Alonso: Savaş Sebebi mi Yoksa Savaş Sanatı mı?

yazar:

kategori:

Fernando Alonso’nun Japon filozof ve samuray Miyamoto Musashi ile olan gönül bağı herkesçe biliniyor. Bunun için tüm savaşlara götürdüğü sırtındaki ve boynundaki dövmesini görmek bile yeterli.

Alonso bir süredir antik Japon kılıç ustalarının öğretilerinin kendisine hedefleri konusunda yardım ettiğini söylüyor. Bununla rakiplerinin kendisini yenmek için aynı taktikleri nasıl kullanacağı konusunda bir şeyler de öğrenebilir.

 

“Savaşta rakibinizi geri çekilmek zorunda bırakırsanız, kazanmışsınız demektir.”

 

Musashi’nin öğretileri Fernando Alonso ve Ferrari’nin Macaristan GP’si hafta sonunda kendilerini nasıl bir fırtınanın eşiğinde buldukları konusunda bir özet sunabilir.

Alonso’nun menajeri Luis Garcia Abad’ın Red Bull motorize evinde Christian Horner ile görüşürken niyeti ne olursa olsun, bu olay konuyla ilgili çıkarları bulunan herkes için oldukça ilginç bir durumdu.

 

Luis Garcia Abad ve Fernando Alonso

 

Klasik komplo teorileri üretildiğinden bu, sizin amacınıza ulaşmanızı bazı şeyleri manipüle ederek sağlayabilir. Her şey rakibi geri çekilmeye zorlamaktan ibaret. Bu savaş sanatıdır. Sporda ise savaşın ta kendisi.

Elbette Horner ile Abad arasında konuşulanlar sadece ikisinin arasında ama bu görüşme çok daha farklı bir konuda olabilir.

Ancak Abad sadece Carlos Sainz Jr hakkında görüştüklerini söylerken, konuyla ilgili Red Bull kaynakları Alonso konusunun önlerinde olduğunu ve İspanyol pilotla ilgilendiklerini belirtiyor. Bu herkesi biraz şaşırttı çünkü Red Bull takımı Alonso’nun yıllarca daha Ferrari ile kalacağına inanıyordu.

Bu nedenle aynı görüşmenin iki farklı açıklaması var elimizde. Gerçek ise muhtemelen ikisinin arasında bir yerde.

Sporun en büyük yıldızlarından birinin menajeri, gelecek sene için boş koltuğu bulunan en başarılı takımın patronu ile görüşürse bir noktada, gelecekleri ile ilgili görüş bildirmeleri de kaçınılmaz olarak düşünülebilir. 

 

Vettel’i elinden kaçıran Alonso yine mutlu değil


Aslına bakarsanız, bunu konuşmamaları sürpriz olur. Eğer Abad, Alonso’nun Ferrari kontratındaki gerçekleri Red Bull’a anlatmayıp, Horner’ın Alonso’nun kesinlikle takımında kalacağını düşünmesine izin verseydi, bu işi yapmasın daha iyi diyebiliriz.

Hangi koltukların boşta olduğunu bilmek ve kendi pilotlarının gerçek durumunu açığa çıkarmak bu padoktaki her menajerin görevidir. Tıpkı her takım patronunun hangi pilotun pazarda olduğunu bilmesi gerektiği gibi.

Ancak bir pilotun teoride pilot pazarında olması ile bir koltuk için tüm gücüyle zorlaması arasında büyük fark vardır. Paranın müdahil olduğu her şeydeki gibi bilgi güçtür. Her şeyin birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu F1 dünyasında, insanlar ellerindeki bilgiyi daha fazla güç elde etmek adına kullanmak için fırsatları kollarlar.

 

“Eğer düşmanınızı kontrol edemezseniz, o sizi kontrol edecektir.”


“Alonso Ferrari’den ayrılmak istiyor” başlıklı haberlerin Maranello’da sorunlar yaratacağını bilen Red Bull, hikaye ortaya çıktığında asla üstünü kapatmayacaktı elbettte. 

Rakibinin bu konuda biraz sorun yaşaması işine gelecektir. Bu şekilde Red Bull, Kimi Raikonen ve menajerine de 2014 Red Bull görüşmelerindeki talepleri konusunda gerçekçi ve makul olmalarını gerektiğini hatırlatacaktır. Çünkü Red Bull’un başka seçenekleri de vardır. 


Ferrari momentumunu koruyamadı


Alonso için söylentileri ortada bırakmak kendisinin ve çabalarının her koşulda garanti olarak görülmemesi gerektiği gerçeğini takıma hatırlatacaktır. Takımın bir görevi de şampiyonluk için onun ihtiyacı olanı ona sağlamaktır. Ferrari’nin şu anda şampiyonada zor bir durumda olduğu düşünüldüğünde bunun önemi daha büyüktür. 

Alonso’nun pazar akşamı televizyona verdiği demeçlerde doğum gününde ne istediği sorulduğunda yarı şaka yarı gerçek bir biçimde ‘diğerlerininki gibi bir araç’ istediğini söylerken de niyeti bu söylediğimizden farklı değildi.

Elbette bu söylentilerin yorumlanışı ve Red Bull’un da işin içinde olması, Luca di Montezemolo’yu modern zamanların en ilgi çekici açıklamalarından birini yapmaya itti. 

 

“Belirli bir silaha ya da başka bir şeye özel bir düşkünlüğünüz olmasın. Bir şeyin çok fazla olmasının yetersiz olmasından farkı yoktur. Kimseyi taklit etmeden, kendinize uygun silahlara sahip olun.”


Düşüş yaşadıkları zamanlarda tüm pilotlar, Red Bull gibi baskın bir otomobilde olmanı hayalini kurarlar. Alonso da farklı değil. Geçmişte buna çok yaklaştığı da olmuştu.

Bu gibi düşünceler 2013 sezonunda hayal kırıklığı yaşadığı anda gün yüzüne çıkmış olabilir. Malezya ve Bahreyn’de kaçırılan fırsatlar oldu, Britanya’daki güncellemeler bekleneni vermedi, rüzgar tüneli sorunları devam ediyor ve bir de lastikler konusundaki politik çatışmalar var.

 

Malezya’daki kaza Alonso’nun ilk sorunlarındandı. Ferrari onu içeri almalı mıydı?


Ancak Alonso, Ferrari’nin işleri yoluna sokma potansiyeli olduğunu biliyor. Bu sene saf hızıyla yarış kazandı ve bunu tekrar yapabilir.

Alonso’nun daha önce de kullandığı bir taktiği; 2006 şampiyonasında Alonso’nun Renault’da kendisini yalnız hissettiğini hatırlayın. Bu durumun yeniden ortaya çıkması şüphesiz zor değil. Eli kulağında belki. Ayrılmak istemiyor, Ferrari’nin kendisiyle birlikte başarıya ulaşmasını istiyor.

 

Alonso 2006 şampiyonluğunu kovalarken takımını büyük baskı altında bırakmıştı


Fernando gelecekte umudunu kaybedip, başka yerler aramaya başlayabilir ama bunun zamanı bugün değil. Aynı şekilde Red Bull da Alonso/Vettel ikilisinin yürümeyeceğinin farkında.

Ferrari James Allison ile anlaşarak  teknik alandaki güçsüzlüğünü gidermek niyetinde. Aynı zamanda Pat Fry’ın takımdaki görevlerini de yeniden düzenleyerek her iki teknik adamdan da maksimum performansı almak istiyor.

Bu seneki tüm test tartışmalarına rağmen takım geçtiğimiz haftalarda simülatör çalışmalarını düzenlemek amacıyla Magny-Cours’ta 2011 aracıyla test yaptı. İşte Alonso’nun görmek istediği çabalar da bunlar.

 

“Bir savaşçının kayatta kalmasının tek nedeni savaşmasıdır, savaşmasının tek nedeni ise kazanmaktır.”


Bundan sonra insanlar Ferrari ve Alonso hakkında ne söylerlerse söylesinler, reddedilemeyecek tek bir gerçek var… Ne Ferrari, Alonso ile şampiyon olmaktan başka bir şey istiyor, ne de Alonso Ferrari ile şampiyon olmaktan başka. 

İşte tüm hikaye burada başlıyor ve bitiyor.

 

 

Jonathan Noble


Yorumlar

“Alonso: Savaş Sebebi mi Yoksa Savaş Sanatı mı?” için 17 yanıt

  1. Alonso'yu bilmem de, mantıklı bir felsefeymiş bence 🙂

  2. evet tabi bir de o olay var. katılıyorum bu düşüncene.

    benim anlamadığım aynı yerde her pilot o virajı dönerken kerblerin dışına kadar taşarak geçiyor. bunlara ceza felan yok da neden grosjana ceza var. avantajsa her iki durumda da pilotlar avantaj sağlıyor. baya dengesiz bi spor bu f1 yahu 🙂

  3. Geçişi yapan Grosjean değil de başka bir pilot olsaydı muhtemelen ceza almazdı. Bu karar epey ağır oldu hatta galibiyet mücadelesi verebilirdi, bence Gro kariyerinin en iyi yarışını çıkarıyordu. Maalesef pilotların geçmişlerinden dolayı hakem trio'ları genelde ön yargılı ve siyasi kararlar veriyor.

  4. Ah Be Michael Schumacher Ne diye Şu lanet takıma geldin bizi Ferrariye Aşık ettirdin ….

  5. konuyla tamamen alakasız ama bir soru sormak istiyorum.

    macaristan yarışında grosjean, massayı geçtiği noktada biraz dışarı taştığı için neden ceza aldı.
    yani diğer tüm pilotlar çoğunlukla dışarı taşarak dönüyorlar o virajı. normalde dönerken bir avantaj söz konusu olmuyor da, öylesine bir pistte cesurca hem de öyle bir virajda cesurca atak yapıp geçmek mi avantaj oluyor.

  6. Yıllardır son yarışta kaybedilen şampiyonluklar, hatalı stratejiler, kolerasyonlu! bir tünel, sorunlu bir takım patronu, kötü yönetilen bir PR, sürekli erezyona uğrayan bir imaj! Ne de olsa McLaren'in ezeli rakibi, bir şekilde geri kalmadılar işte!

    Gerçekten bu kadar çok hatayı aynı denkleme yazınca insanın acımasızca eleştiresi geliyor. Sanırım kendisinden başka herkesi hatalı zanneden montezemolo'tu en çok rakip takım patronları seviyordur! Gerçekten Alonso en iyi sürüşlerini şampiyonlukla süsleyemeden heba ediyor. RedBull aracı istediği için kimse onu suçlayamaz.

  7. eşitsen gücün varsa savaş, sayıca az isen mümkünse uzak dur, durumun parlak değilse mümkünse hemen kaç…

    büyük çinli savaşçı ve filozof Sun Tzu savaş sanatı adlı eserinden…

    bence alonso bu filozoftanda etkilenmiş olabilir….:)

  8. Teşekkürler inşallah doğru olanı yapmışımdır 🙂

  9. Hadi hayırlı olsun. Bahsettiğin bölümlerden birine yerleşememiş olsan da çok orijinal bir bölüme yerleştiğini bir kez de ben vurgulamak isterim, tebrik ederim; mezuniyet haberlerini bekliyoruz! 🙂 Ayrıca bu bölümden mezun olduktan sonra da otomotiv sektöründe kendine yer bulabilirsin diye düşünüyorum. Git ve layığını yerine getir.

  10. **pardon değinmiş 😀

  11. hayırlı olsun senin adına sevindim 🙂 umarım hem eğitim hayatın hemde kariyerin istediğin gibi olur 🙂

  12. Ayne çok doğru bir yazı olmuş helal.Daha önceki yorumlarımda da belirttiğim gibi şu 2 konuya çok güzel deyinmiş:Alonso,Ferrari'ye çantada keklik olmadıgını,nasıl olsa araç kötü de olsa fernando toparlar mantığıyla rahat olmalarından memnun olmadıgını göstermiş oldu..Red Bull da Ferrari'nin iç işlerini daha da karıştırmak için fırsattan çok profesyonelce istifade etmiş oldu..

  13. Kardeşim bulmuşken söyleyeyim dedim 🙂 İYTE Elektronik ve Haberleşme Müh. tuttu

  14. gelmiş geçmiş sporun en şansız adamı en verimli çağında formula 1 çevrelerinde belkide yarısan pilotlar arasinda en iyisi 4 yıildir en beceriksiz verimsiz takımda

  15. Alonso'nun bulunduğu takımları zorlama gibi bir huyu var. 4 yıllık Ferrari kariyerini düşündüğümde geç bile kaldı, balayı bitsin artık, herkes işini layıkı ile yerine getirmeli, hem Ferrari cephesi hem Alonso cephesi… Yoksa Red Bull-Vettel ikilisi atı alıp üsküdarı geçmeye devam edecek

  16. Jonathan Noble'ında, çevirenin de ellerine sağlık.

    Psikolojik savaşlar…

  17. Sorunun Ferrari Olduğunu Herkes biliyor …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir