini çekti ve beni bu spora teşvik ettiler. Safari Motorsport’un patronu aynı zamanda aile dostumuz sevgili Hakan Dinç ilk etapta bana çok yardımcı oldu. Kısa bir eğitim sürecinin ardından Honda Type-R ile pistlerde yarışmaya başladım. Pegasus Racing patronu ve aile dostumuz sevgili Cem Acar sayesinde pistlerden ralliye terfi ettim. Öncesinde 1 yıl kadar tırmanma ve otokros disiplinlerinde kendimi geliştirdim. 2010 sezonunda Neo Motorsport adına Ford Fiesta ST ile 2012 sezonunda da Pegasus Racing adına Fiat Punto S1600 ile yarıştım.

 

2008 ve 2009 sezonlarında pist yarışlarına katıldın, 2010 sezonunda ise otokros ve tırmanma şampiyonalarında mücadele ettin. Ralliden önceki kariyerin senin için nasıldı ve ralliye geçiş kararını nasıl aldığını anlatır mısın?

Çok tecrübesizdim, daha çok neler olup bitiyor izleyip bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum. Pistten biraz sıkıldım, hep dön dön en başa 🙂 Daha sonra ralliyle tanıştım ve çok keyif aldım. Hem takım işi olması hem otomobilin içinde başka biriyle daha bu heyecanı paylaşmak bana iyi geldi. İnsan, doğa ve mekanik şartlara karşı yarışmak enteresan bir şey ama bir o kadar da keyifli. Kısacası iyi ki de ralliye geçme kararı almışım. Erkeklerin domine ettiği bir sporda bir kadın olarak var olmak ve başarılar kazanmak nasıl bir duygu? Erkekleri mağlup edebilmek ekstra bir motivasyon sağlıyor olsa gerek. Motor sporlarında kadın olmanın zorlukları var mı? Ya da bazen avantajları oluyor mu? Erkekleri mağlup etmekten çok kendimi nasıl geliştirebilirim, aynı etabın bir sonraki geçişinde nasıl daha hızlı olabilirim bunları düşünüyorum. Ama tabi yarış sonunda arkamızda kalan erkekler de olmuyor değil 🙂 Kadın olmanın zorluklarını fiziksel açıdan çok yaşıyoruz. Çünkü her ne kadar kondisyon çalışsak da erkekler kadar bir güce sahip olamıyoruz ve bazı durumlar karşısında onlara göre daha duygusal olabiliyoruz. (Herhangi bir arıza, kaza, lastik patlaması vs.)

 

Ralli dünyasının dışındaki zamanını nasıl geçiriyorsun?

Kendi aile şirketimizde çalışıyorum. Onun haricinde seyahat etmeyi çok seviyorum ve bunu elimden geldiğince gittiğim yerlerde yarış veya eğitim olan tarihlere denk getiriyorum. Dolayısıyla hem tatil hem de kendi gelişimime katkıda bulunmuş olmak için bir şeyler yapmış oluyorum. Vakit buldukça at binmeye gidiyorum. Haftanın 4 günü de rutin sporumu yapıyorum.

 

2012 Türkiye Ralli Şampiyonası’nda sezonu bitimine bir yarış kala Bayan Pilotlar Birinciliğini ve büyük farkla Sınıf 5 Birinciliğini ilan ettin. Bunların yanında genç pilotlar kategorisinde de üçüncülüğün var. Bu başarılar ve sezon için genel olarak neler söyleyeceksin?

 Sezon boyunca Pegasus Racing ekibinin ellerinden gelen tüm eforu sarf etmeleri, bizim başarıya ulaşmamızda en büyük etken oldu. Ayrıca bu sezon katıldığımız 8 yarışı da ilk kez kullandığım Fiat Punto S1600 ile tamamlayarak %100 bir başarıya imza atmış olduk. Takım patronumuz sevgili Cem Acar bu yıl maddi manevi bu işe çok emek harcadı. Kimi zaman eleştirildi belki ama sezon sonucuna bakıldığında takım arkadaşım değerli pilotumuz Luca Rossetti Türkiye Ralli Şampiyonu ben de Bayanlar ve Sınıf 5 Birincisi olarak sezonu güzel bir şekilde kapattık. Cem Acar’a da bu vesileyle hoşgörüsü, ileri görüşlülüğü ve verdiği emeklerden dolayı, bir kez daha çok teşekkür ediyorum. 2 senedir beraber yarıştığım tecrübeli co-pilotum Afşin Baydar da tüm sezon boyunca her anlamda yanımda olarak bana tecrübesini ve bilgisini aktarmaktan hiç vazgeçmedi ve beni buralara taşıdı. 2013 sezonunda da umarım daha güzel projelere birlikte imza atacağız…

 

2011 ve 2012 yıllarında Türkiye Ralli Şampiyonası’nda yarışlara birlikte katıldığın co-pilotun Afşin Baydar oldukça deneyimli ve bu işe yıllarını vermiş bir isim. Başarılarında onun da payı büyük olmalı. Onun için neler söyleyebilirsin?

Afşin Baydar gibi çok tecrübeli bir ismin sağ koltuğuma oturması, benim için bu sporda verdiğim en doğru karardı. Çünkü yarışırken hem not okuyor, hem de bana eğitim veriyor. Yani ben aslında bir yandan yarış stresi yaşarken bir yandan da eğitim alıyorum. Böyle bir şans kolay kolay ele geçmez, bu yüzden ben de bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

 

Peki şampiyonadaki diğer bayan rakiplerin hakkında ne düşünüyorsun? Onlarla ilişkilerin nasıl, aranızdaki rekabet ne seviyede?

 Bazı pilotlarla ilişkilerimiz aramızda rekabet olduğu için belli çerçevede. Ama aralarında spor haricinde de görüştüğümüz özel arkadaşlarımız da var.

 

6 Ocak’ta TOSFED’in düzenlediği Şampiyonlar Gecesi organizasyonunda kupalarına kavuştun. Etkinlik nasıl geçti?

Gerçekten çok güzel bir geceydi. Özellikle Türk otomobil sporunun eski ve uzun süredir görmediğimiz büyüklerimizle bir arada olmak onlarla tanışmak da ayrıca mutlu etti hepimizi.

 

TOSFED’de Kasım ayındaki genel kurulun ardından bir devir teslim yaşandı ve Mümtaz Tahincioğlu bayrağı Demir Berberoğlu’na devretti. Yeni federasyon ve Türkiye’de motor sporlarının geleceği hakkındaki düşüncelerin neler?

Demir Berberoğlu yönetiminin sporun tabana yayılması ve amatör sürücülerin desteklenmesi adına çok güzel planları var. Kulüpler, sporcular ve medyanın da desteği ile kısa sürede çok başarılı projelere imza atacaklarına inanıyorum.

 

Ralli dünyasında Türkiye’den ya da yurt dışından kendine örnek aldığın isimler var mı?

Türkiye’de yıllarca üst üste şampiyonluk kazanmış aynı zamanda bu sene Doğu Avrupa Şampiyonu olan ve sportif başarılarının yanında adam gibi adamlığı ve disiplini ile konuşulan Yağız Avcı tek örnek aldığım isim.

 

2012 Eylül ayında IRC’nin Bulgaristan’da düzenlenen Ralli Sliven ayağına katıldın ve bu senin ilk yurt dışı deneyimin oldu yanlış bilmiyorsak. Ayrıca IRC’de yarışma başarısı gösteren en genç Türk kadın pilot oldun. Bu yarış senin için nasıl geçmişti? Atmosfer olarak Türkiye’deki yarışlardan farkı var mıydı?

Sliven’de startta, serviste, etaplarda, finişte aklınıza gelebilecek her yerde gördüğüm ilgiyi bu zamana kadar ne yazık ki Türkiye’de hiçbir yarışta görmedim. Fotoğrafçılar, seyirciler, görevliler ve yarışçılar bizi bir an bile yalnız bırakmadılar. Bulgarlar bize inanılmaz misafirperver davrandı ve her konuda yardımcı oldular. Etaplara ve servise girerken bütün yarışçılardan alkış aldık, sanırım bu centilmenliğin ve yaptığınız işe saygının en güzel kanıtı. Ülkemizde de herkesin birbirine bu şekilde davranmasını temenni ediyorum.

 

2013 yılında da seni yurt dışındaki rallilerde görecek miyiz?

Planlarımız arasında Türkiye Ralli Şampiyonası haricinde, 2 ya da 3 Avrupa yarışı var. Halen sponsor görüşmelerimiz devam ediyor. Programımızın netlik kazanması buna bağlı açıkçası. Netleştiği zaman zaten tüm detayları medya ve spor kamuoyu ile paylaşıyor olacağız.


Geçtiğimiz günlerde 2012 Dünya Bayanlar Ralli Sıralaması’nda Türkiye’den üç bayan pilotun yer aldığını öğrendik. Sen de beşinci sırada yer alıyorsun. Bu başarının senin üzerindeki etkisi ne oldu?

Bulgaristan’da Sliven ve Türkiye’de de Bosphorus Rally’de yarışmamız neticesinde elde ettiğimiz puanların etkili olduğunu düşünüyorum. Çok gurur verici bir durum tabi…

 

2013 sezonunda da Türkiye Ralli Şampiyonası’nda yarışmaya devam edeceksin sanıyoruz. Takım, araç ya da co-pilot açısından değişiklikler olacak mı? Yeni sezonda hedeflerin neler olacak?

Şimdilik sadece yeni bir otomobil ve yeni bir oluşum üzerinde çalıştığımızı söyleyebilirim. Hedef yine sevgili Afşin Baydar ile Türkiye Ralli Şampiyonası’nda üst sıralarda yer almak ve az önce de bahsettiğim gibi Avrupa’da 2-3 yarışa katılarak Uluslararası tecrübemizi arttırmak olacak.

 

Uzun yıllar motor sporları dünyasında var olmanı dileyerek soruyoruz, yarışmayı bıraktıktan sonrası için planların var mı?

Bence yaşımın henüz 23 olduğunu düşünürsek henüz bunu düşünmek için erken 🙂 Açıkçası düşünmedim ama, sanırım yönetici konumunda motorsporları içerisinde kalmaya devam ederim.

 

Son olarak eklemek istediklerin var mı?

Bu sporu sevenler bizlere sosyal medya aracılığı ile ulaşarak bilgi alabilirler. Aynı zamanda www.tosfed.org.tr adresinden de Türkiye’deki motor sporları hakkında geniş bilgiye ulaşabilirler.

 

Bize vakit ayırdığın için çok teşekkür ederiz. TRF1.net olarak başarılarının devamını diliyoruz.

Ben teşekkür ederim.

 

 

Simin Bıçakçıoğlu’nun internet sitesi: http://www.siminbicakcioglu.com/

Twitter adresi: https://twitter.com/siminnb

Facebook adresi: http://www.facebook.com/Simin.Bicakcioglu

 


Yorumlar

  1. Çalışma için çok teşekkürler. Bunların artması da çok güzel olur.
    Burcu ile felan da yapılabilir aslında, Burcu bu tip çalışmalara destek olmak isteyen birisi açıkçası sizlerle ilgilenebilir ilersi için de. Volkan usta da birşeyler paylaşabilir, birkaç kelamını almak gençlerimiz için çok iyi olur.
    Güzelsiniz TrF1.net 🙂

  2. İşte size yakışanı yapmışsınız tebrik edirim

  3. Teşekkürler röportaj için.

    Bazı pilotlarla ilişkilerimiz aramızda rekabet olduğu için belli çerçevede.

    Anlaşılan bu her yerde böyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir