Coulthard: “F1 Araçlarını Hızlandırın; O Zaman Sürüş Zorlaşır”

Eski Formula 1 pilotu David Coulthard, Formula 1 araçlarının hızlandırılması halinde sürüşün eskisi gibi zorlaşacağını düşünüyor.

Son günlerin en çok konuşulan konularından birisi Formula 1 araçlarının sürüşünün kolaylaştığı haberleri. Bu kapsamda FIA, gelecekte araçları sürüşün zorlaştırılması için bir çalışma yürütecek.

Coulthard “Bana göre araçların sürüşünü zorlaştırmak istiyorsanız onları daha hızlı yapın. Araçlar 2004’ten daha yavaşken, araçları sürücüler için sürüşü daha zor hale getirme çalışmaları biraz komik oluyor.” dedi.

Coulthard ayrıca telsiz yasağının da saçma olduğunu söyledi.

Coulthard “Birisi size internet bankacılığından kurtulup her şeyi eskisi gibi yapmanızı, vezneye gitmenizi söylese bunu kabul eder misiniz? Tabi ki hayır.”

“Bu geri adım olur. Zaten olan ve herkesin mükemmel bir şekilde mutlu olduğu teknoloji karşısında geri adım olur.”

“Geçen hafta sonu sürücülerle konuştum. Bazıları düşünceyi destekliyorlar, bazıları karşılar. Bazıları ise çekimser. Bunlar mevcut durumun özeti. Pek bir anlamı yok.” dedi.


Yorumlar

“Coulthard: “F1 Araçlarını Hızlandırın; O Zaman Sürüş Zorlaşır”” için 84 yanıt

  1. bu david in ağzına acı biber sürmek lazım 🙂

  2. Kaptan Mağara Adamı avatarı
    Kaptan Mağara Adamı

    TRF1 sayfasında modorötör olan Abdullah Çelik beyfendinin gereğinden fazla fanatizm’e dayanan yorumlar yaptığını düşünüyorum.

    Ayrıca sizin gibi bu sayfada haberler paylaşan bir şahsın ; buradaki kullanıcılara olan yaklaşımlarınızı da beğenmiyorum.

    Bazı kullanıcılara olan cevap yorumlarınız bazı kullanıcılara olan cevaplarınızdan ya daha agresif ya daha hoşgörülü.. Buda kullanıcılar arasında ayrım yaptığınızı ve nabza göre şerbet verdiğinizi gösteriyor. Normal bir kullanıcı olsa bunu söylemeye hakkım yok ama bu sitede ki rolünüz itibari ile bu yorumu yapma ihtiyacı duydum.. Tekrardan kolay gelsin. Saygılar

    1. Abdullah hiçbir zaman admin gibi takılmadı sadece bazen admin’lik yaptı yaptırdılar en başından beri yada çoğunlukla yazınca herkes gibi yazıyor zaten az yazıyor 🙂 biz ne kadar yamuluyorsak o da o kadar yamuluyor o yüzden buna göre değerlendirin derim.
      Burada çok kırılmalar olmuştur ama daha çok arkadaş platformu gibi yürüyor yönetim, site felan epey eskiden kalan yüz var.

    2. Benim bir Modorötör olarak ne tür fanatizm yaptığımı açıklar mısınız lütfen? Ya da kimlere karşı daha sert olup kimlere karşı daha az sert olduğumu?

      Royal Hunt ile daha öncesinde herhangi bir sıkıntım olmuş mu? Ya da dünkü yorumlarımda herhangi bir sıkıntı olmuş mu? Saygı çerçevesi içerisinde bence doğru olmadığına inandığım onun gerçeklerine karşı çıkmışım. Düşüncemi dile getirmişim. Ki zaten bunu kırk yılda bir yapıyorum.

      Haber paylaşan bir şahıs olarak yaklaşımımı niçin beğenmiyorsunuz? Beğenmeyebilirsiniz orası ayrı mesele tabi ki de nedenini merak ettim. Kişilere nasıl yaklaşıyor muşum da dikkatinizi çekmiş.

      8.5 seneyi aşkın bir süredir yazarım. Zamanında forum sayfasında yazardık, sonrasında site sayfasında yazmaya başladık. Adminmiş, Modorötörmüş cartmış curtmuş gibi durumum olmadı hiç bir zaman. Adımın yanında hiç bir zaman Modorötör yazmadı gerek duymadım. İstemedim. Herhangi bir üye gibi yorum yazdım, yazıyorum.

      Ki yorumların büyük çoğunluğunu okumuyorum bile. Zamanım olmuyor açıkçası. Bu kapsamda sınırı aşıyorsam zaten yorumum çöp kutusuna atılıyor. Bu adam Modorötör, Administratör, Fanatör, Traktör gibi düşünülmeden yorumum kaldırılabiliyor 🙂

      Neyse öyle bir görüşünüz varsa bunu değiştirmem mümkün olmaz. Hazır boşluk bulmuşken ve yorumu görmüşken cevap verim dedim.

      1. Abdullah Beyin ben bir yanlışını görmedim. 6 senedir buradayım, Abdullah bey olmasa site olmazdı bu bir, olsaydı da böyle olmazdı bu iki. Neyse buradan Abdullah Bey ve M1chael beye selamlarımı iletiyorum.

        1. aleyküm selam bizde buradan sana ve sizlere hayırlı mutlu bayramlar diliyoruz.

    3. Kaptan Mağara Adamı dediklerine aynen katılıyorum. Bu konuyu daha önce ben de dile getirmiştim. Ancak değişen birşey olmadı.

      1. Kadrolu Abdullah Çelik eleştirmeni gelmiş. Buyrun daha fazlasını bekliyoruz. Bu kadar yorum yetmez 🙂

    4. Neden? Abdullah da yorum yazılan kısım da senin benim gibi bir F1 severdir. İster taraflı ister tarafsız yorum yazar. Bizim Abdullah’tan ya da haber yazan başkalarından beklediğimiz o haberleri tarafsız yapmalarıdır; makaleleri ya da yorumlarını tarafsız yazmalarını beklemek zorunda değiliz.

  3. http://www.youtube.com/watch?v=nRRx7DoeA2c

    2005 aracını 2013 yerine koy, daha da rahat, stabil ve yere oturan rayda bir araç görürsün. Viraj çıkışları gayet rahattir. Soldakinde ise adamın elleri rahat durmuyor. Sürekli toparlama çabasında. Soldaki dereceye yaklaşmak mı daha kolay, sağdakine mi

    1. Bilgisizlikle ile dolu bir yorum, zorla çıkarım daha. Haklı çıkacağım diye çok temel argümanları kaçırıyorsun güzel kardeşim. 2005 aracı ile 2010 aracı arasında 2.2 kattan fazla downforce, aerodynamic performance farkı var insan birşey düşünürken merak eder acaba dönemsel aerodinami düzeyleri ne olmuş der ortalama spec.leri veya fikirleri okur öğrenir. F1 aracı olmasından başka ne mekanik tutuş performansları aynı ne motorları aynı ne ecu’ları aynı nede mapleri aynı. Fark 2006-2013 arasında 2.5 kattan fazla. Bu araçların arasında mechanic-aero oransal performansı 1.5 kattan fazla. Downsizing’e rağmen güçler önemli düzeyde düşmesine rağmen elektronik altyapı, aero becerisi katlandığından 2014’e kadar ki araçlar birçok yerde daha hızlı. Mesela 2009 da ciddi aero performansı dönüşümü sonrasıyla bile İstanbul Park da 8 nci viraja rağmen düzlük karakteristiği daha ilerde olduğundan 2005 dereceleri geçilemedi. Fakat bir seferde git araştır 8 nci viraj performansı nasıl da artmış.
      Velhasıl kasetmeye çalıştığın şeyi onboard görüntüleri ile ispatlayamazsın hele farklı dönemin araçları ile hiç ispatlayamazsın. Çünkü sana aynı sezon içinden, yakın yıllardan çok farklı direksiyon hareketliliği videoları gösterebiliriz. Temel de dayandığın argüman senin bildiğin gibi olmadığından özellikle yetenek-fiziksel güç ilişkisi örneklerini de yanlış seçmene sebep oluyor.
      O video’nun cevabını söyleyelim bak sana git Fernando’nun geçen yıl ki konumuna bak bu yıl kine bak anlarsın neden debelendiğini.

  4. Şimdi konunun adını koyalım. Sürüşü zorlaştırmak deniyor. Bunu anlamıyorum.

    Sürücülere işkence çektirmek suretiyle yormak ve hata yaptırmak mı istiyoruz?
    ya da
    Araçların limitlerine ulaşmayı zorlaştırmak mı istiyoruz?

    1. Şöyle sayfada aşağıya doğru inersen bu ayrımı yapamayan bir sürü kişiyi görebilirsin.

      Coulthard ın bahsettiği fiziksel olan. Böylece 15 yaşındaki çocuklar oturup süremez.

    2. Sürüşü zorlaştırmak ile işkence haline dönüştürmek arasında ki oransal ilgi?
      İlgisi yok sürüşü zorlaştırmak gerekiyor çünkü becerinin, tecrübenin farkını en azından seyirci gözünde değiştirmek gerekiyor. Sürüşün mevcuttan daha fazla zorlaşması demek bu adamların var olan kapasitelerinin üstünü uygulamak değil. Çocuk çocuğu onlardan ayırmak. Bir nevi yetenek ve tecrübe ağacını daha net çizgilerle betimlemek.
      Araçların limitlerine ulaşma gecikmesi, zorluğu ise asıl senin kastettiğin şey oluyor işkence, ruhsuz, stabil olmayan haline dönüştürmek demek. Bu pilotların aracın limitlerine ulaşamaması doğal olarak zaten mümkün değil iyi setup yani paket ile. Değişken performanslar göstermeleri biraz daha farklı konu. Adam aracın limitini her zaman da değil çoğunlukla bulamıyorsa zaten o paket kötüdür istenilen setup tutmuyordur. Kimi Lotus-Ferrari, Michael-MB, Lewis-McL-MB gibi daha nice örnekler bu şekilde değerlendirilebilir.
      Sürüş pek tabi birkaç yıl önce ki Monaco’da yaşanan gibi pilot kan ter için de kalmadan, yürüyecek mecal bulamıyor olmadan da artık elektronik yardımcıların çok ötesine geçilen zaman da zorlaştırılabilir. Bu malum şampiyonayı değerli kılar.

      Haddime değil ama bir çeviri sonuçta yada koca bir hayattan 1 anın, aklın özeti diyelim burada David şunda yanılıyor. Hızlanmak, sürelerin gelişmesi = sürüşün zorlaşması demek değildir. Acil yine çıkmam gerekiyor bunu birazda genç arkadaşlara Veyron dan F12’ye 991 Porsche 997 kıyasıyla örnekleyecektim ama fırsat kalmadı şimdilik. Şöyle kısaca diyeyim 991 çok çok daha iyi sürüşe, tutunmaya sahip ve hızlı ama herkesin direk söylediği bildiğim üzere 997 den daha zevksiz ve sürüş becerisi ihtiyacı elektronik seviyesiyle daha düşük. Hakeza Veyron ile son hız basılamamasının önemli sebebi tecrübe yetkinlik değil mekanik dayanım. see you

  5. katıldığım kısım yavaş araçları sürme adına yapılanlar..

    katılmadığım benzetme ise internet bankacılığı ve direkt bankaya gitmek kısmı

    internet ortamı öyle tehlikeli ki..bırakın girmeyi hesap hareketlerini attığınız adımlar bile tehlikeli online bankacılıktan bahsediyorum.

    manuelde sıkıntı yok.

    araçlardan bir çok elektronik sürüş ekipmanının çıkarılması lazım bence.

    rosbergin çalışmayan aracı bir oyun konsolu edasında idi..

  6. @İcecold
    Buradan devam edelim buyur.
    1 – 2 takım dışında DF si iyi olan çok. Sadece o bir iki takım fazla öndeler. Şu anki araçların mantıksal yapısı bu çünkü. Düşünsene geçen sene Lotus’un en büyük sorunlarından biri aracın fazla DF üretmesiydi. Eski kurallarda araç DF üretsin diye sağdan soldan kanatçık çıkarmak zorundaydılar hatırlarsan 2008 sezonu bir önceki sezon harika olan araçlara garip garip çıkıntılar eklenmişti ki özellikle 2007 Fransa’da BMW – Sauber’in denediği burundan fışkıran kanatlar çok ilginçti. Şu anda ön kanadın düzeninden başlayı arka kanadın duruş açısının arttırılmasına kadar bütün düzen DF için ayarlanmış durumda nasıl oluyor da yüksek DF’li araçları sürmek daha zor oluyor. Diğerinde viraja girerken ön tarafta sürekli tutunma azlığı var iken şu anda vraja girerken ön taraf çok daha stabil. Hakeza güç aracın viraj performansına etki etmiyor mu? Virajın ortasında ihtiyacınız olduğunda bir V10 ile gaza bastığınızda V6 dan elde ettiğiniz ivmelenme kıyaslanamaz bile.

    Lastik konusunda en iyi yorum aslında 1998 yılında Barrichello’dan gelmiştir. Avusturalya’da yarış hafta sonunda yorum yapan Barrichello 1997 sezonunun sonundaki lastik kuralı değişiminden sonra yeni araçların sanki buz üstünde gibi gittiklerini söylemiştir. Tc etki ettirir gaza erken basılır derken? bu Tc nasıl bir sistemdir ki tüm gücü yönetiyor. Kİ Tc dediğin kadar etkiliyse aynı tc kapandıktan sonra aracın hızı artmalı çünkü hızlı virajlarda özellikle tc gereksiz gaz azaltımı yapar. Ki tekrar ediyorum Mclaren’in geliştirdiği ECU sayesinde birebir Tc kadar olmasa da oldukça başarılı bir güç dengeleme sistemi entegre edilmiştir araçlara.
    Üstüne üstlük getirilen ve hemen her yıl geliştirilen DF sayesinde ve aynı zamanda getirilen Slick lastikler sayesinde artan tutunma oranı ile şimdiki araçları limitlerde dengede tutmak daha kolaydır çünkü araçlar eskiye nazaran çok daha stabil. Eski araçlar gerek tutunma gerekse güç yüzünden çok daha dengesiz araçlardı bunu izlediğimiz pek çok videodan görebiliriz zaten ki şahsen ben 2005’ten beri izliyorum en genç yarış kazanan Alonso 23 yaşındayken bir zamanlar 17 yaşındaki adam önümüzdeki sezon pistte olacak. Eski araçları limitte kullanmak sizin dediğiniz gibi kolay olsa niye önceki sezonlarda bu kadar genç pilotlar yoktu?

    1. 1-2 takım dışında iyi downforce üreten araç yok.Ferrari’ye bakarsan sene başından beri bu sorunlarla uğraşıyor.Mclaren’de öyle.Williams’ın da downforce 0 nerdeyse.Mercedes ve Red bull dışında hangi takım da iyi downforce var? TC sistemine gelirsek etkisi baya büyüktür.Sadece pilot yeteneği olarak bakma.Araca da büyük katkısı vardır.Lastiklerin eşit derecede aşınmasını sağlayarak lastiklerden maksimum verim alınabiliyor.Eski araçlar güç konusunda da daha iyiydi tutunma konusunda da.Eskiden yarışlarda herhangi bir pilot kolay kolay hata yapmazdı.Şimdi pilot kalitesi dersiniz inanmam.Ama artık bu tutunma azlığı sayesinde pilotların hata yapma şansı arttı.Güç konusunu nasıl üstün tutuyorsun en tuhafıma giden olay da bu.Önceden de genç pilotlar vardı fakat takımlar daha iyi yönetiliyordu.Şimdi genç pilotların daha fazla yarışmanının nedeni para ve sponsordan farklı bir şey değil.Yoksa o sezonlarda da bu kriz durumu olsa yine aynı manzaraları görürdük.

      1. Redbull’un getirdiği hangi pilotun sponsoru var? Yada ne derece büyük sponsorlukları var 16 yaşındaki adamın ne sponsoru olabilir? Ayrıca da bu sezon down force kaybedilse de sezon başından şu ana kadar artan DF miktarını göz önünde bulundurursak sezon sonuna kadar yeniden geçtiğimiz sezon ki seviyeye yakın bir noktaya gelecekler. Ferrari DF’si kötü mü? bu sezon muhtemelen en iyi olduğu nokta bu. Williams sadece motor sayesinde mi iyi aynı motoru Force İndia’da kullanıyor ancak bahsettiğimiz DF artış hızına ayak uyduramadıkları için sezon başındaki konumlarından çok daha kötüler. Sezon içindeki istisnai performans gösteren araçlara değil genel seviyeye bakmak lazım bu durumda.
        Tc lastiğe yöneltilen güç dağılımında etkiliydi dediğin gibi aracın patinaj atmasına engel olmuyordu yani aslında e bu durumda gazı erken açma şansın nedir? Evet yabana atılmayacak derecede etkisi vardır ancak benim demek istediğim olay o sorun olmadı zaten ECU sayesinde çözüldü. Eskiden de pilotlar kolay hata yaparlardı. Montoya’nın uçuşları hatta Ralf’in Rubens’in üzerinden uçuşları gibi şeyler meşhurdu eskiden….

        1. Sadece Red bull olarak bakmayacaksın bu sponsor işine.Red bull birçok sporda önemli bir marka halinde zaten.Paraya ihtiyaç duyacaklarını sanmıyorum.Geçtiğimiz sene downforce bu senekinden iyi olabilir de ben zaten bunu tartışmıyorum.2013 sadece 1 yıl öncesi anlatmak istediğim 2000-2010 yılları arası.Ferrari’nin DF kötüydü Allison gelene kadar.Kimse inkar etmesin.Son 4-5 yarışta DF anca toparlandı.Williams’ın sadece motor sayesinde iyi olduğunu örneklerle söyleyebilirim.Singapur ve Monza arasındaki fark yeterli bence.Force İndia da aynı motoru kullanıyor demek tuhaf.Motor tedarikçisi Mercedes iken kimin daha iyi motora sahip olduğunu bilemeyiz.Tek bileceğimiz Williams’ın motoru ERS anlamında en iyilerden.Eskiden hata yaparlardı fakat yarışta rekabet olduğu için hata olurdu.Şimdi rekabet yok fakat yine de hata yapan pilotları görüyoruz.Montoya gibi uç örnekleri vermek anlamsız.Maldonado da uç örnek ve en beteri.

    2. – 2000 li yillarda downforce daha az degil daha fazlaydi.
      – Araclarin kanatlarinin genisletilmesi vs. öndeki araci takip etmek kolaylastirilsin diye yapildi downforce artsin diye degil.
      – Bir aracin fazla downforce uretme gibi bir problemi olamaz, fazla drag olabilir ama aracinizda fazla downforce varsa Kanat acisini dusurursun olur biter…
      – 2014 araclari 2013 araclarina göre daha az downforce a sahip. Kurallardan dolayi. En cok downforce belki de 2008 de her taraftan Kanat fiskiran araclarda vardi, belki de egzos beslemesi olan gectigimiz yillarda belki de arka elementi 3 parca olan 2003 yilinda, verilere bakmadan bir sey söylemem zor ama bu senenin denklem disinda oldugu kesin. Her taraftan Kanat fiskirmiyorsa yasak oldugu icin araclarda downforcetan bol bir sey yok diye degil
      – Viraj ortasinda v6 ile gaza basinca da oldukca iyi bir ivmelenme yakalaniyor, tork cok daha fazla v10 lara göre. Hatta Pat Symonds’a göre takimlar 8 degil 5 vitesle bile rahatca yarisabilir, yeni araclarin ivmelenmesi o Kadar iyi.
      – Yeni araclarin ön tarafinin cok stabil olmasi gibi bir sey bence söz konusu degil, bu her aracin karakteristigine ve aracin ayarlarina göre degisir, yeni-eski ayrimi yapmaya gerek yok.

      1. ayrica tek lastik ureticisinin oldugu son yillarda lastikler Slick olsa bile tutunma oranlari oldukca dustu, cünkü rekabet yok lastik üreticisi ne getirirse o kullaniliyor. 2006 Michelinlerinin 2014 Pirellilerine göre daha fazla yol tutmasi beni sasirtmazdi dogrusu, ama bu konuda bir karsilastirma yapacak veri yok elimde…

        uzun lafin kisasi 2005’ten itibaren iyi mücadeleler izlemissin ama bence teknik konuda söylediklerinin cogu yanlis.

      2. Over downforce ile kirli hava konusunu karıştırıyorsun sadece kardeşi diyeyim ve kaçayım 2 si ilintili ama ilgili konular değil. Daha fazla kanat daha temiz aero ve downforce demek değil sana örneği yollardan vereyim Enzo’dan itibaren yeni nesil Ferrari araçları. İkinci bir merkez yakalama anektodu da downforce’un gelişiminin rüzgar tünelleri ve cfd simulation ile ilgili olsun.

        1. kaçmana gerek yok biraz daha detaylı yaz lütfen, downforce ile kirli hava konusu zaten birbiriyle alakalı şeyler. 2009’da ön kanatların boyutları ve bu kanada takılabilecek kanatçıklar (kanat merkezi daha temiz), arka kanatların boyutu ve takıldığı yükseklik, difüzörlerin boyutları tamamen öndeki aracın takip edilebilmesi kolaylaştırılsın diye yapılmış şeyler. Ve evet daha az kirli hava hedefleniyor, bu da daha az downforce olarak geri döndü.

          Sırf ön kanatların kenarında ki plakalara özel şekiller vererek hava akışını türbülanslı hala getirip bundan downforce elde edilen seriden bahsediyorsak downforce-kirli hava olayını birbirinden ayırmak benim için güç.

          ikinci anektoduna gelirsek, CFD ne kadar gelişse de hala mükemmel değil ve rüzgar tüneli testi yada gerçek testler kadar doğru sonuçlar vermiyor ( bunu hem CFD hem rüzgar tüneli kullanmış biri olarak söylüyorum). Anektodunun bir diğer olayı ise rüzgar tünellerinin gelişimi, neyi ne kadar geliştirdiler son bir kaç senede bilmiyorum ama Brawn GP’nin kazanan aracı tasarlanırken %100 ölçekli rüzgar tüneli de kullanıldı (honda tarafından), Japonya’da başka bir tünelde kullanıldı. Şimdi ise maksimum ölçek %60 ile sınırlı… Yani eskisinden daha kolay yada daha hızlı yada daha ‘advanced’ değil downforce bulma olayı eğer bunu kastettiysen… malum biraz tahmin oyunu yürütüyorum çünkü 2 şey yazıp kaçmışsın :))

          1. yok yav inan vakit çok kısıtlı kafada dağınık şuan bi ara mutlaka benzer bir konuda bunları konuşalım. güzel olur. kısadan şöyle bir anektod geçeyim ve yine kaçayım 😛 (çünkü bu konuda devirlerin downforce düzeylerine ilişkin yorum ve incelemeleri taramak paylaşmak isterim) wind tunnelini yenileyenler ile yenilemeyenler, iyi olanlarını kullananlar arasında oluşan farkı düşün mesela scuderia ve bunun zaman periyotları sonrasında tesirlerini, haber yorumlarını aklına getir. ve şöyle bir zıtlık düşün şayet df de eskilerde daha iyi olsa düzlüklerde ciddi fark oluşturan d.sizing sonrası bu 2 dönem araçlarının arasında ki fark devasa olurdu sonrakilerin öncekilere yaklaşabilmesi mümkün olmazdı çünki biliyorsun engine, aero dışında ki geriye kalanlar bu2 iki dönemi tolere edebilecek düzey sahip değil. Hayırlı bayramlar şimdiden.

  7. İngilizce bilen arkadaşlar için 2004 McLaren F1 aracını ilk kez sürme deneyimi var şurada: http://jalopnik.com/5963041/how-i-got-to-drive-a-real-mclaren-formula-one-car

    1. Formula 3000 şampiyonasından bu araca oturdum -ki Formula 3000 Formula 1’e ilk adım olarak kabul edilir. Düşündüm ki arada çok fark yoktur ama: Yanılmışım.

      Pit yolundan çıkıp birkaç viraj dönmek için gaza bastığımda nasıl bir ivme yaşadığım “hayal bile edilemez”. Sanki 60 milden 200 mile bir saniye içinde çıkmış gibiydim. Dedimki “işte şimdi öldüm”. Ve gerçekten de çok yaklaşmıştım. İlk viraja geldim frenler soğuk olduğu için o kadar etkisizdi ki sanki bir çocuğun bisikletinden alınıp bu araca takılmışlar. Tabiki çizgiyi kaçırdım ve birkaç huni devirdim ama neyseki hala pistteydim.

      Daha sonraları, ikinci stintte daha büyük bir özgüvenle turlamaya başlamış ve araç öyle bir DF üretiyormuş ki adeta gittikçe gidesin, bastıkça basasın geliyor diyor. Viraja taşıdığın her bir mil daha fazla G üretiyor, birkaç defa kafamın öylece kopup yere düşüyormuş gibi olduğunu hissettim.

      Ve tabiki yapışmanın da (yol tutuşun) belli bir limiti vardı. Ve onu aştığın anda araç delice spin atabilir… F1 aracını sürmenin anahtarı onu limitte, ama limiti aşmadan sürmek. Her ne kadar onboard kameradan herşey kontrol altında, sıradan ve basit görünse bile, öyle değil..

      Halâ hızlanma ve yavaşlama konusunda çuvallıyor ve tam bir yetkinlik sağlayamıyordum. Böyle bir şeyi belki de hayatımın sonuna kadar bir daha hissetmeyeceğim.

      Modern bir Indy buna yaklaşamaz. 1000HP’lik ağabey F1 ile bugünün F1’lerinin aynı hissi vermesi imkansızdır. İlk birkaç tur resmen altıma ettim.

      kısaca. İlk başlarda sürme şansını nasıl elde ettiğini falan anlatıyor, kendinden bahsediyor vs.

      1. “Pit yolundan çıkıp birkaç viraj dönmek için gaza bastığımda nasıl bir ivme yaşadığım “hayal bile edilemez”

        Şimdi bu hayatında ilk kez f1 aracı süren arkadaşı 2014 f1 araçlarının kokpitine oturt. Fiziksel olarak zorlanmış ancak gayet de sürmüş. Şimdiki araçlarla düz yolda 4. Viteste bile gaza aynı şekilde bastığı zaman hızlanma falan Yaşamaz. Patiye düşer ve kendini duvarda bulur.

        1. Formula 3000’den geliyor… Patiye düşseydi bile gidip dimdirek duvara çakılacak değildi zira aşırı bir ivmeye de maruz kalmayacaktı.. MP-4 19 ile turlayan F14T ile de turlar Royal. Ama MP-4 19 ile limitte sürmesi F14T’yi limitte sürmesinden çok daha fazla deneyim gerektirecektir. Yine aynı tartışmaya doğru gidiyoruz. Canımı sıkma birader =)

          1. Limitte sürmenin ne kadar kolay olduğunu bir de favori pilotuna sor. O kadar kolay ki Alonso’nun gerisinde kalmaktan gülmeyi unuttu. Takım arkadaşları arasındaki farka bak, “atladığın bmw z3” ü düşün. Güç içinde.

            1. Sana göre bu sürmesi inanılmaz zor araçlardan geçen haftalarda maksimumu çıkarmayı başaran Sutil, Gutierrez ve Maldonado gibi pilotlar bile muhtemelen Rai’den daha iyiler zaten. O yüzden bu konuyu hiç açma, burada hiç tartışmayalım. Şimdilik mevcut absürd varsayımlarınla idare edelim.

        2. diğer haberde de yazdım bu sene antrenmanlarda ilk defa bu seneki araçları kullanan 6-7 ismi. ama hiç bir şey olmadı gördük.

          İddiada bulunmak normal bir şey ama desteklemek lazım. Andree Lotterer Belçika gibi bir pistte hiç bilmediği lastiklerle yağmurda sürüş yaptı. Caterham’da takım arkadaşı ne kadar yeteneksiz olsa da onu geçti. Evet deneyimli ve yetenekli bir sürücü ama araca ilk defa oturmuştu ve lastikleri hiç bilmiyordu.

    2. F-one-Driver avatarı

      Bu tam benim bahsettiğim o ilk F1 aracı hislerine tercüman olan bir yazıymış, işte tam da bunu kastediyordum, nerede o araçlardaki ilk sürüş izlenimleri ve nerede şimdikiler…
      Eyvallah, güzel paylaşım…

    3. Okuduğum dinlediğim duyduğum herkes buna benzer şeyler söylüyor ana tema hepsinde aynı zaten bunu da okumuştum daha önce. Geç onu geçmişte, halen yarış lisansı olup da oturup değerlendirdiğimiz üzerine sohbetler ettiğimiz insanların tahminleri de hep bu yönde. Bunlar performans çekmiş, supercar görmüş insanlar aslında az önce F1 bizim ulaşabileceğimiz bir dünya hatta bazı şeylerini denemeden, bize anlatılmadan anlayabileceğimiz bir dünya değil ile başlayan uzun bir şey yazmıştım ancak uçtu tekrar yazamam. Velhasılı bu iş 800 hp vette ile gezmeye volkan ustalar ile sohbet edip dinlemeye yetenekli insanların yanında kahve içme rahatlığında oturmaya 350 shot basıp eriyen pistonların nedeninin dinlemeye park da sahibinden daha iyi derece basmaya Sim de rekor kırmaya hiç mi hiç benzemiyor. Korkutucu, bizim için uzay gibi bir dünya sürüş teknikleri bilmeye uygulamaya roll çekmeye çok uzak erişilmez bir dünya. İşte o yüzden hayati supercar’ların üstünde geçen adamların dibini düşürüyor geç onu yılları pistlerde 350 hp 500 hplerle ordan oraya geçmiş gençlerin o eski F1 makinelerini kastediyorum kalbinin içine mıçmaya yetiyor da artıyor bile. Şimdi herşey daha alalade. Kimi insanlar için izlemek bile yetiyor. Fark o kadar büyük ki zaten içine oturma ihtimaliniz birkaç trilyon harcamazsanız yok harcayanların da neler dediğini en azından ben biliyorum ya yeter. Anlatılması kolay şeyler değil biraz birikim, merak, yanılmaya ihtimal düşüncesi yoksa zaten anlatamazsınız. Kart’ından caterham’ına atom’una F3 üne çok özel bi dünya.

  8. F1’de yağmur yağdığında araçlar hızlanır mı yavaşlar mı? Yavaşlar. Sürmesi kolaylaşır mı zorlaşır mı? Zorlaşır. Hangisinde fiziksel olarak daha fazla yorulursun? Kuru pistte. Hangisi daha fazla yetenek ister? Islak olan. Yani araçları hızlandır sürüş zorlaşsın deniyorsa bura fiziksel bir zorlanmadan bahsediliyor demektir. Bu farkı anlamak lazım.

    1. Son 2 cümlen zaten her şeyi açıklamış.Araç hızlanırsa fiziksel olarak zorlanma görülür aksi durum söz konusu değil.O da pilotların üstüne binen g kuvvetinden dolayı.

    2. “Yani araçları hızlandır sürüş zorlaşsın deniyorsa bura fiziksel bir zorlanmadan bahsediliyor demektir. “

      Çok afedersin ama tek kelime: “Yuh.”

      2005 Hockenheim sıralama turlarında Raikkonen’in son virajda yaklaşık 4 metre uçarak yan gidip en hızlı turu atmasına Montoya’nın aynı yerde aynı araçla duvarda biterek karşılık vermesi neye bağlı? Raikkonen’in pazılarına mı? Ahahshafsahfgsdhfs

      Yağmura gelince, her araç kendi karakteristiğine göre yağmurda daha zor sürülür. 2007 aracı kuru pist aracı 2014 aracı ıslak pist aracıymış gibi konuşmanın alemi yok.

      1. Kendi yalan yanlış fikirlerinden şüphe etmeye başlayınca rezil bir havaya bürünmüşsün. Rezillik 🙂

        Dikkat ederseniz yazdığı iki satırın benim dediklerimle alakası yok. Bildiğin laf salatası. Araç hızlı diye sürüşü kolay olacak diye bir kural yok diyorum, amcam geçen hızlı yürürken neden düştü o zaman diyor. Artık iyice gereksiz bir tartışma oldu seninki. Fazla cevap beklemesen iyi edersin.

        1. “Şuanki F1 araçlarını hızlandırdıkça daha fazla yeteneğe gereksinim duyulmaz. Sadece pazıya… Sadece kasa… ”

          Senin tüm yazdıklarından bundan başka ne anlaşılır bilemiyorum açıkçası. Senin söylemek istediğin şey bir bütün olarak, öncekilerle beraber buydu. Yanlış anladığımı hiç sanmıyorum. Kendi yanlış fikirlerimi falan da keşfetmedim açıkçası…

          Keşke senin egoist biri olduğunu düşünmeksizin merakla videolarını beklediğimizi kabul etsen de şu videoları koysan. Böylece ilk defa iddia-temellendirme ikilisini sağlamış olurdun. Ama onu da yapamayacaksın muhtemelen. Rezillik, işte böyle birşey. İddia edip temellendirememek. Bas git.

        2. Sahi hiç F1 aracı görüp duydun mu?Gerçek bir araçta gördüğün en yüksek sürat nedir?
          Mesela benim Mercedes aşkım 1988 yılında bir 560 SEL’in arka koltuğunun ortasında ibredeki 260’ı görmemle başladı.O zamana kadar Toros’u çok hjızlı bir araba sanıyordum.120 falan yapıyorduk.

          1. İlklerden birini söyliyim 96 (öyleydi galiba) S500L özel sipariş 🙂 V12 konfor paket – zırh ethanol ek depo vs vs…. 260 ibaresinden (rakam yok sadece boşluk 🙂 ) sonra ki o derin boşluğun yarısından çoğunu aşmak inanılmazdı. Tahminen kadranda 290 ‘ın birkaç üzeri gps de 270 civarı belki olabiliriz. Siparişi veren alman sahibinin otobanda 304 yada 314 ölçebildiği duyulmuştu.

            1. Aslinda Royale sormustum.Video falan koycakmis ya.
              V12 Ise S600L dir.En arkadaki sutunda V12 yazar.

              1. Biliyorum ondan böyle cevaplar bulamazsın biliyorsun. 🙂
                yok w140 v12 m120 olması lazım dedimya sipariş 4.5 tonluk.:) burda 3. sahibi olmadı zırhlı cam çatlağından ve yaktığından heder olup gitti satılamadı.

  9. F-one-Driver avatarı

    Eskiden bir çaylak için hayatında ilk defa bir F1 aracının koltuğuna oturmak bir yolcu uçağı kokpitinden bir F-16 nın kokpitine geçmek gibiydi, tepkileri ve ilk sürüş izlenimleri sanki farklı bir dünyadan gelmişler gibiydi, frenleri ve downforce unu ve en önemlisi hızlanmasını apayrı buluyorlar ve açıklamalarından adrenalin fışkırıyordu…
    Şimdi bakıyorsunuz adam birkaç yüz kilometrede zaten süper lisans alıyor, izlenimleri gayet sakin ve her zaman sürdüğü araçlar gibiymiş gibi davranıyor, hee birşeylerden de bahsetmiyo değiller, lastik nasıl korunur ve eritmeden nasıl daha fazla tur atılır, tipik senaryolar stratejiler, yakıt tasarrufları, bilmem ne bilmem ne…
    Yeğenim aracı çoktaaaan kullanmaya başlamış da hele stratejilere el atmış…

    Bu bile aradaki dönem ve zorluk farkını ne kadar güzel özetlemeye yetiyor da artıyor bile…

    1. Kesinlikle.

    2. F-one-Driver avatarı

      Ve söylemeden edemiycem, eski F1 araçlarının öyle kilometreler içinde limitlerini görmek tabiri caizse g*t istiyordu arkadaşlar, şimdikiler zaten limitte başlıyor ve gerisini çoğu pilot dışı olan etmenler belirliyor…

      1. Deginilmeyen bir husus var.Eski araclarla hata yaptiginizda oluyor veya sakat kaliyordunuz.Sumi boyle bir araci denediginde tirstigini belirtmisti.Sanki ayaklarim disarda gibi hissettigini belirrmistu.

  10. Habere gelirsek Coulthard söylediklerinde haklı.Yavaş araç yeteneği ortaya çıkarır fakat hızlı araç sürüşü zorlaştırır.Tabi RB7 gibi uzay aracın yoksa.

    1. Yavaş araç yeteneği ortaya çıkarır demedim. Bu kesinlikle yanlış bir düşünce. Dediğim şey hızlı aracı sürmek her zaman daha fazla yetenek ister diye birşey olamaz. Golfun lastiklerini patlatıp sürmeye çalışırsan çok yavaş gidersin. Ancak sürmesi zor olur. Lastiklerini değiştirip sürersen bir nebze daha efor sarfedersin çünkü hızlı gidersin. Ancak sürmesi daha kolaydır.

      Hızlı aracı sürmek fiziksel güç ve efor ister. Yeni bir örnek verecegim: verstappene 2005 aracının simulatorünü hazırlasalar ve verdiği komutları araca bağlasalar pit duvarından pistteki aracı sürse. Sürebilir mi? Evet. Limitlere 2014 aracından daha çabuk yaklaşır mı? Evet. Demek ki bugünün f1 araçları yetenek olarak daha fazla istiyor ancak fiziksel olarak o kadar fazla dayanıklılık gerektirmediği için çocuklar da oturup surebiliyor. Ne kadar yetenekli olup ne kadar hızlı sürebileceğini seneye göreceğiz. Tabi gerçekten gridde olursa.

      1. Yavaş araçtan kastım tutunması az olan araç.Yoksa her araç limiti ne kadarsa o hıza ulaşabilir buna itirazım yok.

        1. Aynen. orda kastettiğini ben yanlış anlamışım.

  11. Royal söylediklerinde çok haklı.İlla farklı düşünüyor diye saçmaladı diyorsanız o sizin probleminiz.Bana yorumları gayet mantıklı geliyor.Bu araçları sürmek gerçekten çok kolay.Farkediyorum ki önceden viraja pilotlar çok daha yüksek hızda girerdi şimdi çok yavaş giriyorlar.Bu da yarışlarda kaza riskini azaltıyor.Bu da yeteneğin öne çıktığını gösterir.Araç ne kadar az yola tutunursa ve ne kadar yavaş olursa yetenek o kadar öne çıkar.Anlatabildim mi bilmiyorum ama pilotların viraja girişinden yeteneklerini anlayabilirsiniz.

    1. “Araç ne kadar az yola tutunursa ve ne kadar yavaş olursa yetenek o kadar öne çıkar.”

      Yani Stilo’yu sürmek M3’ü sürmekten daha fazla yetenek gerektirir öyle mi?

      Yoksa Stilo’nun limitleri M3’ün limitlerinden daha düşük olduğu için daha mı az yetenek gerektirir?

      Ne sporu bu? Yüzme sporu mu yoksa hızlı araç kullanma sporu mu? Hızın önemi nedir size göre? Bu araçlar rayların üzerinde mi gidiyor yoksa asfaltın üzerinde mi?

      Siz varya; hayatında ilk defa bir M3 sürünce “ooooo bu araba yağ gibi kayıyor yaaavvv acayip rahat, ben bununla virajlara gözüm kapalı girerim” diyip 10 dakika sonra duvarda soluğu alan ve kafasını tutup “valla ben anlamadım bi baktım duvardayım” diyen tiplerin kategorisine giriyorsunuz. Bir de ironik şekilde “DF ve TC okadar da kolaylık sağlamıyormuş” diye hayıflanmanız da muhtemel.

      Eh, sizin gibiler olduğu sürece Formula 1’in içine edilmesi de normal.

      1. Herhalde viraja nasıl girileceğini pilotlara öğretecek değiliz.Fakat yol tutuşunun bunda etkisi yok demek büyük saçmalık.Araç yavaş olursa da yetenek ön plana çıkar çünkü her pilotun viraja giriş açıları farklı olabilir.Fakat araç hızlı olursa virajdan çıkarken fark yaratması kolay değil.TC konusuyla ilgili yorumum olmadı.Hız benim için gayet önemlidir.F1’in doğasında hız vardır.Hız ve motor olmadan F1 olmaz.

        1. Limite kolay çıkarılabilen yavaş bir aracı limitte sürmek için gerekli olan yetenek ve tecrübenin limite zor çıkarılabilen hızlı araca göre daha fazla olabileceğini iddia etmek külliyen abesle iştigaldir. Tamamen uydurmadır, işkembeden sallamaktır, bilmemektir, deneyimsizliktir, cahilliktir, acizliktir. Düşündükçe, böyle bir iddiada bulunanların neyin kafasını yaşadığının merakı içine düşmemek elde değil.

          Bir Allah’ın kulu gelipte altındaki Stilo’nun suyunu çıkarıp dönüp bana “sen M3 ile benden daha hızlı sürüyorsun ama onda DTC var, yüksek yol tutuş var o yüzden aslında ben daha yetenekliyim, bende de M3 olsa sana fark atarım” diyemez, derse de “ben senin gibileri çok tanıdım” der çeker giderim. Verstappen kalkıpta Hakkinen’e benim de biraz pazım olsa ben de senin aracın suyunu çıkarırım derse Hakkinen münasip bir tarafıyla gülecektir muhtemelen. “Öyle mi çocuk? Tabi tabi kesin öyledir çocuk..”

          1. Bana göre gayet mantıklıdır.Eski araçlarda yol tutuş fazlaydı.Aero ve çekiş daha iyiydi.Ayrıca söylemediğim TC sistemi vardı.Bu araçlarla yeteneğin önüne geçiliyordu zaten.Şimdi ki araçlarda ise bunların çoğu eksik.Bu da aracın yolda tutulmasını zorlaştırıyor.Böylece pilotların yeteneği daha çok ortaya çıkıyor.Örnek veriyim Fisichella ve Alonso eskiden yarışırken aralarında çok fark yoktu.Fakat şimdi yarışsalar Fisichella 15 puanı zor toplar.Verstappen olayına gelirsek gülünecek bir durum göremiyorum.Geçen Marko, Verstappen’in yeteneklerini Senna’ya benzetiyordu.

            1. 2005 Alonso 133 – Fisichella 58

              2006 Alonso 134 – Fisichella 72

              10’luk puan sisteminin olduğu dönem.

              1. Karşılaştırmayı yaptım fakat o dönemde lastik gibi etmenler vardı.Hala iddia ediyorum Fisichella şuan yarışsa puan farkı daha fazla olur.

            2. Yahu komikı mi olmaya çalışıyorsun? 2008 yılına kadar sadece slick lastik farkı bile araçların daha az tutunma seviyesine sahip olmalarını sağlarken nasıl oluyor eski araçlar daha iyi tutunmaya sahip oluyor. Daha iyi çekişe elbette sahip olurlar çünkü motorlar sürekli yenileniyor ve şu anki motorlardan çok daha güçlülerdi. şu Royal’den öğrendiğin TC olayına da herkes güler yapmayın şunu. TC ne kadar fark ettiriyor sorması ayıp 2007 ile 2008 tur zamanları arasında ne kadar fark var. Zaten tc gittikten sonra gelen ECU yazılımı sayesinde motorun güç dağılımı belli bir düzeyde kontrol altına alındı. Şu an herkes ne diye bağırıyor bas bas? Aerodinami arttı. Peki bu kadar artan Aerodinami ne için arttı? özellikle de 2009 sonrası dönemde artan aerodinami ne içindi? neyi geliştirdi? Araçların tutunmasını yanılıyor muyum? ön kanatlar niye büyüdü aero DF kaybını azaltmak için bütün bu kuralları nasıl yorumluyorsun bi açıklar mısın?

              1. Yine yanlış yorumlamışsın.Tutunma olayı lastikten kaynaklanabilir fakat bu büyük etki yapmaz aracın diğer parçalarına göre.TC fark ettirir ve aracın dengede kalmasını sağlar.Gaza erken basılmasını sağlar.Aero ve tutunmayı birbirine karıştırmışsın yorumunda.Aero arttı fakat motordan kayıp verildiği için artmak zorunda kaldı.Eski araçların sisteminde aero ve motor dengesi çok iyiydi.Bu yüzden tutunma da daha iyiydi.Şimdi ise tam tersi bir durum var.

        2. Ayrıca viraja girme açısı (mükemmel apeksi yakalamak) tur başına 0,2 saniye kazandırır en fazla.. Şimdiki pilotlar arasında sanki biri hariç hepsi hatalı, berbat giriyorlar viraja. Sanki her pilot viraj çıkışında spin atıyor yada spin atmaya çok yaklaşıyormuş gibi olayı çarpıtmayın.

          1. Tur başına 0.2 sn kazandırmaz.Her turda en az 14-15 viraj vardır.Bunun tur başına etkisi yarım saniyeyi bulabilir.

    2. İyide geçmiş yıllardan çok daha yüksek downforce seviyelerinden bahsediliyor artık. İstediği kadar güçlü olsun eski araçlardaki motorları şimdiki araçlara koy güç seviyesini ayarla o 2004’te kırılan tur rekorları en az 5 saniye gelişir. Pilotlar şimdi viraja daha yavaş giriyor derken? Araç o kadar gidiyor yoksa pilot motorun son limitine kadar kullanmaktan başka şansı yok. Her pilot bunu yapıyor çünkü.
      Bu arada söylediklerinde mantıklı olan kısım ne? adam F1 aracıyla tur atarım diyor hemde rahat atarmış o derece de iyi yani. 2010 yada 2009 yılında Renault f1 aracı kullanma şansı veriyordu macaristan’da olabilir. Neyse bu aracı kullanmadan önce yaklaşık 3 gün boyunca bir çok alt kategori aracı kullandırıp F1 aracına oturttuklarında ki sonuçlar fiyaskoydu. Eminim hatırlarsın bu etkinliği ama adam tur atacağını ve iddaalı tur zamanlarını söylüyor. Komedi bile değil saçmalığın dibi…

      1. Bende onu kastediyorum viraja çok yavaş giriyorsun araçlardan dolayı.Fakat viraj hızın sana bağlı olan bir şey.Açıyı iyi ayarlarsan rakiplerinden çok daha hızlı virajdan çıkabilirsin.Şimdi konu yine pilot kavgasına gidecek fakat understeer seven pilotların fark yaratmasının temel sebebi bu.Royal’in de yorumlarında hata olabilir herkesin vardır fakat bu mantıklı konuştuğu gerçeğini değiştirmez.En azından objektif yorumlar yapıyor.

        1. Objektif değil Alonsocu yorumu yapıyor doğan görünümlü şahin misali komiklikler yapıyor.
          Viraja yavaş girmiyorsun motorun gittiği kadar giriyorsun. Viraj hızın eskiden sana bağlıydı düşük DF yüksek güç. Eğer iyi pilotsan aracın savrulma payını azaltır aracı yakalar zorlardın ama yoksa pist dışına giderdin. Şimdiki araçlar ise limitleri tamamen belli neredeyse orta sırada ki takımların bile ürettikleri DF 2004 Ferrari’nin ürettiği DF ile kıyasıya yarışacak düzeyde günümüzde ve gelmiş viraj hızını pilot belirler diyorsun. Araç kaymıyor ki pilota ne iş düşsün? Ayrıca understeer ile oversteer arasındaki farkı ben mi yanlış biliyorum sen mi? birimiz hatalı bende olabilirim ancak understeer seven pilotlar nasıl fark yaratıyor? asıl oversteer pilotlar aracın arkası ne kadar oynarsa oynasın turu daha başarılı tamamlayabilen pilotlardır.
          Neyse virajı ayarlarsan diye bir kural günümüz şartlarında yok. Eski yıllarda belki ancak şu an yok. Zaten gidilebilecek tek bir çizgi var çünkü geri kalanında pirelli’nin kalıntıları mevcut. Metrelerce geniş olan pistlerde bile sadece bir araçlık temiz bölge var günümüzde.

          1. Virajla motoru nasıl karşılaştırdın acaba? Viraja geç fren yaparak da girebilirsin.Bu sene Ricciardo’nun yaptıklarını izlemekte fayda var.Sadece lastiğin yeniliğine bağlama bu olayı.Virajlarda şu dönemde çizgi değiştirmek daha zor bunu biliyorum.Fakat hız konusunda katılmıyorum.2005 yılında uzun virajlarda dediğin yorum geçerli oluyor.Fakat yavaş virajlara gelirsek bunun tam tersi bir durum var.Viraja giriş hızını pilot belirler daha önce açıkladım ama anlatamıyorum.Downforce arttı diyorsun da 1-2 takım dışında DF’si iyi olan takım yok.Understeerden bahsederken önden kaymayı söyledim.Önden kaymayı seven pilotlar viraja giriş sırasında aracını çok daha iyi yolda tutabilir.

  12. Habere girip bakayım Royal bir şeyler saçmalamış mı diye bir bakıverdim ki… Akabinde bi gülme geldi..

  13. Bu haber altında araç sürmekten bir haber olup ağlayanları görmek güzel olacak. Aslında buraya 1 video koysam kendim çekip hepsi köşelerine çekilir. Adamın bahsettiği şey yine fiziksel. Sürmesi bunlara göre bu kadar kolay olan araçlarda favori pilotları her dakika mızmızlanıyor. Maldonado gibi pilotlar her dakika kaza yapıyor. Oysaki gazı köklediğin halde kaymayıp yere yapışan araçları sürmek ne kadar zordu değil mi?

    1. sen çok biliyon yani?

    2. Sürmesi bu kadar kolay olan araçların viraj çıkışında spin atıyor pilotları. Sonra takım sürücü rezil olmasın diye sorun sende değil bende diye açıklama yapıyor. Komedi.

      1. Evet sürmesi daha zor araçlar istiyoruz ve Vettel’in de Rai’nin de daha çok spin atmasını istiyoruz =) Alonso’nun da daha çok şampiyon olmasını istiyoruz =) Ama şurası da bir gerçek ki 16 yaşındaki çocukların F1 pilotuyum ben diye ortalarda gezinmesini de, internet sitelerinden 1000bg’lik F1 aracıyla virajların tozunu attırırım diyenleri de pek tasvip ettiğimiz söylenemez.

    3. Vettel efendi sürekli onu yapamıyorum bunu yapamıyorum diyor. Bu araçları sürmek çok kolay ama vettel sanırım hakkaten boş pilot. Takım arkadaşları arasındaki farka bakınca da farkın açıldığını görüyoruz. Yeteneğin ön plana çıktığının diğer bir kanıtı. Eskiden neredeyse aynı renkli araçları hep arka arkaya görürdük. Pilotların yarattığı etki azdı.

    4. bu yorumun üstüne ben bir video bekliyorum açıkçası. O kadar da iddialı yorumlar geldi sizin tarafınızdan, bu yorumu da yapıyorsanız bir video bekleriz artık

      1. Hazırlarim dedim ama sonradan bir düşündüm. Amaç ne olacak o kadar uğraşıp video hazırladığımda? Ego tatmini yerine geçecek. Sabit fikirlilere yeterince örnek verdim açık açık. Ancak çok ufak kavrama sinyalleri gördüm. Hazırlayacağım video ancak ego tatminine yarar diye düşünüyorum.

        1. yok yok ego tatmini olmaz. ben bekliyorum açıkçası. 3-4 gündür bir konu üzerine bir çok kişi ile tartışma yaşadınız. O kadar iddialı, süslü kah doğru kah yanlış yorumlar yaptınız. Egoistlikse egoistlik budur. Kasıtlı olarak yaptığınız yorumlarda da iğneleme ve hakaret etme çabaları var. Bilgi konusunda belki de hepimizi cebinden çıkaracak kişilere bile 0 bilgiye sahipsin diyebiliyorsanız o videoyu hazırlamalısınız.

          Madem o kadar iddialısınız, hazırlayın bir video hepimiz izleyelim. Bunu kimse egoistlik olarak algılamaz. Aksine insanlar yanlış biliyorsa, sizin yetenekleriniz ve anlatımınızla birlikte belki doğrusunu öğrenir.

          1. Yorumunda sanki hazırlayamayacağımı düşünüyorMuşsun gibi bir hava var. Yorumları dikkatli incelersen ignelemenin de hakaret etmenin de çok sevdiğin Michael tarafından da diğerleri tarafından da yapıldığını görürsün. Yanlış olduğunu düşündüklerin varsa fikrini belli edersin yorum hakkın var. Vazgeçmiş değilim. Hazırlar koyarım gerekirse. Ancak fayda edeceğine inanmam ve nasıl yorumlardan daha iyi açıklayabileceğimi bulmam lazım.

            1. kimseyi kimseden daha fazla sevdiğim yok açıkçası. Ortaya lafı atıyorsunuz sonra yaparsam ego tatminine girer diyorsunuz. İnsanlara tek yönlü düşünüyorsunuz deyip sonra ne dersem diyeyim anlamazsınız demeye getiriyorsunuz, ardından kendiniz sabit bir fikirle savunmaya devam ediyorsunuz.

              Siz videoyu hazırlayın, anlayıp anlamamak bize kalsın.

              1. Çünkü dikkat edersen iki gündür gayet mantıklı argümanlar sunarak tartışmaya çalışıyorum. Ancak karşılık olarak aldıklarım gayet alakasız. Yine dikkat edersen video hazırlayacağım demedim. Yapmayacağım da demiyorum. Ancak gelip böyle söyleyince de olay öğrenmekten ziyade başka bir yere, yaparsın yapamazsın noktasına geliyor.

              2. Arkadaş aslında boksör. Daha önce burada Herkül yada Can ( Spa 2000) ile tartışmaya girmiş çok komik bir duruma düşmüş saçmalamanın dibine vurmuştu. Hatta tartışma da profesyonel sporcu olmakla alakalıydı iyi hatırlıyorum.
                İnternette bir video bulacaktır konuşmaları temizleyip ben yaptım diyecektir muhtemelen ( Stereo Programları sayesinde aracın içindeymiş gibi konuşmak bile mümkün ) sonra da kendini tanıtma kısmına birşey koymayı unutacaktır. O zaman bir lisans resmi bulup isim soyisim kısmını kapatmıştı. Günümüzde isim soyisime hemen her yerden ulaşmak mümkün iken cem yılmaz’ın dediği Cia ajanlarından korkan cinstendir kendileri.
                https://www.youtube.com/watch?v=BHyqhWkbnfo
                aynı burdaki düşünce de 😀

              3. Aslında buraya 1 video koysam kendim çekip hepsi köşelerine çekilir.

                bunu demişsiniz işte. Cevabı verin herkes köşesine çekilsin.

              4. 2 senelik mevzuyu unutamamış. Biri lisansımı istemişti fotokopisini yollamıştım. İsim soyismi mi de doğal olarak kapatmıştım. Ardından nüfus kağıdı bile koymuştum kapatmadığım kısımlardan anlaşılsın diye ki sanırım buna ağır gelmiş.

                Abdullah yanlış anlamak için kasmaya gerek yok. Ha bu bana bağlı bir olay yaparım veya yapmam. Ama senden yap da görelim gibi hava alınca insanın pek de hevesi kalmıyor doğrusu. Yinede için rahat olsun fırsat bulursam yapacağım.

    5. Sahi Ehliyet var mı?El arabası yada üç tekerlekli bisiklet falan kullanabiliyor musun?

  14. Berkhan Oğulcan Akçay avatarı
    Berkhan Oğulcan Akçay

    Yok canıııım. Tarihin en zor araçları bunlar şu an gridde olağanüstü pilotlar var daha iyileri gelmedi.

    İmza: RoyalHunt nam-ı diğer 180 Derece drift uzmanı.

    1. O geriye cift salto attirabiliyor arabalara.F1 aracini geri geri kullanip pist rekoru kirmisligi vardir.

      1. Öteki sayfaya bi bakarsın Anthrax
        🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir