Formula 1 Araçlarının Sürüşü Daha Zorlaştırılacak

Formula 1’in patronları, gelecekte araçları sürüşü daha zor hale getirmek için çalışma başlattılar.

Formula 1’i tekrar daha popüler yapmak için çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda takımlar, modern araçların sürüşünün çok kolay hale geldiği düşüncesi nedeniyle araçları daha zor sürülebilir hale getirme fikrini masaya yatırdılar.

Sürücülerin artık aracı limitlere taşımanın zor olmamasından şikayet etmesi ve Toro Rosso’nun henüz 16 yaşındaki deneyimsiz Max Verstappen’e koltuk vermesi gibi durumlar Formula 1’in artık kolay bir seri olduğu algısını ortaya çıkardı.

En son Strateji Grubu toplantısının ardından FIA, araçları daha sürüşü zor hale getirmek için çalışma başlattı.

Takımlardan gelecek bilgilerle birlikte yapılacak çalışma sonucunda 2016’da bu konuda bir şeyler yapılıp yapılmayacağına bakılacak.

Daniel Ricciardo, geçtiğimiz günlerde Formula 1 aracı sürmenin zorluklarından şu şekilde bahsetmişti: “Fiziksel olarak parkta yürümek gibi değil ancak en azından bir kaç sene öncesine göre daha kolay.”

“Araçlar daha hızlıysa fiziksel açıdan da sürüşü zor olur. Ancak istemediğimiz şey araçları 10 sene önceki kadar hızlı yapıp kirli hava nedeniyle öndeki aracı takip edememek.”

“Şu anda fena değil ancak muhtemelen bir kaç şey daha yapılabilir.” dedi.

Alain Prost “Max Verstappen konusunda ne olacak bilmiyorum ancak onun aracı sorunsuz bir şekilde süreceği doğru.”

“Bizim zamanımızda bu mümkün değildi. Araçları sürmek çok zordu. Her sene Portekiz’de test yapıyorduk. Bir aylık test için bazen ara veriyorduk.”

“Ancak Portekiz’e ilk gittiğimizde ilk gün tamamen çalışmak mümkün değildi. Kesinlikle bunu yapamıyorduk.”

“Fiziksel olarak gerçekten zordu. Bugün ise öyle değil.”

“Bu tam olarak o şekle dönmek istediğimiz anlamına gelmesin ancak şu anda yarışta araçların hızı ve yol tutuşu çok iyi değil. Oldukça yavaş. Bu yüzden düzgün bir Formula 1’e ihtiyacımız var.” dedi.


Yorumlar

“Formula 1 Araçlarının Sürüşü Daha Zorlaştırılacak” için 59 yanıt

  1. MyN1Fernando avatarı

    Bugünden sonra tekrar düşünülür bu.

  2. Bugünün F1 araçlarını sürmenin genel olarak daha kolay olduğunu, eski ve orta-eski pilotların hepsi söylerken, bizim aramızdaki dahiler halâ aksini iddia etmekteler. Pratik eksikliği. Teknik varsayımlarla çıkarımlar yaparak haklı olduğunu zannetmek böyle bir şey.

    Max Verstappen’i ve yeni nesil pilotları Alonso, Raikkonen, Schumacher, Hakkinen ve hatta Senna ile yetenek açısından “bir tutacak” hatta ve hatta üstün tutacak kadar pratik ve deneyim fukaralığı böyle bir şey işte. Eski araçların yetenekten çok fiziksel güç gerektirdiğini iddia edip, esasında gerektirdiği fiziksel gücün fazlalığı kadar yetenekte gerektirdiğini anlayamayacak, bilemeyecek kadar deneyimsiz bu iddiacılara göre sıradan bir vatandaş 1000 HP’lik F1 aracına atlayıp (yeterince kol kası yapmışsa) Melbourne’de ilk virajı rahatlıkla gazlayarak dönebilirken 2014 araçlarıyla hemencecik spin atarmış.

    Pilotun limitlerini zorlayan, aracın limitleri değilmiş gibi, limitine kolayca ulaşılan araç sürüşü daha kolay olan araç değilmiş gibi konuşmaktan zevk alınıyor herhalde.

    Ayrıca adama sorarlar; daha kolay spin atma potansiyeli olan aracın kontralarını kontrol altında tutmak için harcanan fiziksel güç değil midir?

    Bir de her TC’li araçta F1 araçları da dahil olmak üzere dilediğin gibi viraj içinde ve çıkışında gaza basabilirsin mantığını kuruyorlar. Torku da buna bağlayıp, yeni araçla torku kontrol etmek daha zor gibi çıkarımlar yapıyorlar. Biraz pratik şansı bulsalardı, en azından DTC’li bir M3 ile pistte limitlere çıkmaya çalışsalardı öyle olmadığını görürlerdi. M3’ün limitlerine çıktıkça araç hissiyatının çok daha fazla olması gerektiğini, DTC’ye ve daha bir çok yardımcı etkene rağmen riskin iyice arttığını, fatal derecelere doğru yükseldiğini, yıllarca kıçı başı ayrı oynayan tuner S2000’lerle şov yapıp son teknoloji CL55’le duvara çakılanların sebebini anlarlardı. Bir de kalkıp Senna’nın TC demecini öne sürmüyorlar mı.. Tabiki Senna CL55 yerine Countach’ı tercih eder, ne bekliyordun?

  3. düşük tutunmaya sahip hassas lastikler, görece yüksek tork, görece düşük downforce, ABS ve TC gibi yardımların olmaması, direksiyonda bir sürü kıvır zıvırla uğraşılmasının gerekmesi ile bence bu yılın araçları son bir kaç yıldakilere nazaran sürüş tekniği ve konsantrasyon olarak daha fazla efor gerektiriyor. Öte yandan viraj dönüş hızlarının azalması ile fiziksel olarak zorlanma seviyesi çok daha düşük. Bence bir diğer değişiklik ise pistler. Pistler artık çok daha güvenli ve görece kolay, hata yapanı cezalandırmıyorlar. Bu da pilotların kalite farkını ortaya koymasını engelliyor bence… Tabi ben bu karşılaştırmayı yaparken 2000 li yıllar ile 2010 lu yılları baz aldım… gidip 90 ların başında ki canavarları işin içine katarsak durum çok daha farklı olur muhtemelen…

    bunlar benim görüşlerim. Motorlar zamanla gelişecek, takımlar daha fazla yol tutuş bulacaktır. Lastiklere de Pirelli’nin ufak bir dokunuş yapması gerek bence. Mesela şu anki softlar supersoftlar kadar yol tutsa ama aşınma değerleri değişmese bence daha iyi olabilir

  4. Burada yapılması gereken güç/DF oranı daha yüksek araçlarla birlikte frenleri de o kadar tutmayan şeyler bence. Şimdi motor ve pedal haritalarını öyle bir ayarlıyorlar ki bu hayvan torklu motorlarda bile çok az patinaja düşüyorsun. Frenler öyle gelişmiş durumda ki kilitlemek için gerçekten limiti çok aşmak gerekiyor. Vitesler desen upshiftler çatadanak geçiyor ve aracın viraj dengesini bile bozmuyor. Yiyosa manuel bir arabada Suzuka S’lerinde vites düşüp artırsana?

    Eskilere ulaşılması gerekiyorsa bunlar yapılmalı. ERS vs herşey otomasyona bağlanmalı. Karbüratörlü makinalar gibi saf ve otomatik hale getirilmeli motor kontrolü ve güç çıkışı.

  5. hafif kompleks bir yorum yazınca peşine baya baya açıklama yapmak gerekiyor. kavrama kabiliyeti çok az.

    3-4 cümleyle anlamalarını sağlamaya çalışacağım, umarım zor da olsa başarırım 🙂 bir de şu hayatlarında hiç tanımadıkları bir insanın ne yapıp yapmadığıyla ilgili medyumlukları var, o bitiriyor beni 😀

    3-4cümle;

    son derece güçlü bir aracı kuru bir pistte sürersin, çok zorlanırsın, terlersin, indikten birkaç gün sonra sağının solunun ağrıdığını farkedersin.

    aynı aracı buz kaplı bir pistte sürersin, kuru halinden çok çok yavaş tur atarsın, fiziksel olarak hiç zorlanmazsın, ama sürmesi çok daha zordur.

    kuru pistte, çok zorlanmana, terlemene rağmen pist rekoruna baya yaklaşırsın, buz kaplı pistte fiziksel olarak hiç zorlanmazsın fakat kendi turunu ve rekoru karşılaştırınca “bu turu gerçekten attılar mı?” diye kendine sorarsın.

    ——————

    bir de aracı sürebilmek deyince pilotlarla aynı zaman turunu atmak sanan debriyajı sıyrılmışlar var. onlara ne demeli? 2007 F1 aracını, normal araç sürmeyi bilen herkes sürebilir. gidip pistte hızlı tur atmakla sürebilmek ayrı şey, onu bir kavramak lazım. ancak, 2014 F1 aracına değil normal araç süren biri, 10 sene spor araçlar kullanmış birini oturtsan, süremez, her viraj çıkışında spin atar.

    1. ha bir de TC’yi unutmamak lazım. torku dünyanın en yükseği de olsa araçta TC varsa, pedala sonuna kadar basarsın, tertemiz bir kalkış yaparsın. hiç de zor değildir.

    2. Sen resmen hiçbir şeyi anlamamışsın. Ama yine de mutlu ol, sen ana yorumu gönder biz cevap yazalım.

      Bir kere aracı sürebilmek deyince pilotlarla aynı zaman turunu atmak sanan debriyajı sıyrılmış biri yok burada… Orada anlatılmak istenen şey, eski araçla pilota, yenisinden daha yakın tur atabilirsin ama aradaki farkı kapatman için sarfetmen gereken efor ve sahip olman gereken yetenek çok daha fazladır. Bunu belirtmek için o örnek verilmişti. Yani kuru pistte hızlı araçla attığın turu geliştirmen için çok şeye ihtiyacın vardır. Ama buzlu pistte sadece 3-5 tur sonra olayı ciddi şekilde çözmeye başlarsın ve ilk turdaki yavaşlığına rağmen 3-5 tur sonra rekor dereceye “ciddi oranda” yaklaşırsın. Aslında rekor dereceye yaklaşma mevzusu da değil, kendi derecenin çok çok ilerisine gitme meselesi bu.

      Aracı sürmek… Evet konumuzda buydu zaten. Nasıl oluyorda halâ 2014 aracını öylesine sürmek ile 2007 aracını birbirinden bu kadar uzak tutabiliyorsun hayret bir şey. Kaldı ki buzlu pist-kuru pist örneğinin bununla uzaktan yakından alakası yok. Çünkü kuru pist-buzlu pist arasında devasa fark var ama 2007 F1 aracıyla 2014 F1 aracı arasında “birinde rahatlıkla ilk virajı alırsın ama ikincisini çalıştıramazsın bile” gibi devasa bir fark yok.. Rekor derecelere yaklaştıkça ise yani limiti zorladıkça tabiki 2007 aracının sürüşü zorlaşacaktır 2014 aracının değil.

      Öylesine sürmek muhabbeti zaten gereksiz. Yani aslında konuya sıradan vatandaşları katman bile en başından saçmaydı. Çünkü TRF1 sitesindesin, konumuz F1 ve yarış, araçlar limitte sürülüyorlar ve hangisinin zor olduğunu bu pilotlara göre konuşmamız gerekir.

      Bak ne yazıyor:

      “Sürücülerin artık aracı limitlere taşımanın zor olmamasından şikayet etmesi…”

      Hakikaten çok değişik birisin.

      1. “Çünkü kuru pist-buzlu pist arasında devasa fark var ama 2007 F1 aracıyla 2014 F1 aracı arasında “birinde rahatlıkla ilk virajı alırsın ama ikincisini çalıştıramazsın bile” gibi devasa bir fark yok.. ”

        Evet var. Oluklu olsa da daha büyük lastikler, daha fazla yol tutuşu, yasak olmayan bir çok parçanın getirdiği daha fazla DF, turbosuz ve 7 vitesli bir araç. Yani 2014 aracından gayet az bir tork gücü ve yere yapışmasını sağlayan bir tutuşu var. Ve en önemlisi de tc. TC olan bir araçla olmayan ve aralarında bu kadar tork ve tutuş farkı olan 2 araç arasındaki sürüş farkı buzlu pistte ve kuru pistte sürmeye benzetilebilir.

        1. O halde aşağıda M1CHEAL’in de verdiği örneklerdeki gibi Golf ile şov yapıp bir hafta sonra M3’le 5 takla atıp her tarafında alçıyla okula gelen arkadaşım bile bile kaza yapmış demek ki… Oysa M3’ü sürmek daha kolaymış çünkü…

          Senin bir türlü kendi kafanda açıklığa kavuşturamadığın nokta araçların limitleri. Limitler zorlandıkça hızlı araçların gereksinim duyduğu sürüş yeteneği (hızlı sürme yeteneği) yenilerden daha fazla, bunu kabul etmen lazım. Ne yere basma gücü ne çekiş kontrolü aracın sürüşünü kolaylaştırmaz (her ikisiyle de pazar gezisine çıkmış gibi 20km/h ile tur atmayacaksan…) Haberdeki sürücülerin kurduğu “aracı limit çıkarmanın zor olmamasından şikayet etmesi” cümlesi de bunun kanıtı.

          Verstappen asla Hakkinen olamayacaktır özetle.. Hakkinen’in 2014 aracıyla sergilediği performansın Verstappen’in 2005 aracıyla aracıyla sergileyeceği performansa oranı çok daha yüksek olacaktır. Tıpkı 10 yıl M3 kullanmış birinin Golf ile oyuncak gibi oynarken 10 yıl Golf kullanmış birinin M3 ile pekala zorlanması hatta patlaması gibi.

          1. Bu arada evdeki PC’de halâ üyeliğe giriş yapmamışım o yüzden SaikoRaiko olarak yazmışım.

          2. “Ne yere basma gücü ne çekiş kontrolü aracın sürüşünü kolaylaştırmaz”

            FIA yıllardır yanlış yapıyor o zaman. çekiş kontrol aracın sürüşünü kolaylaştırmaz lafı gülünecek bir laf. yere basma gücü kolaylaştırmaz ise bir o kadar komedi. bunlar sürücüye yardımcı olsun, araç daha hızlı gitsin diye üretilen şeylerdir. araç ne kadar yere basarsa o kadar rahat, o kadar hızlı sürersin. TC konusuna hiç girmeyeceğim bile. bir köşe yazısı yazmak lazım TC ile ilgili ki, ne olduğunu tam öğrenin.

            1. senna boşuna mı TC hakkında; “ben aracı kendim sürmek istiyorum, bilgisayarın benim için sürmesini istemem” dedi?

              yoksa senna’dan daha mı iyi biliyorsun? hangi kafayla TC sürüşü kolaylaştırmaz yazıyorsun merak ediyorum hakkaten. sıfır (rakamla 0) bilgin olması lazım bunun için.

              bu laflarınız cahilliğinizden mi kaynaklanıyor, yoksa favori pilotunuzun şampiyon olduğu yıllarda TC vardı, ondan sonra elle tutulur başarısı olmadı diye mi?

              1. Yorumun içinden o kısmı cımbızla çekip alacağını tahmin etmiştim ama yinede yorum kalabalığı olmasın diye çekiş kontrol, yol tutuş ve daha bir çok doğal ve yapay yardımcı etkenin yüksek limitlerin zorlanması söz konusu olduğunda yardımı sıfıra iner diye belirtme gereği durmadım.

                Neyse, sen kendi tecrübesiz hayal dünyanda TC gibi etkenleri teknik varsayımlarla bahane ederek eski araçların sürüşünün daha kolay olduğunu iddia ededur, ben yıllarca C3, Polo gibi araçlar kullanıp Z3’e atladığımda birebir tecrübe ettiğim yetenek gereksinimimi, yıllarca Golf kullanmış birinin M3’te nasıl patladığını bilerek, yaşayarak, savunmaya devam edeceğim. Her halükarda ilk defa bir otomobil kullanacak veya az tecrübesi olan kişiyi önce R35’e sonra F50’ye oturtacağım ve hayatım boyunca F50’yi limitte sürmenin R35’i sürmekten daha zor olduğunu bileceğim.

              2. Senna’yı karıştırmamak lazım konuya. Bugünün Verstappen’i nasıl Hakkinen, Schumaher ve Raikkonen’den bir adım geride kalmaya mecbursa, Raikkonen de Senna’dan ilelebet bir adım geride kalacaktır zaten. Bugünün eski pilotları nasıl 2005 araçlarını sürmek daha zevkli, daha zor, limite çıkarması daha büyük yetenek istiyordu diye demeç veriyorsa yani bugünün araçlarının sürüşündeki kolaylıktan şikayetçiyse pekala Senna da TC’yi istemeyebilir. Senna’nın TC’yi o şekilde yorumlaması bugünün araçlarının sürüşünün Senna ile bugün arasındaki ara versiyonlardan daha kolay olduğunu (TC’ye rağmen) kanıtlamıyor.

              3. yorum kalabalığı gayet yaptın emin ol. bildiğin klasik kimi’ci. sana sorsak bu sene zaten kimi alonso’ya yenilmiyor, kimi’ye araç uymuyor ve de santander.

                gerçekleri kabul edemeyen bir yapı. senna’nın dediği lafın üstüne laf söyleyecek kapasitede olduğunu sanıyorsun, daha ne diyeyim 🙂

                şimdi yukarı scroll yap ve haberi tekrar oku; ricciardo’nun her cümle başında fiziksel olarak deyişinin sebebi eski araçları sürmenin fiziksel olarak daha çok efor gerektirmesi.

                bugünün eski pilotları nerde eski araçları sürmek daha fazla yetenek istiyordu demiş yahu? şimdi de kafandan demeçler mi uydurmaya başladın?

                yıllarca golf kullanan biri m3’de zorlanmış. ne.. ne? YARABBİ 😀 arkadaş konuyu hiç anlayamamış. yavaş aracı sürmenin daha zor olduğunu iddia ettiğimi sanıyor. vah ki ne vah.

              4. bir de sürüşünün daha kolay olduğunu iddia ettiği araçta favori pilotunun alonso karşısında sürünmesi var tabii.

                bu kadar az yetenek isteyen, sürmesi kolay olan bu araçta rai sürekli şikayet ediyor!

                tüh, doğru, araç alonso’ya göre yapılmıştı o yüzden kimi zorlanıyordu. santander. yea.

              5. Saçmalıyorsun. Sonunda konuyu benim Rai fanı olmama bağladın -ki ben bu tartışma boyunca ne Rai’den bahsettim ne Alonso’dan. Anlaşılan senin bu araçları sürmenin daha zor olduğunu iddia etmenin sebebi Alonso fanı olmana dayanıyormuş. Hani Alonso muhteşem performans sergiledi o açıdan. Tamam, anlaşıldı. Dağılabilirsin.

              6. Ayrıca M3-Golf örneğini yalnızca hızı baz almak için vermedim. M3 sürüş stili açısından senin tecrübe yoksunu teknik varsayımlarına göre çok kolay sürülüyor olması gerekirdi… Ama tekrar söylüyorum sadece hızlı olduğu için değil ve sadece fiziksel güç gerektirdiği için de değil, acemi bir insan M3’ü kullanmakta Golf’ü kullanmaktan fazla zorlanacaktır. Senna’nın sözünün üzerine söz söylemedim ben. Son cümlem gayet açıktı: “Senna’nın TC’yi o şekilde yorumlaması bugünün araçlarının sürüşünün Senna ile bugün arasındaki ara versiyonlardan daha kolay olduğunu (TC’ye rağmen) kanıtlamıyor.

                Senna bugün yaşasaydı ve bu araçlarla bir tur atıp bir de bu araçlarla 2005 aracı arasındaki farkı ona sorsaydık o zaman gerçekten bir şeyler konuşuyor olurduk. Ama sen kendi varsayımlarınla boşa kulaç atmaya devam edeceksin, e et, hobi olarak yapıyorsundur umarım…

        2. Bugünün eski pilotları nerde eski araçları sürmek daha fazla yetenek istiyordu demiş yahu diye soruyorsun bir de…

          Alain Prost “Max Verstappen konusunda ne olacak bilmiyorum ancak onun aracı sorunsuz bir şekilde süreceği doğru.”

          “Bizim zamanımızda bu mümkün değildi. Araçları sürmek çok zordu. Her sene Portekiz’de test yapıyorduk. Bir aylık test için bazen ara veriyorduk.

          Daniel Ricciardo, geçtiğimiz günlerde Formula 1 aracı sürmenin zorluklarından şu şekilde bahsetmişti: “Fiziksel olarak parkta yürümek gibi değil ancak en azından bir kaç sene öncesine göre daha kolay.”

          Sürücülerin artık aracı limitlere taşımanın zor olmaMAsından şikayet etmesi ve Toro Rosso’nun henüz 16 yaşındaki deneyimsiz Max Verstappen’e koltuk vermesi gibi durumlar Formula 1’in artık kolay bir seri olduğu algısını ortaya çıkardı.

          Ya okuduğunu anlamıyorsun, ya anladığını sandığını yanlış anlıyorsun yada bile bile trollük yapıyorsun. Sadece bu haberde bile yeterince eskiye oranla şimdikinin kolay olduğu söylenmiş. Başka haberleri sırf senin gibi bir troll için zahmet edip bulmaya çalışmayacağım şimdi.

          Sonunda belli ettin zaten bütün amacın Alonso-Raikkonen karşılaştırmasıymış. Ben eski araçları sürmek daha zordu derken sanki Rai’yi övmek için böyle bir şey söylüyormuşum. La zaten Alonso 2 şampiyonluk yaşadı eski araçlarla. Öyle bir amacım olsa, sırf Alonso’nun şampiyonluklarını görüp hiç konuşmazdım, değişik.

          1. yok yahu. vallahi matkap lazım. fiziksel olarak diyor fiziksel.

            “Sürücülerin artık aracı limitlere taşımanın zor olmaMAsından şikayet etmesi ve Toro Rosso’nun henüz 16 yaşındaki deneyimsiz Max Verstappen’e koltuk vermesi gibi durumlar Formula 1’in artık kolay bir seri olduğu algısını ortaya çıkardı.”

            yeteneğin varsa zor değil diyor, ancak fiziksel olarak zorlanmadığın için limitlere çıkarmak yeteneğin varsa kolay diyor.

            “Bizim zamanımızda bu mümkün değildi. Araçları sürmek çok zordu. Her sene Portekiz’de test yapıyorduk. Bir aylık test için bazen ara veriyorduk.”

            bir aylık test için neden ara verirsin? fiziksel olarak zorlanırsın, gücün yetmez, kasların ağrımaya başlar, toparlanmak için zamana ihtiyaç duyarsın.

            “Fiziksel olarak parkta yürümek gibi değil ancak en azından bir kaç sene öncesine göre daha kolay.”

            FİZİKSEL olarak diyor hala mı geçmedi? 😀 eski araçları verstappen gelip süremez, hele de 16 yaşında. ancak bunun yetenekle alakası YOK. eski araçlar için fiziksel olarak yeterince güçlü değil. birkaç yıl daha kaslarının ve vücudunun gelişmesi lazım.

            ben bu kadar zor anlayanını görmedim. gerçi konunun başından beri en alakasız yorumları sen yazıyorsun da, umarım anlayabilmişsindir. gerçi umudum yok 🙂

            1. şu aradaki farkı çözecek o pırıltı gerçekten yok. eski araçları sürmek zor, ancak FİZİKSEL olarak zor diyorum, geçmiyor. fiziksel olarak yorulursun, hatta verstappen şuanki haliyle dayanamaz bile. ancak fizik olarak yeterli olduktan sonra sürüş açısından şimdiki araçlardan daha kolay.

              buzlu pist örneğini bile anlasın diye verdim, o bile işe yaramadı. bir aracı buzlu pistte sürersin, sürmesi çok zordur ancak fiziksel olarak zorlanmazsın, kuru pistte sürersin, sürmesi kolaydır ancak fiziksel olarak viraj, dönüş, frenleme gibi alanlarda zorlanırsın.

              geçti mi? tabiki geçmedi. zaten senin için değil, en azından haberi ve yorumu okuyanlar için yazıyorum 🙂

              1. Adamlara soruyorlar: “F1 araçlarını sürmek daha mı zor daha mı kolay?”

                Adamlar da cevap veriyorlar: “Şuan daha kolay”.

                “Torku kontrol etmek daha zor, TC yok viraj çıkışlarında zorlanıyoruz, DF düşük yol tutuşta sorun yaşıyoruz ve bunun için de çok daha fazla yetenek istiyor şimdiki araçlar” diyorlar mı? Hayır. Neden? Çünkü aracı limite taşımak çok daha kolay, senin öne sürdüğün bütün negatif etkenlere rağmen daha kolay. Ama sen neyi iddia ediyorsun tam tersini. Varsayımlar üzerinden değil, pratik üzerinden gidip bilseydin, bu kadar tartışmak zorunda kalmazdık. Konuyla alakasız örnekleri veren de sensin akıl almaz iddialarda bulunan da sensin, geçmeyen biz olalım. -Ki zaten eski araçların fiziksel güç gereksinimini inkar etmedim ki ben. Ne kadar fiziksel güç istese de bi o kadar yetenek istediğini söyledim en başından beri. Ama senin mantığından bakınca, bu araçları iyi kullanan bir Verstappen, Hakkinen’den kesinlikle daha yeteneklidir demek zorunda kalacağız. O yüzden diyorum ki; git biraz pratik yap sonra konuş.

    3. Hafif kompleks mi 🙂 bilmediğin şeyi anlatamazsın Royal anlattığını sanırsın sadece 🙂
      Verdiğin örnekler de yanlış o iki örnekten ulaşmaya çalıştığın şey de yanlış. Medyumluğa da gerek yok zira cümlelerinden kişinin sürüş konusunda tecrübesini, birikimini anlamak için uzay bilimleri okumak gerekmiyor.:) Sahada biraz tecrübe yetiyor. Zira bilenlerle, okuyanların farkını bu küçük şey belirliyor.
      Sen fiziksel zorlanmanın yol, ortam şartları yol tutuş düzeyi ile ilgili olduğunu sanmışsın sadece galiba. Sahi hiç buz kaplı bir alan da performansını denedin mi. Fiziksel yorgunluk, bitkin düşme aracın içinde sana yansıttığı tepkiler kadar aracın düzeyi, konfigürasyonu ile alakalı bu düzeyde hp, charge ile ilgili değil sadece. Çok daha güçsüz bir araç konfigürasyonu, nitelikleri ile çok daha zorlayıcı olabilir anlaman için sana Se7en, S2000 örneklerini verelim. İkisi de popülasyonu düşük araçlar. Miata, Scirocco R sürüş farkı diyeceğim yine çoğunluk için anlaşılmış olmayacak. Bugün F1’de yaşanan da aynı böyle birşey Corvette ile ağzına kadar elektronik yardımcılar ile doldurulmuş F12 örneklendirmemiz böyle birşeydi. S2000 ile rahat performans çıkarıp da Corvette ile 1 ay içinde parçalanan gençlerin meallendirmesi de güç ile alakalı değil sadece. Önden çeker Golf GTI ‘lar ile otobanlara çıkan insanlar sürüş yetkinliğinde çok mesafe kat ettiklerini sanıyorlar bir süre sonra, ta ki sürüşü, hissiyatı daha mekanik dediğimiz 90’ların rwd’lerine kadar daha fazla örneklendirmeye lüzum yok.
      Kaldı ki burada F1 pilotlarını konuşuyoruz Jenson, Rubens, Michael, Kimi gibi adamların hepsi 1000HP’nin üzerinde ki yarış ve yol araçlarını defalarca görmüş herkesin kullandığı limitlerin üzerinde kullanan adamlar. Hepsi de aynı şeyi söylüyor eskiden daha zordu, bize daha çok iş düşüyordu, biz daha önemliydik, o makineler daha güçlüydü daha zevkliydi vs vs vs. Burada defalarca pilotların sürüş değerlendirmelerine dair çeviriler koydu arkadaşlar bunlardan demek ki pek az şey öğrenilebilmiş. Kısaca herkes aynı şeyi söylüyor sen çıkmış F2007’yi herkes sürer diyorsun ve bunu temellendiremiyorsun. İnsanlar diyor ki 95 den sonra ki araçlar zorlayıcılıkta 80-90’ların yanına yaklaşamaz bile. Sana diyoruz süremiyor oto test editörlüğü yapan zaatlar setup’ı 2007 araçlarından daha basitleştirilmişlerini bile kaldıramıyor dahi defalarca stop ediliyor çalıştırılıyor düzlüğün sonunu görmenin bile çok zor olduğunu ifade edenleri var bizi uğraştırma ara ve bul youtube da herşey var. Corseclienti performansları var öğrenmek için otur izle. Temellendiremediğin bu şeyi anlamak bu kadar zor olmamalıydı zira o yılların herhangi bir dönemini al bu yıl ile kıyasla ne kadar spin atılmış gör. Daha dün akşam 2006-2002 suzuka yarışının özetini izledim ivmelenmelerde ki spinler ve çıkışlarda ki kontraların hiçbirini bu yıl daha göremedim. Bir, birkaç tane bitkin düşmüş pilot göster hadi bize. Bugün o kadar yapaylaştı ki basit görülebilecek yazılım hataları dahi araçların kenara çekmesini gerektiriyor dün ise parça kayıpları dahi sürülebilir kılıyordu.
      TC’u de pek anladığın görülmüyor TC full throttle da spini, kaymayı önlemez performans yarış dünyasında o hafif binekler bugünün Veyron, GTR gibi yardımcı yüklü sportları için geçerl. 🙂 Limitörü açmadığında debriyajı kontrollü bırakmadığında kalkışta open whell tekerlerin daha az sarmasını sarar sadece. Eskilerde TC kontrol var diye viraj çıkışlarında, kalkışlarda tam gaz çek- kötü bi haber geldi devam edemıyvem

      1. bu yazdıkların etki eder mi sence royal efendiye ?

      2. TC’u de pek anladığın görülmüyor TC full throttle da spini, kaymayı önlemez

        Tek cümleden 0 bilgiyle yazdığın anlaşılıyor.

        TC gaza tamamen de bassan aracın yere gerekenden fazla güç iletmemesini ve lastiklerin patinaja düşmemesini sağlar. Viraj çıkışında da sonuna kadar gaza bassan aynı sonucu alırsın. Tabiki Araçtaki tc ayarına (leveline) bağlıdır ancak bu prensibe göre çalışır. Ve f1deki tcli araçlara kim binerse binsin gaza sonuna kadar bassa da kuru zeminde çok rahat bir kalkış yapar. Ciddi söylüyorum lütfen biraz bilgi sahibi ol ve beni bu kadar uğraştırma.

        1. Aşağıda bir video var dikkatle izle.Kendi ağırlığının üç mislini sırtına yiyen normal insan ne vites değiştirebilir ne de başka bir şey.Ha altına yapmasını engelleyen bir şey yok tabii.
          Islak pistte 44 metrede 100 km hızla çıkıyor.158 metre sonra sürat 200 oluyor.
          http://www.youtube.com/watch?v=M2KMqvxQnDA

        2. Burayada 2 kelam yazıp kaçayım o an yazamadık send leyip çıktım accık yazıp kaçayım yine zira fazlasına gerek yok ne yapsak da anlatayız. devamın da izah olacaktı ancak yukarıya cevap üretemediğinden oradan yakaladın kendince 🙂 Hatta gündüz yarış araçlarında TC uygulama ve verimi ile ilgili kaynaklar yazacaktım yoğunluktan fırsat olmadı akşam browserı kapatmış bulunduk tekrar senin güzel hatrın için bakamıycam kusura bakma.
          Sana söylüyorum TC bindiğin basit bineklerde ki gibi çalışmıyor yarış dünyasında kaldı ki o bineklerde de lastik sarıyor sardırıyoruz. İyi bişeyle kavşakta üst üste slide çekerim sen de apışıp kalırsın bu nasıl sarıyor diye 🙂 TC un kısa tabiri hariç nasıl çalıştığını, müdahale ettiğini bilmiyorsun anlaşılan muhtemelen slip ratio control diye birşey zaten duymadın. Tekrar kısasından söylüyorum TC ne kadar yüklenirsen yüklen patinaj, tekerleğin sarmasını önler diye birşey yok lastik sarar sadece ecu ve tc üniteleri mapingine göre müdahale edip devre, ateşlemeye yada diff. e control sağlar o kadar. F1 ve üst düzey yarış araçlarında 200 ms ve altında yapabiliyor bunu bizim ulaşamadığımız şey işte bu. Sana 10 tane görüntü koyarım buraya TC li dönemden kalkışta saran virajlarda spin atılan apışıp kalırsın. Zaten kerb üstünde lastiğin çeyrek tur sarması spin atmaya yeterde artar bile hıza o an ki contra seviyesine göre. F1 de start zaten farklıydı orada yapılanları oturup yazmak lazımdı. TC biz kalkışlarda özellikle sevmeyiz debriyaj kontrole vs göre biraz sarma devri kaybetmekten daha tolerasyonlu gelebilir göze alınır ama roll de slick lastik olsa bile özellikle kapatmadığımız çoktur ara akselerasyonda lastiğin fazla sarması göze batıyor ve ist.un asfaltında ciddi sıkıntılar doğurabiliyor 100 üzerinde birkaç turdan fazla sarma.
          İşi sadece epey kolaylaştırıyor kalkışı basitleştiriyor ama öyle çocuk oyuncağı durumu yok open whellerde hele hiç yok öyle full throttle 0 slip olayı yok bu dünyada. 🙂 senin sandığın gibi olsa bu adamlar o zamanlar spin attıklarında slide turn u tc-off yapmadan yapamıyor olmaları lazımdı ama öylebirşey yapmıyorlar. Onun bile kendi için de motor devir pedal konumuna göre limitörü, haritası var.
          Biraz sağa sola bakta birşeyler öğren millete sallayıp akıl vereceğine. Basit mevzular bunlar.
          http://www.youtube.com/watch?v=S-JxnV13XZM
          http://www.youtube.com/watch?v=IERMHCRNB5w
          http://www.youtube.com/watch?v=phrfUvKYZpA

      3. ya abi bırak Allah’ını seversen. = bilgiye sahipsin bu kadar yazı karalamışsın. Git biraz öğren de gel öyle yaz lütfen 😀

    4. şimdi çok fazla ayrıntıya girmeden, hazır bir kaç dakikalık boşluk bulmuşken kendime yorumlarına göz attım. Daha okuduğum ilk yorumdaki son ifadeleriniz “2014 F1 aracına değil normal araç süren biri, 10 sene spor araçlar kullanmış birini oturtsan, süremez, her viraj çıkışında spin atar.” dikkatimi çekti. Bunu ciddi mi söylediniz şaka mahiyetinde mi?

      Ha ciddiyseniz bu sene aklıma gelen ilk şeyi sormak istiyorum. Bu seneki aracı ilk defa İngiltere’de denemeye çalışan ancak mekanik sorun nedeniyle bunu yapamayan, Almanya’da ilk defa antrenman sürüşüne katılan bayan sürücü Susie Wolff 1.20.7 yapmış. O seanstaki en hızlı tur zamanı ise 1.19.1miş. Aradaki fark sadece 1.6 sn.

      Peki Wolff bu nasıl başardı? Hem de hiç spin atmadı? Wolff gibi bu sene antrenmanlarda ilk defa bu araçlarla piste çıkıp sorun yaşamadan rekabetçi tur zamanları elde eden bir sürü sürücü var?

      Susie Wolff Williams Martini Racing 22 203.870 1:20.769

      1. Bunların hiçbirisine cevap vermez Abdullah 🙂 Onun için sadece kendi bildiği var sanırım F1 2011 serisi oyunu oynuyordu bu sene daha zor geldi herhal. İspatlayamıyorda söylediğini sadece böyle deyip geçiyor o kadar. Yazdıklarından 300-400 hp lik bir tane sport ile performans atmışlığı da olmadığını anlamak çok kolay. Daha üstünü zaten geçiyorum burası türkiye. Ben neden öyle dediğini biliyorum biraz teknik okumuş tork ve turbo charge etkisiyle öyle olacağını yorumluyor yada sanıyor ilk zamanlarda çıkan 2014 daha zor olacak haberleri de büyük yer etmiş kafasında. Atlatamıyor bunları. TC kontrale dair bildikleri de binek otomobiller kafasıyla sadece 🙂

      2. Görmedim bu yorumu. Ancak Wolff un yeterince tecrübeye sahip olduğunu düşünüyorum.

        Ayrıca
        Susie Wolff 1.20.7 yapmış. O seanstaki en hızlı tur zamanı ise 1.19.1miş. Aradaki fark sadece 1.6 sn

        Bu 19.1 i kim yapmış Alonso mu Hamilton mu? Araçlar tam güçte kullanılmış mı? Ers ne durumdaymış? Bunlari bilmeden yorum yapmak tartıştığım kişilerin durumuna düşmek gibi olur.

        1. Wolff piste çıkan ilk yabancı pilot değil. Felipe Nasr çıktı fena turlar atmadı. Giedo van der Garde çıktı aynı şekilde. Alexander Rossi çıktı aynı şekilde. Daniel Juncadella, Andre Lotterer ve son olarak Roberto Merhi. Bu isimler dikkat ettiyseniz van der Garde haricinde Formula 1 araçlarından çok uzak isimler. Ama dereceleri öyle aman aman yavaş değil. Aynı seansta takım arkadaşlarına oldukça yakınlar.

          Susie Wolff’un derecesi de Mercedes pilotlarından o kadar yavaş. ERS’sini lastiklerini falan düşünürsen bu tüm pilotlar için geçerli. Bir de Williams zaten antrenmanlara hep düşük profilli bir başlangıç yapıyor. Belki daha fazlası da gelecekti?

          Monaco yarışından önce Massa “bu seneki tork gücü yüzünden Monaco’da çok zorlanacağız” tarzında çeşitli açıklamalar yaptı. peki ya kaç tane kaza oldu yarışta?

          http://www.trf1.net/formula1_haberler/55419-massa-2014-araclariyla-monaco-daha-zorlu-gececek.html
          http://www.trf1.net/formula1_haberler/57277-massa-monaco-surus-acisindan-bekledigimden-kolay-gecti.html

          Monaco’da bildiğiniz üzere downforce maksimum seviyede oluyor. Bu seneki araçlarda da downforce seviyesi düştü. Geçen seneye göre Monaco’da sıralamalardaki pole pozisyonu farkı 2 sn. hani bu seneki araçları sürmek daha zordu.

          Bu araçları sürmek belki de düşündüğünüz kadar zor değildir. Geçen seneki araçla antrenman ve sıralamalarda kaç defa kaza yapan (geçen sene miydi ya da önceki sene miydi tam hatırlayamadım) bir çoğuna göre yeteneksiz olan Massa bile bu sene kaza yapmadı…

          1. Hay ağzınızı elinizi seveyim. Ama yetmez. Royal’e daha fazlası lazım arkadaşlar. =) Siyahın siyah olduğunu, beyaz olmadığını kanıtlamanız için çok daha fazlası gerekir. Royal bu, boru değil.

            1. 2 dakika atlamasan diyorum gereksiz yorumlarla. kendi fikirlerine güvenin yok da biri destek çıkınca rahatlıyor musun, iyi mi hissediyorsun nedir?

          2. benim burda iddia ettiğim şey araçların sürüşünün 2000’li yıllardan daha kolay olması, senin iddia ettiğin şey ise f1 ve yarışla ilgilenen, tecrübeli birçok kişinin araçla çıkıp tur atabilmesi. hem de aracın hangi güçte kullanıldığı bilinmeyen antrenman seanslarında.

            o dediğin kişilerin hepsi 2000’li araçlarla piste çıkıp tur atar. hem de daha kolay turlar atar. araçların sürüşü daha zor diye her çıkan spin atar diye birşey iddia etmedim, dediğim şey, yıllarca spor araç kullanmış da olsa biri bu araçlara bindiğinde virajdan çıkamaz. ancak 2000-2007 arası herhangi bir araca binsin, TC ve aşırı yüksek DF ve büyük lastikler sayesinde aracı yolda tutmakta hiç zorlanmaz. beli, boynu sağı solu daha çok ağrır o başka bir konu.

  6. Geçmiş araçları fiziksel durumun yanı sıra, beceri konusunda da fazlasını isterdi.

    Bu araçlar yetenek ister, eski araçlar fiziksel kuvvet ister diye bir şey olamaz. Eski araçların, kanat tasarımları, downforce seviyeleri, motor ve tork güçleri şimdiki araçlarla bir değil. Ki en önemlisi, şuan teknoloji ile araçların dijitalleştiğini unutmamak lazım, aero olarak geldikleri seviyede ortada.

    Direksiyonlar, manuel vitesler, pedallar ile gerçek yarış araçları eskiden cesur ve yetenekli olan farkını gösterirdi.

    1. Yetenek ile fiziksel hazırlığın dediğin gibi hiçbir alakası yok. Epey sport tecrübesi fazlaca da yeteneğin varsa en üst düzey makineye alışman 3-4 tur en fazla sonuncuda da artan adrenalinden yorgunluk çökmezse kendi düzeyinde hotlap yapar çıkarsın ancak 40-50 tur hatta 20 turluk bir trackday performansı çıkartmak normal kondisyonda birisi için GP2, GT1, GT2, LMP2, WRC için mümkün değil F1 için ise rüya. Zaten böyle bir fırsat veren de yok kasları boşalmadan dayanabilecek genç zengin de yok.
      Zaten aero artışı beceri artışını da gerektirir bilinenin ve mevcut dünyada global binek standartları, elektronik kazanımların alışkanlıkları ile öğrenilenlerin aksine. Daha iyi aero’lu bir makinede daha iyi olmalısın ve mekanik yol tutuşu gibi diğerlerini de arttırmalısın yoksa tutunuyorum derken viraj sonların heba olur. Bunları bu adamlar 80 ve 90’ların başında defalarca yaşadı o günün şartlarında askeri havacılıktan parasıyla edilen transferlerden bizde okumakla kalmadık defalarca değerlendirdik. Buldukları yeni aero katkılı çözümler power’ın vanasını daha kolay arttırmalarını sağladı ancak aynı oran da mekanik tutuşu arttıramadıklarından hep ölümle sonuçlandı. Aero’u gençler sadece yere bastırma artışından sürüş kolaylığı olarak zannediyor herhangi bir kanat üzerine ciddi eğilmediklerinden. Aero’su artmış yürüyenine dokunulmamış makinenin nasıl da saçma sapan hamiyet bozulmalarına uğradığını bilmediklerinden.
      Mesela FXX’in muazzam bir aero artışı vardır ancak ona nispetle katlanmış bir yürüyen başarımı yok işte bu yüzden zevkli yani hırçın ve kullanışı zordur zevkli gelmesi de burada saklı zaten. Normal insanların binebileceği dünyada ki 1-2 yarış hissiyatlı çılgın kullanışlı makineden birisi. Zaten bu yüzden sahiplerinin 1-2’si hariç hiçbirisi uzun limit performanslar çıkaramıyor üst class pilotlar ile arasında ciddi süre farkı oluşuyor. Bu fark daha küçük sportlarda bu kadar yüksek değil bilin isterim.
      Geçmiş ise çok farklı herşey manuel fiziksel olarak düşünülmesi gereken çok daha fazla şey var ve bir viraj setini almak daha kolay zaten o yüzden az insan ölüyor tüm dallarda yoksa kokpitler halen açık durumda hızlara göre kafes’ler dayanabilir değil.
      Tüm stilleri ezberin üzerinde öğrenebilirsiniz S1600 de gayet güzel inletebilirsiniz ancak 1 rally etabını limitte bitirmek göt göbekle mümkün olmuyor. Geçmişin bir Group B ‘si için ise Volkan gibi adamlar bile kan ter içinde kalıyor ve bu oturuş konforu ısı ile ilgili değil. Zaten bu yüzden insanlar daha fazla hata yapıyor anlamsız boşluklara düşüyor demir yığınları arasında eziliyordu. Şimdilerde limitte sürmeleri çok kolay.
      F1’i anlamak için diğer şeyleri biraz bilmek lazım zira F1 direk anlaşılabilecek bir seviyede değil çok başka bir dünya ve bu lafta değil sadece, dile kolay. İhtiyarlayanlar güzel vücutlarını bu ortamın gereklerine borçlular.

  7. Bora Vardar avatarı

    eski manuel vites zamanlarında pilotlar bütün uzuv kullanıyorlardı senna nın prostun eski kaliteli sesli videolarını izlerseniz 3 pedal kullandıklarını fark edebilirsiniz.bu yol araçları içinde f1 içinde geçerli ne kadar otomasyon girerse o kadar zevki,keyfi düşüyor işte otomotiv sektöründe ama dünyanın geneline baktığımızda konfor rahatlık istedikleri için otomasyon artıyor.F1 içinde drs ers tc direksiyonlardaki göstergelerde onlarca bilgi lastik savaşları ya hadi hepsini anlıyorum anlamaya çalışıyorum ama motorsporlarının zirvesinde yakıt tasaruffu nedir ya?

  8. Tolga Karanlık avatarı
    Tolga Karanlık

    Aslında şu strateji grubunu kapatsalar sorun kalmayacak. 2008 yılında bundan kötü müydü? Son saniyeye kadar çekişme vardı, heyecan vardı. Her sene daha da kötüleşerek bugüne geldik. Aynı strateji grubu aynı adamlar ve aynı kafalarla aynı şeyleri yaptıkça sonucun da aynı eğilimde devam etmesinden korkuyorum

  9. araçların sürüşleri zaten zor. burda bahsedilen şey fiziksel zorlanma. bu araçları limitte sürmek önceki 10 sezondaki tüm araçlardan daha zor. ancak yavaş oldukları için 15 yaşındaki çocuğu da oturtsan fiziksel performanstan daha çok yeteneğe bağlı oldukları için sürebiliyor.

    yani aero düşürülmesi vs durumu daha da kötü yapar. durum bunla alakalı değil. 2007 ferrari aracıyla normal araç kullanmayı bilen bir insan çok rahat tur atar. şuanki araçlarda ise 1 viraj dönemez.

    bu mantıkla sürüş zorlaştırılmak isteniyorsa aeronun arttırılması, lastiklerin büyük, dayanıklı ve daha yumuşak olması gerekir. kısacası viraj hızları 2005’lere yaklaşırsa o zaman böyle çoluk çocuk görmeyiz. belli bir çalışma gerektirir.

    1. Durmadan aynı şeyi tekrar ediyorsun: “Renault Kangoo’yu limitte sürmek Ferrari F430’u limitte sürmekten daha zordur.” demeye getiriyorsun.

      İyide bu adamlar YARIŞIYORLAR.

      Renault Kangoo’yu limitte sürenler F430’u limitte sürenlerden “daha yetenekli” olmadıkları gibi -yarıştıkları sürece- “sürmesi daha zor bir araç” sürmüş olmuyorlar. Çünkü F430 da zaten “limitte” sürülüyor. F430’un downforceu daha yüksek diye sürmesi daha kolay olmuyor. Çünkü o da o downforcea göre “limitte” sürülüyor, o da onun hızına göre frenleme hesaplaması, hızlı düşünme, apex görüşü, risk hesabı vs.vs.vs. gerektiriyor.

      Takmışsın, “eski araçlar fiziksel güç gerektiyordu, o kadar fazla yetenek gerektirmiyordu, sen ben de rahatça süreriz o araçları, ama şimdikiler çok zor” masalına. Neyi kanıtlama peşindesin onu anlamadım bir türlü..

      1. Yani senin mantığına göre -bu mantığın sonuna gidip abartılı bir benzetme yaparsak- eski araçlarla tek yapılması gereken durmadan gaza basıp virajlarda direksiyonu sıkı tutmak yeterli olur. Ama ne yazık ki öyle değil, çünkü o araçların da az önce söylediğim gibi belli bir limiti var, ve limite yaklaştıkça zorluk açısından şimdikilerden veya “sonrakilerden” farkı kalmıyor. Aynı risk alma cesareti, aynı fiziksel ve zihinsel yetenek seviyesine ihtiyacın oluyor.

      2. RoyalHunt 1999 Mclaren ile Avustralya’da 1 tur tamamlar. Süre: 2.00.000
        Hakkinen 1999 Mclaren ile Avustralya’da 1 tur tamamlar. Süre: 1.20.000
        Fark: 40 saniye.

        RoyalHunt 2014 Ferrari ile Avustralya’da 1 tur tamamlar. Süre: 2.55.000
        Alonso 2014 Ferrari ile Avustralya’da 1 tur tamamlar. Süre: 1.30.000
        Fark: 85 saniye.

        Açıklama: 40 saniyelik farktaki her bir saniyeyi kazanmak 85 saniyelik farktaki her bir saniyeyi kazanmaktan daha zordur ve bu sadece fiziksel güçle alakalı DEĞİLDİR. 1999 McLaren’de 2 pilot arasındaki 0.5 saniyelik farkı kapatmak için gerekli olan her türlü risk, yetenek ve güç 2014 Ferrari’de 2 pilot arasındaki 0.5 saniyelik farkı kapatmak için gerekli olan her türlü risk, yetenek ve güçten daha fazladır çünkü ilk araç (McLaren) ikincisinden (Ferrari) daha “hızlıdır”. Bu durum da bize açıkça ilk aracı kullananın, eğer bu spor “hız yarışı” ile ilgiliyse bu sporu daha üst seviyede icra eden biri olduğunu gösterir zira pistler halâ aynıdır.

        Vettel’in takım emirlerine rağmen “rekor” kırmak için yırtınmasının sebebi de budur. Hızlı araç + Hızlı pilot vardır, hızlı araç + yavaş pilot yada yavaş araç + hızlı pilot, rekor kıramaz yani esas limiti-olayı “hız” olan bir sporda “limiti en fazla zorlayabilen” unvanına ulaşamaz. Kısacası ortalama hız arttıkça virgülden sonraki her bir rakamın değeri, o değeri elde etmek iyice zorlaştığı için ARTAR. Araçların kendi karakteristiğine göre daha kolay veya daha zor sürülmesi (Kangoo-F430 örneğindeki gibi) önemsiz kalır.

        Daha da nasıl açıklanır bilmiyorum ama umarım bir daha “eski F1 araçlarını ninem de sürerdi” şeklinde demagojiler yapmazsın.

      3. Hayatında hiç F430 ile performans yapmadığındandır. 🙂 Anlaması güç zira simulasyon liglerinde dahi oyalandığını sanmıyorum.
        Sürüşün zorluğu ile fiziksel zorlanmanın ilgisini kurabilecek kadar bile tecrübesi, öngörüsü yok malesef. Yeteneğin fiziksel yorgunluk ile alakası olmadığını da kuramıyor. Velhasıl bir 96 Porsche turbo’ya oturtsam düz kalkabileceğinden bile emin değilim. Bir vette ile ipark a çıksaydı fiziksel zorlanmaya gelmeden yeteneğinin, alışkanlığının sınırına takılacağını çok çabuk görecekti bunu aşamabildiğinde de eskinin, basit makinelerinin şimdinin elektronik makinelerine göre nasıl da terlettiğini ayağını gazdan korkuttuğunu görecekti tabi vites kaçırmayıp, kapıyı açtığında bacaklarında basacak mecal kalmış olursa. Biz en iyisi Royal’i kendi bildiği dünya ile baş başa bırakalım zira 09-10 da da yarışmış Schumacher den daha iyi biliyor 2007 araçlarını. 🙂
        Bilmiyor ki cup lisansı olan adamın 2006 aracıyla düz dahi gidemediğini ilk virajının kum ile buluştuğunu. Birgün corseclienti ile çıkabilmiş sayılı adamlardan biriyle görüşme imkanı yakalarsa o da öğrenir neyin ne olduğunu. Bu sene gelecekler buraya gidin konuşun makineleri yakından görün.
        Zannediyor ki salt turbo olunca herşey güçleşiyor bugün quad turbolu hız makineleri var dünün 360 Challenge’larından bile kullanması kolay olan. Biz 19k rpm’lik bir makinenin titreşimleri throttle kıvırtmaları ile bile nasıl baş edebileceğimizi hayal edemiyoruz. Zira 8k dan 10,5 k R compound’a dönüşen makinenin sürüşü bile o kadar zorluyor ki adamı.

        1. Virajlarda kafaya binen(iç organlar yer değiştirmeye çalışır.) 5-6 G’lik kuvvetin fren anında ve gaza basıldığında oluşan üç g’lik kuvvetin ne olduğunu bilmiyor.Tabii her şey oyunda çok kolay.
          Normal insan F1 aracı kullanırmış.Öyle olsaydı Jason Tahincioğlu’nun beş tane şampiyonluğu olurdu.Önce bir go kart kullan sonra sıra öbürlerine gelsin.

          1. F1, GP2 de asıl olay frenleme de gaza yüklenirsin geçer frenleme düzeyi test pilotlarının alt seviyesinde ki herkes için olağan birşey değil herkes çok farklı olduğunu söylüyor fiziksel zorlamanın dışında psikolojik olarak kolay alışılabilecek birşey olmasa gerek zaten yarış pilotlarına göre idare eder bile bir süre çıkaramamaları böyle birşey olsa gerek ben emin olamazdım viraja girmem gereken hızdan. F1 düzeyine yakın 0-300 olmasa da 100-200 100-250 iyi hızlanan, koltuğa güzel bastıran makinelere birgün bir şekilde denk gelme ihtimali var ama F1 düzeyinde duran bir makineye denk gelme ihtimali hiç kimsenin yok.
            Go-kart da uzun performanslarda kontralara yetişmek yoruyorken F1 gibi hafif sabit şekilli bir direksiyonda sağı solu hissetmek acayip birşey olurdu herhal.
            1 turbo farkı var 1 de daha fazla gaz pedalı açısıyla daha basit throttle, ecu remap ve 17k rpm altında olması var. Devasa fark işi bilene.

            1. Şu kers devir limiti ve yakıt tasarrufu geyikleri olmasaydı bu makinalar en az 1000-1200 hp olurdu.O zaman görürdüm ben Verstappen’i.Birde bu yıl elektonik fren sistemi var.Bu da bir çeşit TC gibi çalışıyor.Yoksa F1 drift yarışına dönerdi.
              Raikkonen Sauber ile ilk testinde sadece bir kaç tur atmıştı.Boynunun bu baskıyı kaldıramayacağını bilmesi Peter’i etkilemiş.Adam birden 200 Hp’den 800 Hp seviyelerie çıkmayı kaldıramamıştı.Dediğin gibi F1 gibi durabilen bir makine yok.Bir ara 100-0 fren mesafesi 13 metre gibi bir rakamdı.3 g gibi bir rakamdan bahsediyoruz.Sadece ayağın gazdan çekilmesi bir G’den fazla yavaşlatıyor.Bu yüzden kesintisiz vites kutuları geliştirildi.
              100 km hızda 35 metrede durabilen bir arabanın negatif ivmesi yaklaşık bir G’ye eşit oluyor.Buda fren anında ön camdan çıkabilirsiniz demek.
              Bizim palavra avcısı yukarıda Senna’nın bazı sözlerine yer vermiş.Senna o sözleri söylediğinde araçta ABS,ASR(TC),Aktif süspansiyon,Tam otomatik şanzıman vardı.Üstelik bunlar pit duvarından yönetiliyordu.Aynı dönemde Mansell bu aracı bir maymun bile kullanır demişti.Ama hemen heveslenme araçlar 850-900 hp gücündeydi.1994’ten sonra hepsi birden yasaklandı.Senna’yı ölüme götürende bu oldu.Takımlar bir anda dizginsiz bir güçle karşı karşıya kaldılar.
              1 g=9,80 m/s

  10. OtonomAktor avatarı

    manuel vites, v8 motor, oluklu yarış lastikleri, yakıt ikmali. drs ers bunları da kaldırabilirsin. tamam öyle kal hiç bozma 😀

  11. Yıllardır kendi çapımda söylüyorum aerodinami seviyesi ciddi şekilde düşürülmedikçe eski heyecanı, mücadele ortamını yakalayabilmeleri mümkün değil bu konuda 90’ların psikolojisine dönmeliler.
    Evet manuel vitesin bir mantığı yok mevcut düzene de uygulanabilir değil.
    2009 sonrasına göre 2002-2006 veya 2008 arası yinede çok zorlu, becerikli insanlar için kabul edilebilir sınırların çok üzerindeydi. Yeni başlayan herhangi bir pilotun bu araçlara oturur oturmaz acayip işler yapması mümkün olmadı.
    80-90’lar ile birlikte bu dönemin araçları historicF1 ve corseclienti gibi programlarda dönüyor dünyada ancak bunları yarış lisanslı tecrübeli ihtiyar sahipleri bile tam performansında kullanamıyor. Birçok yol makinesinden geçmiş olsa bile yetenekli birinin 10 yıl önceki bir makine ile ilk 3-5 turda hotlap yapması mümkün değil. Son birkaç sene itibariyle gelişen şimdi ki durum ise henüz yeni yetme denilebilecek gençlerin “istediği kadar yıl kart şampiyonu olsun” hızlıca performans gösteriyor oluşu. Bu gençler bugün hiçbir şekilde geçmişin F2 – F3000 gibi serilerinde tecrübe kazanarak gelmiyorlar buraya. Birçok Rally, Asfalt şampiyonundan daha becerikli olduklarını düşünemem açıkçası.
    Geçmişte ise F1, Prost’un ifade ettiği gibi öyle acayip düzeyde bir seriydi ki F3000 bile global düzeyin çok üzerinde kalıyor hızlıca performansı ancak çok yetenekli insanlar gösterebiliyordu. Bu serinin zorluğu ise motor gücünün yanında o günün F1’i kadar pahalı olmaması ile daha basit yürüyen yapılarıyla ve çabuk kırılır olmasıyla çok zorluydu.
    Bu yönden bugünün GP2 araçları da çok basit yapıda F1 ise elektronik çeşitliliğin zirvesi ile çok daha rahat pozisyon almayı sağlayabiliyordur sadece teknik olarak bakmaya çalışıp değerlendirmeye çalıştığımızdan…
    F1’deki durumun aynısı bugün otoyollar ve streetlegal için geçerli.
    Yardımcıların çeşitliliği ile insanlar, gençler kendilerini yetenekli sanıyor. Bir Corvette, Viper gibi ucuz ve hırçınlarında butonu kapatma hatasına düştüklerinde ölümün ne kadar kolay kıyısına gelindiğini en derinden hissediyorlar hatta birçok bildiğimiz örnekte olduğu gibi parçalanıyorlar. Honda, BMW dünyasından geçmeye benzemiyor. Bugün Veyron, GTR35, 911, F12 gibiler bile çocuk oyuncağı düzeyinde geçmişin F40, Mclaren F1, XJ220, Pantera, DeltaIntegrale lerine bakınca.
    Elektroniği ve aerodinamiği arttırmak ruhu öldürüyor gebereli çok oldu.
    Geri dönüş saçmalamadan artık çok zor.
    Doğru çözümler üretebileceklerini de kulağı hep parasal olarak “herkesin” işlerine öyle geldiğinden ters tutmalarında uygulayabileceklerini zaten sanmıyorum.
    Aslında başka şeyler yazacaktım da bir arkadaşa cevap vereyim derken bam başka şekle gitti. 🙂

  12. Murat Aksoy avatarı

    Birçok fantastik düşünce ortaya çıkacaktır. En kolayı 89 yılından bir araç seçip kuralları o araca göre ayarlasınlar. Fakat bu kadar basit değil malesef. Yol aracında hız sabitleyici ve f1!!! Şanzıman varken siz Formula 1 aracına vites kolu takamazsınız. Yıllar önce Senna’nın 1993’te, Schumacher’in de 2004’te aynı pistte yaptığı sürüşleri kıyaslayan bir compare videosu izlemiştim. Nasıl da aradan geçen yıllar boyunca F1 aracının Playstation seviyesine düştüğünü o zaman farketmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 2005 yada 2006 yılında cnnturk program yapımcısı birkaç saatlik eğitimin ardından Renault F1 aracını kullanmıştı. Keza geçen yarış haberleşme sistemi çalışmayan Mercedes vitese geçemedi! ! Biraz düşünmek lazım. Teknoloji de bir yere kadar.

    1. O tür organizasyonlarda motorun devrini kısıtlıyorlar.Sultanahmet’te Alonso’yu izledikten sonra F1 böyle mi ses çıkarıyor diye düşünmüştüm.Sonrasında yarış öncesi gösteri turunda Jason Tahincioğlu önümden geçince gene aynı şeyi düşündüm.Sınırlanmamış araçlar önümden geçince kulaklarım acımıştı

  13. ers kaldır kers getır drs kaldır motoru v10 yap bakalım nasıl oluyor benzın ıkmalı gelsın bıde

  14. Manuel vites? 🙂

    1. Pilotajın belli olması, geçiş bolluğu, vs vs

  15. Hidrolik drireksiyonu kaldirsinlar yeter.

  16. jules bianchi fan club avatarı
    jules bianchi fan club

    DRS kaldır yakıt ikmali getir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir