Mclaren Mercedes 1 | ||
Fernando Alonso |
||
Lewis Hamilton | ||
Takım Bilgileri | ||
Takım Patronu |
Ron Dennis | |
Teknik Sorumlu | Paddy Lowe | |
Dizayn Sorumlusu | Pat Fry | |
Aerodinamk Sorumlusu | Simon Lacey | |
Motor Sorumlusu | Norbert Haug | |
Alonso’nun Yarış Mühendisi | Mark Slade | |
Hamilton’un Yarş Mühendisi | Phil Prew | |
Adres | McLaren, Woking Business Park, GU21 5JY İngiltere |
|
Şasi Bilgileri | ||
İsim |
MP4 22 | |
Transmisyon | Yarı otomatik 7 ileri | |
Süspansiyon | Koni | |
Ağırlık | 605 kg | |
Soğutma | Su ve yağ soğutmalı | |
Frenler | Karbon Disk | |
Yağ | Mobil 1 | |
Yakıt | Mobil 1 | |
Jant | Enkei | |
Lastik | Bridgestone | |
Motor Bilgileri | ||
Motor |
Mercedes V8 FO 108T – 90° | |
Hacim | 2400cc | |
Motor Bloğu | Aluminyum | |
Silindir Bloğu | Aluminyum | |
Krank Mili | Çelik |
İstatistikler | |
İlk Yarış |
1966 |
Markalar Şampiyonluğu | 8 |
Pilotlar Şampiyonluğu | 11 |
Yarış Birinciliği | 156 |
Pole Pozisyon | 133 |
Hızlı Tur | 134 |
Kazandığı Puan | 3152,5 |
Katıldığı Yarış | 634 |
Takımın Tarihi |
McLaren 1963 yılında Yeni Zellendalı bruce McLaren tarafından Woking,İngiltere merkezli yarış takımı olarak kuruldu. En çok Formula1 takımı olarak adını duyursa da aynı zamanda Indianapolis 500-Mile Race, Canadian-American Challenge Cup ve24 Hours of Le Mans serilerinde de yarıştı.
1990 yılına geldiklerindeyse McLaren olarak yarıştaki hünerlerini yol arabaları yapmak için kullanmaya başladılar. McLaren Formula1 tarihinin en başarılı takımlarından birisidir. Ferrari’den sonra en çok Grand Prix ve pilotlar şampiyonası kazanan takımdır. Rekabet etmeye başladığı 1966 yılından bu yana hesap edecek olursak Mclaren; 11 pilotlar şampiyonluğu, 8 takımlar şampiyonluğu kazanarak en başarılı takım olarak su yüzüne çıkıyor. 1960’lar: Mclaren 1963 yılında Bruce Mclaren tarafından kurulduktan sonra 1966 yılında cana yakın Kiwi ile Monaco’da ilk Grand Priksine çıktı. Ama ne var ki Bruce’un yarışı ana depodaki yağ sızıntısından dolayı erken bitti. 1966 programı zayıf motor seçiminden dolayı engellendi. Bruce short-stroke, 4.2 litre Ford Indy motorunu tercih etti. Bu motor çok ses çıkaran ama az gücü olan hantal bir motordu. Mclaren takım olarak bu 10 yıla kötü bir başlangıç yaptı. Indy 500’e yeni katılmışlardı ve antrenmanlar sırasındaki kazada Hulme’nin elleri yandı. Peter Revson Hulme’nin yerine geçti ama o da yarış dışı kaldı. Bruce’un iş ortağı Teddy Mayer takımın etkin kontrolünü eline aldı. 2 Haziran 1970 yılında Bruce Mclaren Goodwood(pistinde)’da yeni M8D Can Am aracını denerken çarpma sonucu hayatını kaybetti. 170 kmh ile pistte dönerken arka karoseri bağlayan şey iflas etti ve arka giriş parçası araçtan koparak ayrıldı. Araç spin atarak betonarme Marshal post a çarptı ve McLaren oracıkta hayatını kaybetti. Bruce Mclaren’in ölümünden 12 gün sonra Dan Gurwey, Can Am yarışını Mosport’ta, 1970’te Mclaren takımı adına kazandı. Mclaren 1970 ve 1971’de kazanmadan devam etti Formula1’e. Bu yıllarda Jochen Rindt ve Jackie Stewart yarışları domine etti. Hulme,Bruce’un Güney Afrika GP’sinde M19C ile yaptığı kazada öldüğünden beri takımın ilk F1 birinciliğini 1972 yılında kazandı. Hulme aynı zamanda 1972 yılında 3 tane Can Am yarışı zaferi elde etti ancak McLaren M20; Porsche 917/10’un sürücüleri Mark Donohue ve George Follmer’a mağlup oldu. McLaren Can Am serilerini Formula1 ve USAC ‘a odaklanmak için 1972 yılının sonunda tamamiyle bırakmaya karar verdi. Can Am serileri 1974 yılında tamamen son buldu. Ve bu serilerin en başarılı markası 43 zaferle McLaren takımı oldu. USAC yarışmalarında Peter Revson 1071 yılında Indianapolis 500’de Mclaren M16 ile pole pozisyonu kazandı.Araç aynı zamanda Amerikan yarışlarında pek denenmeyen arka ve ön kanatları ile dikkat çekiyordu. Revson 1971’de ikinci bitirdi ve Mark Donohue 1972’de Roger Perske tarafından yürütülen McLaren-Offenhauser ile 500 yarışını kazandı. McLaren M23 1973 yılında Gordon Coppuck tarafından dizayn edilen yeni Formula1 aracıydı. Dizayn edilen yeni araç ; M16’nın ön tarafı ve M19’un arka tarafının birleşimi olarak tarif edildi Coppuck tarafından.Lotus 72 ile aynı konsepti taşıyordu ancak geleneksel süspansiyondan daha fazlası ve güncelleştirilmiş aerodinamiği vardı.Hulme bununla İsveç’te kazandı v Revson ise hayatının iki zaferini İngiltere ve Kanada’da kazandı. Indianapolis’te ise Johnny Rutherford M16C ile pole pozisyonu kazandı. 1974 yılında Emerson Fittipaldi Lotus’tan ayrılıp Tedy Mayer yönetiminde olan McLaren takımına 1.pilot olarak geldi. Takım Markalar ve Pilotlar şampiyonluğuna ulaştı ve Johnny Rutherford ile Indianapolis 500’te zafere ulaştı. O yıl aynı zamanda Yardley kozmetik sponsorluğundan Marlboro sigaralarının sponsorluğuna geçildi.(Ancak o yıl takımdan ayrı tutulan bir araba diğer iki Marlboro etiketli arabanın aksine hala Yardley sponsoru imzası taşıdı.) Marlboro sigaraları ile yapılan anlaşma 1997’de sona erdi. 1975 takım için daha az başarılı bir yıl olmuştu. Fittipaldi şampiyonada Niki Lauda’nın arkasından ikinci olmuştu. Fittipaldi 1975 yılının sonunda kardeşinin kurduğu Fittipaldi/Copersucar takımına geçti. Takımlar şampiyonası 1976 yılında Niki Lauda’yı bir puan farkla yenen James Hunt(Fittipaldi’nin yerine gelmişti) tarafından Mclaren takımına geri getirildi. Bu sırada Johnny Rutherford Mclaren’e 2.kez Inianapolis 500 zaferini kazandırdı ve böylece aynı yıl içerisinde iki şampiyonluk kazanmayı başaran ilk takım McLaren oldu. Hunt 1977’de 3 yarış kazandı. Ancak bunlar McLaren için 1970’lerin son zaferleriydi. M23 yerini iyi performans sergileyemeyen,kötü M26’ya bıraktı. Daha sonra geliştirilen araçlar da pek başarılı sayılmazlardı. Mclaren 1979 CART sezonunun sonunda Amerikan yarışları ile olan ilişkilerini sağlanan düşük geridönüşümlerden dolayı kesti. 1980’lerdeki Hakimiyet Şimdiki McLaren F1 takımı; Ron Dennis’in kurduğu Project 4 isimli Formula2 takımı ile McLaren takımının 1981 yılında birleşmesiyle oluşmuştur. Project 4 takımı da Marlboro tarafından destekleniyordu, John Barnard tarafından dizayn edilen ve yeni bulunmuş karbon-fiber şasisi kullanıyordu ancak F1 için para ve yeterli özellikleri yoktu. Mclaren’de ise özellikler vardı ama uzun bir kaybediş yolundan geçmişlerdi. Marlboro iki takımın birleşmesi ve Teddy Mayer’in ayrılmasını, Ron Dennis’in takımın bütün kontrolünü almasını sağladı. Bu olay taraftarlar arasında kargaşaya yol açtı.Bütün McLaren araçları MP4/xx dizaynını taşıyordu. Gerçekte MP4 Marlboro Project 4 olarak anılıyordu bu yüzden araçlar McLaren MP4 olarak sadece takımın tarihi adı olarak değil aynı zamanda takımın ana sponsoru ve yeni ortağının adı olarak anıldı. Takım araçlarında hala MP4 adını kullanıyor ancak Marlboro sponsorluğu bittiğinden bu yana MP4 adı McLaren-Project 4 olarak biliniyor. Ve bu isim hiçbir zaman değişmedi. Mclaren’in en başarılı yılları Ron Dennis’in liderlik yaptığı ilk yıllarda geldi. John Barnard devrimci bir Mclaren Mp4/2 şasisi dizayn etti. F1’e ilk kez giren karbon fiber şasi TAG / Porsche turbo motoru ile birleşince çok güçlü oldu. Barnadr’ın teknik özellikleri ve dizaynı ile Mansour Ojjeh adına yapılıp ödenen bir şasiydi. Bu sırada takım için yarışan Niki Lauda, Alain Prost, Keke Rosberg ve Stefan Johansson gibi güçlü pilotlar da gelişime yardımcı oldu. Mclaren-Porsche takımı 1984’te markalar şampiyonluğuna ulaşırken Lauda pilotlar şampiyonu oldu. 1985 yılında Prost ilk Düna şampiyonluğunu kazandı. McLaren 1986’da takımlar şampiyonluğunu kazanamadı ancak Prost ikinci Düny Şampiyonluğuna ulaştı pilotlar klasmanında. Markalar şampiyonluğunu 1986 ve 1987’de Williams’a kaptırdıktan sonra 1988 yılında Honda’yı Williams’ı geçeceğine ikna etti. Mclaren-Honda MP4/4 o sene 16 yarıştan 15’ini kazanarak ve bütün turlar boyunca(27 tur hariç) lider olarak sürdükten sonra o zaman için geçilemez bir rekora imza atmıştı.(Senna Monza’da çok rahat bir liderlik sürüyordu ama Jean-Louis Schlesser’ın Williams’ı ile çarpıştı.)Ayrton Senna bu sene sürücüler şampiyonasını kazandı. Bir sonraki yıl 3.5L atmosferik Honda motoru kullandılar. Mclaren bu sende MP4/5 ile her iki şampiyonluğu da kazandı.Allan Prost Japonya’da şampiyonluğunu takım arkadaşı Senna ile yaptğı tartışmalı çarpışma ile perçinledi. Bu iki adam arasındaki acı düşmanlığın en yüksek noktaya ulaştığı andı. Allen Prost 1990’da Ferrari’ye katılmak için takımdan ayrıldı. Tartışmasız Mclaren diğer iki sezonu da domine etti. Senna 1990 ve 1991’de Dünya şampiyonluklarını V12 motorlu MP4/6’yı kullanarak kazandı. McLaren bu iki yılda markalar şampiyonluğunu’da kazandı.Yeni takım arkadaşı Gerhard Berger bu iki sezondaki her iki şampiyonluğun kazanılmasında yardımcı oldu. 1990’ların ortası: 1992 sezonun başlamasıyla beraber Mclaren’in F1’deki hükümdarlığı Renault motorlu Williams’ın tırmanışa geçmesi ile aşınmaya başladı. Mclaren Honda ile yollarını bu sezonun sonunda ayırdı. 1993 yılında Ford ile anlaşma imzalandı. Rekabet Senna’nın ellerinde gelişirken Amerikan Michael Andretti’nin sezonu tam bir felaketti.Bir elin parmakları sayısınca puanı ancak kazanabilmişti. Çok geçmeden ve sezon bitmeden yerine genç yenetek Mika Hakkinen getirildi.Senna sezonun başında Dennis ile kontratı üzeine bir anlaşma yaptı ve MP4/8 çok rekabetçi olunca Senna sezon sonuna kadar yarışmayı kabul etti. 1993 yılında McLaren,Senna’nın yarışmaya değer bir motor olarak güvendiği Lamborghini V12’yi denedi. Ancak Dennis Lamorghini yerine Peugeot ile anlaşma imzaladı. Lamborghini’nin sahibi Chrysler F1 programına ara verdi ve Senna sezonun sonunda Williams’a geçti. 1996 yılı McLaren tarihinde bir dönüm noktası oldu. Sezon sonunda uzun sürei sponsorluk ilişkisi yaşadıkları Marlboro ile yollarını ayırdı ve Mclaren’ın o meşhur kırmızı beyaz rengi Formula1’i terkederken,yerini West markası ve Mercedes’in gümüş rengi aldı. 1990’ların sonu(McLaren Formuna Kavuşuyor) 1996 ve 1997 yıllarında Williams egemenliği hüküm sürerken,Mclaren yavaş ve gecikmeli gelişmeleriyle Mercedes(Ilmor) motoru, pilotları Mika Hakkinen ve David Coulthard ile ilerlemeye başladı. Coulthard 1997 Avustralya GP’sini kazanarak sezona umut vaadederek başladı. Araç düzenli olarak yarış kazanacak güce sahip değildi. Zaten Coulthard da Avustralya’dan sonra sadece İtalya GP’sini kazanabildi. 1997 yılında Avustralya GP’sinde Darren Heath adındaki Formula1 fotoğrafçısı pistin hızlı bölgelerinde arka frenerin kızdığını farketti. Medya McLaren’in pilot tarafından devreye girecek olan arka tekerlerden birinin üzerinde ikinci bir fren pedalı monte edildiğini keşfetti ve araştırmaya devam etti. Bu pilotun understeer’dan kurtulmasını sağlıyordu ve heyecanlı yavaş virajlarda lastiğin spin atmasını engelliyordu.Yada daha çok kullanışlı olarak;aracın yarısını viraja sokarken yavaşlatıp virajın içlerinde geç fren yapmayı sağlıyordu.Bu tamamen yasal değildi ancak büyük bir yenilikti ve Mclaren’e avantaj sağlıyordu.
2000’li Yıllar 2000 yılı da yakın çekişmelere sahne oldu.Ancak en sonunda Ferrari’den Michael Schumacher şampiyon olmayı başardı. 2000 yılından beri McLaren Formula1’de kaybettiği zirveyi tekrardan kazanmak için çabalıyor. 2001 yılında Mika Hakkinen ,David Coulthard’a nazaran daha az rekabetçiydi ve o sezon Ferrai & Michael Schumacher ikilisini domine edecek başka sürücü de yoktu. 2002 yılında Mika Hakkinen dinlenmek için zaman istedi(ve bu süre sonunda emekliliğini isteyerek F1’den ayrıldı. Yerine vatandaşı Kimi Raikkonen geçti.. 2005 Kolombiyalı ve eski CART şampiyonu Juan Pablo Montoya ,David Coulthard’ın yerine artık eskisinden daha dikkat çekici olan Kimi Raikkonen’in takım arkadaşı olarak ilan edildi. Montoya’nın sezonu beklendiği üzere rüya gibi başlamadı. Sakatlandığından dolayı 2 yarış boyunca yerine test pilotları Pedro De la Rosa ve Alexander Wurz yarıştı. Mclaren sezona nispeten daha donuk başlamış ve her iki şampiyonada da Renault’a puan kaptırmıştı. San Marino GP’sinde bu değişti ve McLaren pistteki en hızlı araç olduğunu gösterdi. Ne yazıkki kimi Raikkonen driveshaft’ta meydana gelen sorun yüzünden yarıştan ayrılarak Fernando Alonso’nun kazanmasına izin verdi. McLaren 2005 yılının büyük bir kısmında hız avantajını elinde bulundururken aracın genel güvenilirlik sorunu takım için büyük bir sorun olmuştu ve bu yüzden Kimi Raikkonen liderken yada kazanabilecek durumdayken araç iflas etmişti. Renault ve Fernando Alonso ise yavaş olmalarına rağmen McLaren’in dayanıksızlığını kullanarak araçlarının sağlamlığı sayesinde istikrarlı bir sezon geçiriyordu. alonso Brezilya’da şampiyonluğunu ilan ettikten sonra Renault azimel ve sessizce markalar şampiyonluğuna uzanmıştı. McLaren’in takımlar şampiyonasını kaybetmesinin sebeplerinin ortak görüşü R25’in MP4-20 ile çok yakın bulunduğu,sondan bir önceki yarış olan Japonya GP’sinde ve Çin GP’sinde Montoya’nın kanal kapağına çarparak yarış dışı kalmasıydı.Bu da McLaren’in 2005 markalar şampiyonasını kazanamamasında etkili oldu. Heyecanlı ve son derece rekabetçi bir sezonun ardından takım hayal kırıklığına uğradı. 2006 yılı için Mclaren yeni krom rengi MP4-21’i tanıttı. Takım araç için pozitif düşünüyordu. 2005 yılının son yarısında yapılan testlerde başarılıydı. Fernando Alonso’nun takıma katılacağı haberi ise takım ruhunu şampiyonluk için daha da hareketlendirmişti. Ancak 2006 yılının başında yapılan kış testlerinde Mercedes motorunun eksiklikleri olduğu görüldü. Ve gelecek sezonda Mclaren’in rekabetçi olup olamayacağı konusunda soru işaretleri oluştu. Takım spekülasyonlardan sonra daha iy perforasn sergileyen yeni bir motor tanıttı. 2007 2007 sezonu ilginç bir sezon olacağa benziyor. Kimi Raikkonen Scuderia Ferrari takımına geçerken Dünya şampiyonu Fernando Alonso (Mclaren’e 1 ve 2 numaralı araçları kazandırdı Dünya şampiyonu olduğundan dolayı) Vodafone ana sponsoruyla birlikte Mclaren Mercedes’e geçti. 2006 GP2’yi kazanıp testlerde başarı sağlayan Lewis Hamilton ise Juan Pablo Montoya ve Pedro de la Rosa’nın yerine 2. pilot olarak takıma katıldı. Eski şampiyon Mika Hakkinen’in takıma yarış pilotu olarak geri döneceği hakkındaki dedikodular 2006 Brezilya GP’sinden beri padok alanında dolaşıyordu. Ancak Lewis Hamilton’ın 2. pilot olarak açıklanmasıyla Mika Hakkinen ile ilgili dedikodular da son buldu. Hakkinen 2006-7 sezonu kış testlerine katılmış ancak yeterince hızlı olamamıştı. Sponsorlar Takım Yardley Kozmetikleri ana sponsorluğuna rağmen aslen Bruce McLaren Motor Racing olarak anılıyordu. McLaren Spordaki en uzun sözleşmelerden birine Philip Morris’in Marlboro markası ile imza attı. İlişki 1974’lere dayanıyor. 1981’den 1996’ya kadar devam ediyor. 1996 yılında ise yeni bir takıma Ferrari’ye sponsor oluyorlar. Mclaren’e ise diğer markası West’i veriyor. Bu marka ile 2005 yılına kadar devam eden takım Avrupa Birliği’nin sigara sponsorluğunu yasaklamasıyla sponsorluk anlaşmaları son buluyor. 22 Şubat 2005 yılında Diego plc ve Mclaren yeni bir sponsorluk anlaşması imzaladıklarını duyuruyorlar ve dünya üzerinde en çok tanınan wisky markası Johnnie Walker tkımın ana sponsoru oluyor. Johnnie Walker takımın ismi içerisinde geçmese de Johnnie Walker yazıları ve "Walker man" yürüyen adam resimleri Macarsitan GP’si için aracın üzerine eklendi. Takım 2006 yılı sonuna kadar Team Mclaren Mercedes olarak anıldı. Ancak 2007’den itibaren Vodafone Mclaren Mercedes olarak anılacak. 8 Mart 2006’da Emirates Airlane bir yıllığına sponsorluk anlaşması yaptığını açıkladı. bu anlaşmadan McLaren takımının 20 ila 25 milyon Dolar kazandığı düşünülüyor. |
Bir yanıt yazın