2013,5: Bir Sezon Ortası Analizi

Geçtiğimiz yılın başında biraz da Pirelli’nin etkisiyle yedi yarışta yedi farklı kazananın olduğu bir ilk yarı izlemiştik.

Bu yıl ise öyle olmadı. Sürprizler vardı ama bu kez çok daha karmaşıktı. Pirelli’nin bu yıl iyice azıtmasıyla devasa aşınmalar gördük. En sonunda da bomba patladı ve Silverstone vakası meydana geldi.

Pirelli bunun üzerine herkesi arkasına alıp lastikleri de değiştirince işler iyice karıştı. Halen kimse ikinci yarıda ne olacağını bilmiyor. Bilinen tek şey lastikleri kullanabilmenin aracı geliştirmekten çok daha etkili olduğu.

Yeni bir sezon ortası analizi ile ilk bölüme geniş bir bakış atalım.

Öncelikle bu yıl değişenlerden başlayalım.

Pilot ve Takım Değişiklikleri

2013 sezonu önemli sayıda pilot değişikliğine sahne oldu. En büyük transfer Hamilton’ın Mclaren’dan ayrılıp Mercedes’e geçişiydi.

Attan inip eşeğe bineceğini düşündüğümüz Hamilton belki de bizden fazla şey biliyordur. Mclaren bu sezon henüz podyuma yaklaşabilmiş bile değil.

Geçtiğimiz yıl yarışan sekiz pilot seriden ayrıldı. Bu isimler Schumacher, Kobayashi, Petrov, Senna, Kovalainen, Glock, De la Rosa ve Karthikeyan.

Schumacher’in ayrılmasıyla griddeki şampiyon sayısı beşe düştü.

HRT F1 takımı da çekileceğini açıklayınca grid 22 araca düştü ve bu altı yeni pilota yer olduğu anlamına geliyordu. Bir yıl ara veren Adrian Sutil eski takımına geri döndü.

Sutil’in ardından beş tane de çaylak pilotumuz oldu: Bottas, Gutierrez, Bianchi, Van der Garde ve Chilton.

Pilotların ve Takımların Ulusları

Gride bu açıdan bakmak sporun hedef kitlesini açıklıyor. Temel fıkrası gibi Alman, İngiliz ve Fransız pilotların ağırlıkta olduğu bir grid görüyoruz.

Takımlar ise İngilizleri saymazsak dünya üzerine dağılmış durumdalar. Hindistan, Rusya ve Malezya’nın birer F1 takımına sahip olduklarını görmek güzel.

Puan Tablosu

Meşhur tablomuz tekrar karşımızda. Sütunlar yarışları listelerken üst sıra sıralama sonuçlarını, alt sıra ise yarış sonuçlarını belirtiyor. Puan alamayan yeni takımları listeye eklememekte ısrarlıyım. Önce çalışıp puan alsınlar.

Burada yarış dışı kalmış ancak yarış mesafesinin %90’ını tamamladığı için klasmanda yer alanları da tamamlamış olarak gösterdim. Örneğin son yarışta Rosberg motor arızasıyla yarış dışında kaldı ancak sıralamaya dahil edildi.

19 yarışlık sezonun 10 yarışını geride bıraktık. İlk yarışlarda baskın bir pilot olmadığı için puanlar birbirine çok yakın. Kimse alıp başını gitmedi. Böylece Max Chilton’ın bile şampiyonluk şansı devam ediyor.

10 yarışın dördü polden kalkılarak kazanılmış. İlginç bir istatistik daha var, pol dışından kazanılan beş yarışta polde Mercedes pilotları var. Takım hızlı bir araca sahip olmasına rağmen yarışta ciddi aşınma sorunları yaşamış ve istikrarla geriye düşmüştü.

Sezonun ilk yarısında 16 pilotun puan aldığını görüyoruz. Maldonado ile birlikte Williams da son yarışta bir puan alarak puansız gidişe bir son verebildiler. Takımlarda ise formül belli. Takım sayısı – Yeni takımlar = 9 takım puan almış durumda.

Her yarıştan puan çıkartan tek bir pilot var: Kimi Raikkonen. Kazaya belaya bulaşmayan ve bence bazen biraz fazla temkinli olan Fin pilot aracının da su koyvermemesiyle birlikte en uzun süre puan alan pilot rekorunu ele geçirdi ve bir aksilik olmazsa daha da devam ettirecek gibi.

Hiç yarış dışı kalmayan üç tane pilotumuz var: Raikkonen, Hamilton ve Chilton.

Vergne ise dört kez ile en çok yarış dışı kalan pilot ünvanına sahip oldu.

Çaylak pilotlara göz atacak olursak Bottas’ın Kanada sıralamalarından aldığı üçüncülük koyu renkler arasında turuncu bir ışık olarak göz kamaştırıyor. Bottas halihazırda bu sezon spora giren beş çaylaktan en üst sırada olanı. Grid sıralamasında son altı pilottan beşi çaylaklardan oluşuyor.

Zaferler

Sezonun ilk yarısında beş kişinin yarış zaferine ulaştığını söylemiştik. Vettel 4 zaferle yarışların yarısına yakınını kazanmış durumda. Alonso ilk bölümdeki performansıyla iki zafer elde edebildi. Onu iki zaferle Rosberg ve birer zaferle Raikkonen ve Hamilton takip ediyor.

Takımlarda ise sıralama net. Red Bull 4 zaferle en güçlü takım konumunda. Onu son zamanlarda artan grafiğiyle Mercedes 3 zaferle takip ediyor.

Sezonun gidişatına bakacak olursak bu pilotların yanında Webber ve Grosjean yarış kazanabilecek konumda görünüyorlar. Bu dört takımdan başka birilerinin zafer şansı ise düşük. Sezona kötü bir başlangıç yapan Mclaren’i bu listede görememek ilginç.

Pole Position

Şimdiye kadar pol alan sadece üç pilotumuz var. Mercedes pilotları toplam 7 pol ile ilk cebe kombine bilet almış gibiler. Vettel de geriye kalan polleri değerlendiriyor. Özellikle Hamilton’a kıyaslandığında onun kadar iyi bir tek tur pilotu olan Rosberg ile birlikte Mercedes daha çok pol alacak gibi görünüyor.

Podyumlar

Podyumlar bu yıl ilk dört takım pilotlarından oluşmuş. Bu takımların her pilotu (Massa dahil!) podyuma çıkmayı başarmış durumda. Bu sezon bizi şaşırtan Mclaren bu listede de yok.

Hızlı Turlar

Lastikler yüzünden her ne kadar hızlı turlar önemli olmasa da maksat istatistik olsun diye paylaşıyorum. Red Bull pilotları hızlı tur ustası olarak karşımıza çıkıyor.

Aslında bunun sebebi stratejiler. Yarışa sert lastikle başlayıp son bölümde yumuşak lastik ve hafifleyen araçla birlikte uçuşa geçme stratejisi en hızlı turları belirliyor.

Katedilen Turlar

Bu tablolar aracın dayanıklılığı ile birlikte pilotun kaza yapma katsayısının birleşimi aslında. Performansın önemli olmadığı tek tablo bu olsa gerek.

Mclaren bu tabloda bize merhaba diyor. Hızlı olmasalar bile istikrarlı ve dayanıklıyız diyorlar.

Takım Arkadaşları

İstatistiklerimizin ortaya çıkardığı en çok konuşulacak tabloya geldik. Takım arkadaşları arasındaki savaşı buradan takip edebilirsiniz.

İlk satır sıralama sonuçlarını gösterirken ikinci satır ise yarış sonuçlarını belirtiyor.

Webber Formula 1’deki son sezonuna kötü başlamış. Önde bitirdiği tek yarış Vettel’in yarış dışı kaldığı Silverstone.

Sezonun transferi Hamilton ipleri eline almış gibi görünüyor. Rosberg’in dişli bir rakip olduğu da ortada. Geride kalmış gibi görünmesinin sebeplerinden biri biraz fazlaca yarış dışı kalmış olması.

Massa sezona iyi başlayıp aynı hızla batırırken Malezya’daki hatasını saymazsak Alonso’nun istikrarı devam ediyor.

Raikkonen iyice açılmış durumda ve artık Grosjean’ı istikrarla geride bırakıyor.

Çaylaklara baktığımızda Bottas tekrar gözlerin kendisine çevrilmesine neden oluyor. Formula 1’de üçüncü yılını geçiren Pastor Maldonado’ya kafa tutabilen Fin pilotun iyi bir iş çıkardığı aşikar.

Hülkenberg-Gutierrez farkı dillere destan, hiç bulaşmayalım.

2013 Belçika GP: Spa-Francorchamps

Benden bu kadar. Şimdi sıra Pirelli lastiklerine odaklanmakta ve sezonun geri kalan kısmında kimlerin onları daha iyi kullanacağının belirleyeceği şampiyonu düşünmekte.

Geçtiğimiz sezonki analizde Spa yarışını heyecanla beklediğimizi yazmışım. Heyecanı havada uçan araçlar eşliğinde fazlaca yaşamıştık zaten.

Bu sene de aynısı olur mu bilemem. Grosjean 1-2 olayı dışında akıllanmış gibi görünüyor. Haydi geçen seneki Spa yarışının başlangıcını hatırlayalım.

Bu sezonu izlerken televizyonunuzun sesini açabildiğiniz kadar açın ve motor seslerinin tadını çıkarmaya bakın. Yeni motor kuralları aslında bu sezon uygulamaya konulacaktı, ancak önümüzdeki sezona ertelendi. Bize atmosferik motorların sesini dinleyebilmek için bir şans daha verildi.

Önümüzdeki sezon baştan sona yakıt tasarrufu yapan araçlar ve elektrikli süpürge gibi ses çıkaran motorlar izlemek zorunda kalacağız.

25 Ağustos’a kadar bu sezonun önceki yarışlarından seçtiğim birkaç fotoğrafla vakit geçirebilirsiniz.

xtrabit racing