İskandinavya ve Formula 1 Kültürü

 

Screenshot - 16_07

İSKANDİNAVYA VE FORMULA 1 KÜLTÜRÜ-BÖLÜM 1

”Formula 1” denince akla;Britanya,Almanya ve İtalya gibi,motor sporlarında yıllardır başı çeken ülkeler gelir.Ancak bu alanda Dünya’da başarılı sayılabilecek bir bölge daha var,İskandinavya.

İsveç,Finlandiya ve Danimarka’nın başını çektiği bu bölge,özellikle son 15-20 yıllık bölüme Mika Hakkinen ve Kimi Raikkonen gibi pilotlarla damgasını vurmayı başardı.Ancak bu 3 ülkenin,bu iki pilottan başka bir çok hikayeyi de barındırdığını belirtmek gerekiyor.Bu yazı serisinde sadece bu üç ülke üzerinde durmamın sebebi ise,diğer ülkelerin Formula 1 organizasyonuna hiç bir şekilde katılmaması.Serinin ilk bölümünde Finlandiya,ikinci bölümünde ise İsveç ve Danimarka yayınlanacaktır…

FİNLANDİYA

finland

İskandinavya’da neredeyse tüm sporlarında dallarında bölgenin lideri konumunda yer alan Finlandiya,Formula 1’de de en başarılı ülke olarak dikkat çekiyor.Özellikle Mika Hakkinen,Kimi Raikkonen,biraz daha geriye gittiğiniz takdirde Keke Rosberg gibi,Formula 1 Tarihi’ne çok önemli katkılar yapmış pilotlar yetiştiren Finlandiya,şu sıralarda o eski parlak günlerini biraz yitirmiş gibi gözüküyor.Zira son yıllara damgasını vuran isimlerden biri olan Kimi Raikkonen’in artık yarış kazanacak seviyede olmaması ve 2015’te emekli olacağını açıklaması,bu sezon Williams’la hiç de fena işler çıkarmayan Valtteri Bottas’ın da henüz genç olması bu durumu destekler nitelikte.Finlandiya’nın önemli pilotlarını birazdan inceleyeceğiz,ancak şunu söylemem gerekiyor.Formula 1’e böylesine büyük katkılar vermiş ve efsanevi pilotlar yetiştirmiş bir ülkenin kendi ülkesinde bir tane bile Grand Prix düzenlememesi gerçekten de tartışılması gereken bir konu.Helsinki’de bir Formula 1 yarışı…Kulağa gerçekten de güzel gelmiyor mu ama? Geliyor elbette,ancak bu konu Finlandiya kamuoyunun pek de umurunda değil,bu yüzden ilerleyen yıllarda da Formula 1 organizasyonunun Finlandiya’da düzenlenmesi pek de olası değil.

KEKE ROSBERG

Anefo_932-2378_Keke_Rosberg,_Zandvoort,_03-07-1982

Oğlu Nico şu an Lewis Hamilton’la şampiyonluk mücadelesi verirken,Keke Rosberg o mücadeleyi yıllar önce Didier Pironi ve John Watson’la vermiş ve o mücadeleden,16 yarışın sadece birini kazanarak galip çıkmıştı.Kazandığı tek yarış,yani 1982 İsviçre GP,aynı zamanda ilk kez bir Fin pilotun damalı bayrağı en önde gördüğü yarış olarak tarihe geçiyordu.1982 Formula 1 takviminde bu galibiyet dışında sadece 5 kez podyuma çıkmasına rağmen,en büyük rakibi olan Didier Pironi’nin yağmur altında geçen Almanya GP sıralama turlarında Alain Prost’un aracına çarparak yaptığı kazada iki bacağına aldığı ağır darbelerle Formula 1 kariyerinin sona ermesiyle birlikte son 5 yarışa çıkamamış ve o yarışa kadar pilotlar klasmanında üçüncü sırada yer alan Keke Rosberg,John Watson’ı geride bırakarak şampiyon olmayı başarmıştır.Son sezonu olan 1986’ya kadar yarışmaya devam eden Keke Rosberg’in bu yıllardaki en büyük başarısı ise 1985 yılındaki üçüncülük oldu.Rosberg beklentilerin altında kalan bu sezonlardan sonra Formula 1’i bırakarak,JJ Lehto,daha sonra iki kez Dünya Şampiyonu olacak olan Mika Hakkinen ve oğlu Nico Rosberg’in gelişimine katkıda bulunmak için çalışmalar sürdürdü.

MİKA HAKKİNEN

tumblr_lux9bxcxml1r6h59ro1_1280

Finlandiya’nın yetiştirdiği en büyük pilot olarak gösterebileceğimiz Mika Hakkinen’in aslında Formula 1 kariyerine  hiç de iyi bir başlangıç yaptığını söyleyemeyiz.1991’de Lotus ile başlayan kariyerinde ilk senesinde yalnızca 2 puan kazanarak on altıncı olabilen Hakkinen,hemen bir yıl sonra,topladığı 11 puanla klasmanda 8.sırayı elde ederek adından söz ettirmiş ve ertesi yıl McLaren macerasına başlamıştı.McLaren’deki ilk 4 sezonunda gösterdiği ”eh işte”lik performans tartışmalara yol açsa da,muhteşem sürüş kabiliyetiyle elde ettiği 1998 ve 1999 şampiyonlukları onu ”efsane” statüsüne getirmek için yetti de arttı bile.Bu 2 sezonda gösterdiği performansın ardından,onun hakkındaki beklentiler artsa da artık onun devri bitmiş,Michael Schumacher’in ikinci baharı başlamıştı.2001 yılında Formula 1’i bırakmasının ardından 2005-2007 yılları arasında DTM’de yarışsa da,istediği başarıları elde edemedi ve emekliliğini açıkladı.Özellikle Formula 1’de aktif olduğu yıllarda Finlandiya’da adeta bir fenomen haline gelen Hakkinen’in popülaritesi son yıllarda biraz azalmış dursa da Hakkinen’in,her zaman ”efsane” statüsünde olacağından kimsenin şüphesi olmasın.

HEIKKI KOVALAINEN

Heikki+Kovalainen+F1+Grand+Prix+USA+Qualifying+UigLTqvU41Gl

 

Onun için ”Formula 1 tarihinin en iyi görev adamlarından biri” yorumu sanırım yanlış olmaz.Kariyerinde pek görkemli başarılar elde edemese de 2008-2009 yıllarında McLaren koltuğuna oturmayı başarmış bir isim,Heikki Kovalainen.

Formula 1 kariyerine,vatandaşı Kimi Raikkonen’in şampiyonluğa ulaştığı 2007 yılında Renault’la başlayan ve çaylak sezonunu 30 puanla 7.sırada bitirerek dikkatleri üzerine çeken Kovalainen,hemen bir sezon sonra McLaren tarafından Raikkonen’den boşalan  koltuğa oturtuldu.2008 yılının şampiyonu Lewis Hamilton’ın takım arkadaşı olan Heikki,o sezonu 53 puanla 7.,bir sonraki sezonu ise 22 puanla 7.bitirdi.Bu iki kötü sezonun ardından istenen verimi sağlayamayan Heikki ile McLaren’in yolları ayrıldı.

Başarısız geçen Mclaren macerasının ardından ”eski günlere dönme” parolasıyla pistlere geri dönen Lotus’la anlaşan Kovalainen burada geçirdiği iki sezonda toplam 38 yarışa çıkmasına rağmen,tek bir puan dahi elde edemedi.Bu iki sezonun ardından yeniden yapılanmaya giden Lotus,Heikki Kovalainen ile yollarını ayırdı.

2012 yılında klasmanın Marussia ve HRT ile birlikte en kötü 3 otomobilinden birine sahip olan Caterham ile anlaşan Heikki,o sezonu yine hiç puan alamayarak kapattı ancak ertesi sezon Caterham’da kaldı.Ama Caterham Kovalainen’in yerine Marussia’nın genç pilotu Charles Pic’i alınca Kovalainen,Caterham’da hiç yarışa çıkmadı ve sezonun büyük bölümünü test pilotu olarak geçirdi.Ancak son 2 yarış olan ABD ve Brezilya GP’lerinde Lotus aracında Raikkonen’in yerine yarıştı ve bu iki yarışta da 14.olarak Formula 1 kariyerine nokta koydu.

KIMI RAIKKONEN

ferrari-ff-kimi-raikkonen-2014

Sadece Finlandiya’nın değil,dünyanın en yetenekli pilotlarından biri olarak gösterebiliriz Raikkonen’i.Ancak çoğu zaman kendisinin bile ne yaptığını bilmemesi,onu kimilerine göre antipatik yaptı,yapmaya devam da ediyor.Sanırım buna gösterebileceğimiz en güzel örnek, telsiz konuşmalarında gösterdiği asabi ve egoist tavır.Butavır kimilerine göre sempatik gelse de,büyük bir kesime göre de ”itici” gelebiliyor.Benim şahsi görüşüm;Dünya Şampiyonu olmuş bir pilot egoist olmasın da kim olsun?

Formula 1 kariyerine 2001 Avustralya GP ile başlayan Kimi Raikkonen,tartışmaları da beraberinde getirdi.Zira o yıla kadar sadece 23 araba yarışına çıkan bu genç ve tecrübesiz pilot kimilerine göre gereğinden çok daha fazla tehlike taşıyordu.Keza Raikkonen o yarışın hemen 30 dakika öncesinde uyuyakalmıştı! Her şeye rağmen ilk sezonu 9 puanla 10.sırada bitirerek eleştirilere bir nevi cevap veriyordu.

Hiç de fena sayılmayacak çaylak sezonunun ardından Formula 1’in dinamo takımlarından McLaren’le sözleşme  imzalayan Kimi,bu takımda kaba tabirle ”bir iyi,bir kötü” 5 sezon geçirdi.İlk sezonunu 24 puanla 6. bitirirken bunun hemen ertesi sezon ”Evet,bu çocuk artık üst seviyede iyi işler yapabilir.” yorumlarının artık sesli bir şekilde dillendirilmesine sebep olan 2.liği elde etti.Öyle ki,o sezonu Michael Schumacher’in yalnızca 2 puan gerisinde kapattı ve şampiyonluğu kıl payı kaçırdı.Ertesi üç sezonu sırasıyla yedinci,ikinci ve beşinci bitiren Kimi Raikkonen’in McLaren’le yolları ayrıldı.

2006 sonbaharında Schumacher’in emekliliğiyle boşalan Ferrari koltuğuna oturan Kimi Raikkonen,2007 sezonunda kendisinden beklenenleri tam anlamıyla karşılamayı başardı ve sezonu Lewis Hamilton’ın sadece 1 puan önünde lider tamamlayarak şampiyon oldu.Bir sonraki sezonu Hamilton-Massa ikilisinin gölgesinde geçirdikten sonra,Formula 1’i bırakarak Dünya Ralli Şampiyonası’nda 3 sezon,NASCAR’da da sadece 2 yarışı geride bırakan Kimi Raikkonen,bu maceralarda başarılı olamayınca 2012 yılında Formula 1’e geri döndü.

Formula 1’e dönüşünün ardından iki sezon Lotus’ta yarışan Kimi Raikkonen,ilk sezonunda 3.,ikinci sezonunda da 5.olarak hala formda ve yarışabilecek durumda olduğunu ispatladı.Gösterdiği bu olumlu performans üzerine Massa’nın ayrılmasıyla boşta kalan Ferrari koltuğuna tekrar oturan Raikkonen,geride bıraktığımız 9 yarışta topladığı 19 puanla 12.sırada bulunuyor.2015’te emekli olacağını açıklayan Kimi Raikkonen’in kararını olumlu değerlendirebiliriz.Zira artık yarış kazanacak seviyede mücadele edememesi,çaylak sezonunda yapmadığı hataları bir sezona sığdırabilmesi onun klasına gerçekten de yakışmıyor.

VALTTERI BOTTAS

Valtteri+Bottas+F1+Grand+Prix+Malaysia+Previews+WLUAeys_RCgl

 

Finlandiya’nın gelecek yıllarda en çok gelecek vaat eden isimlerinin başında şüphesiz ki Valtteri Bottas geliyor.24 yaşındaki genç pilotun Formula 1 kariyeri çok da gerilere değil,sadece 4 sezon önceye gidiyor.2010 yılına kadar farklı klasmanlarda 4 şampiyonluğu bulunan genç pilot 2010 yılında Williams takımıyla anlaştı.2010 yılının son çeyreğinde Williams’la test sürüşlerine çıkan Bottas,2011 yılında Williams tarafından gelişmesi amacıyla GP3 takımlarından Lotus ART’a gönderildi.Bottas orada şampiyonluğa ulaşınca Williams da onu takımda tutma kararı aldı.2011 ve 2012 yıllarını da test pilotu olarak geçiren Bottas Formula 1’deki ilk yarış deneyimini 2013 Avustralya GP’de yaşadı.O sezonu 4 puanla 17.sırada kapatan Bottas’ın asıl patlaması ise şüphesiz ki bu sene oldu.Geride bıraktığımız 9 yarışta elde ettiği 73 puanla 5.sırada yer alan Fin pilot hem kendisinin hem de takımının beklentilerini fazlasıyla karşılamış durumda.Zira pistte açık ara farkla önde olan Mercedes’leri saymazsak Bottas’ın daha da iyi yerlerde olacağını kestirebilmek hiç de zor değil.Ayrıca,ilerleyen yıllarda performansının üzerine koyup daha da çok çalışırsa 2017-2020 yılları arasında bir şampiyonluk elde edeceğini de düşünüyorum,çünkü genç yaşına rağmen sürüşündeki olgunluk ve potansiyel bu tezimi destekleyecektir.


Yorumlar

“İskandinavya ve Formula 1 Kültürü” için 9 yanıt

  1. McLaren Honda avatarı
    McLaren Honda

    Yazını okudum ve beğendim. Bazı arkadaşlarımız eleştiriler yapmış. crasher dostumuzun eleştirisine katılıyorum, sadece senin yaptığının zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine, daha fazla yazmalısın.

    Dilin sade, açık, anlaşılır. Yazıya Salo’yu da ekleyebilirdin. Bir sonraki yazını bekliyorum. Umarım bu yorumlardan kendine pay çıkararak daha iyi bir yazı yazarsın.

    İyi şanslar

  2. Biraz tecrübesizce yazılmış bir yazı gibi. Sanıyorum yazar bu sporu uzun zamandır takip eden biri değil. Özellikle Raikkonen ve Kovalainen kısmı sanki izleyen biri değil de kulaktan dolma bilgileri yorumlayan biri tarafından yazılmış. Kötü bir niyet olduğunu düşünmüyorum gerçi.

    Kovalainen kısmındaki en büyük yanlış Kovalainen’in görev adamı olarak tabir edilmesi idi. Takım arkadaşının şampiyon olduğu sene şans eseri (Massa’nın Macaristan’da motor patlamasıyla) 1 galibiyet alarak sezonu 7. tamamlamış ve takımının şampiyon olamamasına neden olmuştur. Görevi bu ise tabi bu paragrafımı es geçebiliriz.

    Raikkonen kısmı ise kendi içinde çelişkilerle dolu. 2012 ve 2013 sezonlarında hala formda ve yarışabilecek durumda olup her ne hikmetse 2014’te emeklilik vakti gelmiş ve çaylak hataları yapmaya başlamış. Gridde start için yerleşilirken cep çizgisini kaçıran Alonso çaylak hataları hiç yapmıyorken pist dışına çıkan Raikkonen araç tümsekten sektiği için duvara çarpıyor ve çaylak hatalarıyla suçlanıyor. Bu konuyla ilgili daha fazla vakit harcamaya gerek duymuyorum.

    Açıkçası şu an Alonso-Raikkonen ikilisi arasındaki farkı “Alonso, Raikkonen’den iyi pilot!” şeklinde açıklayanlar zaten Formula 1’i iyi anlayan insanlar tarafından pek ciddiye alınmazlar. O insanlar özellikle bir şeyi iyi bilirler ki, kazanamayan bir araç çoğunlukla sorunlu bir araçtır. Bu sorunlar da bazı pilotların sürüşüne fazlaca olumsuz etkide bulunur. Ferrari’nin aracı birçok yönden sorunlu bir araç. En büyük sorunlarından biri de ön taraftaki hissizlik. Raikkonen’in Alonso’dan geri kalmasının başlıca sebebi de budur. Tabi son 4 yılını takımda geçirmiş bir pilotun sürüş stiline göre araç tasarlamaya alışmış bir takımın yeni gelen pilotun sürüş stiline fazlaca aykırı bir araç üretmesi de oldukça anlaşılır. Zaten griddeki en iyi ve en kötü pilot arasındaki fark bile aynı araçla tur başına 0.8 saniye olmaz, emin olun. Ne zaman ki araç sorunsuz, rekabetçi bir hale gelir; o zaman değerlendirme başlar. Şu an Rosberg-Hamilton ikilisine yapılabileceği gibi.

    Açıkçası şu anki gidişatı Ferrari’nin seneye çıkaracağı iyi bir araç oldukça değiştirecektir. Ferrari 2007’deki gibi rekabetçi bir araç çıkardığında Raikkonen’in en az Alonso kadar hızlı olduğu ortaya çıkacaktır. Hatta ve hatta son 2 yılda kendisinde daha önceki yıllarda pek göremediğimiz istikrarını da Formula 1’deki en üst noktaya çıkarmasından ötürü şampiyonluk için Alonso’dan daha kuvvetli bir aday bile olabilir. Bu nedenledir ki Jacques Villeneuve gibi Raikkonen’i çekemeyenler hariç, hiçbir Formula 1 yorumcusu, emekli pilotu, takım patronu vs. Alonso-Raikkonen rekabeti ile ilgili pek fazla yorum yapmamaktadır. Dolayısıyla onlara bile yorum yapmak ağır kaçıyorken, buradaki 3-5 cahilin (yazarı kastetmiyorum, genel anlamda konuşuyorum) kendinden emince yaptıkları yorumlar güldürmekten öteye geçemiyor.

  3. Eline sağlık. Finlilerden Mika Salo’ya da dokunsaydın iyi olurdu sanki.

    Fin pilotlarda benim gördüğüm süper hızlı pilottan ziyade aşırı istikrarlı ve soğukkanlı oldukları. Düşünüyorum da, zamanında taraftarı olduğum Mika Hakkinen öyle aman aman hızlı değildi, aynı araçta Schumacher’e yenilebilirdi diye düşünüyorum. Kimi Raikkonen’in de öyle olduğu 2007’de ortaya çıktı. Alonso’dan yavaş kalacağını zaten en başından bu yana Montezemolo söyledi: “Alonso kazanmak için yarışacak, Raikkonen takımlar şampiyonluğu için puan toplayacak.” Bu yetmez mi.

    Zaten Hakkinen ve Raikkonen kadar üst düzeye çıkmış pilot olmadı, veya en hızlı araca sahip olan olmadı. Bottas’ı takip ediyorum, duruşu yeter en azından. O da F1’in tescilli pilotu Felipe Massa ile karşılaştırılıyor şu an ve ara ara onu geçiyor. Daha iyisini yapması gerekiyor.

    1. atahancankan avatarı

      Salo’yu yazacaktım ama yazı çok uzundu zaten,sizleri baymak istemedim.İçim kalmadı da değil hani. 🙁 Sizi bilmem ama Raikkonen’i böyle görmek beni gerçekten de üzüyor,çok büyük karakter zira.

  4. atahancankan avatarı

    Öncelikle eleştirin için teşekkürler.Bu eleştirilere karşılık olarak benim de vereceğim bazı cevaplar var.
    -Evet Kovalainen’in McLaren’e geçişinde bir hata var,ben de şimdi fark ettim.
    -Açıkçası ben o sezon McLaren’deki sorunları Kimi’ye bağlıyorum.Zira gerek yeteneği gerek kalitesi ile aracın performansını daha da ileriye çıkarabilecekken yapmadı/yapamadı.Araç konusunda ise haklısın,dayanıklılık seviyesi ve aerodinamik yapısı son yıllarda gerçekten de geri kaldı Red Bull başta olmak üzere diğer takımlara nazaran.
    -Kimi’nin ralliye geçiş paragrafını bir daha oku lütfen.Ayrıca isim ”Kimi Raikkonen” olunca beklenti de büyük oluyor doğal haliyle.O ismin 10.sıradan öteye gidememesi de hayal kırıklığı yarattı tabii ki.
    -Bunu Kimi’yi seven birisi olarak söylüyorum;mazisi her ne kadar muhteşem,görkemli olursa olsun artık bırakmalı.Sizi bilemem ama ben Kimi’nin klasmanda 10-12. sıralarda sürünmesinden oldukça rahatsızım.Sezon öncesinde Kimi’nin Alonso’dan bu kadar fark yiyeceğini kim bekliyordu?

    1. Onur Gentas avatarı

      Sizin mantığınızla hareket edenler yüzünden Schumacher’de yarışmayı bırakmıştı. Gene sizin mantığınızla bakarsak Vettel’de bırakmalıdır ki rakibi Alonsoda değil. Kusura bakmayın ama bu pilotlar kolay gelmiyor F1’e. Kredileride 10 yarış değildir çok daha fazlasıdır.

      1. atahancankan avatarı

        Kimi aldığı bu sonuçlarla hem kendini hem de sevenlerini üzüyor,bunu anlatmaya çalışıyorum.Raikkonen’in bu dakikadan sonra patlayacağını beklemek de tam manasıyla hayalperestlik olur.

    2. Sezon öncesinde Kimi’nin Alonso’dan bu kadar fark yiyeceğini kim bekliyordu?

      Ben

  5. hatalarla dolu ve tam anlamıyla karalama yazısı gibi birşey olmuş. Sadece verdiğin emeğe sagı duymakla beraber diğer kısımları bana saçma geldi
    – Kovalainen Alonso’nun yerine Mclaren’e geldi. Kimi’nin değil.
    – Mclaren’de ki sorun ve geride kalmışlıkları Kimi’ye mi yoksa araca mı bağlamak gerekiyor bilemedim malumunuz araç bir sene iyi bir sene kötü olmak ve en önemlisi de kartondan bozma dayanıklılık seviyesindeydi de hatırlatayım dedim.
    – Kimi 2008’de değil 2009’da Formula 1 den ayrıldı orada da önemli bir hata var. Ralli şampiyonasında da Formula 1’den geçen bir pilota göre görece iyi bir performans gösterdi. Ne bekliyordun ki bir anda selam ben geldim deyip Loeb’ü kesip şampiyon mu olmalıydı?
    – Kimi son 2 sezonda 2 yarış kazandı. Gerek sürüş stili gerek yaşadığı şanssızlıklar bu sezon takım arkadaşından geri de kalmasına sebep oldu. Ama kazanılamaz denilen yarışları bile kazanma yeteneğine sahip bir adama sırf eleştiri olsun diye bırakıp gitmesi daha iyi demek sadece saçmalık. Sana göre Schumacher’de gitmeliydi o zaman ancak ben eminim ki son 2 sezondaki mercedes araçlarıyla senin kazanamaz dediğin pilotlar da çok rahat galibiyetler alabilirlerdi. Özellikle de bu sezon.
    Boşuna vakit harcamışsın bence…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir