Yarış İçi Telsiz Görüşmelerinin Sırları: Bölüm 2

Şimdiki yıllarda televizyon izleyicileri giderek artan yarış içi telsiz konuşmalarını dinleyebiliyor.

Bu telsiz görüşmelerinin bazıları gizemlidir, çekiş hesaplarından ve sihirli tuşlardan bahseder. Bazıları ise daha önceden planlanmış A, B ve hatta C planlarına geçiş yapıldığını belirtir. Bazıları ise oldukça açıktır.

Fakat pilot ile yarış mühendisi arasındaki bu telsiz ilerişimi ne kadar önemlidir?

Jenson Button’ın 2009’daki yarış mühendisi olan ve halen Mercedes’te şef yarış mühendisliği görevini yürüten Andrew Shovlin ve Jacques Villeneuve, Giancarlo Fisichella ve Jean Alesi ile çalışmış ve şu an Lotus’un pist kenarı operasyonları yöneticisi Alan Permane telsiz konusunda bazı bilinmeyenleri bizlerle paylaştılar.

Bu yazı Autosport’taki bir söyleşinin çevirisidir ve ilk bölümünde Andrew Shovlin’e yer verilmişti. Bu ikinci ve son bölümde ise Alan Permane anlatıyor.

 

Giancarlo Fisichella’nın yarış mühendisi olarak çalışırken ona düzenli olarak acele etmesini söylemenize alışmıştık. Bu, yarış pilotunu doğru noktaya taşımak yarış mühendisinin görevi midir?

Pilot-Mühendis ilişkisi zorludur. Birbirinize saygı duymanız gerekir. Sürücü mühendisine güvenmeli ve mühendis sürücünün hayranı olmamalıdır.

Pilota iyi olmadığını veya doğru olmadığını söylemeniz gerekir. Dünyanın kendisine taptığı milyoner bir sürücüye sahipsiniz bu hiç de kolay değildir.

Onları eleştirmeniz gerekir ki bu benim yapabildiğim bir şey. Eski pilotlarımın hepsiyle iyi anlaşıyordum ve Fisi ile halen görüşüyorum.

Biraz uyanması gereken zamanlar oluyordu. Bu onun doğasıydı ve doğru şekilde tepki veriyordu.

Tur zamanlarında iyileşme görüyor muydunuz?

Kesinlikle. Bu yeterli değil demenize gerek olmuyordu. ‘Pit stop öncesinde beş turun var ve iyi turlar at’ dememiz yeterliydi.

Pat Symonds Michael Schumacher’in mühendisiyken onu uyandırmak zorunda değildi, fakat ona yarışın kritik noktalarını aktarması gerekiyordu.

Pilotun verebileceği tepkilerden korkmayan doğru bir ilişki kurabilmek önemlidir.

Eğer bir sürücüye gerekli bilgi verilmezse ve pit stoptan birisinin arkasında çıkarsa bundan dolayı sinirleniyorlar mı?

Evet. Lastik yönetimi de yaptığımız bu zamanda bu çok daha önemli. Lastikleri korumak zorunda mı, yoksa zorlayıp bitirmeleri mi gerektiğini bilmek isterler.

Onlara ne zaman pite geleceklerini söylüyoruz ve bazen ‘hedef eksi üç’ diyerek normalden üç tur önce pite geleceklerini ve lastikleri buna göre zorlayabileceklerini anlıyorlar.

Fakat ‘hedef artı beş’ dersek, bu Almanya’da Kimi’den istediğimiz bir şeydi, ona lastikleri dayanıp dayanamayacağını sorduk, o da lastiklerin o kadar dayanacağını düşünmediğini söyledi.

 

Yarış mühendisliği pilotun ne kadar bilgi istediğini dengeleme üzerine, değil mi?

Evet. Kimi Raikkonen çok fazla bilgiden hoşlanmıyor. İhtiyacı olan belirli bilgiler var. Abu Dhabi’de çok fazla bilgi verildi, ‘beni yalnız bırakın’ tepkisini verdi.

Öte yandan kendisine verilen bilgilerin bazıları önemliydi. Lastik basınçları çok düşüktü. Bunu göremezdi ve güvenlik aracının arkasında bunu anlayamazdı.

Mühendisi Simone Rennie ona gerçekten önemli bilgiler veriyordu. Ona söylediği diğer şey ise Alonso’nun nerede olduğuydu, bunu bilmek istemiyordu. Peki.

Villeneuve ile birlikteyken, o her turda konuşmak istiyordu. Havadan sudan bile olsa, diğerlerinin pozisyonunu bilmek, araçta neler olduğunu bilmek, her şeyi bilmek istiyordu. Kimi ile tamamen zıt bir durum.

Çoğu pilot bilgilendirilmek ister ama rahatsız edilmek istemez. Nelerin olduğunu bilmek isterler ancak bunun anlayacakları dilden ve kısa olarak söylenmesini isterler. Kimi hariç.

İyi ve gerçekten hızlı pilotlar onlarla konuştuğunuzda veya onlar sizinle konuştuğunda zaman kaybetmezler. Fakat böyle olan çok fazla pilot yok.

Fernando Alonso, Michael Schumacher, Kimi Raikkonen, Lewis Hamilton ve Sebastian Vettel bu sebeplerle zaman kaybetmezler.

Bazılarının iyi bir tur atması için yüzde yüz kapasitelerini vermeleri gerekir. Alonso gibileri hızlı turlar atabilirken diğer başka şeyler için de hala biraz kapasiteleri vardır.

Bazen sürücülere içeceğini içmeyi unutmamasını söylüeniyor. Bunun gibi basit başka şeyler de var mı?

Daha önce pit duvarından sallanan tabelaya bakmasını hatırlatmam gereken bir pilotum olmuştu. Son virajdan her çıkışında ‘pit tabelası’ demeye alışmıştım.

Bazılarının içeceğini içmesinin hatırlatılması gerekir, fakat bu genelde antrenmanlarda yeni taktığınız içecek kitini denemek içindir.

 

Bilgi akışını kontrol etmek ve düzenlemek zor bir yolda yürümek gibi olmalı.

Onlarla sürekli konuşmanın zararlı olduğunu anlamalısınız. Ben böyle yapıyorum. Kimi bundan hoşlanmıyor ve çoğu sürücü konuşurken zaman kaybediyor. Onlara temel şeyleri söylersiniz ve başka hiçbir şeyden bahsetmezsiniz.

Onlarda gördüğünüz diğer bir şey de iyi bir ritm tutturdukları olur ve sadece bir şey söylemeniz gerekirse söylersiniz ve onları yalnız bırakırsınız.

Eğer yakıt karışımı gibi kısıp açmamız gereken bir şeyse, fakat bu kritik bir şey değildir, bu tür şeyleri geciktirebilirsiniz ve pit yolunda bunları kendisine söylersiniz. Onları en iyi zamanlarında rahatsız etmek istemezsiniz.

Onlara sadece ihtiyacı olanı vermelisiniz.

İletişim anlarında pistin neresinde olduğunu biliyorsunuz…

Yavaş virajlarda duymaları çok daha kolay oluyor, ancak onları orada rahatsız etmek istemezsiniz. Hızlı virajlarda ise kesinlikle konuşmamalısınız.

Genelde düzlüklerde konuşurum: telsizin sesini açarsınız ve duyduklarından emin olursunuz. Sizi duydukları anda kısaca bilgi verirsiniz. Bu işi yapmanın temeli bu.

Sizin takımınızda değil ama bir olay oldu. Geçtiğimiz yıl Malezya’da Sergio Perez zafer için Fernando Alonso’yu kovalıyordu. Dikkatli olması ve takımın ikinciliğini riske atmaması konusunda bir mesaj aldı. Hemen sonra bir hata yaptı ve bu ona zafer şansına mâl oldu. Sürücüye daha az risk alması gibi bir bilgi verdiğinizde işlerin yolunda gitmediği zamanlar olur mu?

Yanıtlaması kolay bir şey değil, çünkü onları çok fazla güdülersiniz ve lastikleri de doğru kullanmalarını söylersiniz. Fakat bunu sık sık yaptığımız için bazen bunlar olabilir.

Ona daha hızlı gitmesi gerektiğini söylemek yerine bilgi veririz. Bazen, ki bu Romain ile oldu, iki veya üç hata yaptığı bir tur geçirir ve ben mühendisine ona sakinleşmesini söylemesini söylerim. Birkaç tur içinde kendine gelir.

xtrabit racing


Yorumlar

“Yarış İçi Telsiz Görüşmelerinin Sırları: Bölüm 2” için 5 yanıt

  1. Abu Dhabi'de Raikkonen'i kızdıran bilgi verilmesi değil, ilk kez galibiyet alacak olan genç sürücü gibi davranılmasıydı. 🙂

  2. schumacher, raikkonen ve villeneuve'ün telsiz görüşmeleri konusundaki tutumları oldukça ilginç ve farklıymış.

    Kimi Raikkonen çok fazla bilgiden hoşlanmıyor.

    buna pek şaşıran olmamıştır herhalde. :))

    pit duvarından sallanan tabelaya bakmasını hatırlatılan pilotu da çok merak ettim :))

    bu arada yazı için elinize sağlık.

  3. az önce 1.yazıyı okudum şimdi buna geçiyorum 🙂

  4. Kemal  Şengül  avatarı
    Kemal Şengül

    Ellerine sağlık. Yine harika bir yazı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir