Red Bull, Motor Haritası Tartışmalarını Önemsemiyor

Yorumlar

1. 

   hazarRS

   6 Mar 2013 – 21:31

   Bir açıdan bakınca gayet mantıklı görünüyor ancak bugattinin ulaştığı sürat hız yolunda uzun bir süre sonunda elde edilmiş ve düz bir çizgide katedilmiştir. Ancak bu sporun doğası gereği çekişme olacağı için bu kadar yüksek süratlere çıkılması oldukça tehlikeli olur. 'güvenlikten ödün vermeden yapılması' gibi bir şey de gerçek hayatta kesinlikle mümkün değildir bu koşullarda.

   Yanıtla
2. 

   jet man

   6 Mar 2013 – 18:24

   aslında bu işin orta noktasını uzlaşmayı bulmak yeterli.f1 deyince dünyann en hızlı otomobilleri akla geliyor bu sporu yakından takip etmeyenler için bana görede öyle olmalı dünyanın en hızlı otomobilleri olmalı f1 araçları.oysa öyle değil şu an 360 km civarında maksimum hız.örneğin bugatti yol otomobili 407 km hıza ulaşan bir makine buna karşın son derece güvenli bir araba.f1 araçlarınında güvenlikden ödün vermeden günümüz teknolojisi ile 450 hatta 500 km lere ulaşabilir (fazlası tehlikeli olur tabiki mühendislerden yardım alarak güvenli hız limiti belirlenebilir ).ve arabaların hızlı olmasıda pilotlar ve arabalar arasındaki hız farkını daha belirgin hale getirir.hızlı olan pilotlar kendilerini daha çok kanıtlama şansı bulur f1 deyince akla hız geliyorsa bu böyle olmalı

   Yanıtla
3. 

   RoyalHunt

   6 Mar 2013 – 18:13

   öyle bir seride sınır araçlar değil insanların kaldırabileceği limit olur. binlerce beygirlik ve çok yüksek downforce üreten bir araçla pilotlar virajlarda bayılır ve kontrollerini kaybederler. sonuçta iş duvarda biter ve büyük ihtimalle ölüm olur. pilotlar sürekli g force antremanları yaparlar sonuçta yarışlardan sonra derisi, gözleri kanlanmış şekilde araçtan çıkan pilotlar görürüz. spor yetenek yerine dayanıklılık üzerine kurulmuş olur. virajda en yüksek g kuvvetine dayanabilen pilot en hızlı gidebilen pilot olur, yeteneğe dayalı bir sporda da bu olmaz.

   Yanıtla
4. 

   Anthrax

   6 Mar 2013 – 16:21

   Yaşanan süreç Senna'yı ölüme götüren sürecin aynısı olur.Gelişim aşama aşama olur.Bazı şeyleri geliştirmek yıllar sürer.3.5 litrelik 850 hp üreten araçlarda ABS,Patinaj kontrolü,aktif süspansiyon ,otomatik vites vs bir sürü sistem vardı.Sonraki sezon fia herşeyi yasakladı.Birtek motor gücünü unuttular.Sonuç malum.
   Her şey serbest olursa bugünkü teknoloji ile 2.4 litre motordan 3,000-HP'den fazlasını elde edebilirler.O kadar beygir ile drag yarışından başka bir şey yapılmaz.Araçlar 500 kilometreye ulaşır.Lastik patlar.Tribünde yüzlerce kişi ölür.Bkz.Leman 1955

   Yanıtla
5. 

   xtrabit racing

   6 Mar 2013 – 15:37

   FIA yıllardır araçların viraj hızlarını düşürmeyi hedefliyor. Bu yüzden difüzör ebatlarını sürekli küçültüyorlar. Kuralların serbest olmasıyla kullanılacak devasa difüzörler ve yer etkisi ile virajda en ufak bir tümsekten sekerek aracın altına hava girmesi DF üretimini bir anda sıfırlar ve araç o hızla pist dışına kayar. Şimdiye kadar araçlar sağlamlaştı ama temelde DF'u kıstıkları için güvenlik sağlandı.

   Hız konusunu ben de çok merak ediyorum. Hiç ulaşılamamış viraj hızlarına ulaşılabilir.

   Yanıtla
6. 

   Yusuf Perçin

   6 Mar 2013 – 15:20

   Ölümlerin artacağını sanmıyorum. 80 ler ile 2010 lar arasında güvenlik açısından uçurumlar var. Ve işin içine sürüş yardımları da dahil olursa(TC,ABS,DSC) gibi kazalardaki ölüm ihtimalleri %0.01 ler ile bile ifade edilebilir. Fakat beni daha meraklandıran şey ise pist dereceleri olucaktır. Araçlar 10 saniye daha hızlanabilirler diye öngörüyorum.

   Yanıtla
7. 

   xtrabit racing

   6 Mar 2013 – 15:14

   Bir yandan çok güzel olur, öte yandan da F1'in sonu olur sanırım.

   İyi yönden bakacak olursak haftasonunda bile gelişim yarışı görebiliriz, fabrikaların yakınındaki pistte denenen parçalar cumartesi akşamı uçakla pistlere yetiştirilir. Araçlar daha karmaşık görünür, gözle görülen güncellemeler olur ve dayanıklılık sorunları yarışlara heyecan katar.

   Öte yandan ise araçların hızları çok arttığı için ölümcül kazalar 80'li yılların seviyesine fırlar. Masraflar tavan yapar, küçük takımlar derhal batar.

   Yanıtla
8. 

   Yusuf Perçin

   6 Mar 2013 – 15:12

   Grup b demişken izlemeyen varsa mutlaka izlesin buyrun

   Yanıtla
9. 

   Yusuf Perçin

   6 Mar 2013 – 15:04

   Acaba karoserin ve dört tekerin açık olması dışındaki kuralların serbest bırakılması halinde nasıl bir mühendislik savaşı verilir çok merak ediyorum. TC ABS DSC KERS DRS ST motor gibi bir çok alanda birikim kazanmış ve aşama kaydetmiş yarış mühendisliği nasıl bir araç üretirdi. Yere yakın aerodinaminin önde olduğumu yoksa ağırlık merkezi daha yukarda daha fazla downforce üreten araçlar mı hızlı olurdu. Belki de her ikisinin de iç içe olduğu yüksek downforce ve yüksek hızın birlikte olduğu rayda giden tren'e benzer araçlar görebilirdik. Kulağa biraz Grup B hikayesini andırıyor fakat eminim o kadar güvenliksiz bir organizasyon olmazdı.

   Yanıtla
10. 

    xtrabit racing

    6 Mar 2013 – 13:34

    Çok güzel anlatmışsın. Kurallarda da gaz pedalı ile üretilen tork arasında her zaman doğru orantı olacaktır gibi bir şey yazılı. Takımlar haritalarla uğraşırlarken bu kurala takılıyorlar.

    Yanıtla
11. 

    Anthrax

    6 Mar 2013 – 13:28

    Olay aslında motor değil tork haritalaması.Çalışan silindir sayısını üçe kadar düşürüp patinaj kontrolü yapıyorlar.Islak,tozlu pistlerde çok işinize yarayan bir şey.Sistem olmadan spin atacağınız durumlarda siz rahat rahat gidersiniz.Lastik aşınmasınıd azaltır.Tek sorun patinaj kontrolünün yasak olması.

    Yanıtla