Nasıl Bir Formula 1 İstiyoruz ?

1950 yılından bu yana devam eden motor sporlarının zirvesi olarak tabir edilen Formula 1, günümüzde ‘çöküş döneminde’ olarak görülüyor.

Peki Formula 1 nasıl bu hale geldi ? Bu sorunun cevabını hemen vermek mümkün değil. Dünyada teknoloji gelişiyor ve Formula 1’de bu gelişime ayak uydurmaya çalışıyor. Tabi ki her zaman gelişim doğru yöne olmaz. Tıpkı Formula 1’de olduğu gibi.

Yeni turbo motorlara geçildiğinde amaç yakıt tasarrufu yapıp, maliyetleri kısıtlamaktı. Ancak takımlar yeni motorlara çok daha fazla para ödüyor ve yeni motorlar nedeniyle birçok sorunla karşılaşıyorlar. Eğer yeni motorlar maliyeti kısıtlamak adına geldiyse, takımlar neden hala maliyetler konusunda büyük bir adım atılmadığını şikayet ediyorlar ?

Eski V8 motorların daha çok yakıt tükettiğini biliyoruz. Ancak Formula 1’in sıradan bir yarış serisi olmadığı neden FIA anlamak istemiyor ? Böylesi bir seride sesin ve görüntünün önemli olması gerekirken, artık ne sesler istediğimiz gibi, ne de görüntü.. Yeni motorlar ile birlikte daha fazla yakıt kullanıp tasarruf yapmak istediğini söyleyen FIA, yeni motorların ‘elektrik sesi’ nedeniyle birçok kesimden eleştiri aldı. Tabi ki takımların  ‘sözde’ maliyeti azaltmak amacıyla getirilen yeni motorlara daha fazla para ödediklerini de unutmayalım. 2

Lakin Formula 1’de kaybettiğimiz tek şey ses olmadı. Görüntü Formula 1 için çok önemlidir 2007 ve 2008 otomobilleri belki de Formula 1’in görüntü anlamında en tepe noktasıdır. Açıkçası 2009 yılında araçların aerodinamisinde teknik bir format atıldı ve araçlar neredeyse çıplak kaldı. Teknik açıdan bomboş olan araçlar yavaş yavaş daha düzgün hale gelmeye başlamışken 2013 yılının sonunda yeni bir format ile beraber saçma bir görüntüye sahip oldu. Şuanki araçlara bakan birisi seriyi güzel olduğu için değil, ilginç olduğu için izler. Force India’nın önündeki o ‘sap’ ne işe yarıyor acaba diye izler.

Sözde ‘güvenlik’ adı altında getirilen yeni ön burunlar, öndeki pilotun aracının altına girmesi ile birlikte daha büyük bir güvenlik zafiyetine sebep oluyor. Bu durumu Avustralya ve diğer yarışlarda gördük. FIA acaba olayları tek yönlü mü düşünüyor diye sormaktan kendimi alı koyamıyorum.

Bernie Ecclestone yeni motorları ve görüntüyü sevmiyor. Çünkü Bernie paracı bir adam ve para kazanabilmesi için serinin çekici hale gelmesi lazım. Bu yüzden de birçok kez yeni motorları ve yeni seriyi eleştirdi. Seriyi daha eğlenceli hale getirmeye çalışıyor ki daha çok para kazanabilsin. Ancak Bernie’nin çabaları yeterli olmuyor. Özelliklle Jean Todt geldikten sonra F1’de yapılan değişiklikler Formula 1’i özünden götürdü.

Formula 1’in taraftar sayısı her yıl düzenli olarak düşüyor. Ancak bu düşüşü önlemek bu noktadan sonra mümkün değil. Çünkü atılan somut bir adım yok. Örneğin, Force India ve  Toro Rosso tarzı ‘sap’ burunlardan kurtulup Ferrari tarzı karınca yiyen garip bir buruna geçiş yapılıyor. Değişen ne olacak ? Force India en azından kamuflaj yapıp ‘sap’ burnu saklayabiliyordu, Ferrari tarzı burunları saklamak mümkün olmayacak. Ses anlamında V8’lere dönmekten başka bulunabilecek hiçbir çözüm yok. Olsa bile bu Mercedes’in denediği aracın egzoz çıkışına ‘Vuvuzela’ takmak gibi birşey olur. Bundan hiçbir taraftar zevk almaz ve bu durum taraftarı kandırmaktan öteye gitmez. Araçlar daha az yakın diye, maliyet azalsın diye Formula 1’i, motor sporlarının zirvesini bu hale getirmek.. Gerçekten hayal kırıklığı ile karşıladığım bir durum.

Maliyeti kısıtlamak adına yapılan her türlü şey Formula 1’e zarar olarak dönüyor. Tabi ki takımları anlamak lazım, onlar böylesi bir seriye para kazanmak için giriyorlar. Ama burası sıradan bir seri değil ki.. Bu takımlar mücadele etsin diye taraftarı böylesi bir duruma düşürmek ve fanları kaybetmek Formula 1 için iyi birşey değil. Sauber gibi, Lotus gibi iyi bir geçmişe sahip takımların Formula 1’den ayrılması elbette üzücüdür. Ama sırf onlar bu seride devam etsin diye Formula 1’i bu hale getirmeye kimsenin hakkı olmamalı.

Mercedes 2010 yılından bu yana beşinci senesinde şampiyonluk için savaşacağını söylüyordu. Hatta bunun için Red Bull’u örnek veriyorlardı. Tahmin ettikleri gibi bu yıl şampiyonluk için savaşıyorlar. 2012 yılında alınan galibiyetle bunu anlaşmıştık. İlk başta podyum, sonra galibiyet, sonra birçok kez galibiyet ve sonunda şampiyonluk. Mercedes sistemli çalıştı ve şampiyonluğu bana göre aldı. Bunu tebrik etmek lazım. Mercedes Formula 1’i sıkıcı hale getirmiyor. Çünkü hızlı oldukları zaman bile pilotlarının yarışmasına izin vererek hem pilotlarını hem de taraftarları düşünüyorlar. Ama Rosberg’in zaferler elde ettiği yarışlardan da taraftarların pek zevk aldığını sanmıyorum. Çünkü ortada Mercedes ve Rosberg taraftarı pek fazla insan yok. Aksine Mercedes’i tutan taraftarlar genel olarak Hamilton taraftarı. Hamilton kazandığında da Ferrari ve diğer takım taraftarları mutlu olmuyor.

Bunun aslında tek bir çözümü yok. Çünkü bir yarışın bir galibi olur. Tabi ki McLaren ve Ferrari mücadelesi izlesek elbette spora ilgi artar. Red Bull ve Mercedes çekişmesinden taraftarlar zevk almayabilir. Çünkü bu sporda henüz yeniler. Tabi ki Mercedes çok uzun zaman önce Formul 1’de mücadele etmişti. Ama bu yıllar önceydi. Şimdi şampiyonluk için Ferrari ve McLaren mücadele etse olabilecekleri siz düşünün. McLaren’in tabiri caizse ‘kemikleşen’ bir taraftar kitlesi var. Aynı şekilde Formula 1’in en büyük takımı Ferrari’nin de öyle. Buna bir de Alonso, Raikkd07bra1392onen ve Button taraftarlarını ekleyin. Aynı zamanda büyük bit Tifosi kitlesini ekleyin. Yani Formula 1’in eskisi gibi izlenebilmesi için Ferrari’nin ve McLaren’in aynı anda önde olması şart. Tabi ki bunu FIA değil, taraftarlar değil, Ferrari ve McLaren yapmalı. Ferrari ve McLaren ellerindeki bütçeyi şuan için haketmiyorlar. Çünkü yaptıkları iş gerçekten çok kötü. Marussia’nın puan aldığı sezonda Ferrari gibi şampiyon bir takım puan mücadelesi veremez. Veya McLaren.

Tabi ki her zaman bu sporun zirvesinde olamazsınız. Ferrari Schumacher dönemiyle birlikte büyük bir çıkışa geçti ve üst üste galibiyetlerin ardından bir duraksama dönemine girdi.. Ama Ferrari’nin bu durumdan kurtulacağına dair hiçbir ışık yok. Aksine her seneye büyük bir umutla başlayıp, 5 yarış sonra ‘gelecek seneye odaklanmalıyız’ diyen bir takım var. Mattiacci ile birlikte herşey düzene girecektir. Aynı şekilde McLaren’de de öyle.

Adrian Newey, bu yılın aracını tasarlamıştı ama teknik açıdan kısıtlamalar nedeniyle özgün bir çalışma yapamadı ve bu yüzden F1’den ayrılma kararı aldı. Aslında bu, günümüzde Formula 1’in geldiği durumu gösteriyor. Yani ne yenilik bulsanız gidiyor. Bugün yeni bir fikir bulsan diğer takımlar yarın ona itiraz edip yasaklatıyorlar. Newey’nin bu durumdan bıktığını düşünüyorum. Böyle bir dehayı göremeyecek olmak üzücü.

Belki de Formula 1’i sıkıcı hale getiren bir diğer etken pilotlardır. Eskiden pilotlar arasında daha sıkı mücadeleler olduğu bir sır değil. Maldonado ekrana gelince heyecanlanmayan insan varmı ? her an kaza yapabilir birine çarpabilir diyorsunuz. Neden ? çünkü çok agresif ve kendi tabiriyle ‘DRS’yi bekleyen’ pilotlardan değil. Elbette yaptığı kazaları takdir etmiyorum, ancak Maldonado gibi gözü kara pilotlara ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. 70 tur öndeki pilotu kovalayan ve hata yapmaktan korkan pilotlar ‘Motor sporlarının zirvesinde’ yer almamalı. Maldonado her ne kadar eleştiri alsa da gridi zevkli hale getiren nadir isimlerden birisi. Kvyat’ta bu ışığı görür gibiyim. Şuana kadar ki gençler arasında en çok göze çarpan isim. Geleceğin şampiyonu olabilecek kapasitede.

Şuanda gridde eski diyebileceğimiz sadece dört pilot var. Massa, Alonso, Raikkonen ve Button. Şimdi çıkıp Rosberg galibiyet alsa belki çok az kişi sevinir, ama Massa galibiyet alsa sevinmeyecek çok az kişi vardır. Veya Raikkonen. Ben eski yarışları izlemiş birisi olarak bu dört pilot dışındaki gridi hayal edemiyorum. Düşünsenize, Ferrari’de Alonso yok, Raikkonen yok. Massa yok ve Button yok. İnsan böylesi bir durumu düşünemiyor bile..

Yazının kısa bir özetini çıkarmak gerekirse, Formula 1’in düştüğü yerden kalkabilmesi için sesleri ve görüntüyü düzeltmesi şart. Aynı zamanda daha mücadeleci pilotlara da ihtiyaç var. Tabi ki seyir zevki için Ferrari ve McLaren’in zirve mücadelesinde olması gerektiğini unutmayalım.

Son olarak bu sporu sıkıcı hale getiren Mercedes değildir. Veya çok hızlı giden bir takım. Diğerleri çok çalışıp önde oldu diye onlara kızamazsınız. Geride olan takımlar ‘neden onlar kadar hızlı olamadık’ diye şapkasını önüne koyup bir düşünmeli.

Umarım FIA bu maliyetleri kısıtlama sevdasından vazgeçip, seriyi güzelleştirme hevesine girer. Eğer bu şekilde devam ederse, garajdaki mekanikerlerden başka taraftar bulamazlar.


Yorumlar

“Nasıl Bir Formula 1 İstiyoruz ?” için 30 yanıt

  1. Yakup ERCAN avatarı

    bence 2000 yıllarına geri dönmeliler.

  2. Ben yeni kahraman pilotların çıkmamasını şuna bağlıyorum:
    Öncelikle bu kahraman pilotların çıkışına baktığımız zaman çoğu o zaman en iyi olarak gösterilen pilotları geçtiği veya kafa tuttuğu için kahraman oldular. Mesela Raikkonen, 2003’te Schumacher’e kafa tuttu. O zamanlarda Schumi’den nefret edenler kendilerine yeni bir pilot bulmuş oldular. Kimi’nin başka avantajları da vardı tabi. Hakkinen gibi Fin olması bunlardan biri mesela.
    Ya da Alonso. 2005’te aracın hızından çok en hızlı aracın dayanıksızlığı sayesinde şampiyon oldu. Tahmin ediyorum o zamanlar çok fazla fan yapamadı kendisine. Belki Schumacher’in serisine son verdiğinden dolayı taraftar kazanmış olabilir. Asıl patlamayı muhtemelen 2006’da yapmıştır, Schumacher’e kafa tuttuğu ve hatta geçtiği için.
    Hamilton. O zaman pistin en iyi pilotları olarak gösterilen Raikkonen ve Alonso’ya kafa tuttu ve 2. senesinde de şampiyon oldu. O da artık bir kahraman haline geldi. Bundan sonra öylesine bir kahraman çıkaramadı F1. Button şampiyon oldu ama hiçbir varlık gösteremedi. Vettel şampiyon oldu fakat hep gridin en hızlı aracına sahipti. Belki yavaş olsa Alonso’ya karşı olan mücadelesinden bir kahraman olarak çıkabilirdi fakat ters tepti, asıl kahraman Alonso oldu. Son zamanlarda potansiyeli olan tek pilot Kubica idi ama o da malumunuz.

    Böyle devam ederse pistte kahraman pilot kalmayacak, yeni şampiyonların hiçbiri kahraman olamıyor gözümüzde. Bunun birçok sebebi var tabi ama benim gözümde bunun en büyük sebebi geliştirmenin tamamen serbest olmaması. Böylece önde başlayan takım rahatlıkla seneyi önde tamamlayabiliyor ve pilot şampiyonluğunu alırken pek zorlanmıyor.

    Kalan sebepler(Benzin ikmali, lastikler, motorlar vs.) yarış içi keyfi bitiriyor fakat bu bahsettiğim olay aynı zamanda yarış dışı keyfimizi de alıp götürmek üzere.

    1. Murat AYDIN avatarı

      Yazdıklarına katılıyorum. Olayı bir bütün olarak güzel tarif etmişsin. Ben fikstür sistemine geçilmesinden yanayım. Hadi bastıralım. Her pilotun sosyal paylaşım hesapları var. Bastıralım fikstür sistemi için. En hızlı araç sıralama turlarında polü alıp yarışa ilk sıradan başlayıp alıp başını gitmesin. Her pilot her sıradan kalkış yapabilsin. Rekabet olsun, geçiş olsun, savunma olsun. Gerçekten artık tadı kalmıyor. Dört yıldır Redbull izledik şimdi de Mercederes’i izliyoruz. Başka takım yok mu yani? Değişsin artık bu düzen.

    2. Ricciardo var Hulkenberg fena gitmiyor, ben Bianchi’yi beğeniyorum. Ama dediklerinin bir çoğuna bende katılıyorum, Raikkonen Hakkinen’in boşluğunu doldurdu bir nevi, Alonso-Renault ikilisi bazı kesimde sempati bir diğerlerinde de nefret yaratsa da taraftar kazandılar… Hamilton zaten malum… Vettel’e haksızlık etmemek gerek, ilk yarıştığı zamanlar, Toro Rosso ile yaptıkları oldukça iyiydi, kendisinde şampiyonluk kumaşı bence hep vardı… ama üst üste 4 şampiyonluk ? Adrian Newey saolsun :)))

      1. Pistte cidden birşeyler kanıtlayabilecek ve hatta kanıtlayan pilotlar var, dediğin 3 pilotu da beğeniyorum ben mesela. Ek olarak, birçok kişi hatta sen de tepki gösterebilirsin, Grosjean’ı da beğeniyorum ben. Özellikle, 2013’ün son yarışlarındaki performansı onun da kalitesini gösteriyordu.

        Ricciardo’nun aslında bir kahraman olmak için büyük bir şansı var. Hem sempatik hem de Vettel’i geçiyor. Geriye şampiyonluğa oynamak kalıyor. Onda da karşısında kendisine nefret beslenilen bir pilot yer alırsa ciddi bir taraftarı oluşacaktır.

        Hulkenberg ise daha tam anlamıyla büyük pilotlara kafa tutamadı. Öncelikle iyi bir araca oturmalı. Bianchi de aynı şekilde ama bu iki pilot cidden iyi pilotlar.

        Vettel ise cidden iyi pilot, çakma şampiyon tarzı laflara katılmıyorum zaten. Onun problemi hep en iyi araçlarda yarışması ve kazanması. Şu anda(4 kez şampiyon olmuş bir pilota göre) çok taraftarı olduğunu düşünmüyorum ama Alonso gibi belki sonradan ciddi bir taraftar grubu oluşturabilir. Beklemek lazım. Kariyerine çok etkileyici başlamıştı ama sonradan kazandığı hiç bir şampiyonluk yıllarca konuşabilecek tarzda etkileyici bir şampiyonluk olmadı. Belki 2012 çok konuşulacaktır ama onda da Vettel’in performansının çok konuşulacağını zannetmiyorum. 🙂

  3. jules bianchi fan club avatarı
    jules bianchi fan club

    Yazının aslında bir bölümüne pek katılmıyorum. Rosberg ya da Hamilton hangisi kazanırsa kazansın ben zevk alıyorum.Bu sene güzel bir rekabet var.

  4. Yorumlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar. Yazıyı olabildiğince kısa tutup, sıkıcı hale getirmemeye çalıştım. Sporun o kadar çok sorunu var ki.. Hangisini yazayım değil mi ? Birini anlatırken diğerini unutabiliyor insan.

    @OtonomAktor

    Dediğiniz gibi oluklu lastikler benim her zaman içni favori lastiklerimdir. Seriyi daha güzel hale getireceğinden hiç şüphem yok. Özellikle yeşil çizgili dönemi çok güzeldi.

    @cem

    Yakıt ikmali aklımın ucuna dahi gelmedi. Kısa zamanda yazıyı yazmak zorundaydım. Tabi ki bu sporun en büyük sorunlarından birisi bu. Boş depoyla atılan turlar çok daha eğlenceli olacaktır. Ancak bunun dönüşü şuan için imkansız.

    @formula-1

    Daha dikkatli olacağımdan şüpheniz olmasın. Uyarınız için teşekkürler 🙂

    @M1CHAEL

    Tabi ki doğru söylüyorsunuz. Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum.

    @Onur-Gentas

    Teşekkür ederim 🙂 Açıkçası görüntü anlamında en iyi yıllar olduğu için, özlediğimiz kareler olduğu için bu resimleri seçtim. 2008 sizin veya başka taraftarların olduğu gibi benim içinde favorilerden birisi.

    Yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar.

  5. Onur Gentas avatarı

    Kemal Bey resimleri çok güzel seçmişsiniz. Özellikle Mclarenler, Ferrarilerin ve Bmw’nin olduğu resmi çok beğendim. Force indiaların resimlerine bakınca nereden nereye geldiğimizi zaten çok iyi anlıyoruz.

  6. en güzel tasarım 2008 araçları ve en hızlı v10 motorlu 2003 araçları gibi hızlı olmasını istiyorum

  7. Yazmak cesaret ister tebrikler
    Değinmeler ise yetersiz. Şöyle ki herşey kötüye motorlar, ses gidince başlamadı. Değindiğin takımlar 2009’dan beri ortada yok hatırlamak lazım yeniler var uzun denebilecek yıllardır 2009-2014 arası kocaman bir çeyrek sayılır artık. Şampiyonluk yoksa yoktur çoğu şey Ferrari 2. olmuş önemli değil. Formula 1 yıllardır seyirci kaybediyor bu birazda seyircinin yanlış algılarından kaynaklı. 2 takımla dönmez hiçbir motorsporu dünyası.
    Velhasıl eski motorlar gelse, ses düzelse genç arkadaşların düşündüğü gibi birden değişmeyecek herşey eski bozukluğunda devam edecek zihniyeti toptan düzeltmedikçe ki öyle bir olasılıkta görünmüyor şuan.
    Birçok arkadaşın andığı gibi 2006 özellikle 2007-08 benim için hedef, numune, güzellik değildir mesela hatta makineler yönüyle berbatlığın başlama dönemidir saçma sapan performansıyla tek lastik kuralı gibi kurallar ve elektronik bolluğuyla. Tabi ki yine birşeydi mücadele edebiliyordu pilot dediğimiz insanlar 2011-12 araçları vs zaten seyir zevki sunamıyor.
    F1 sesten ibaret değildir.
    Ancak motorsporları bir yandan da ses demektir.
    Ben Porsche 918 gibilere de makine diyemiyorum mesela.

  8. çok güzel yazı genel olarak yazılarını beğeniyorum buda oyle oldu. ama bu yazıda lastik savaşlarından söz edebilir yakıt ikmalinden söz edebilirdin. yinede başarılı. birde yazıda çok fazla ” tabi ki ” kelimesi yazı sürükleyiciliğini kesintiye uğratıyor dikkat diyorum.

  9. pirelliler ya düzgün çalıştırılamıyor yada çalışınca ufalanma sorunu başlıyor…komik değil mi??

  10. Lewis_Didem avatarı

    Düşündüğüm şeyleri yazıya dökmüşsün Kemal ellerine sağlık.

  11. Onur Gentas avatarı

    Heyecan yaşamak için şimdiki yarışları değilde hala eski yarışları üstelik sonucunu bile bile izliyorsak fazla söze zaten gerek yok.

  12. Murat AYDIN avatarı

    Arkadaşlar fikstür fikrine neden sıcak bakmıyorsunuz? Sıralama turu zaten neredeyse yarışın kazananını belirliyor. En hızlı araç en önce başlıyor ve önü açıkken basıp gidiyor. Ona yetişmeye çalışanlar trafikle boğuşayım derken daha da geriye düşüyorlar. Grid dizilimine fikstür düzeni getirilse fena olmaz mı?

    1. Bir yönden haklı olabilirsin ancak formula 1 dünyasında bir çok alanda gelisim yarısı var.
      Sıralamalarda bazı takımlar yarıs temposunun aksine hızlı da olabiliyor yani tam olarak mevcut güçleriyle çok orantılı olmuyor bazı takımlar için sıralamalar farklı stratejilerin uygulanabildiği alanlar olarak da kullanılabiliyor.

    2. Olmaz. Motorsporları fikrine ve tarihine tamamen aykırı. Uygulanabilir değil. Motorsporları bir lig sporu değildir.

    3. Murat AYDIN avatarı

      Neden olmasın ki? Fikstür sistemine geçilmesi araçların gelişimini neden engellesin? Sonuçta yine herkes puan için yarışacak. Düşünsenize altı şampiyonun her yarışa farklı sıralarda başladıklarını. Yarış içindeki yükselmeler ne heyecanlı olur. Pilotlar arasındaki kıyaslamalar da daha gerçekçi olur. Sezon boyunca herkes trafiğe eşit biçimde takılmış olur. Hem orta gurup araçlarının da yarış kazanma şansı olur. Hem geçiş hem savunma içeren bol aksiyonlu yarışlar izleriz.

      1. Onur Gentas avatarı

        Fikstür sistemine geçerseniz herşey den önce F1’in sıralama turlarını kaldırmanız gerekecek. Kimi zaman yarıştan bile daha heyecanlı oluyor sıralama turları. Bunun yanında yarış için gerçekleştirilecek ayarları sadece antremanlara dayalı olarak yapmak durumunda kalacaksınız. Antremanda rekabet olmayacağı için pilotlar kendini fazla kasmayacaktır. Yani düşünsek daha bir çok handikap bulabiliriz bu konuda.

        1. Murat AYDIN avatarı

          Yapmayın Allah aşkına! Durumu görmüyor musunuz? Rosberg ve Hamilton’un ne kadar rahat olduğunun farkında değilmisiniz? “Tamam bu sezon aldık götürdük biz” havasındalar. Önlerinde hiçbir engel yok. Trafiğe bile takılmıyorlar. Yarış sonundaki demeçleri de “araç iyiydi ama ben de maksimumu çıkarmayı bildim” tarzı geyikleri geçmiyor. Bu sistemde aracı hızlı olan pilotun kimseyle rekabet etmesine gerek yok. Sezon başından beri ne savunma gördüler ne de baskı. Geçtiğimiz dört yıl da Redbull’lar aynı durumdaydı. Bu insanların araçları çok iyi olabilir. Düzlük hızları çok iyi olabilir. Viraj çıkışlarında yüksek çekiş yakalayabilirler. Ama bırakalım da bir trafiğe girsinler, birkaç pilotun savunmasıyla karşılaşsınlar, birkaç pilotun baskısını hissetsinler. Massa da olmasa ön gurupta kaza göreceğimiz yoktu. Orta guruptaki araçlar trafiğe de takılıyor, kazalara da karışıyor, ne gelirse bu adamların başına geliyor. İlk ikiliyi görmeden izlediğimiz yarışlar bile oluyor. Shumi döneminde çok mu farklıydı? 60 saniye farkla tek başına yarışlar bitiriyordu. Kazananı önceden belli olan yarışı neden izliyoruz? Rosberg’i sezon da bir kez 22. sıradan kalkarken izleyelim. Puan almak için neler yapabileceğini izleyelim. Farklı yarışlarda sürekli farklı dizilişler olsun. Yarış içerisinde neler yapabildiklerini görelim tüm pilotların. Tüm yarışların grid dizilimi sezon başında belli olduğunda herkesin puan stratejisi olacaktır. avantajlar ve dezavantajlar olacaktır. Bir pilotun o dezavantajı avantaja dönüştürmek için neler yapabildiğini görelim. Ak koyun kara koyun belli olsun. Son sözüm de budur 🙂

          1. Onur Gentas avatarı

            Bu dediğinizin olma şansı yok. Hadi sıralama turlarını da geçtim. Monako’da 22. sıradan başlayan pilotla, Kanada’da 22. sıradan başlayan pilot aynı şansa sahip olabilecek mi önündekileri geçme konusunda. Sonra diyelim bir yarışta yağmur yağacak diğerinde yağmayacak ozaman da adaletsizlik olacak. Sizin dedikleriniz ancak hep aynı pistte ve aynı hava koşullarında yarış yapılsa gerçek olabilir. Bakın düşündükçe daha bir çok sorun daha bulabiliriz. Bunlar direkt aklıma gelenler.

            1. Murat AYDIN avatarı

              Şans faktörü sporun içinde her zaman vardır. Futbolda dahi şans etkilidir. Takım il yarı rüzgara karşı oynar tam ikinci yarı diğer takım rüzgara karşı oynayacakken hava düzelir. Bunlar sporun içinde var.

      2. Kifayetsiz bir hayal açıkçası. Realiteleri atlıyorsunuz. Niye engellemesin ters grid bile uygulanamıyor F1 gibi çoğunluk üst serilerde mühendislik realitelerine aykırı olduğundan. Sen sezonun geliştirdiğin en iyi aracını, hafta sonunun çözümlediğin en iyi setup’ının birilerinin fikstür diye kafasına göre en arkaya atılmasına razı olur muydun? Bunun için kasmıyor bu adamlar bu kadar parayı bunun için dökmüyorlar. Siz insan odaklı bakıyorsunuz daha çok ancak motorsporları sadece insan odaklı değildir o yüzden lig usulü değerlendirilemez futbol, tenis gibi bir insani müsabaka değil bu sadece. Makine üretebilme yarışı bir taraftan bu ve motorsporlarında daha iyi makinelerin arkadan başlayarak öne geçebilmesi realitesi yok insan olarak koşmuyor bunlar sadece. Pek ala geçemeyebilirler geçemiyorlarda zaten bu yüzden birçok yıl tur bindirileceklere daha ağır kurallar dizisi getirmeyi konuşuyor insanlar vakit kaybı söz konusu olduğundan. Trafiğe eşit biçimde takılma olmaz her seride sezon yarış sayısı belli her hafta sonu bir seride 15 müsabaka yok diğer spor dalları gibi ve daha önemlisi pistlerin dinamikleri aynı değil. Birçoğu 2 aracın yan yana gidebileceği bir performans yani yarış çizgisine sahip değil. Aerodinami ve yere tutunma kanunları geçerli burada. Kimi takımlarda eksiklerini düzlüğe yönelik yada max sürat üzerine setup yaparak kapatır tüm motorsporlarında bu var. Motorsporları bol geçiş görmekten ibaret değil zira istatistiksel olarak drs, kers geldiğinden beri bu artış gösteriyor ama tatmin etmiyor insanları çünkü yapay. Bunlar yokken trulli trenleri vardı.:)
        Biz simülasyon oynarken dahi her hafta sonu sıralamalarda en önde yer almaya çalışıyoruz çünkü pistine göre 5-10 yapay zeka aracı geçiş, alt etme süremiz aynı olmuyor. 15 turluk yarışta en öne geçecek vakti bulamıyoruz. Yarış 70-80 yıldır 2 etaptan oluşur en önden başlamaya çalışmak sonrada tüm turları önde bitirmeye çalışmak, dayanıklılık.
        LMP1’leri arada at en arkaya selektörden başka birşey görmezsin sonra.

  13. eline saglik guzel anlatmissin herseyi. 2007 ve 2008 f1 arablarinin en yakisikli oldugu yillar

  14. Cok guzel yazi ama arkadasin dedigi gibi lastikler ve yaris ici yakit ikmali de olsaydi mukemmel bir yaxi olurdu . Ama son derece basarili tebrikler

  15. OtonomAktor avatarı

    güzel yazı olmuş Kemal Bey. Birde ben izninizle bu yazıya fotoğraflardaki oluklu “bridgestone ve michelin” lastiklerini aradığımızı pirellinin yumuşağı çabucak biten sertinde yol tutuşu adam akıllı olmayan lastiklerinden bıktığımızı da eklemek isterim. o günden bu zamana değişen en önemli etkenlerden biri de budur bence.

  16. Elinize, emeğinize sağlık harika bir yazı olmuş.

  17. güzel konuşmuş 😀

  18. agzından bal damlamış sanki

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir